KÖTÜLÜK YAPANA DA ACIYORUM

KÖTÜLÜK YAPANA DA ACIYORUM

Bir yazımda çocuğuna şiddet uygulayan anneye, “zavallı kadın” demişim. Okurum özet olarak aşağıya aldığım mektubu yazmış.
***
Mağdurun yaşadığı ayrı zor ama mağdur edenin yaşadığı da içimi acıtıyor. Öfkelenemiyorum. Etrafımdaki herkes bu yaklaşımımdan dolayı beni eleştiriyor. Sizin bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum. Kısaca toplum vicdanını derinden sızlatan olayları yaşatan kişiler için nasıl bir yaklaşım içinde olmak kabul edilebilir?
***
Benim tavrımın en doğru tavır olduğunu söyleyemem, ama madem sormuş kısaca anlatayım. Yapılan davranış dikkat edilmesi gereken ve kanun açısından değerlendirilip hukuki sonuçları ne ise yapılması gereken şeydir. İşin adalet kısmı budur. Ama bu davranışı yapan kişi kim, neden, nasıl, hangi ortamda bu davranışı yaptı? Açıklayıcı sebepler olarak adalet bununla ilgilenir ama affetmez. Bir bilim insanı olarak ben anlamaya çalışırım. Bu davranışı niçin yaptıklarını anlamak için araştırmaya, üzerinde düşünmeye, o insanın gözüyle görmeye çalışırım.
Kendime baktığımda içimde kötü şeyler yapabilecek birini görüyorum. “İnsafsız,” “bencil,” “çıkarcı,” “acı çektiren,” “acımasız,” “sahtekar,” potansiyel olarak her birimizde var. İyi ya da lötü insan gökten zembille inmiyor. Her insanın içinde hem iyilik hem kötülük nüve olarak var. İçinde yetiştiğimiz aile, toplum, eğitim, kültür hangisini daha çok beslerse o baskın oluyor. İçimde kötü davranışlarda bulunabilecek yönümle sürekli diyalog içinde bulunmaya çalışan olgun ve akıllı bir tarafım var. Olabileceğim en iyi insan olmak yönünde gayret edince iyi hissediyorum, mutlu oluyorum. Ama o kötülük yapabilecek tarafımı ve gücümü de tamamen kaybetmek istemem. Ve bu gücün bende olduğunun bilinmesini de isterim.
Kötülük yapmayı seçmiyorsam acizliğimden değil, doğru davranışın o olmadığını bildiğim içindir. Barış ve iyilik güçlü insanların bilinçli bir seçimdir; kötülük yapmaktan aciz insanların oluşturduğu bir durum değil.
Saldırgan insanı cezalandırırken içim gerçekten acıyor. Onun ortamına ben doğsaydım, anam, babam, çevrem, öğretmenim onunkiyle aynı olsaydı, acaba? İşte bu “acaba”nın durmama, düşünmeme ve halden anlamaya götüren bir etkisi var. İşte şefkat burada devreye giriyor. Ve olgun insanın adalet ve şefkat duygularının dengeli olması bence çok iyi olur. Okuduğunuz için teşekkürler.
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinizi keşfetme ihtiyacı duyuyorsunuz. İçsel dünyanıza dalarak, hislerinizi anlamlandırmaya çalışmalısınız. Düşüncelerinizi başkalarıyla paylaşırken dikkatli olmalısınız; anlayabileceğiniz kadar açık ama duygusal yoğunluktan uzak bir dil kullanmanız önemli. Yaratıcı projelerde kendinizi göstermek için harika bir zaman. İlham periniz, gözlerinizin önünde parlayabilir. Günün ilerleyen saatlerinde sosyal ilişkilere dair güzel sürprizler yaşayabilir, sevdiğiniz insanlarla birlikte keyif dolu anlar paylaşabilirsiniz. Sağlığınıza dikkat etmeyi unutmayın, ruhsal dengeyi sağlamak için kendinize zaman ayırmalısınız. Unutmayın, hislerinizi ifade etmekten çekinmeyin; bu size ve çevrenizdekilere huzur getirecek. Şefkat ve empati, bugün sizin en güçlü silahlarınız olacak.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05