En muhalif geçinenden en iktidar yanlısına değin tüm ulusal basın, 2014 tarihli Soma Faciasında hep ”301 ölümden” söz etti.
Oysa gerçek rakamın çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyorduk.
Türk basınında, o yıllar ULUS Gazetesi köşe yazarı olan, şu gariban Gürsel Ekmekçi’den başkası bu olayın üzerine gidemedi.
En azından ”sözde 301 madencimizin öldüğü” klişesini kullanıp, sağır kulaklara kar suyu kaçıramadı.
Şu gün, en severek okuduğum yazarların hepsine, titizlikle takip ettiğim gazetelerin tamamına, bu anlamda kırgınım!!!
****
Tutup da;
-”Ben araştırmacı gazeteciyim gardeşim!!!
-”Kolum, bacağım, kulağım her yere uzanır üleyynn”!!!
-”İstihbarat Teşkilatımızda sağlam kaynaklarım var yahu”!!! falan gibi yalanlar gonuşacak diğilim.
İzmir’de yaşayan bi hemşire arkadaşım var idi hepi topu ve O’nunla telefonda havadan-sudan konuşurken öğrenmiştim gerçeği: Demişti ki ağlayarak;
-”Ne 301’i Gürsel, İzmir’deki bile tüm morglar doldu, madenci cesetleri soğuk hava depolarına yollanıyor artık”!!!!
Tüm maden şehitlerimize bikez daha Allah’tan rahmet dileyerek alt paragrafa iniyorum, buyrun beraber inelim.
****
Ben, her daim, akp kadrolarındaki halk çocuklarının çokluğuna ve temizliğine inanmış bi kardeşinizim.
İlkin seçim rakamlarıyla oynamalarla başlayıp, sonra yaşamın birçok alanında gerçek rakamları kamuoyundan gizlemelerle görevlerinini sürdüren ”alengirli işler ekibinde”, asla ve asla akpli bi Anadolu çocuğunun yer alamayacağını bilecek kadar deneyim sahibi bi yazarıyım memleketimin.
Bizler, hiç birimiz, böyle şeyleri beceremeyiz.
Başka bi ekibin ürünüdür bu işler. Başka bi akıl gerektirir…
CİA gözetimlerinde, Pentagon kamplarında, Okyanus ötelerinde eğitilmiş olmayı icap ettirir…
****
(siyasete bulanmak istemem, ama şuncağızını yazmaz isem yazımız eksik kalır… adına cemaat denen bu ”başka akıl”, bizlerin daha önce hiç bilmediği biçimde örgütlü, tüm dünyaya yayılmış, olağanüstü bi ekonomik güce sahip ve elbette cia’yı arkasına almış ”sağlam” bi yapıdır… bu güce güvenerek akp iktidarıyla didişmeye başlamış, işin ucunu 15 temmuz’a kadar götürebilmiştir… şükürler olsun ki beceremediler)
****
Her türlü sayısal-rakamsal işlere hile karıştığı konusunda hepimizin gözlerini açan ilk unsur, komik ama gerçektir, Milli Piyango çekilişleri olmuştur.
Hangimiz, şu konuşmayı yapmadık arkadaşlar;
-”Yaa, eskiden gazetelerin arka sayfasına haber olurdu, talihlilerin fotoğraflarını görürdük, Milli Piyango şu ile çıktı falan diye, bak şimdi yıllardır bu haberleri göremiyoruz, bu işte bi iş var”!!!!!
Giresun‘da bile kaç kişiye büyük ikramiye çıktı, yıllar içre, anımsayınız.
Gerisin yazayım mı?
****
Özetliyim; cemaat’in vatanımda at oynattığına, akpyi yönetenlerin ise salt alınları secde görüyor diye bunlara inandıklarına ve sonuçta bu heriflerce ”kandırıldıklarına” eminim ben.
”Şahsen ikna oldum” yani, sizin anlayacağınız.
****
Öyleyse ülkemizi yönetenlerden beklentimizi de yazalım.
Enflasyon rakamları doğru açıklansın artık.
İşsizlik rakamları doğru açıklansın artık.
Salgın hastalık rakamları doğru açıklansın artık.
Hazinemizin durumu doğru açıklansın artık.
Doğal afetlerdeki vefat rakamları doğru açıklansın artık.
Bakınız, şans oyunları çekilişlerinin tümünde şaibe var halen. Bu bile cemaatin gücünün yok edilemediğine ilişkin tedirginlik vermiyor mu sizlere de?
Lütfen artık kandırılmayınız!
****
Diyeceksiniz şimdi, ”Ula Gürsel, sabah sabah ahabu konu nereden çıktı”? Söyliyim, anam bana zorla Milli Piyango Yılbaşı bileti aldırdı. Cebimde biletim şuan. Direttim, ”Anne almayacam, güvenmiyorum artık bu işlere” dedim, kabul ettiremedim.
Oradan çıktı.
Çekilişte hile olmasın diye şimdiden yolunu yapayım dedim.
Bi dahaki yazımı Kanarya Adalarındaki malikanemden yazmak üzere…