Müzede Sahne: Ekolojik Bir Tiyatroya Doğru Yazar ve Yönetmenlerle Konuşmalar -4

Müzede Sahne: Ekolojik Bir Tiyatroya Doğru Yazar ve Yönetmenlerle Konuşmalar -4

Ayşe Lebriz Berkem ile “Libido” Oyunu Üzerine 

Ayşe Lebriz Berkem: “Burada en kıymetli bulduğum şey kendi içimizdeki değişim ve dönüşüm, söyleyebileceğimiz bir sözümüz varsa bunu yapabileceğimiz tek şey sanat.”

Sanat yönetmenliğini Emre Koyuncuoğlu’nun yaptığı Sabancı Müzesi ve Sabancı Vakfı desteğiyle hazırlanan Sakıp Sabancı Müzesi Gösteri Sanatları Günleri’nin, diğer adıyla “Müzede Sahne” nin altıncısı 10-14 Ağustos 2022 tarihleri arasında  Emirgan’daki Sabancı Müzesi’nin farklı mekânlarında gerçekleştirildi.  Her yıl belirli bir tema/konsept etrafında tiyatro oyunu, performans, sunum ve panelleri bir araya getiren Müzede Sahne’nin bu yıl teması “Dünya 419 PPM Bir Sahne” başlığı altında ekolojik yıkım ve iklim kriziydi. Bu yılki Müzede Sahne’nin önceki yıllardan önemli bir farkı bulunuyor. Türkiye tiyatrosunda ekolojik sorunları konu edinen ya da yöntem olarak ekolojik düşünceden yararlanan oyunların eksikliği artık tiyatrocuların da konuştuğu bir mesele. Müzede Sahne, alanda yok denecek kadar az olan bu duruma cevaben bu yıl ilk kez temaya uygun yeni oyunların yazılmasına ve sahnelenmesine aracılık etti. Ekolojik yıkım, çevresel adalet, kentsel dönüşüm, ekoloji politikaları ve sanatsal aktivizmi mesele edinen üç yeni oyunun yazılıp sahnelenmesi ve kimi performansların Sabancı Müzesi mekânlarına özgü olarak yeniden tasarlanması ve konuyla ilgili panellerin düzenlenmesi konusunda oldukça kıymetli bir adım atılmış oldu. 

Bu söyleşi dizisinde ekoloji ve tiyatro ilişkisine dikkat çekiyor, Müzede Sahne’nin “Dünya 419 PPM Bir Sahnedir” başlığı altında yazılıp sahnelenen üç oyunun – TaşLibidoTek Kullanımlık Hikâye– yazarları Şebnem İşigüzel, Nadir Sönmez, Volkan Çıkıntoğlu; yönetmenleri Zinnure Türe, Ayşe Lebriz Berkem, Gülhan Kadim ve Müzede Sahne’nin sanat yönetmeni Emre Koyuncuoğlu ile konuşuyoruz.

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi için soruları ve söyleşi dizisini yazar ve tiyatro akademisyeni Eylem Ejder hazırladı.

Dizinin dördüncü söyleşisinde Libido oyunu yönetmeni Ayşe Lebriz Berkem ile konuşuyoruz.

Libido oyununda Fırat Bozan ve Cemre Buğra Ün. Libido. Yazan: Nadir Sönmez. Yöneten: Ayşe Lebriz. SSM, The Seed. Fotoğraf: Canberk Ulusan.

Eylem Ejder: Müzede Sahnenin bu yılki temasının ekolojik yıkım ve iklim krizi üzerine olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ayşe Lebriz Berkem: Müzede Sahne’nin bu yılki temasının, ekolojik yıkım ve iklim krizi üzerine olmasını çok temel bir meseleye dikkat çektiği için çok önemli buluyorum. Bence bugün konuşmamız gereken en önemli mesele ‘’bizi nasıl bir geleceğin beklediği’’, sorumluluklarımızın neler olduğu ve bunun için neler yapmamız gerektiğidir. Bu anlamda kendi bireysel çabalarımızı önemsiyorum, kendi hayatımızda bunların cevabını bizlerin de düşünmesi bağlamında bu konseptin içerisinde yer almaktan kendi adıma mutluyum. Farkındalık oluşması hepimiz için kıymetli.

E.E.: Bu temaya göre yeni yazılmış ve ilk kez sahnelenecek oyunlardan birini yönetme önerisini nasıl karşıladınız? Verilmiş bir metni sahneleme süreci sizin yönetmenlik deneyimizde nereye karşılık düşüyor? Bu sürecin kolaylıkları, zorlukları, imkânları ya da imkânsızlıklarından söz etmek ister misiniz? (Alandaki ekolojik çalışmaların eksikliği, ayrılan bütçe, zaman, vb. değinmek istedikleriniz?)

A.L.B.: Oyun sipariş verilmesi ilk kez olan bir uygulama sanırım. Bana böyle bir teklifle gelindiğinde özellikle belirtmeliyim ki yazar arkadaşım Nadir Sönmez’in metni olmasına çok sevdim ve çalışmaktan büyük bir heyecan duydum. Çok kısa bir zaman içerisinde derinlemesine yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Zordu. Ama bu sorumluluk açıkçası bana kendimi iyi hissettirdi.

Tabii ki böyle bir teklifin içerisinde tırnak içinde söylüyorum ‘’Yönetmek ister misin?’’ vardı. Bir yönetmen olarak eğer o günkü koşullarda metinle bir bağ kuramayacağımı ya da bir dünya kuramayacağımı anlamış olsaydım ‘’Teşekkür ederim ama beni aşıyor’’ derdim. Ama metni okuduğumda çok sevdim, meseleye dair bir sürü tartışılacak alan açıyordu. Ve yazarla bunun üzerine çok yoğun bir fikir alışverişinde bulunduk. Birlikte beyin fırtınası estirdiğimizi söylemeliyim; ona sorularım vardı ve bu sorularımı kendisine yönelttiğimde ondan aldığım cevaplarla kendime bir yol haritası çizdim. Tabii ki bundan sonraki aşamasında oyuncuların ve tasarımcı ekibimizin de yaratıcı fikirleriyle oyun son şeklini aldı.

Süreç herkese çok kısa geldi ama ben kısalığını hissetmedim çünkü o zamanı nasıl kullandığınız önemli. Bence biz çok verimli kullandık ve kendimi sanki daha uzun bir süredir çalışıyormuşum gibi hissettim ve ekip arkadaşlarıma da zamanın kısalığının problem olmayacağını telkin ettim. Bazen çok uzun zaman çalışırsınız ama bu kadar verimli olmayabilir. Dolayısıyla ‘’Zaman kısa mıydı?’’ evet kısaydı, daha uzun olsaydı daha iyi bir sonuç elde ederdik miydik, işte bundan emin değilim; çünkü sonuçtan memnunum. Bu koşullarda bu kadarını yapıyor olmaktan büyük bir huzur duyuyorum. Ancak tıpkı doğadaki sürdürülebilirlik gibi bir oyunun da sürdürülebilir olması için bitmiş, tamamlanmış, nokta konulmuş bir oyun olarak değil de devam eden, geliştirelen bir üretim/süreç olduğunu düşünmek bana iyi hissettiriyor. Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla düzenlenen ‘Müzede Sahne’ aslında bir doğuma hizmet etti, bir meseleye dair farkındalık uyandırmak için ön ayak oldu; bundan sonrasını biz devam ettireceğiz. Libido oyununu tekrar oynayacağımız zaman seyircilerden aldığımız geri dönüşlerle, geri beslemelerle yeniden şekillendireceğiz. Oyun bitmiyor; oynandığı süre içerisinde değişiyor dönüşüyor, hep daha iyi nasıl anlatırız, nasıl aktarabiliriz derdini taşıyorsanız bir nokta koymamış oluyorsunuz.

Şahsi olarak bu projeyi gerçekleştirirken imkanlarımın çok kısıtlı olduğunu biliyordum. Birincisi çalışmak için bir mekana ihtiyacım vardı. Ve bu yersiz yurtsuzluk da kısa bir süreçte çalışmak için aleyhimize işleyecekti. Açıkçası ‘’tamam buraya kadar çıkmanız lazım’’ denmeyecek bir yerde çalışmam gerekiyordu çünkü özellikle oyuncularınızdan bir geri dönüş beklediğiniz bir çalışma yürütüyorsanız. Zamanın korkusunu enselerinde hissetmemeleri önemliydi. Benim gidebilecek hiçbir yerim olmadığı için Sabancı Müzesi’nin içinde provalarımızı yapma şansını elde ettik. Gerçekten bu büyük bir şanstı. Böyle bir imkan verilmemiş olsaydı işte o zaman zorlanırdım. Bir diğeri de maddi zorluklardı. Çünkü öyle bir ekonomik krizin içerisindeyiz ki bir projeyi çıkartmak için bir ödenek veriliyor ama bu ödenek size oyun bittikten sonra takdim ediliyor; dolayısıyla o süre içerisinde bu bütçeyi sizin çözmeniz gerekiyor. Açıkçası bunda zorlansam da ona göre çözüm üretiyorsunuz; hep beraber minimum şekilde halletmeye çalıştığımızı itiraf etmeliyim. Bundan sonra oyun oynanmaya devam ettikçe yaşayacağımız sıkıntıları şu an düşünmek dahi istemiyorum. Tek dileğim oyunun seyirci ile buluşması ve kendini ayakta tutabilmesi yoksa gerçekten bizim için imkânsız olur sürdürmek.

E.E.: Ekolojik sorunlar üzerine bir oyunu sahneleme deneyiminizden söz edebilir miyiz? Oyun sahnelemesi ekoloji ve tiyatro ilişkisine, yeni ve ekolojik dramaturgiler, ekolojik sahneleme yaklaşımları gibi alanlarda araştırma yapma ihtiyacı duydunuz mu? Ya da sizin bu konuda ihtiyaç duyduğunuz, merak ettiğiniz, heves ettiğiniz araştırma konuları, kavramlar neler oldu? Bu konuda gerek Müzede Sahnenin ekolojik yıkım, iklim krizi, ekoloji politikaları ve sanatsal aktivizm” teması ve Dünya 419 PPM Bir Sahnedir” başlığı, gerekse sizin yönettiğiniz oyunun tartışmaya açtığı ekolojik kavram ve meseleler sürece nasıl bir yön verdi? 

A.L.B.: Ekipteki herkes gezegenin içinde bulunduğu durumunun bilincinde olan, ekolojik yıkım ve iklim krizi üzerine bir fikri olan kişilerdi… Dolayısıyla eğer ilk kez çalışacağımız, üzerinde araştırmalar yapacağımız, didik didik inceleyeceğimiz bir alan olmuş olsaydı o zaman gerçekten şunu itiraf edebilirim ki ‘bu’ zaman yetersiz olurdu bir oyun çıkartmak için… Tabii ki birkaç çalışmayı bir arada da yürüttük; konu üzerine yeniden belgeseller izledik, yeniden kitaplar okuduk, hem sahne provasını yapıp hem de geri kalan zamanımızda yeniden bu konu üzerine yoğunlaştık. Özellikle ekoloji ve iklim krizi üzerine çalışan sanatçıları ve işlerini araştırmak önceliğimiz de oldu.

Öncelikle çalıştığımız yer Sabancı Müzesi olduğu için bir doğanın içerisinde olduğumuzu ve bunun sanki bütün yaratıcılık damarlarımızı açtığını söylemeliyim. Mekan-Oyuncu, Mekan-Yönetmen, Mekan-Tasarımcı ilişkisi ilginç bir deneyim oldu bizim için. Doğanın içinde çalıştığımız için oldukça şanslıydık. Yani şunu demek istiyorum prova yaptığınız yerde aldığınız nefes, etrafınızdaki ağaçların hangi ağaçları olduğunu bilmeniz, odadan çıktığınız anda gördüğünüz şeyin yeşillik olması ve biraz ötesinde denizi görmeniz çok önemli bir etken verimli çalışmamızda. Çalışırken hep kendime şu soruyu sordum, eğer bir tiyatro mekanının içinde olmuş olsaydık, yani siyah bir sahnenin içerisinde olmuş olsa idik, doğanın içerisinde olduğumuz kadar yine zihnimiz, ruhumuz, bedenimiz gerçekten bu oyunu çalışmaya hazır bir hale gelir miydi bilmiyorum. Bildiğim tek şey hem ben hem de bütün ekip olarak hücrelerimize kadar oksijenle dolduğumuz ve kendimizi iyi hissettiğimiz, şifa olan bir prova sürecinin içinden geçtik. İlk başlarda bunun büyük bir lüks olduğunu düşündüm ve bu düşüncenin altında ezildiğimi hissettim ama bir süre sonra aslında bunun bir lüks değil olması gereken doğal bir ortam olduğuna ikna ettim kendimi. Kısacası müteşekkirim böyle bir ortamı bize sağladıkları için.

Libido oyunu, ekolojik yıkımın ve iklim krizinin önemine dikkat çekmek için yazıldığını ve bu meseleyi temel aldığını göz önünde bulundurduğumda oyunun tasarımının buna hizmet etmesi gerektiğini düşündüm ta ilk baştan itibaren. Bu, şu anlama geliyordu: Oyunda kullanacağımız nesneler, aksesuarlar ya da dekor her ne ise ‘geri dönüşüm’ malzemesinden olmalı diye düşündüm ve sonrasında tasarımcı arkadaşlarımızla birlikte bu fikir üzerinden ilerleyerek oyunu nihayetlendirdik. Burada bize destek olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait İstaç’tan söz etmek istiyorum. Oyunun dekorunun neredeyse hepsini İstaç’tan temin ettik ve bir kısmını orada yaptırdık. Bu atölye bir geri dönüşüm atölyesi ve atılmış olan nesneler burada birikiyor, sonra da yeniden tasarlanarak bambaşka bir şekil alıp kullanıma dahil ediliyor. Bu tam da benim istediğim bir şeydi; bir gün bu oyun bittiğinde yeniden oyunun dekorlarını geri dönüşüme dahil etmek için oraya geri götüreceğiz. O yüzden dekorumuzun bu bağlamda tam da bu konseptin fikrine hizmet ettiğini düşünüyorum; bunun için çaba sarf ettiğimizi söylemeliyim. Her bir materyalin “geri dönüştürülmüş” olması için oyundaki dramaturjik anlamını da yakalayabilmek için uzun uzadıya konuştuğumuzu, üzerinde tartıştığımızı söylemeliyim.

Özellikle araştırma yaptığım ekolojik yıkım, iklim krizi ve ekolojik politikaları ve sanatsal aktivizm üzerine iş üreten dünyadaki belli başlı sanatçıların işlerini incelemek oldu, bütün bu incelemelerimizin bize ilham olduğunu söylemeliyim. Özellikle Ekoloji ve Sanat kitabı başucu kitabımdı. Oldukça belgesel izledim ve şahane podcastler dinledim; hem kafamın karıştığı hem de açıldığı bir süreç oldu. ‘’Yeşil dönüşüm’’ hemen hemen herkesin ağzından düşürmediği bir cümle ama bu dönüşüm nasıl olacak? En bildiğimizi sandığımız şeyde bile bir ‘bilmediğimiz’ ortaya çıkıyor. Geçen sene yangınlarda gördük, hemen müdahale edilip fide dikilmeye başlandı; oysa bilim insanları ‘’durun, doğa kendini yenileyecek’’ diye yırtındı. Ben de sonradan bu yangınların doğanın kendi dengesi içinde olabildiğini hatta ‘kontrollü’ yangınların bile çıkarıldığını -ki daha büyük bir yangını engellemek için gerekliymiş- yeni öğrendim. Burada bir “bilgi eksikliği” ortaya çıkıyor. Bir de tabii bizi yönetenlerle ilgili bir güven meselemiz var. Güvenmiyoruz ve öyle olunca yanan yerlerin bir rant alanına dönüşeceğini düşünüp hemen ağaçlandırmak istiyoruz. En azından benim için öyle. Sonra fosil yakıtlar meselesi de kolaylıkla aşılabilecek gibi görünmüyor. Kömür kullanımının arttığını öğrendiğimde şaşırmıştım örneğin. Kömürden çıkış şöyle dursun meğer kömürde talep rekoru kırılmış. Nasıl bu kadar “yeşil ekonomiye” geçiş olduğundan söz edilirken artabilir? Bu ‘’bağımlılığımızı azaltalım; yenilenebilir enerjinin payını arttıralım; düşük karbon/karbonsuzlaşmayı sağlayalım’’ vs her şey küresel bir mesele ve en çok zarar gören, kırılgan kesim dünyanın her yerindeki yoksullar. O yüzden bu mesele oldukça politik bir mesele.Biz bu gezegende misafiriz. Ve doğayı biraz kendi haline bırakmamız gerekiyor. İnsanın kibri ona sürekli ‘müdahelede’ bulunma hakkı veriyor sanki iyi ya da kötü. Kendi adıma daha az tüketmeyi sağlamaya çalışıyorum. İşte tam da bu noktada oyuna dönmek istiyorum.

Libido ilk gösteri sonrası oyun ekibi sahnede. Fotoğraf: Canberk Ulusan.

Oyunumuzun tartışmaya açtığı ve benim de çok önemsediğim iki ana meselesi var. Birincisi ekolojik yıkım, iklim krizi, sürdürülebilirlik ve bunun üzerine yürütülen politikalar, eylemler. İkincisi ise oyunun ana karakterlerinden biri olan kadının ekoloji üzerine oldukça sert işler üreten ve kendi sergisinde performanslar da gerçekleştiren bir sanatçı olması. Yaptığı işlerle dikkat çeken başarılı ve oldukça ses getiren bu ‘kadın’ sanatçının kendi ürettiği işler üzerinden bu meseleye dair bir sorgulama yaparken tıpkı bir ekoloji yıkımından söz edercesine kendi doğasının/ekolojisinin/habitatının üzerine de düşünmeye başladığı bir oyun. Dolayısıyla bu oyunu çalışırken her birimiz tırnak içinde sanatçılar olarak yaptığımız işlerin, üretimlerimizin ekolojik yıkım, iklim krizi, gezegenin geleceği gibi konularda olsun -ya da farklı bir meseleye dair olsun-, ne kadar farkındalık uyandırdığı, ne kadar insanlara ulaşabildiği, ulaşsa da ne kadar etkileyebileceği üzerine çok düşündük aslında öyle bir kısır döngü içerisindeyiz ki… Öyle hissediyorum; yapıyoruz, üretiyoruz ama sonuç? Kime ulaşabiliyoruz? Değiştirebiliyor muyuz? Sanıyorum bu sürecin sonucunda vardığımız nokta sadece bir su damlası olduğumuzun bilincinde olmaktı. Büyük değişimler yap(A)mayacağımızı biliyorum, bunu ummanın bir hayalperestlik olduğunu da… Burada en kıymetli bulduğum şey kendi içimizdeki değişim ve dönüşüm, söyleyebileceğimiz bir sözümüz varsa bunu yapabileceğimiz tek şey sanat. Sanatla kendimizi ifade etmekten başka bir seçenek yok. Oyunda da sorulan bir soruyu kendime sordum “Bir aktivist olsaydım kendimi daha faydalı hisseder miydim?” Bu çok can yakıcı bir soru. Oyun oynuyoruz, oyun yönetiyoruz, oyunu tasarlıyoruz ama bir şeyleri dönüştürebiliyor muyuz, birazcık olsun faydamız olabiliyor mu bu yıkımı, krizi engellemek/durdurmak için… Daha iyi bir gelecek için bir şey ifade ediyor mu yaptıklarımız? Sadece bu kadarını bile bir oyunda tartışıyor olmayı çok önemsiyorum. Hepimizin bol bol ağaçlara sarıldığı, kimseyi değil ama kendimizi nasıl dönüştürebileceğimizi düşündüğümüz bir prova süreciydi. O yüzden süreç devam ediyor.

E.E.: Oyunun künyesinde bir dramaturg/dramaturjinin adı yer almıyor. Ekoloji ve  dramaturgi konusunda nasıl bir süreç geçirdiniz? Nelere ihtiyaç duydunuz? (Belli bir dramaturgla çalışmadıysanız bu konuda düşünsel iş birliğini oyun yazarıyla mı gerçekleştirdiniz? Danıştığınız, yararlandığınız kaynak, çalışmaları anmak ister misiniz?)

A.L.B.: Oyunlarda bir dramaturg olması gerektiğine inanan bir kişi olarak şunu söylemeliyim ki her birimiz bir dramaturgtuk bu oyunda… Yazar arkadaşımız o kadar sağlam ve o kadar iyi bir metin emanet etti ki bize…. Oyunun her bir kelimesini her bir cümlesini didik didik ettiğimizi söylemeliyim. Tabii ki herkesin estetik yaklaşımı, konsepti kurması, oyunculuklara yaklaşımı farklı olabilir. Ama bu oyunun, yazar yönetmen oyuncular tasarımcılar olarak ortak bir perspektif oluşturarak çıkarttığımız bir oyun olduğunu düşünüyorum.

E.E.: Müzede Sahnenin ekoloji temasıyla ortaya çıkan diğer oyunlarını ya da performans ve panellerini takip edebildiniz mi? Ekolojiye dair birbirinden farklı düşünsel ve estetik pratikler arasında oyununuzun kapladığı yer” ve diğerleriyle ilişkilenmesi hakkında söylemek, paylaşmak istedikleriniz var mı?

A.L.B.: Diğer projeleri de oyunları da izledim, her biri birbirinden farklıydı. Bu farklılığın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Üç yazar meseleye farklı açılardan bakmış olduğu için bütününde ‘Müzede Sahne’ bu yıl seçtiği tema ve konsept ile amacına ulaştığını söylemeliyim. Çok doğru ve yerinde seçilmiş bir ‘tema’ idi. Uygulanış biçimi de öyle.

E.E.: Ekolojik yıkım ve iklim krizi, ekoloji ve doğa politikaları, bu konuda sanatsal aktivizm gibi temalar Türkiye tiyatrosunun yeni örneklerinde pek karşılaştığımız bir mesele değil. Siz bu azlığı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda görüş ve önerilerinizi paylaşmak ister misiniz? Sahnelediğiniz oyunun bu konuda ilk örneklerden olacak olması nasıl hissettirdi, hissettiriyor? 

A.L.B.: Açıkçası hangi konuyu ele alırsanız alın, bugün gündemde olan kadın cinayetleri ya da kadın şiddeti, tacizler ve başka meseleler… Ne anlattığınızdan daha çok ‘nasıl anlattığınız’ önemli diye düşünüyorum. Bu meselede de öyle… Örneklerine pek rastlamıyorsak bunun nedenini nerede aramamız gerektiğini inanın ben de bilmiyorum. Gerçekten bu konuda söyleyecek sözümüz olmadığı için mi, söyleyecek sözümüzü nasıl ve ne şekilde söyleyeceğimizi bilemediğimizden mi, yoksa henüz gündemimizde mi yok, inanın bilmiyorum. O kadar çok mevzu, hikâye var ki önümüzde sanatçılar olarak anlatmak istediğimiz. Artık her konu acil. Hangisine öncelik vereceğimiz ise herkesin kişisel tercihlerine kalıyor. Bu yüzden Nadir Sönmez’in Libido oyununu çalışmak benim için çok kıymetliydi; böyle bir açıdan, böyle bir politik bir meseleyi tartıştığı için.    

E.E. : Oyun sahnelendikten sonraki tepkiler nasıldı? Paylaşmak istedikleriniz var mı? 

A.L.B.: Oyun sonrasında seyircilerden aldığımız geri dönüşlerin çoğu olumluydu. Hemen hemen herkes tarafından metnin çok beğenildiğini söylemeliyim. Sahneleme açısından aldığım öneriler var. O önerileri yakın bir zamanda bütün ekip toplanarak değerlendireceğiz. Mutlaka kendi konseptimiz içinde işe yarar olduğunu düşündüğümüz şeyleri değerlendireceğiz. Tercihler kişiden kişiye değişir; yaklaşımınız, fikirleriniz, dramaturjik çözümlemeleriniz kişiden kişiye değişir ama genellikle bu konsept içerisinde, bu fikir bağlamında bize olumlu katkılarda bulunacak değerli görüşleri değerlendirmek gerekir. Özetle hepimizin geri dönüşlerin olumlu olduğu yönünde bir izlenimimiz olduğunu belirtmeliyim. Oynandıkça kendisini daha da ileriye taşıyacağına eminim.

E.E.: Ekoloji ve iklim kriziyle ilgili üretmeye devam etmeyi düşünüyor musunuz? Oyunun sonraki gösterimleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

A.L.B.: Aslında gönül ister ki bu konu ile ilgili bilginiz henüz tazeyken bu projeye yoğunlaşıp bir başka oyunla pekiştirmek ama günümüzde böylesi bir ekonomik krizin içerisinde oyun yapmak çok zor. Söyleyecek sözümüz var, enerjimiz var ama imkanlarımız maalesef bir başka oyunu hayata geçirmeye olanak vermiyor. Şu an tek amacımız, bu oyunu yaşatabilmek, oynanmasını sağlamak. Şu an bu esas görevimiz. Ve de sorumluluğumuz. 2022-23 sezonunda oynamak üzere mekanlarla iletişime geçiyoruz, ileride festivallere başvurmak için çalışacağız. Tek kelimeyle özetlersek var olmak için çırpınıyoruz. 

Tıpkı doğa gibi…

Bu nedenle bize derginizde yer ayırdığınız için minnettarım. Bu sorunların görünür olabilmesi ile bizim işlerimizin görünür olup olamaması arasında bir paralellik var. Yok mu?

E.E.: Söyleşi için çok teşekkür ederim.

A.L.B.: Ben de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederim.

EYLEM EJDER

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün kendini son derece enerjik ve canlı hissedebilirsin. İçindeki ateş, yeni başlangıçlar yapma isteği ile dolup taşacak. Planladığın projelere dair cesur adımlar atmak için harika bir dönemdesin. Arkadaşlarınla olan iletişimlerin güçlenebilir; bu, birlikte daha yaratıcı ve keyifli aktiviteler yapmanız için fırsatlar sunabilir. İş hayatında, liderlik özelliklerin ortaya çıkacak ve başkalarını etkileme gücün belirgin bir şekilde artacak. Ancak, ani değişimlere dair sabırsızlık gösterebilir, bu nedenle düşünmeden harekete geçmekten kaçınmalısın. Özel hayatında, duygularını ifade etme konusunda daha açık olabilirsin; bu, ilişkinin derinleşmesine yardımcı olacak. Biraz daha ihtiyatlı olmak, unutulmaz bir gün geçirmeni sağlayabilir. Sosyal aktivitelerde yer almak, ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Unutma, dengeyi sağlamak her şeyden önemli.

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, içsel huzur arayışının ön planda olduğu bir gün. Duygusal derinliklere inmek isteyebilir, geçmişle yüzleşmek için fırsatlar arayabilirsin. Kararlar alırken, sezgilerine güvenmek sana iyi gelecek. Maddi konularda daha temkinli ve bilinçli yaklaşımlar geliştirmek gerekebilir. Aynı zamanda, sevgi ilişkilerinde duygusal bir bağ kurmak için çaba göstermek önem kazanıyor; yakınlarınla derin sohbetler yapabilirsin. Doğaya çıkmak, seni canlandıracak ve düşüncelerini netleştirecek. Rahatlatıcı aktiviteler, gün boyunca seni yönlendirecek. Kendine olan inancını pekiştirmek için olumlu düşünceleri benimsemek faydalı olabilir. Unutulmaması gereken bir detay; içsel huzurunu bulmak için kendine alan tanımalısın.

İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün zihin pınarların coşacak, yeni fikirler ve projeler peşinde koşma isteğin artacak. İletişim becerilerin üst seviyeye çıkacak; sosyal çevrenle yapacağın konuşmalar, beklenmedik kapılar açabilir. Birkaç ilginç insanla tanışman ve onların hikayelerini dinlemen, bakış açını genişletecek. Aynı zamanda, yapması gereken işler sırasında da dağılmaktan kaçınmalısın. Fikir ve düşüncelerinde kararsızlık hissi belirebilir; bu nedenle, bir süre beklemek, zihnini toparlamak için faydalı olacaktır. Gizli kalmış bazı duygular, beklenmedik bir şekilde su yüzüne çıkabilir. Bu durum, seni bazı ilişkiler hakkında derin düşüncelere yönlendirecek. Sosyal aktiviteler ve arkadaşlarla geçireceğin zaman, ruh halini olumlu yönde etkileyecek ve yeni ilham kaynakları bulmana vesile olacak. Anlık değişkenliklere hazırlıklı ol; bu dönem, sürprizlerle dolu. Unutma, esnek kalmak her zaman kazandırır.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinliğin artış gösterdiği bir dönemdesin. İçsel dünyanda huzur arayışında olabilirsin, bu da ilişkilerinde daha şefkatli ve anlayışlı olmanı sağlayacak. Sevdiklerinle olan bağlarını kuvvetlendirmek için iyi bir zaman. Geçmişe dair bazı duygular yeniden su yüzüne çıkabilir; bunları kabullenmek ve onlarla yüzleşmek, içsel huzuruna katkıda bulunacak. Ev ortamında geçireceğin zaman, sana dinginlik ve güven duygusu getirecek. Kendini iyi hissetmek için, sevdiğin aktivitelerle meşgul olmayı tercih etmelisin. Maddi konularda da dikkatli olman gerekecek; ani harcamalardan kaçınarak bütçeni daha iyi yönetmelisin. Sağlık açısından, ruhsal dengeye odaklanman, genel iyiliğine olumlu yansıyacak. Bu dönem, kendine dönme ve içsel kaynaklarını keşfetme fırsatı sunuyor.

ASLAN BURCU YORUMU

Etrafa saçtığın enerji, çevrendekiler üzerinde güçlü bir etki bırakıyor. Sunduğun liderlik özellikleri ve özgüvenin, iş ve sosyal yaşamındaki ilişkileri güçlendirirken, yeni fırsatlar da kapını çalmaya başlayabilir. Bugün, yaratıcı yönlerini ön plana çıkartacak projelere yönelmek isteyebilirsin. İçindeki tutku, başkalarına ilham verebilir. Ancak dikkat, aşırı gurur veya kibir sonucunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Duygusal ilişkilerde samimiyet ve açıklık, derin bağlar kurmana yardımcı olurken, eski meselelerin tekrar gündeme gelmesi muhtemel. Samimi bir iletişim, sorunları çözmekte yarar sağlayabilir. Bugün, kalbindeki arzuları cesaretle ifade et ve içsel sesini dinle; yeni bir başlangıç için uygun zemin hazır.

BAŞAK BURCU YORUMU

Ruhsal ve fiziksel olarak yenilenme isteği içindesin. Gün, içsel huzuru bulma arayışında geçiyor. Yaratıcılığın ve analitik düşünme yeteneğin seni güçlü kılarken, yaşadığın karmaşalar arasında dengeyi bulmakta zorlanabilirsin. Çevrendeki insanlarla iletişimin önem kazanıyor; samimi ve dürüst diyaloglarla derin bağlar kurma fırsatı doğabilir. Aynı zamanda, detaylara dikkat etme yeteneğin sayesinde, karşılaştığın sorunların üstesinden gelmekte zorluk yaşamayacaksın.Finansal konularda hızlı kararlar almaktan kaçınmalısın. Gelişmeleri dikkatlice değerlendirmek, uzun vadede fayda sağlayacaktır. Sağlığını da ihmal etmemek, stresli anların üstesinden gelmende yardımcı olacak. Kendine zaman ayırmak, meditasyon veya yürüyüş gibi aktivitelerle ruhunu dinlendirmelisin. Anın tadını çıkarmak, yaşamının zorlayıcı anlarında bile seni rahatlatacak bir etken olacaktır.

TERAZİ BURCU YORUMU

Harmoni ve denge arayışın bugün daha da belirginleşebilir. Sosyal ilişkilerinde uyum sağlama isteği ön planda olacak. Kendini ifade etme şeklin, etrafındaki insanlarla olan bağlarını güçlendirebilir. Birlikte vakit geçirmek için uygun fırsatlar doğabilir; dostlarınla yapacağın sohbetler, zihnini açacak yeni fikirler doğurabilir. Aşk hayatında ise romantizmin ve samimiyetin öne çıktığı bir dönemdesin. İçsel huzurunu sağlamaya yönelik adımlar atabilirsin, bu da kendine olan güvenini artıracak. İş hayatında ise iş birliği yapma yeteneğin, hedeflerine ulaşmanda önemli bir rol oynayabilir. Tüm bu dengeleri gözetirken, kendi isteklerinle başkalarının ihtiyaçları arasında uyum sağlamaya dikkat et. Farkındalıkla yaklaştığın her durum, sana yeni kapılar açabilir.

AKREP BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler ve sezgi bugün ön plana çıkıyor. İçsel hislerinizi dinlemek, geçmişteki olayları yeniden gözden geçirmek açısından verimli bir zaman dilimi. Sosyal ilişkilerde, özellikle de dostluklarda duygusal bir bağ kurma arzusu artabilir. İhtiyaç duyduğunuz destek, beklemediğiniz birinden gelebilir. İlişkilerde tutku ve bağlılık yoğunlaşırken, bazı konularda da güven sorunları tetiklenebilir. Para konularında dikkatli olmalı, bütçenizi gözden geçirmelisiniz. Geçmişte yaptığınız harcamaları sorgulamak faydalı olacak. Güzellik ve estetikle ilgili projeleriniz varsa, yaratıcılığınızı konuşturmak için ideal bir dönemdesiniz. Kendinize olan güveniniz artarken, içsel dönüşüm süreçlerine girebilir, kendinizi yeniden keşfedebilirsiniz. Ancak başkalarının duygularını da göz ardı etmemek ve empati kurmak, ilişkilerinizde dengeyi sağlamada önemli olacak.

YAY BURCU YORUMU

Serüven dolu bir gün seni bekliyor. Yeniliklere açık olman, sana hayatın sunduğu fırsatları değerlendirme şansı verecek. İletişim becerilerin ön plana çıkacak; etrafındaki insanlarla olan ilişkilerini güçlendirebilir, daha derin bağlantılar kurabilirsin. İçsel keşifler yapman, kişisel gelişimine katkıda bulunacak. Yaratıcılığının zirveye çıkacağı bir dönemdesin; sanatla ilgili bir aktiviteye katılmak veya kendi projeni geliştirmek için harika bir zaman. Seyahat ya da yeni bir deneyim peşinde koşman da ruhunu canlandırabilir. Fakat dikkat, bazı detayları gözden kaçırabilirsin; bu nedenle daha dikkatli olman faydalı olacak. Özgürlüğe olan tutkun, yeni yollar keşfetmeni sağlayacak; alışılmadık düşünceler ve fikirlerle karşına çıkabilirsin. Hayatını renklendirecek, beklenmedik sürprizler seni yakalayabilir; sıradanın dışında kalmayı hedefle.

OĞLAK BURCU YORUMU

Disiplin ve kararlılıkla dolu bir gün başlıyor. Hedeflerin için belirlediğin yolları hevesle incele ve gerekli adımları at. İş ortamındaki yoğunluk seni bunaltmasın; bunun yanında profesyonel ilişkilerini güçlendirmek için fırsatlar bulabilirsin. Kendine inan ve mevcut yeteneklerini ortaya koy, başarı seni bekliyor. Önemli kararlar alırken mantığını ve sezgini dengelemeyi unutma. Sağlığına dikkat et ve bedenine gereken özeni göster. Özel ilişkilerde ise, duygularını ifade etme konusunda kendini açman gereken bir zaman dilimindesin; samimiyet her şeyin anahtarı. Geçmişteki deneyimlerden ders çıkararak geleceğe daha sağlam adımlarla yürüme fırsatını değerlendirmelisin. Unutma, her zorluk yeni bir öğrenme sürecidir.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, entelektüel merakın ve sosyal bağlantıların öne çıkıyor. Yeni fikirler ve projelerle ilgili ilham alabilir, başkalarıyla etkili bir şekilde iletişim kurabilirsin. Zihnindeki yaratıcı düşünceler, çevrendekilere de ilham verecek. Arkadaşlarınla veya topluluklarla gerçekleştirilecek aktiviteler, seni daha da motive edecek ve yenilikçi düşünceni açığa çıkaracak. Duygusal bağların güçlenebilir, eski dostlukların tazeleneceği sürprizlerle karşılaşabilirsin. Yeniliklere açık ol; hayatındaki değişim rüzgarları seni olumlu anlamda sarıp sarmalayabilir. İleri görüşlülüğün, gelecekteki hedeflerini belirlemede sana yardımcı olacak.

BALIK BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler ön planda. Sezgisel yönlerin güçlü, içsel bilgilere ulaşmak için bu sezgileri kullanabilirsin. Humanist duyguların, insanlarla olan bağlarını güçlendirebilir; çevrendeki insanlara yardımcı olma isteğin artacak. Uzaklarda bir yerden gelen bir haber duygusal bir heyecan yaratabilir, yeni başlangıçlar adına ilham alabilirsin.Amaçlarına yönelirken, düşüncelerinin akışına dikkat et. Kendi içindeki karmaşayı çözmek için zaman ayırmak iyi gelebilir. Sanatsal yaratımlar ön plana çıkabilir, bu yönlerine yönelmek, ruhunu besleyen bir kapı açabilir. Maddi konularda daha dikkatli olman gerekecek; ani harcamalardan kaçınarak bütçeni dengede tutmalısın. Kendine güven, engellerin aşılmasında en büyük dostun olacak. Unutma, içsel rehberliğine güvenmek, yaslandığın en sağlam destek.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM