1999 yılında, Hayri Öztetikler’in belediye başkanı olmasıyla birlikte ilçenin sanat hayatında önemli bir değişim yaşanmıştır. Haziran 2005’te yayımlanan Mustafakemalpaşa Belediye Bülteni’nde kuruluş süreci şöyle anlatılır:
“Dört yıl önce çalışmalara başladığımızda bir salonumuz, kadromuz ve vizyonumuz yoktu. Mustafakemalpaşa Kültür ve Hizmet Vakfı bünyesinde yapılabilecek en iyi başlangıcı yaptık. Çocuk ve gençlik kadroları oluşturduk. İki yıldan fazla sadece gençlerle hemen hemen aralıksız çalıştık.”
Mustafakemalpaşa Belediyesi Kültür ve Hizmet Vakfı Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Kursu’na 2001 yılından itibaren ortalama 50 çocuk katılır. Yılda üç-üç buçuk aylık dönemler halinde eğitim verilir. Kursun ilk günleri, Şubat 2004 Kültür Takvimi’nde anlatılır:
“Bir kartopuydu başlangıcımız. Tıpkı bu kış günlerinde olduğu gibi. Yirminin üzerinde fedakâr aile, kültür merkezimiz daha tadilata girmemişken teslim etti çocuklarını sahneye, sahnenin büyüsüne. Öyle büyüydü ki bu, sahnenin mazotlu, koltukların eski, sinemanın imajının kötü olmasına aldırış etmedi. Yavaş yavaş yeri kar kaplamaya başladı.”
Nedim Buğral’ın dediğine göre, Beldeşan Sineması’nda son yıllarda gösterilen filmler nedeniyle halkın ayağı sinemadan kesilmiş, yanından dahi geçmez olmuştur. Tiyatro kurslarının başlamasıyla birlikte halk yavaş yavaş sinema binasına yeniden gelmeye başlar. Uzun yıllardır hem sinema hem de tiyatro salonu olarak kullanılan binayı belediyeden kiralayıp Beldeşan Sineması adıyla Alaattin Çokan işletir. Dönemin DSP Belediye Başkanı Hayri Öztetikler, sinemayı kültür merkezi yapmak için Alaatin Çokan’dan ister. Öztetikler 2000 yılında, 20 Kasım 1997’de halı saha maçından dönerken trafik kazasında ölen dört kişiden biri olan Kâzım Barış Çokan’ın adının sinemaya verilmesi önerir. Alaattin Çokan da bu öneriyi kabul eder. Karacabey Meltem gazetesinde, Mustafakemalpaşa Kültür Hizmetleri Vakfı ile Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin Beldeşan Sineması’nın kültür merkezi haline getirecektir. Belediye Basın Sözcüsü Sinan Uyguç binanın belediyeye devrinden sonra çalışmalara başlanacağını, üç katlı binada, iki sergi salonu, tiyatro salonu ve kafeterya bulunacağını söyler. Aynı haberde 1 Haziran 2001’den itibaren kültür merkezi olarak kullanılmaya başlayacağı da söylenir. Bir iki hafta içinde mi kültür merkezi haline getirilmiş? 2002 yılına gelindiğinde sinemanın yeni adı Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi olur.
Mayıs 2015’te, eski Belediye Başkanı Hayri Öztetikler “Kültür Merkezi ve Sinemanın Hikâyesi” başlıklı yazı kaleme almıştır. Yazısında Beldeşan Sineması’ndan Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi’ne giden süreci anlatır. Beldeşan Sineması’nın yanında Belediye binası vardır. İlçede birçok sinema bulunurken “kültür merkezi” yoktur. Önce Öğretmen Evi’nin olduğu yere kültür merkezi inşa edilmek istenir. Burası belediye imar planında “kültür mekânı” olarak işaretlenmiş, ancak Hazine’den Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları’na tahsis edilmiştir. Genel Müdürlük bu imar planına itiraz eder, davayı da kazanır. Beldeşan Sineması’nın sahibi belediyedir. Bu sinemanın işletmecisiyse 20 yıllığına kiraya verilen Alaattin Çokan’dır. Anlaşma olduğu için belediyenin mahkemeyi kazanma ihtimali düşüktür. Hayri Öztetikler anlaşmaya çalışır. Alaattin Çokan’a “İşletmeciliğini gene sen yap ama söz ve karar merci belediye olsun” denir. Çokan bu öneriyi ve alternatif önerileri de kabul etmez. Reddetme gerekçesi para değildir.
Alaattin Çokan şöyle der: “Ben burada büyüdüm. Burası benim evim gibi. Hatıralarım, hayatım, bütün her şeyim burada. Burada öleceğim.” Hayri Öztetikler kültür merkezinin adıyla ilgili, “Buranın ismi Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi olacak” önerisini yapar. Hayri Öztetikler “Bu kazadan sonra Alaattin Ağabey yıkılmış, içine kapanmıştı” der. Bu teklif karşısında Alaattin Çokan “Beni yüreğimden vurdun Hayri” diye cevap verir. Bir süre düşünür ve teklifi kabul eder. Belediye Meclisi Toplantısında sinemanın adı değiştirilir. Ancak bu karara iki eleştiri yapılır. İlki “Kazım Barış Çokan kimdir? Ne iş yapmıştır? Hangi kültür dalında faaliyet gösteriyordu ki onun ismini kültür merkezine verdiniz?”. İkinci eleştiriyse Osman Duman’dan gelir. Osman Duman, belediyenin sinemayı alabilmek için 20 milyar lira verdiğini söyler. Hayri Öztetikler bu durumu şöyle açıklar: “Kendisine kaç defa açıkladık. Belediyeden böyle bir paranın çıkma ihtimali mümkün değil. Kayıtdışı para çıkışı olabilir mi? Belediye kasası benim eczanemin kasası mı? ‘Ver şurdan 20 milyar’ denilebilir mi? Böyle bir para çıkışında Hesap İşleri Müdürü’nün imzası gerekir. Ve hangi gerekçeyle bu para verilecek. Bir türlü ikna edemedik.” Hayri Öztetikler’in belediye başkanlığı 2009 yılında bitince Osman Duman bu sefer paranın belediye kasasından verilmediğini söyler. Hayri Öztetikler bu söze de itiraz eder.
Tabiî iş sadece sinemanın adını değiştirmekle bitmez. Restore edilmesi gerekmektedir. Belediye yönetimi restorasyonun Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle yapılmasını ister. Konuyla ilgilenmesi için Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Büyükakmanlar görevlendirilir. Ancak Kültür Bakanlığı’ndan gerekli para alınamaz. İş başa düşer. Restorasyonda yapılanları anlatır:
- “Koltuklar değişmeden, yeni kaplama yaptık. Yeni koltuk alımına göre maliyeti % 85 azalttık.
- Yer döşemelerini onardık. Gıcırdayan tahtaları değiştirdik.
- Belediyenin arkasına açılan yere acil çıkış kapısı yaptık.
- Salona klima taktık.
- Işık ve ses düzeni yaptık.
- Sahneyi imkânlar nisbetinde büyüttük ve yeniledik.
- Sahne perdesini Vakıflar Bankası’na yaptırdık.
- Akustik çok iyi idi. O yüzden duvarları ellemedik. Sadece boya yaptık.
- Fuayeye düzenledik. Eski tuvaletleri yıkıp, erkek ve bayan olmak üzere 2 ayrı tuvalet sistemi kurduk.
- Eskiden kütüphane ve belediye akaryakıt mezbaha işletmesi olan yeri sinemaya ekleyip alt katta sergi salonu oluşturduk.
- Sinema girişini ve merdivenleri düzenledik.
- Bir iki yıl sonra da sahne arkasındaki kulisi ve sanatçı odalarını yaptık.”
Nedim Buğral Mustafakemalpaşa Kültür ve Sanat Vakfı’nda çalışırken Mayıs 2001’de askere gider. Askerden döndüğünde tiyatro için ayrı bir kadro olmadığı için 2002 yılında belediyede temizlik işleri kadrosunda çalışmaya başlar. 2002 yılında 7-8-9 ve 10-11-12 yaş grupları için iki ayrı grup oluşturulur. Eğitimler Nisan, Mayıs, Haziran aylarında verilir. 2003 yılından itibaren Mustafakemalpaşa Bölge Tiyatrosu adıyla 7-12 arası, 12-16 arası ve 16 yaş üzeri olmak üzere üç gruba ayrılır. Kurs Yeri Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi’dir. Genel Sanat Yönetmeni Nedim Buğral’dır. Her yıl yüz civarında çocuk ve genç tiyatro eğitimi görür. Nedim Buğral’ın özellikle oyunlardan sonra, sahneye çıkan çocuklarla o günkü seyircinin eğitim-sosyal-ekonomik durumunu ve tiyatro-seyirci ilişkisini tartışır. Kurstan az da olsa bir ücret alınır. Bu parayı belediye almaz. Para tiyatro kalır. Tiyatro oyunların masrafları bu paradan karşılanır. Oyunlar ise ücretsiz sahnelenir. Belediye kültür merkezinin kullanımından ücretsiz almaz. Ayrıca turneler için de araç verir.
Mustafakemalpaşa Belediyesi Bölge Tiyatrosu 31 Ekim 2003’te kurulmuştur. Mustafakemalpaşa Belediye Haziran 2005 bülteninde kuruluş sürecinde anlatılır: “Şehir Tiyatrosu ile Bölge Tiyatrosu arasında gidip geldik. Özellikle çocuk ve gençlik tiyatrolarında iddialı hedeflerimiz olması ve bulunduğumuz kavşağın Güney Marmara’daki merkezi konumu bizim bölge tiyatrosu ismini tercih etmemize neden oldu.”
Bölge Tiyatrosu, kurulduğu yıldan itibaren festivallere katılmaya başlar. Kültür merkezinde oyun sahneleyen bölge tiyatrosu zamanla alternatif sahne arayışına girer. Köylerde seyyar sahne ile oyun sahnelemek bu alternatif sahnelerden yalnızca birisidir. Tiyatro bülteninde alternatif sahnelerle ilgili yazıyı birlikte okuyalım:
“Tiyatro sahnelerinde ve kültür merkezlerinde yapılan tiyatroyu, bu yapıların dışına taşıyarak daha samimi bir ileten-iletilen ilişkisi yakalaması için yollar arayacağız. Örneğin oyunlarımızı daha az sayıda seyirci ile oyun hizmet edecek mekânlarda; teraslar, köprü altları, oturma odaları vs. de sunacağız. Seyirciyi dinamik tutacak mekân ve oyuncu ile yakın ilişki kuracak oyunlar sayesinde; oyunculuk, sahneleme metotları ve tiyatronun diğer iletenleri üzerinde elimizden geldiği kadar deneyler yapacağız.”
2005 yılında yayımlanan Mustafakemalpaşa Ticaret ve Sanayi Odası Rehberi’ne göre, Bölge Tiyatrosu bu yıla kadar çocuk, gençlik ve yetişkinler için toplam 77 oyun sahneler. 15.000’den fazla seyirciye ulaşmıştır. 2005 yılında, Nedim Buğral ASSITEJ’e (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) üye olur.
Nedim Buğral Genel Sanat Yönetmenliği görevinden 2007 yılında istifa etmek zorunda kalır. İstifanın nedeniyse önce bayram etkinliği olarak başlayan sinema gösterimlerinin daha sonra ayda bir haftadan iki haftaya ve üç haftaya çıkmasıyla, Bölge Tiyatrosu’nun kültür merkezinden dışlanmasıdır. Nedim Buğral istifasından sonra aynı yıl Nilüfer Belediyesi Konak Kültürevi’nde çalışmaya başlar.
Yeni Genel Sanat Yönetmeni Seçkin Kaymaz, ücretli olan tiyatro kurslarını ücretsiz hale getirir. 2008 yılında 7 ayrı grupta 100’ün üzerinde kursiyer eğitim alır. Bu dönemde sadece kültür merkezinde oyun sahnelemez. Sokak tiyatrosu yapılmaya başlanır. Tiyatro, festivallere de katılır. Bu dönemde kültür merkezine kulis ve tuvalet yapılır. Tabiî Bölge Tiyatrosu’ndaki oyuncuların çektiği sıkıntılardan ziyade, Genco Erkal’ın bir oyundan sonra “Keşke kulis olsaydı da pet şişesine işemeseydik” demesi belediye yönetimi için daha etkili olur.
Bölge Tiyatrosu, 2008 yılında Türkiye Tiyatrolar Birliği’ne üye olur. 2010 yılına gelindiğinde ise belediye yönetimi tiyatronun festivallere katılması için destek vermemeye başlar. Bu durum da tiyatrocuları olumsuz etkiler. Zamanla şevklerinin kırılmasına neden olur. Sonuçta Seçkin Kaymaz görevinden istifa eder. O da Nilüfer Belediyesi’nde çalışmaya başlar.
2011 yılından beri Genel Sanat Yönetmeni Ziya Kantir’dir.
UĞUR OZAN ÖZEN
Fotoğraflar ve Belgeler: Kekil Şimşek, Nedim Buğral ve Ziya Kantir’in Arşivine aittir.