Meltem Çilek Hanım beni Facebook’tan takip ediyor. Geçenlerde bir yazıma – Avokado çekirdeğiyle ilgili olan yazıma yorum olarak aşağıdaki mektubu yazmış. Mektup hoşuma gitti, izniyle sizinle aşağıda sizinle paylaşıyorum.
***
Oğlum dün okulda tembellik yapmış öğretmenin sınıf içi etkinlikte verdiği dersi yapmamış ve o ödev eve 30 sayfalık ödev olarak yansımış, doğal olarak yapı olarak da biraz yavaş hatta tembel bir çocuk. Sonucunda bugün okula gitmek istemiyor tabi sebebinden haberim yoktu. Olayların gidişatında durumu kavramam zor olmadı. Öğretmen oğlumun çok başarılı bir çocuk olduğunu önceki yıllara göre bu yıl çok daha iyi olduğunu söylüyor. Oğlumu baskıyla zorlamayla derslerini bitirmeye ve okula gitmeye tabi ki ikna edebilirdim. Ama ben öğretmenin onun başarısını çok taktir ettiğini, biraz daha hızlanması konusunda öğretmenden yardım istediğimi söyleyerek biraz da anne şefkati ilgisi göstererek 30 sayfa dersi bitiremeyeceğine inanan oğlum o dersini gönül rızasıyla tamamen kendi çabasıyla bitirdi okula gitmek istemeyen o çocuk ise ben ağzımı açmadan hazırlandı gitti okuluna.
Ben sürekli eleştirilen hiç takdir edilmeyen bir çocukluk geçirdim. Her çocuğu bilmiyorum ama benim oğlumu en iyi motive eden şey başarısının takdir görmesi. “Seninle gurur duyuyorum” demek zor değil. Çocuk sahibi olmadan önce bilmiyordum. Ama artık biliyorum ki annem ve babam söyleyemeseler de benimle gurur duyuyorlar.
***
Bu mektubu neden sevdim? Bunun açıklamasını tümüyle yapabilmem için benim “Korku Kültürü,” “Gerçek Özgürlük,” “Geliştiren Anne Baba” ve “Öğretmenim Bir Bakar mısın?” kitaplarımın içindeki çoğu kavramları yeniden ifade edip özetlemem gerekir. Burada kısaca şunu ifade etmek istiyorum: Meltem Çilek bir anne olarak:
1- Oğlunun derste başarısından çok onun insan olarak gelişmesine öncelik vermiş;
2- Oğlunun öğretmenini ekibin bir parçası olarak görüp, onunla ilişkiyi önemsemiş;
3- Bir anne olarak oğluyla ilişkisinde sağlıklı bir ilişki içinde kalmaya – altı tanıklık boyutunu yaşatmaya – özen göstermiş.
Bu tür anne ve babaların ve öğretmenlerin sayısının artması Türkiye’nin geleceği için çok önemli. Kendilerine buradan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Bana göre verdikleri bu zor emeği ancak sevgi besleyip yönlendirebilir. Bu emeğe çok saygılıyım. Türkiye’nin sağlıklı geleceğini bu tür emekte görüyorum.
Doğan Cüceloğlu – 28 Ekim 2019