“gözlemleyen bilincime”

“gözlemleyen bilincime”

Ama ille de yeni baştan hayatımı planlamak zorunda bırakılsaydım, neler isterdim? Doğrusu üzerine düşünmeye değer. Çünkü bu düşünce, insana kendi hakkında bir şeyler söyler.
Ben kendi adıma, “gözlemleyen bilincime” daha erken ulaşmak isterdim. Her insanı zorlayan o kaybolmuşluk hissinden bir an önce kurtulmak isterdim. Rüzgâra kapılmış bir yaprak parçası olmaktansa, yönünü belirleyebilen, rotasını ve etki alanını keşfetmiş bir insan olma hâline daha önce ulaşmak isterdim. Ne kadar önemli olduğumu, esas meselenin benim özümle kendim arasında kurduğum ilişkide yattığını keşfetmek isterdim.
Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim. Elbette bunun nedenleri var. Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir “sosyal kimlik” olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o “öz”ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendimden öksüz kaldım; bunun farkına vardığım zaman da içim cız etti. “Keşke yapmasaydım” dediğim şeyleri yaptığımı gördüm.
Oysa ergenlik yaşlarıma dönüp, “Başkası ne der?” diye düşünerek hareket eden hâlimden kurtulup, “Ben ne derim?” diyen cesur bir delikanlı olmak isterdim. Üniversiteyi daha kendim olarak okumak isterdim. O sıralar bir eziklik duygusu içerisindeydim ama bu duygunun anlamını pek bilmiyordum. Nereden geldiğini de. Bu hâlimden sıyrılarak yaşamak isterdim ki, orada bir “düşünür Doğan” olduğunu daha erken anlayabileyim. Aslında pırıl pırıl bir özüm olduğunu, içimde pırıl pırıl bir Doğan olduğunu ve onun sesinin duyulması gerektiğini erkenden fark etmek isterdim. Eminim ki şu anda da bu durumda olan ve belki de bu satırları okuyan çok sayıda genç var; bunu mümkün olduğunca erken bir zamanda başarabilmelerini, engelleri yıkıp olabildiğince çabuk kendileriyle tanışabilmelerini dilerim.
Çünkü insan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir.
(Var mısın?)
Bir 2 kişi ve yazı görseli olabilir
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05