YAŞAMIMIN ANLAMINI NEREDE BULURUM?

YAŞAMIMIN ANLAMINI NEREDE BULURUM?

(Bir önce yazdığım “Çin Kurabiyesinin Düşündürdükleri” başlıklı yazımı okumadıysanız, lütfen önce o yazıyı okuyun.)
“Çin Kurabiyesinin Düşündürdükleri” yazısının sonuna doğru iki tehlikeden söz etmiştim:
(1) Birinci tehlike, aklını kullanmaya, düşünmeye gerek duymadan yalnız inançlarıyla yaşayan insan olmak; (2) ikinci tehlike de, her türlü inancı dışlayarak yalnız akıl ve düşünceyle yaşayan insan olmak.
Her iki tür yaklaşımın sağlıksız sonuçlarından söz etmiştim. “Ben önemli bir insanım ve önemli şeyler yapıyorum” duygumu falımdan alamayınca yaşamım fakirleşiyor ise, yaşamımın anlamını bulmanın yolu ne olabilir? Düşünürken önemli bir konuyu takip etmeye başladığımı fark ettim. ‘Yaptığım şeyleri neden yapıyorum,’ diye kendimce bir iç muhasebe yaptım. “Neden kitap yazıyor, seminer veriyor, televizyon programları yapıyorum?” Değişik cevapların hangisi benim gerçeğimi yansıtıyor? -Para kazanmak için? Para kazanmanın yaşam kalitesi bakımından önemli ve anlamlı olduğunu biliyorum. Acaba odak noktam o mu? Para kazanmak gerçek nedenim olsaydı, daha fazla para kazanma yollarını seçer, daha fazla para kazanma fırsatları yaratırdım. Örneğin, seminer ve konferanslardan, kitap yazmaya kıyasla daha çok para kazanabilirim. Daha fazla para kazanma fırsatları çıktıkça ben tercihimi kitap yazma, kitap okuma ve eğitim ortamlarını oluşturma yönünde kullanıyorum. Bu gözlemlere bakarak, para kazanmanın benim faaliyetlerimin gerçek nedeni olamayacağını düşünüyorum. Daha doğrusu, içim biliyor ki, beni çalışmaya dürten, iten daha fazla para kazanmak isteği değil.
Peki, ne? -Tanınmak, hayran olunmak, beğenilmek için? Bu en çok şüphe ettiğim ve sürekli kendimi denetleme altında tuttuğum bir yönüm. Daha fazla parayı kazanmayı reddettiğim gibi, daha fazla şöhretli olmayı reddetme fırsatım oldu mu? Bilmiyorum, böyle bir ikilem içinde kaldığımı hatırlamıyorum. Sadece şunu söyleyebilirim; isteseydim, Türkiye’deki politik yapı içinde yer alabilir ve şimdikinden daha çok gözde bir yerde kendinden söz ettiren insanlar arasında olabilirdim. Bu tür davetlere yol açacak hiçbir girişimim olmadı; çünkü bu tür politik süreçlerin içine girmemin, verebileceğim gerçek hizmetten beni saptıracağını açık seçik görebiliyorum. O nedenle yaptıklarımı güç ve şöhret peşinde koşan egomu tatmin etmek için yaptığımı sanmıyorum. Bu konuda dikkatli olmaya devam ediyorum.
Peki, yaptığımı neden yapıyorum? -Allah rızası için; benim bilgimden yararlanacak insanlar olduğunu biliyorum, mümkün olduğu kadar o insanlara kitaplarla, konferanslarla, seminerlerle, internet sitesi yazılarıyla, tv programlarıyla hizmet vermek istiyorum. “Halk bilmezse Halik bilir,” felsefesi içinde çalışmama devam etmek istiyorum. İşte Çin kurabiyeleriyle uğraşırken bununla karşılaştım. İçimde bu var mı, bunun için mi yaptıklarımı yapıyorum sorusuyla yüzleştim. O zaman şu soru aklıma geldi; Çin kurabiyeleri, “Saçma sapan işlerle uğraşıyorsun; şu kısacık ömrünü anlamsız uğraşılar içinde heba ediyorsun; yardım etmeye çalıştığın insanların umurunda değilsin,” mesajları verse, acaba o zaman ne diyecektim? Muhtemelen gülüp geçecektim. Ciddiye almayacaktım. Neden, çünkü aklımla geliştirdiğim sistem bana anlamlı gelen cevaplar vermeye devam edecekti. O nedenle sırf Allah rızası için, sırf başkalarına yararlı olmak için uğraş verdiğimi söyleyemem; zaten içim de böyle hissetmiyor.
Peki, yaptığımı neden yapıyorum? -Aklım ve gönlüm, yaptıklarımı yaparak yaşamamın anlamlı, güçlü ve coşkulu bir yaşam için doğru şeyler olduğunu söylediği için. Aklımın ve gönlüm bana birer potansiyel olarak doğuştan verildi. Yaşamamın birçok aşamalarında ilişki içinde olduğum insanlar ve yaşadığım olaylarla gelişti ya da gelişemedi, körlendi. Bu evrende benim kendime özgü bir yerim olduğunu hissediyorum. Anlamlı, güçlü ve coşkulu bir yaşam için evrendeki bu yerimi keşfedip yapmam gerekenleri elimden gelenin iyi şekilde yapmam gerektiğini seziyorum. Evrenin temel yapısının büyük bir biz olduğunu düşünüyorum. İnsanıyla, böceğiyle, hayvanıyla, ağacı ve otuyla o biz her şeyi kapsıyor. O biz sorunlar yaşadığı zaman benim de sorunlarım oluşuyor. Bunu hem içimde hissediyorum, hem de aklımla anlıyorum.
Ailemin, mahallemin, kentimin, ulusumun, coğrafyamın, dünyanın sorunlarından bağımsız bir yaşamım yok. Bu ülkenin erozyon sorunu, uzun vadede benim ve çocuklarımın da sorunu. Ailede şiddet sorunu, benim yaşamımın da sorunu. Kırlangıçların yuva yapmaları ve yavrularını beslemeleri, evet o da benim yaşamımın bir parçası. Buna “Biz Bilinci” diyorum. Biz bilincinin teorik fizikten, biyolojiden, psikolojiden, nörobilimden örnekler vererek anlatabilirim. Biz gerçeği bilimsel bir gerçektir. Gerçeklerle uyumsuz davranışlar kısa ya da uzun vadede sorunlar yaratır. Gerçeğe ters düşen, gerçekle uyumsuz çözümler, çözdüğünden daha büyük bir sorunun temelini atar. Biz gerçeğine ters düşecek şekilde inşa edilen yaşamlar zamanla mutlaka sorunların altında ezilecek ve anlamsızlaşacaktır. Anlamlı ve coşkulu bir yaşamın temeli biz bilincidir. Böyle deyince evrenle olan gizemli olan ilişkimi önemsememiş mi oluyorum? Bence, önemsemiş oluyorum.
Aklımın ve gönlümün biz bilincinin gizemini keşfetmesi bana verilen insan potansiyeli sayesinde oldu. İnsan olma sorumluluğumu keşfetmeme olanağı bulduğum için, sahip olduğum kafa ve gönül potansiyeli için, şükür duygusu içindeyim. NOT: Kaliforniya’dan ayrılmadan önce yine ManchuWOK’a gittim. Şans kurabiyesinden çıkan kağıtta şöyle yazıyordu. “Good work, good life, good love, good-bye oppression.” (İyi çalışmak, iyi yaşamak, iyi sevmek insanı özgür kılar.)
Doğan Cüceloğlu (12.11.2011)
şunu diyen bir yazı 'YAŞAMIMIN ANLAMINI NEREDE BULURUM?' görseli olabilir
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Hayal gücün bugün oldukça yoğun. Sanatsal yaratıcılık ve duygusal derinlik, çevrendekilerle olan ilişkilerine zenginlik katıyor. İçsel dünyana dönmek ve kendi hislerine kulak vermek, önemli bir dönüm noktası yaratabilir. Başkalarıyla bağlantı kurma isteği içindesin, hislerini açıkça ifade etmek yeni kapılar aralayabilir. Duygusal olarak hassas olabilir, bu yüzden kendini korumaya almak isteyeceksin. Ama bu hassaslık, aynı zamanda başkalarının dertlerine de duyarlı olmana vesile olacak. Beklenmeyen durumlar ve sürprizler kapıda. İçgüdülerine güven ve değişen koşullara uyum sağlamakta zorlanma. Hayal gücünün peşinden gitmek, seni yeni keşiflere yönlendirebilir. Bugün, özünü besleyecek ve ruhunu canlandıracak aktiviteler yapmayı ihmal etme.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05