Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 30’uncu yıl dönümünde, başrollerinde Levent Üzümcü ve Orhan Aydın’ın olduğu “Unutma Bizi” oyunuyla anıldı.
Levent Üzümcü, “Devletin daha iyi olmasını isteyenler, daha liyakatli bir devlet isteyenler, hayatlarını koyarak, daha iyi bir ülke olabilmesi için, daha iyi bir yarın bırakabilmek için çocuklarına, çırpınıyor insanlar. Bunun unutulmaması lazım. Bunun nesilden nesle aktarılması lazım. Bu kitlelerin daha çok büyümesi lazım ki böylesine rahat bir şekilde cinayetler işleyemesinler, cinayet işleyecek o pervasızlığı kendilerinde bulamasınlar. Biz, bunun için çabalıyoruz. Çok canımızı verdik, çok fazla can gitti bu ülkede. Farklı siyasi görüşlerden de olsalar aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar maalesef. Umarım bunun önüne, net ve kesin bir şekilde geçebiliriz” dedi.
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) öncülüğünde, gazeteci-yazar Uğur Mumcu ve katledilen aydınlar anısına 24-31 Ocak günleri arasında düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında; Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği, başrollerinde Levent Üzümcü ve Orhan Aydın’ın olduğu “Unutma Bizi” oyunu dün akşam Ankara Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelendi. 1,5 saat süren oyunda Gülcan Altan, piyanist Dengin Ceyhan eşliğinde şarkılar seslendirdi. Oyuna, Uğur Mumcu’nun çocukları Özge Mumcu Aybars ve Özgür Mumcu da katıldı. Oyunun ardından Özge Mumcu Aybars, oyunculara ve ekibe plaketlerini takdim etti. Mumcu, yaptığı konuşmada, “Bizi yalnız bırakmadığınız için sizlere çok teşekkür etmek istiyorum; evin önünde, salonlarda, her yerde. Levent Üzümcü Tiyatrosu’na ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Biz, sizin sayenizde yalnız değiliz. Yalnız olmadığımızı bize hissettirdiğiniz için, hep beraberiz zaten, çok teşekkür ediyorum ben kendi adıma kalpten” dedi.
AYDIN: UĞUR ABİ’NİN ÇİZDİĞİ YOLDAN DEVAM ETMEYE HUZURUNUZDA SÖZ VERMEK İSTİYORUM
Oyuncu Aydın ise “Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen dostumuza çok teşekkür etmek istiyorum. Bizim için biraz duygusal bir metin, size aktarmaya çalıştığımız. Çünkü biz, bu süreci bire bir yaşayan sanatçı arkadaşlarınız, dostlarınızız. Dolayısıyla bu acıların bittiği, bu dinci, gerici, yobaz, ırkçı dayatmaların son bulduğu; eşit, özgür, tam bağımsız ve demokratik Türkiye için sanat yapmaya, tam da Uğur Abi’nin çizdiği yoldan devam etmeye huzurunuzda söz vermek istiyorum” diye konuştu.
GÜNER: AYDINLIK GÜNLERE, EŞİTLİĞE, ÖZGÜRLÜĞE, ADALETE HASRETİZ
Çankaya Belediye Başkanı Yardımcısı Gülsün Bor Güner ise oyun ekibine çiçek verdi. Levent Üzümcü Tiyatrosu ve sanatçılara teşekkür eden Güner, şöyle konuştu:
“Hepimizi çok duygulandırdınız. Geçmişe götürdünüz. Değerli gazeteci-yazar Uğur Mumcu’yu, katledilişinin 30. yıl dönümünde saygı, özlem ve minnetle anıyorum. Uğur Mumcu gibi demokrasi, eşitlik ve aydınlık mücadelesinde kaybettiğimiz tüm canları rahmet ve saygıyla anıyorum. Oyunun başında söylediğiniz bir şey vardı; ‘Hasretimiz büyük’. Gerçekten aydınlık günlere hasretiz. Eşitliğe hasretiz, özgürlüğe hasretiz, adalete hasretiz. Bu günlerin de çok yakında gelecek olduğuna inancıyla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
ÜZÜMCÜ: ÇOK İNSANIN CANINA KIYDILAR
Oyunun ardından ANKA Haber Ajansı’na konuşan Levent Üzümcü, şunları söyledi:
“Bu insanların yok olacağını düşünüyorlar. Fakat biz, bu yaptığımız gösterilerle, anma eylemleriyle bu insanların yok olmadığını, fikirlerinin yok olmadığını, fikirlerinin takipçileri olduğunu sürekli hatırlatıyoruz. ‘Bir ölür, bin diriliz’ lafı da buradan geliyor. Örgütlü bir şekilde, adı her neyse, derin devlet daha çok bilinen ismiyle bu yapı, Türkiye’de silah ve uyuşturucu ticaretini yapabilmek için din ve milliyetçilik üzerinden korkunç bir siyaset yapıyor. Bunları da arkasına alarak garip bir rüzgarla savruluyor; ‘Biz gidersek devlet çöker’, ‘Biz gidersek devlet yok olur’ diye. Ama devletin daha iyi olmasını isteyenler, daha liyakatli bir devlet isteyenler, hayatlarını koyarak, daha iyi bir ülke olabilmesi için, daha iyi bir yarın bırakabilmek için çocuklarına, çırpınıyor insanlar. Bunun unutulmaması lazım. Bunun nesilden nesle aktarılması lazım. Bu kitlelerin daha çok büyümesi lazım ki böylesine rahat bir şekilde cinayetler işleyemesinler, cinayet işleyecek o pervasızlığı kendilerinde bulamasınlar. Biz, bunun için çabalıyoruz. Çok canımızı verdik, çok fazla can gitti bu ülkede. Farklı siyasi görüşlerden de olsalar aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar maalesef. Umarım bunun önüne, net ve kesin bir şekilde geçebiliriz.”
AYDIN: BU ÜLKENİN EŞİT, ÖZGÜR, BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET OLDUĞUNU HAYKIRMAK GEREKİYOR
Oyuncu Aydın ise “Demek ki bu ülkede bu ırkçı, gerici, kafatasçı, dinci, memleketi tepeden tırnağa ele geçirmiş. Cumhuriyet düşmanlığı sürdükçe biz, yalnızca kaybettiğimiz dostlarımızı anmakla yetineceğiz. Bunu da reddediyorum. Örgütlenmek gerekiyor. Bu ülkenin eşit, özgür, bağımsız, demokratik bir cumhuriyet olduğunu haykırmak gerekiyor. Bütün mesele bu. Biz, sanat insanları olarak, bu konuda ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.