“Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarını belirler” diyor, dil bilimini felsefeyle harmanlayarak türümüzün kendini ve dünyayı anlama yolculuğuna ışık tutan büyük filozof Ludwig Wittgenstein. Yankısı Tahran-İstanbul-Valencia üçgeninde soluk buluyor. 30 yıldır Türkiye’de yaşayan İranlı sosyolog ve yazar Shahzadeh Nilecem İgual, sonradan öğrendiği Türk dilinde ürettiği edebi değeri yüksek eserlerle, modern insanın sınırsız yaratıcılığını temsil ediyor. Kendine has okuyucu kitlesi, yazarın yaşamı ve eserlerine ilişkin genel bir malumata sahip olduğu için, gerçekleştirdiğimiz bu keyifli söyleşi daha çok İgual’ın çalışmalarına hayat veren kültürel ve felsefi kodları sorgulayacak.
İran’da doğdun, uzun yıllar Türkiye’de yaşadın ve sonrasında da pek de kısa sayılamayacak bir süreliğine Valencia’ya yerleştin. Bu olgular ışığında göç ve göçmenlik kavramları senin için ne ifade ediyor?
İnsanın kaderinde göç varsa, hayata hep göç felsefesiyle yaklaşıyor ya da göç, hayatının gerçeği oluyor. Bu da sürekli bir gitmek hali, gitme isteği, bir yerde sürekli kalamama içgüdüsüyle tezahür ediyor. Göçmenlik bir süre sonra yaşam tarzın haline gelebiliyor. İnsan bu olguyu, yemek yemek, su içmek gibi farkında olmadan içselleştirilip, kemikleştirebiliyor. Bu hale, bu tavra, göç demenin ne kadar doğru olduğundan hiç emin değilim; o halde gitmek diyelim. Gitmeye alıştıysan hep gitmek istiyorsun. Maksadın bir şehir olmuyor, bir süre sonra gitmenin kendisi başlı başına bir maksat haline geliyor.
Bugün yaşadığın İspanya, Doğu ve Batı medeniyetlerinin kaynama noktalarından biri. Orada sana neler tanıdık geliyor ve İspanyolların gözünden Doğu nasıl gözüküyor?
Entelektüel diyebileceğimiz, hatta ortalama mütalaa ya da malumat sahibi İspanyollar Doğu’ya, doğru kanallardan okuyarak, dolayısıyla gerçekleri bilerek daha bir sempatiyle yaklaşıyor. Fakat gündelik hayatın sıradanlığında karşılaştığımız insanlarla Doğu üzerine sohbet edebilme lüksüne pek sahip değiliz.
Sözgelimi, oldukça basit sorular karşısında, Doğu’daki kültür hayatına çok da vakıf olmadıklarını görebiliyorsunuz. Örneğin, İspanyol bir sanat tarihçisi, kadim bir İran sanatı olan minyatürü; bir filolog ya da bir edebiyat fakültesi mezunu da Nazım Hikmet’i ya da Firdevsi’nin Şahname’sini tanımayabiliyor. Elhamra Sarayı bahçelerinin aslında Pers bahçeleri; Endülüs sulama sistemlerinin ise Pers mühendisliği olduğunu; 19. yy sonunda ortaya çıkan Neo-Arabe olarak adlandırdıkları neo-klasik mimari tarzın temellerinin ise Selçuklu-Sasani mimarisi olduğunu bilmeye ihtiyaç hissetmeyebiliyorlar.
İspanyollarda, yerel edebiyat üzerine de oldukça içedönük bir yaklaşım gözlemliyorum. Genel olarak, Batı Avrupa ve çok satanları domine eden Anglo-Amerikan edebiyatının sığ sularında yüzmek onlar için yeterli gibi. Oysa Dante’nin İlahi Komedya’sını bilenler, onun ilham kaynağı Şahname’yi de öğrenmeli. Özel ilgi alanı değilse, bir İspanyol’la dünyanın Doğu’su üzerine uzun uzun konuşamıyorsunuz; anlatırken şaşkınlıkla dinliyorlar sizi. Bu bizlerin eksikliği mi, yoksa tüm bunları bilmeye gerek mi yok bilemiyorum, ancak biz onlarda eksik yer etmişiz.
Karşılaştığım en yaygın tavır; Ortadoğu’yu Türk, Pers, Arap bir bütün olarak kabul edip, bu bütünü de Mağribi kültür ile kaynatmak ve dâhi akılda kalan eski prototiplerin içine sığdırmak; daha fazlasını bilmeye ihtiyaç duymadan, öğrenmeden yaşamak. Ancak bu da sadece İspanya’ya özgü değil.
Çalışmaların nasıl gidiyor? Bugünlerde yavaş yavaş kaldırılıyor olsa da karantina döneminde üretim zorlukları ile karşılaştın mı?
Karantina dönemi karanlık, negatif bir ruh haline sürükledi bizleri, sonra alıştık. Zaten insanoğlunun hayatta alışmayacağı hiçbir şey yok. Reddetme ve panik aşamalarını neyse ki çabuk atlattık, medyanın bize ulaştırdığı ürkütücü, metruk şehir imgelerine ise çoktan alıştık. Başta sanatçılar, artık beslenemeyecek olmaktan korktu tabii. Ben de başlangıçta onlardan biriydim, sonra kabullendim. Hiç bir şey yapamadan beklemeye karar verir gibi olmuştum ki alışma evresi başladı. Bu süreç içinde bir roman, iki tiyatro oyunu bir de öykü üzerinde çalışmaya başladım.
Bu kısıtlamalar sanatla uğraşan insanları da zihnen son derece etkiledi. Sokakta, sahilde yürüyememek, seyahat edememek, eskiden keyifle yaptığıkları şeyleri bir daha yapamayacaklarını düşünmek ürküttü onları. Oysa baskılar en çok sanatı besler…
Yasaklar ilan edildi, dünya çapında katı kısıtlamalar hayata geçirildi, sokağa çıkma yasakları başladı, işyerleri kapatıldı, çalışma şekli ve temposu kalıcı bir biçimde değişti. Tüm bunların sanatı nasıl beslediği ise kısa süre içinde anlaşılmaya başlandı. Tekrarlamakta fayda var: tabii ki her birimiz kara veba salgınında benzersiz eserler üreten birer Shakespeare değiliz, ancak biriken bu negatif enerjinin, pozitif sonuçlara evirilmesini sağlamak elbette ki mümkün. En azından benim için böyle oldu. Zira zor koşullarla karşı karşıya kalmaktır insana mücadele gücü veren ve ben bu koşullarda ortaya çıkan sonuçların daha kalıcı sonuçlar doğurduğunu düşünenlerdenim.
Küresel salgın sonrası dönemde kültür ve sanat hayatını nasıl görüyorsun? İnsanlık bu noktadan büyük bir sıçramayla yeni bir Rönesans yaratmayı başarabilecek mi?
Koronavirüs salgını, yüzyılın sanatı açısından önemli bir dönüm noktası oldu, çünkü günümüz insanı daha önce böyle bir şeyle hiç karşılaşılmamıştı. Bugün hayatta olan kuşaklar, daha önce hiç deneyimlemedikleri şeyler yaşadılar ve inanıyorum ki bir yeniden doğuş, bir tür Rönesans tabii ki yaşanacak. 2021, 22, 23 sanat ve yolculuğun yılları olacak. İnsanoğlu bugüne dek her şeye rağmen üretti ve üretmeye devam ediyor. Tabii ki karamsar eserler göreceğiz, ancak aralarından iyimser olanlar da çıkacak.
İran’a yönelik düzenlediğin edebiyat turlarından da bahseder misin biraz?
Daha önce, davet üzerine İran’a giden çok önemli Türk sanatçılar ve yazarlar oldu: Yaşar Kemal ve Nobel ödülünden sonra Kültür bakanlığı tarafından davet edilen Orhan Pamuk bunlardan ikisi. Ben ise Edebiyat Turu adıyla başka bir şey yapıyorum. İranlı bir kadın yazar olarak, Türk yazarları İran’la buluşturuyorum.
Bu seyahatlerin belirgin bir teması yok, tek bir etkinliğe de odaklanmıyor; temel hedef birlikte yolculuk etmek. Gezerken Persepolis’i, Gülistan Sarayı’nı, Füruğ Feruhzad’ın mezarını, Hafız-ı Şirazi’nin, Firdevsi’nin, Hayyam’ın kabirlerini görüyor, günlük yaşamı gözlemliyoruz.
Doğrusu, oldukça uzun bir süre proje üzerine kafa yordum. Türkçe iki romanı yayınlanmış, İran’ı her fırsatta meraklılarına anlatan bir yazar, bir konuşmacı olarak, kendimi başarılı sayabilmek için yazar dostlarımı benimle yolculuk yapmaya ikna edebilmekten çok daha fazlasını yapmam gerekiyordu. Asıl başarı da zaten yolculuk dönüşlerinde ortaya çıkan eserlerle geldi. Örneğin Nedim Gürsel, İran üzerine bir romanın ve Magma dergisine kapak olan geniş bir İran seyahati dosyasının da ana metnini yazdı. Ayşe Kulin, İran üzerine Cumhuriyet gazetesi için uzun bir gezi yazısı kaleme aldığı gibi, medyada birçok röportajda yolculuğumuzdan büyük keyifle söz etti. Yolculuğumuz devam edecek…
“Komşumuzu tanıyalım” parolasıyla yola çıkıp, “İran’ı Bir İranlıyla Tanımak” temasıyla geliştirdiğimiz bu edebiyat yolculukları projesinin yaratmak istediği farkındalığın temel hedefini, Türkiye’deki sanatseverlere, tarih boyunca en yakın komşularından biri olan İran’ı tanıtmak ve iki komşu arasındaki ilişkilerin daha da iyileşmesini sağlamak olarak tarif ediyorum.
İRAN: “KIZIM OLMADAN ASLA”DAN ÇOK DAHA FAZLASI
Bildiğim kadarıyla Türkçeyi sonradan öğrendin ve buna karşın Türkçe yazıyorsun ve edebiyat değeri yüksek eserler üretiyorsun? Bu durumu nasıl açıklıyorsun?
Kısa bir süre önce bir İran gazetesine verdiğim röportajda da söylediğim gibi, Şahname, Bin bir Gece Masalları gibi İran klasiklerini Farsça okuyup, yorumlayıp, çevirebiliyorum ama romanlarımdaki karakterlerimin hislerini sözcüklere dökebilmek için Türk dilinde yarattığım cümlelere ihtiyaç duyuyorum. Türkiye’de büyüdüm, İran’ı ve İranlıları da çok iyi tanıyorum ve bu da bana çok büyük bir avantaj sağlıyor.
Bununla birlikte, Türk lisanına yerleşmiş epey Farsî kelime var; Romanlarımda her iki dilin arasındaki düğümü bu sözcüklerle atıyorum. Türkün, İranlının bildiği kelamlarla, satırlarımı birbirine bağlıyorum; bunu Farsça ve Türkçe’nin evliliği olarak tanımlayabiliriz. Bu, bana tarifsiz bir haz veriyor ve bunun yanı sıra okuyucunun da ilgisi ve takdirini kazanıyor. İran’ın “Kızım Olmadan Asla”dan fazlası, Garp kaynaklı karalama haberlerinden de çok daha ötesi olduğunun bilinmesi gerekiyor.
Biraz da son romanın, ‘İsfahan’ın Gözyaşları’ndan bahsedelim, orada okuyucuya vermek istediği alt mesaj nedir?
İsfahan’ın Gözyaşları bir aşk romanı, ancak genel tabirle pembe bir aşk romanı değil. Aralarında yüzyıllar bulunan; ilk bakışta birbirlerine hem çok benzeyen hem de hiç benzemeyen iki genç çiftin imkânsız aşklarını konu alıyor. Toplumların bireyin davranışlarını nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. İsfahan’ın Gözyaşları’nı bu yönüyle protest bir roman olarak sınıflandırmamız mümkün.
Roman, ‘Aşka nasıl ket vurulabilir’, ve ‘toplumsal teamüller mutluluğa nasıl engel teşkil edebilir’ sorularını yüksek sesle sormamız yönünde bir iç ses telkin ediyor bizlere.
Diğer yandan da merkezine aldığı iki paralel aşk monografisi ile İsfahan’dan başlayarak unutulmaz bir İran yolculuğuna çıkarıyor bizleri.
Daha önce İran’ı ziyaret etmiş olanlar, okudukça duyu hafızalarını tazelerken, oraya hiç yolculuk etmemiş olanlar için de hayal etmelerine olanak tanıyacak geniş bir projeksiyon sunuyor.
İsfahan’ın Gözyaşları, klasik ve modern İran edebiyatından yaptığım alıntılarla birlikte, dekorda büyük usta Nazım Hikmet’in olduğu hüzünlü bir ayrılığı yansıtıyor bir taraftan da. Hani Nazım usta der ya:
“Kadın sustu.
Sarıldılar…
Bir kitap düştü yere,
Kapandı bir pencere,
Ayrıldılar…”
Bugün enerjin yüksek, tutkuların ve motivasyonun seni harekete geçirecek. Yeni projelere başlamak için ideal bir zaman. İçsel gücünü hissetmek, çevrendeki insanları etkileyebilir ve liderlik vasıflarını ortaya çıkarabilir. Ancak, ani tepkiler vermekten sakınmalısın; düşünmeden hareket etmek, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İletişimde açık ve net olman gereken bir gün. Romantik ilişkilerde de tutku dolu anlar seni bekliyor. Kalbini açmaya ve duygularını ifade etmeye cesaret et! Arkadaşlarınla vakit geçirmek, senin için motivasyon kaynağı olabilir; sosyal çevrenle olan bağlarını güçlendirmek için fırsat yaratmalısın. Unutma, içindeki ateş ve tutku, seni pek çok konuda ileri taşıyabilir.
Huzurlu ve stabil bir gün seni bekliyor. İçsel dinginliğine odaklanarak, kendine zaman ayırmanın keyfini çıkarabilirsin. Aile ve arkadaşlarla yapılan samimi sohbetler, duygusal bağlarını güçlendirecek. Yaratıcı yönlerin ön planda olacak; sanatsal bir projeye yönelmek ya da doğayla iç içe olmak canını besleyecek. Maddi konularda dikkatli olman gereken bir dönemdesin; harcamalarını kontrol altında tutmakta fayda var. Kendini rahat hissetmek için alışveriş yapmayı düşünsen bile, ihtiyacın olanlarla yetinmek daha sağlıklı olacak. Sağlığın da gündemde; spor veya doğa yürüyüşleri ile enerjini yükseltebilirsin. Kendine olumlu bir yatırım yapmayı ihmal etme. Güzel fırsatlar kapını çalacak, sabırlı ol.
İletişim becerilerin ön planda olacak. Sosyal ortamlarda dikkati üzerine çekebilir, yeni bağlantılar kurabilirsin. Fikir alışverişine açık olacağın bir gün. Kısa geziler, yeni deneyimler ve ilginç insanlarla tanışma fırsatları seni bekliyor. Duygusal anlamda kararsızlık hissedebilirsin, derin düşüncelere kapılmadan anı yaşamaya odaklanmalısın. İş veya akademik konularda yaratıcı projeler ortaya çıkarabilirsin, cesaretle ilerle. Kendine güven ve esneklikle bu süreci geçir.
Duygular derinleşiyor, içsel bir keşif yolculuğuna çıkabilirsin. Hassasiyetin artarken, sevdiklerinle olan bağların da güçlenecek. Bu dönemde, geçmişle yüzleşmeler, geçmişte yaşanmış anıların gün yüzüne çıkması olası. Kendini savunmasız hissedebilirsin; bu tamamen doğal. Empati yeteneğin ön planda olacak, başkalarına yardım etme arzusuyla dolabilirsin. Ani gelişmelerle karşılaşmak, seni heyecanlandıracak fakat dağılmaman için içsel dengeyi koruman önemli. Küçük bir sürpriz, yüzünde gülümsemelere yol açacak. Anlık kararlar almaktan kaçın, biraz daha düşünmek sana iyi gelebilir. Günün sonunda, ruhunu besleyecek bir şeyle meşgul olmayı unutma; kendine zaman ayırmak, motivasyonunu artıracak.
Yıldızların pozisyonları, kendine güvenin ve kararlılığın öne çıktığı bir gün geçirmeni müjdeliyor. İçsel gücünü hissedecek ve bu enerjiyi çevrendekilere yansıtacaksın. İkna kabiliyetin yükselebilir; bu, sosyal bağlantıların ve iş ilişkilerin açısından önemli fırsatlar yaratabilir. Hayal gücünle birlikte yaratıcılığını serbest bırakma isteği duyabilirsin. İçindeki lideri ortaya çıkartacak projeler üzerinde çalışmak için mükemmel bir zaman. Kalabalıklar arasında parlayarak, dikkatleri üzerine çekebilirsin; ancak dikkat, egonun şişmesine izin vermemek için dengeyi bulmakta. Kalbinin sesini dinle ve ilişkilerinde samimi bir yaklaşım izle. Bugün, kendinle yüzleşerek derinlere inebilir, duygusal ihtiyaçlarını más derinlemesine keşfetme fırsatını yakalayabilirsin.
Bugün, detaylara olan düşkünlüğün seni olumlu bir şekilde öne çıkarabilir. Çalışma hayatında organize olmaya ve verimliliğini artırmaya odaklanmışken, çevrendeki insanlar da seni bu yönünde takdir edebilir. Tamamen odaklandığın işlerin sonuçlarının tatmin edici olması, kendine olan güvenini tazeleyecek. Sağlık konusunda ise, bedenine daha fazla dikkat etme gerekliliği hissedebilirsin. Küçük ama önemli değişiklikler yapmak, kendini daha enerjik hissetmene yardımcı olabilir. İletişim kurduğun insanlarla arandaki bağın güçlenmesi, ilişkilerine de pozitif bir yansıma getirebilir. Doğru kelimeleri seçerek, düşüncelerini ifade etmekte zorlanmayacaksın; bu, diğerleri üzerinde güçlü bir etki bırakmana olanak tanıyacak. Kendini ifade etme biçiminde alacağın cesur kararlar, hayal ettiğin yola doğru atılan adımlar olabilir. Kendi içsel sesine güvenmeyi unutma.
İlişkilerde dengenin ön planda olduğu bir gün. Yakın çevrendeki insanlarla iletişim kurmak, duygusal paylaşımlar yapmak ve ortak projelere yönelmek için uygun bir zemin mevcut. Yaratıcılığının ve estetik anlayışının öne çıkacağı fırsatlar doğabilir. Eğer bir projede yer alıyorsan, bu projeye olan katkılarının gözle görülür bir şekilde değerlendirildiğini hissedeceksin. Sosyal etkinlikler ve toplantılar, enerjini yükseltme ve iyi ilişki kurma adına harika fırsatlar sunuyor. Kendini ifade etmekten çekinme; başkalarının düşüncelerine açık olmak, sana yeni perspektifler kazandırabilir. Ancak, kararsız kalma eğilimini dengelemek için içgörüne güvenmeyi ihmal etme.Finansal konularda, daha önce düşünmeye başladığın bazı değişiklikleri gerçekleştirmek için doğru bir dönemdesin. Harcamalarına dikkat etmek, gelecekte daha iyi bir kontrol sağlamak adına faydalı olacak. Bugün kendini iyi hissetmek, ruhsal ve bedensel dengeyi sağlamak adına kendine zaman ayırmak da önemli. Estetik ve sanatsal aktivitelere yönelmek, zihinsel ve ruhsal tazelenme sağlayacak. Özgürlük arayışın, seni yeni deneyimlere ve ilham dolu anlara yönlendirebilir.
Derin duyguların yüzeye çıkma zamanı. İçsel değişimlerin ve dönüşümlerin kapısını aralıyorsun. Bugün, geçmişte yaşadıklarınla yüzleşmek ve onları serbest bırakmak adına güçlü bir açılım olabilir. İlişkilerdeki güven duygusu önem kazanırken, sevdiklerinle olan bağların derinleşebilir. Kendini ifade etme isteği artıyor; fikirlerini cesurca paylaşmak ve ruh halini açmak için doğru zaman. Gizli kalmış duygularını açığa çıkarma cesaretini bulabilirsin. Burçlar tam da bu dönemde sezgilerini dinlemeni ve içsel sesine kulak vermeni öneriyor. Yeni fırsatlar kapını çalarken, dönüşüm sürecinde sabırlı olmayı unutma. Hissettiğin yoğun enerjiyi kendine ve çevrene yönlendirmeye çalışmalısın.
Macera arayışın, hayatına enerji katıyor. Bugün, yeni deneyimlere açık olman, seni beklenmedik fırsatlarla buluşturabilir. İnançlarının peşinden gitmek, seni bambaşka ufuklara taşıyacak. Sosyal etkileşimlerin artarken, arkadaşlarınla yapacağın samimi sohbetler, derin bağlar kurmana yardımcı olacak. Değişik düşüncelere ve farklı bakış açılarına karşı açık olmalısın; bu, senin için ufuk açıcı bir tecrübe olacak. Doğa ile iç içe olabileceğin anlar yarat, ruhun bu bağlantıdan beslenmeyi isteyecek. Unutma, özgürlüğün senin için ne kadar önemliyse; sorumluluklarını yerine getirmek de bir o kadar kıymetli. Kendine güven ve sezgilerine kulak ver, yolunu aydınlatan pusula senin içinde mevcut.
Bugün, hedeflerinize odaklanmanız için harika bir enerji var. İş veya sorumluluklar konusunda kararlılığınız sayesinde, zorlukların üstesinden gelme kapasiteniz artıyor. Planladığınız projelerde detaylara dikkat etmek, size önemli fırsatlar sunabilir. Sosyal yaşamda ise, güvendiğiniz kişilerle daha fazla vakit geçirme isteği duyabilirsiniz; bu, zihinsel ve duygusal açıdan güçlü bağlar kurmanıza yardımcı olacak. Kendi iç dünyanıza dönmek için de bir zaman yaratmak faydalı olabilir. Bu dönem, kişisel gelişiminiz için kritik adımlar atmanızı sağlayabilir. Kendinize karşı nazik olun ve stresle başa çıkmak için uygun yöntemler seçmeye özen gösterin. Bağlantılarınızı güçlendirme fırsatlarını iyi değerlendirin; bunlar ileride potansiyel iş birliklerine dönüşebilir. Güçlü iradenizle, karşınıza çıkan her engeli aşma yeteneğine sahipsiniz.
Sosyal etkileşimlerin ön planda olduğu bir dönemdesin, arkadaşlarınla veya toplumsal gruplarla yeni projeler üzerinde çalışmak için harika bir zaman. Yenilikçi fikirlerinle dikkat çekecek, çevrendekilere ilham vereceksin. Beklenmedik durumlar, heyecan verici fırsatların kapını çalmasına neden olabilir. Duygusal olarak özgürleşme arzusu içerisindesin, kendini ifade etmek için daha açık ve cesur olabilirsin. Ancak, başkalarının görüşlerine saygı göstermek de önemli; takım çalışmasında uyum sağlamak için esneklik göstermek gerekecek. İçsel sesine kulak ver, sezgilerin güçlü, bu dönem kişisel gelişim için de oldukça elverişli. Günü kabullerin ve inançların üzerinde düşünerek değerlendirmek ruhsal açıdan da tatmin edecektir.
Bugün, duygusal derinliklerinle yüzleşmek için harika bir zaman. İçsel dünyana yönelmek, özlem ve hayallerinle bağlantı kurmanın yollarını bulabilirsin. Sanatsal yeteneklerin ön plana çıkarken, yaratıcılığını keşfetmek için harika fırsatlar doğabilir. Empati yeteneğin sayesinde başkalarının duygularına dokunarak ilişkilerini güçlendireceksin. Meditasyon veya doğayla vakit geçirmek ruh halini olumlu yönde etkileyecek. Anlık kriz anlarında sezgilerine güvenmeyi unutma; içsel rehberliğin sana doğru yolu gösterebilir. Ayrıca, geçmişle ilgili düşünceler, geleceğinle ilgili kararlarını şekillendirmene yardımcı olabilir. Kendine zaman ayırmayı ihmal etme; bu, içsel huzurunu bulmanı kolaylaştıracak.