Dünyanın hala en ünlü, en çekici, en trajik yıldızı olan Marilyn Monroe 5 Ağustos 1962’de yaşamını yitirdi. Ölür ölmez de bir efsaneye dönüştü. O, yeni kuşaklar içinde kadınlığın, cinselliğin, güzelliğin simgesi oldu. 1962’nin ilk aylarında Marilyn otuzuncu filmi Something’s Got to Give için kameraların karşısına geçti. Romantik komedinin çekimine başlandıktan sekiz ay sonra Fox şirketi Marilyn’in işine son verdi. İki ay sonra da yıldız evinde ölü bulundu.
Film, Hollywood’un en çok konuşulan bitmeyen filmlerinden biri oldu. Marilyn Fox’a yirmi filmiyle 200 milyon dolar kazandırmıştı.
Projelerindeki yaratıcılığı denetlemek için Marilyn 1955’te kendi şirketini kurmuştu. Bu filmde çalışmak istemiyordu, yazar Arthur Miller’la olan evliliği yeni bitmişti, tedirgindi, avuntuyu içkide, uyku haplarında arıyordu. Setlere geç gelmekle ünlüydü, gecikmeleri filmin bütçesine yansıyordu. Something’s Got to Give’in üstüne adeta bir kara bulut çökmüştü.
10 Nisan’da makyaj ve giysi provasına gelen Marilyn uyku hapı overdozu yaşadı. Hala getirisi yüksek ama denetlenemeyen bir stardı. Şampanya ile uyku haplarını birlikte içiyordu. Ünlenme dönemindeki kırgınlıklarını dindirmek için her gün psikiyatrı Dr. Greenson’a gidiyordu. Manik depresifti. Yedi yıldan beri Actor’s Studio’da Paula ve Lee Strasberg çiftiyle çalışıyordu. Yine onlarla çalışmak için New York’a gitti. Strasberg Marilyn’ı ciddi bir dram oyuncusu yapmıştı.
“Hep iyi bir oyuncu olmak istedim. Zirvede olmak önemli değil çünkü iyi oyuncular doruktakiler değil” diyen Marilyn’in sorunları sağlığını da etkiliyordu. Saygınlık kazanmak onun için çok önemliydi, sürekli kendini geliştiriyordu. 19 Nisan’da gribe yakalanarak Los Angeles’a geri döndü. İlk çekim günü sete gelmedi. Stüdyo doktoru Marilyn’in çok hasta olduğunu, çekimin bir ay ertelenmesini istedi. Fox bunu kabul etmedi, çekime yeniden başlandı. Kendini güzel, enerjik hisseden Marilyn 30 Nisan da sete geldi. Sonra yine ortadan kayboldu. Ekibin sabrı taşmaya başladı, yönetmen George Cukor’la Marilyn’in arası kötüydü.
14 Mayıs’ta Marilyn sete döndüğünde yanında haftada beş bin dolar alan Paula Strasberg vardı. Marilyn’in çevresi, Paula, Pat Newcomb gibi güçlü kadınlarla çevriliydi. Sürekli onu denetliyorlardı. Özel yaşamı da çok karışıktı. Robert ve Bobby Kennedy ile aşk yaşadığı söylentileri yayılmıştı. 19 Mayıs’ta Robert Kennedy’nin doğum günü galasına davetliydi. Stüdyo onun setten bir gün bile ayrılmasını istemiyordu, bütçe iyice aşılmıştı. Marilyn kimseyi dinlemeyerek galaya gitti. Döndüğünde çok bitkindi, en güçlü makyaj bile yıldızın yorgunluğunu gizleyemiyordu.
21 Mayıs’ta George Cukor, Marilyn’in yakın planlarını filtreler kullanarak gerçekleştirdi. 23 Mayıs’ta havuzda çıplak yüzme sahnesinin çekimi olağanüstü geçti. Marilyn hala görkemli bir vücudu olduğunu herkese gösterdi. Yüzme havuzu resimleri tüm dergilere kapak oldu. Mutlulukla setten ayrılan Marilyn ansızın yok oluverdi.
31 Mayıs’ta sete geldiğinde sinirleri iyice gergindi. 1 Haziran’da 36 yaşına bastı. Onyedinci kez hasta olduğunu, sete gelemeyeceğini bildirdi. 8 Haziran’da Fox Marilyn’in işine son verdi, onun için bu büyük bir şok oldu. Aynı gün 104 kişi işini yitirdi. Kendini aşağılanmış gören öfkeli Marilyn, gücünü, cinselliğini, ününü kullanarak medya aracılığıyla Fox’la savaşmaya başladı. Fotoğraf çekimleriyle kişisel kampanyasını sürdürdü.
Fox geri adım attı, yıldızla iki film için 1 milyon dolarlık sözleşme yaptı. Ölümünden iki gün önce Marilyn Monroe Life dergisine şunları söylemişti:
“Ne türlü bir yarışta koştuğumuzu bilmiyorum. İnsan bitiş çizgisine gelince sona erdi sanıyor ama hiç bitmiyor. Hep baştan başlamak zorundasınız”.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.