Tiyatronun karanlık kalan kuytu köşelerini sen mi aydınlatacaksın gibi söylemler de bulunarak, beni kendi nasırlaşmış kalıplarına sokmak istediler. “Varlığını inkâr ederek baş edilemez tehlikeyle.” Yanlış olan şeylere bu doğrudur diyememek gibi mesleki bir refleks hastalığım var benim. Adâletin olmadığı bir düzen de ahlâklı ve erdemli insanlar bekleyemezsiniz. Ferhan Şensoy der ki; “Kurtuluş Savaşı sonrasın da “Mustafa Kemâl Atatürk”, istese çok yakışıklı bir padişah olabilecekken; bize dev bir kıyak yapıp demokrasiyi armağan etmiştir.” Tiyatrolar için de bunu umuyor, değişimi kucaklayacağımız ve hep birlikte “TİYATRO” yapabileceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyorum, diye sesletiyor Soner ÇELİK, Tiyatro Câmiâsında ki Lâkabı “Soyka”
Üstat “Nazım Hikmet Ran” haksızlığa karşı şöyle ses verir.
“Eğer; Hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse…
Çaresi yok usta…
Biz kazanacağız.”
Üstadı Rahmet ve Saygıyla anıyoruz.
Ben de diyorum ki “Ne olursa olsun, sen şarkılarını söylemeye devam et”
GÖKHAN YENER- Bu ay ki konuğum; Tiyatro ve Sinema Emekçisi. Usta, çırak disiplini için de yetişmiş. “Gerçeğin, emeğin ve Sanat’ın” karşısın da haksız bir eylem ve söylem varsa. Sonuna kadar o haksızlığın karşısın da duran. Bu haklı karşılık verişlerinden dolayı, ekmeğine engel olunsa bile hâlâ vazgeçmeyen. Haksızlık karşısın da daha da güçlü bir şekil de durarak yoluna devam eden, sanatdaşım, arkadaşım, emektaşım, Soner Çelik. Hoş geldik, hoş bulduk… Evet, söyleşimiz başlasın. Nerelere doğru akacağız, aydınlatıp, aydınlanacağız…
Soner Çelik kimdir desem?
1976 Adana doğumluyum. Boyum 1.84, kilom 85. Lise mezunuyum. Anadolu Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde hâlâ aktif olarak okumaktayım. Otuz yıldır meslek olarak kabul edilmese de tiyatro ile hayatımı kazanıyorum.
Tiyatro mâceranız nasıl başladı? Nereler de tiyatro emekçisi olarak bulundunuz?
Öncelikle röportaja başlamadan, şunu belirtmek isterim. Tiyatro, tiyatronun resmi, özel ve tüzel kurumlarının manifestosu ve işleyişleri hakkında ki beyanlarımın çoğu inkâra ve linçe uğradı. Tiyatronun içerisin de bulunmuş olduğum dönemlerden edindiğim gözlem ve tecrübelerimden bihaber olan ve beni koruyup kollamak amaçlı şefkatle yaklaşımlı uyarıları hep şöyle oldu; Neden dilin bu kadar sivri, biraz törpüle, ağdalı konuş. Üslubunu değiştir. Sus, kimseleri kızdırma. Hepimizin bildiği gerçekleri sen söze döküyorsun, senin başın yanar. Sen okuyan, bilgi sahibi, bilir kişisin. Böyle şeyler yapma. Tiyatronun karanlık kalan kuytu köşelerini sen mi aydınlatacaksın, gibi söylemlerde bulunarak beni kendi nasırlaşmış kalıplarına sokmak istediler. Amma velâkin gelin görün ki ne durumlar ne de karakterim bu önceden belirlenmiş kalıp için uygun değil. Bu nedenle sorularınıza okuduğum tiyatro kitaplarından, edebiyat ve sanat dünyasın da ki üstatların kıssaları ve ağızlarıyla cevap vereceğim. Bu hem benim için hem de gazeteniz için bir ilk olabilir. İkinci sorunun cevabı; ortaokul yıllarım da ağabeyimin kasetçiden kiralamış olduğu Devekuşu Kabare, Nejat Uygur Tiyatrosu oyunları ve Ferhan Şensoy Orta Oyuncuları sayesinde tanıştım tiyatroyla ilk kez. Lise yıllarım da öğretmenimizin yönlendirmesi ile ömrü dört yıl süren bir özel sanat evinin tiyatro kursu ile başladım sanat yaşamıma… Sonra ki yıllarda birçok özel tiyatro da görev aldım, daha sonra, on yıl kadar da Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu kadrosunda yer aldım. On yıllık bir dirençten sonra istifamı verdim taşeron firmaya. Tiyatro yapmaya şu an özel bir tiyatro da devam ediyorum. Dikkat ederseniz kurumların ismini vermiyorum. Çünkü onların da söylemlerimden dolayı kronikleşen linçe uğramalarını istemem.
Tiyatro emekçiliğinizin dışın da profesyonel olarak oyuncu koçluğu, jonklörlük yapıyor, dizi ve sinema setlerin de kadrajın hem önün de hem de arkasında bulunuyorsunuz. Hâttâ birçok enstrüman da çalıyorsunuz. Nasıl bir yoğunluk? Bahseder misiniz?
Muhteşem ötesi bir evren. Neden var olduğumu ve kendimi bulabildiğim müthiş bir yoğunluk. Eski bir Likyâ şiiri; “Beni bulamazsan üzülme, eşyalarımı bulacaksın… Kestiğim taşları, açtığım yolları, işlediğim heykelleri bulacaksın. Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden, parmak izlerimiz değecek birbirine…”
Sanat câmiâsının ve tiyatroların, pandemi dönemi içindeki sıkıntıları hakkın da neler söylemek istersiniz? Çözüm olarak, önerileriniz nelerdir?
Pandemi dönemi için çoğu tiyatroların ortak bir söylemi dolaşıyor ortalıkta “Bu süreç biz tiyatro yapanları bir araya getirdi’’ Bundan şu sonuç çıkıyor; demek ki daha önce bir birlik ve beraberlik söz konusu değildi. Eminim ki pandemi önlemleri diğer sektörler gibi tiyatroyu da etkilemeseydi yine bir örgütlenme meydana gelmeyecekti. Yıllar önce olduğu gibi şimdi de Türkiye de ki tiyatroların işleyişinde hep bir faşizm vardı. Bu dokunun başımıza herhangi bir maraz gelmesiyle alakası yok. Maalesef bu düzen böyle devam edecek. Oysa ki özünde tiyatro protest ve kolektif bir yapıya sahiptir. Yıllarca üzerinde çözüm çalışmaları yapılan bu kötü miras hakkında çözüm önerisin de bulunmam, işkembeden konuşanlardan farklısı olmayacak. Shakespeare’in dediği gibi “Önce hayaller ölür, sonra insan.’’ E bizim de bu süreç için birçok hayalimiz var elbet…
Alaylı bir Tiyatro emekçisi olarak, sizce günümüz de usta çırak ilişkisi devam ediyor mu?
Hayır etmiyor! Mücâdele verenlerimiz var fakât azınlıkta olan bu gürûhu da Don Kişot olarak addedebiliriz. (Örnek; Adana Gösteri Sanatları Merkezi Çocuk Tiyatrosu ben bu kuruma Nam-ı diğer Adana’nın Tiyatro Cumhuriyeti diyorum. Mihenk taşı da Muhittin Yeşilova’dır.) Demografik bir kuşak var. Buna Z kuşağı (Z Nesli) deniliyor. 1995 – 2012 yılları arasında doğan jenerâsyondan oluşmaktalar. Kişilik özellikleri; bireysel, sorgulayıcı, internet üzerinden sosyâlleşen, bilgiye çabuk ulaşması nedeniyle kolay sıkılgan, anti otoriter ve tembeller. (Onlara bu kambur, maalesef mevcut eğitim sistemi nâkil ediliyor) Bu özellikler de Tiyatro da usta çırak ilişkisi için uygun değil. Bu durum da ustalara teknôlôjiye ayak uydurmaları, gelişimi ve değişimi kabûl etmeleri, yeni yöntemlerle çıraklara ulaşmaları gerekiyor.
Tiyatro adına gözlemleri sağlam birisiniz. Günümüz tiyatrosunda disiplin ve repertuvar seçimi hakkında görüşleriniz nelerdir?
Şunu belirtmek isterim ki disiplin bir seçim değil Tiyatro ve oyuncu için değişmez bir kuraldır. Repertuvar seçime bağlıdır. Gözlemlerimin sonucu kısa ve net şunları söyleyebilirim. Tiyatroların güncel hayatı- algısına göre repertuvar oluşturmak gerek. Sürekli gelişen teknôlôji, internet çağı ve yaşamın hızı karşısın da saatlerce süren oyunlar seyirciyi sıkıyor. Tiyatroda sürekli bir değişim ve yenilik vardır. Bu nedenle yıllar öncesinden günümüze kadar gelebilmiştir. Tiyatro seyircisine yukarıdan bakmak yerine onlara yeni üretimler sunmak mutlak sorumluluğumuz. Sartre der ki “Yazarın elinde çağından kaçmak için hiçbir olanak bulunmadığına göre, kaçmaya kalkışacak yer de onu sımsıkı kucaklamasını istiyoruz; çağı onun tek şansıdır.”
Yeni Tiyatro emekçilerine, sanatdaşlara, profesyônel oyunculuk yolların da önerileriniz nelerdir?
Altıncı sorunun cevabını tekrar okuyabilirler. Ayrıca Aristophanes’e göre “Sanat, ekmek peşinde koşarsa, alçalır” Günümüz şartlarını ve coğrafyasını göz önünde bulundurursak şu an ki mevcût durum da bu mümkün değil. Maalesef ülkemiz de sanat yapabilmeyi ekonomi belirliyor. Bu durum da bize düşen, para kazanırken sanatı da değersizleştirmemek. Tabi torpiliniz varsa ne ala. 😉
Sizce Çocuk Tiyatrosu nasıl yapılmalı?
Yıllar önce yapılan çocuklar için tiyatro oyunları ile günümüz oyunları arasın da çok büyük değişimler var. Bu sorunun asıl cevabı araştırma ve akademik tanılara dayanıyor. Mevzû çok çok uzun anlayacağınız. Kısaca özetlemek gerekirse, hiçbir akademik ya da kitabi donanıma sahip olmayan yetişkin kişilerin yerine, zaten oyun denilen olguyu doğasında barındıran çocuklar yapmalı çocuk oyunlarını. Çocuk Tiyatrosu yapan yetişkinlere şunu tavsiye edebilirim. Çocuklara oynayacağınız oyunların fiyatını değil, Tiyatronun değerini öğretin. Böylelikle onlar da büyüyüp birer bilinçli seyirciye dönüşebilsin, sanata da hak ettiği değeri verebilsinler. Müjdat Gezen; “Çocukları uyutmak için anlatıldığı zannedilir. Halbuki… Büyükleri uyandırmak için anlatılır masallar.”
Sizinle yapmış olduğum ön röportaj da tiyatro da liyakâtten bahsettiniz ve bu konu da sıkıntılarınız olduğunu söylediniz. Açıklar mısınız?
Aslın da bu sıkıntı şahsıma münhasır bir durum değil, tiyatroların genel sıkıntısı. “Konstantin Sergeyeviç Alekseyev Stanislavski” Kısaca Stanislavski yazabilirdim, lâkin bilmeyenler için huzura taşıdım. Der ki; “Salt yetenek yetmez, onu eğitmekte gerekir” Şimdi ki jenerasyon tik tok, youtuber ya da kısa yolda virâl olma kafasındalar. İşte Tiyatro bu noktada devreye giriyor, o hayâlperest kafaları alıp içine daha gerçekçi, daha edilgen ve ayakları yere basan dônelerle doldurmak; Oyunculuk yapmak isteyenlere de öncelikle bu işin iç ve dış disiplinini algılamalarını sağlamak gerekir. Gerisi teferruat…
Yine ön röportajımız da Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda liyakâtsizlikten bahsettiniz. Ayrıca Adana Tiyatro Derneği’nde de bu sorunların olduğunu söylediniz. Anlatır mısın?
Lâfı fazla uzatmadan söyleyeyim “Varlığını inkâr ederek baş edilemez tehlikeyle.” Yanlış olan şeylere bu doğrudur diyememek gibi mesleki bir refleks hastalığım var benim. Buna Tiyatrâl anlam da otokontrôl diyelim. Ayrıca, artık bu iki kurumun “Derebeylik” tiyatro yönetimini ciddiye almıyorum. Ferhan Şensoy der ki; “Kurtuluş Savaşı sonrasın da “Mustafa Kemâl Atatürk” istese çok yakışıklı bir padişah olabilecekken; bize dev bir kıyak yapıp demokrasiyi armağan etmiştir.” Tiyatrolar için de bunu umuyor, değişimi kucaklayacağımız ve hep birlikte “TİYATRO” yapabileceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki, bizleri temsil eden kuruluşlar ve derneklerin birçoğu, bu yıl ki 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü sanki hiçbir şey olmamışçasına, ellerinde ki iyimser dövizlerle kutlamalarını protesto ediyorum. Böyle bir gaflette bulunarak seyircilerimizin de algıları ile oynuyorlar, onlar da sanıyor ki pandemi döneminde Tiyatrolar için her şey güllük gülistanlık, tiyatrolar neşe içerisinde günlerini kutluyorlar. Bilmiyorlar ki birçok özel tiyatro pandemi dönemin de destek görmedi, hak kaybına ve ihlâllerle birlikte. Çoğu kira, elektrik, su, internet, sigorta ve çalışanlarına maaşlarını ödeyemeyerek karanlığa gark oldular. Maaşı ve sigortası yatanlardan, sırtını devlete dayayanlardan ses çıkarmalarını beklemek deli saçması olur elbet.
Günümüz de birçok Tiyatronun, sanat değerini yok ederek tüccar mantığıyla hareket ettiğini söylediniz. Neden?
Bu vahim durum okullarda ki en üst yöneticilerden tiyatrolarda ki organizatörlere kadar uzanan zorla diretilen çürümüş sistemin kelebek etkileri. Tiyatro seyircisine müşteri diyenler var. Yaptığımız iş öylece paketlenip vitrinler de pazarlanacak kadar ucuz bir şey değil. Bu durumun değişmesi adına yıllar öncesine dayanan mücadeleler var. Bu üzücü durum zaman zaman şekil değiştiriyor fakat özü hep aynı kalıyor. Karşı tarafa ekstra bir promosyon ya da kazanç sunmazsanız yaptığınız sanatı çokta umursamıyorlar. Adâletin olmadığı bir düzen de ahlâklı ve erdemli insanlar bekleyemezsiniz. Kısacası tiyatrolar bu sisteme mahkûm bırakılıyor istemeseler de…
Tiyatro nedir sizce?
Tiyatroyu üç hikâye ile ifade etmek isterim.
“Bu İnançtır.”
“Bu Güvendir.”
“Bu da Umuttur.”
Son olarak Tiyatro Gazetesi okuyucularına ve Emekçilerine neler söylemek istersiniz?
Bu röportaj için değerli mesaini bana katlanarak direnç gösteren sen sevgili dostum Gökhan Yener’e ve Tiyatro Gazetesinin, emekçilerinin Sanatla ilgili mutlak mücadelesi yolunda ki sayfalarını düşüncelerimize açmalarından dolayı teşekkürlerimi borç bilirim. TİYATROCAKALIN… “SANATA EVET”
Bugün enerjin üst düzeyde ve bu durum etrafındaki insanlara da yansıyacak. Yeni projelere atılmak için mükemmel bir zaman dilimindesin. Fikirlerinle dikkat çekebilir, liderlik özelliklerini ön plana çıkarabilirsin. Ancak aceleyle karar verme; her yönüyle değerlendirdiğin takdirde daha sağlam adımlar atabilirsin.İlişkilerde ise, duygusal derinlikler söz konusu olabilir. Sevdiklerinle olan iletişimini güçlendirecek fırsatlar çıkabilir karşına. Duygusal yönünü açığa çıkarmaktan çekinmeyerek, samimiyetle paylaşımlarda bulunmak, bağları kuvvetlendirebilir. Sağlık konularına dikkat etmen gereken bir dönemdesin; dinlenmeye özen göstermelisin. İçsel huzurun için meditasyon ya da doğa yürüyüşleri faydalı olabilir. Günün sonunda, içsel bir tatmin hissi yaşaman mümkün. Her şey senin için bir öğrenme ve gelişim fırsatı olarak karşına çıkacak.
Bugün, hayatın sunduğu konfor alanını derinlemesine sorgulamak isteyebilirsin. Malum, güven arayışı Boğa'nın doğal bir özelliği. Fakat, alışkanlıklarınla yüzleşmek, seni beklenmedik güzelliklerle tanıştırabilir. Finansal konularda dikkatli olman gerekiyor; harcamalarını gözden geçirmek ve bütçeni yönetiminde titiz olmak, gelecekteki kararlılığın adına önemli bir adım olabilir. İlişkilerde ise, içtenlik ve samimiyet ön plana çıkacak. Sevdiklerinle olan bağların, derin anlamlar kazanırken, yeni ve heyecan verici bağlantılar kurma şansın yok değil. Duygusal anlamda, kendini ifade etmenin yollarını arıyorsun; bunu yaparken içten olman, kalbinin sesini duymanı kolaylaştıracak. Yeni bir hobi veya ilgi alanı edinmek, ruhunun tazelenmesine yardımcı olurken, yaşamına renk katabilir. Kendinle barışmak ve huzuru bulmak adına bir adım atmak için uygun bir zamandasın.
Bugün iletişim becerilerin ön plana çıkıyor. Düşüncelerini özgürce ifade etmek için harika bir zaman. Yeni insanlarla tanışmak, fikir alışverişinde bulunmak ve sosyal ortamlarda var olmak seni besleyecek. Öğrenme isteğin artabilir; ilgi duyduğun konularla ilgili bilgi edinmek için hevesli olabilirsin. Arkadaşlarınla geçireceğin zaman keyifli sürprizler getirebilir. Ancak, dağınık düşüncelerin ve çok fazla aktiviteye daldığında dikkatini toparlamakta zorlanabilirsin. Kendine bir odak noktası belirleyerek daha verimli olabilirsin. Romantik ilişkilerde, açık iletişim ve anlayış, gelişmekte olan bir bağın temelini oluşturabilir. İkili ilişkilerdeki yanlış anlamaların üstesinden gelmek için düşüncelerini net bir şekilde aktar. Bugün, sanatsal bir projeye yönelmek, yaratıcılığını besleyecek fırsatlar sunabilir. İçsel dünyana dönüp duygularına zaman ayırmayı unutma.
Işık saçan enerjin ve karizman çevrendekileri etkilemek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Kendine güvenin ile beğenilme arzusunu birleştirerek, sosyal ortamlarda adeta parlayabilirsin. Sanatsal yönlerini keşfetmek için harika bir dönemdesin; yaratıcılığın akışkan bir şekilde gelişirken, başkalarının takdirini kazanabilirsin. Ancak, dikkat etmen gereken bir denge var. İlişkilerinde aşırı gurur veya otorite verme isteği, küçük gerginliklere yol açabilir. Empatiyle yaklaşmayı unutma; sevdiklerinle olan bağlantını güçlendirmek için samimiyet ve anlayışla ilerle. Kendi iç dünyana zaman ayırmayı da ihmal etme; biraz yalnız kalmak, içsel huzurunu bulmana yardımcı olabilir. Bugün, kalplerde unutulmaz izler bırakma potansiyelin var.
Detaylara olan düşkünlüğün bugün öne çıkıyor. Küçük ama önemli şeyleri fark etme yeteneğin etrafındaki insanları etkileyebilir. Herhangi bir projede düzen ve sistem oluşturma arzun, başarıya giden yolda sana rehberlik edecektir. Sağlık konularına da zaman ayırmalısın; bedenine nazik bir şekilde yaklaşmak yarar sağlayacak. İletişimdeki netliğin, bazı belirsizlikleri ortadan kaldırmana yardımcı olabilir. Duygusal anlamda ise, sevgiye olan açlığın seni yeni bağlantılara itebilir; karşılaşacağın insanlarla derin ve anlamlı sohbetler gerçekleştirebilirsin. Pragmatik yaklaşımın, iş hayatında sağlam adımlar atmanı sağlayacak. Bugün, her şeyin bir denge içerisinde olması gerektiğini hatırlamanda fayda var.
Denge arayışın, ilişkilerinde ve sosyal yaşamında kendini daha da belirgin hale getirecek. Başkalarıyla olan etkileşimlerin seni yeniden şekillendirecek; empati yeteneğin bu dönemde ön planda olacak. Yalnız kalmaktan korkma, kendi iç dünyana bir yolculuk yaparak, içsel huzurunu bulabilirsin. Estetik ve güzellik arayışında bulunmak, ruh halini olumlu etkileyecek. İş ve kişisel projelerine yönelirken daha yaratıcı fikirler üretebilir, sanatsal faaliyetlere yönelebilirsin. Aniden ortaya çıkan fırsatlar beni cezbedecek, hemen harekete geçmeyi unutma. Sağlığına dikkat etmeyi ihmal etme, beden ve zihin dengesini sağlamak için yürüyüş veya meditasyon gibi ritüeller yapabilirsin. Unutma, sürdürdüğün tüm ilişkilerde samimiyet ve sadakat, senin gerçek gücün olacak.
Derin tutkular ve yoğun duygular içinde yüzüyorsun. İçsel değişimlerin seni güçlü bir kapasiteyle donatıyor. Başkalarının düşüncelerine karşı duyarlılığın artmışken, empatik yeteneklerin de bir o kadar güçleniyor. Gizli kalmış gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla birlikte, ilişkilerinde derin bir anlayış ve bağ kurma fırsatın var. Kendini ifade etme biçiminde cesur adımlar atabilirsin, bu da seni daha da özgüvenli kılacak. Aşk alanında tutku dolu anlar seni bekliyor. Eğer bir ilişkin varsa, partnerinle paylaştığın duygusal derinlik artabilir, yenilikler ve sürprizler gündeme gelebilir. Bekar olanlar içinse, geçmişten gelen birinin yeniden görüşme teklifinde bulunma ihtimali var. Karar almadan önce içsel sesini dinlemekte fayda var.Kariyerinde bazı değişiklikler söz konusu olabilir; yeni projeler ve fırsatlar kapını çalabilir. Ancak, detayları ve zorlukları göz ardı etme, düşüncelerini netleştirerek adım atmalısın. İş birlikleri ve ortak çalışmalar ilerlemeni hızlandırabilir. Sağlık durumuna dikkat etmelisin; bedensel ihtiyaçlarına yönelik yaklaşımını gözden geçirmen faydalı olabilir. Kendine zaman ayırmayı unutmaman, zindeliğini artıracak ve ruhsal dengeyi sağlamana yardımcı olacak. Unutma, değişim rüzgarları seni daha iyi bir yarına taşıyacak.
Bugün, yeni düşüncelere ve ilham verici deneyimlere açık olacaksın. Tarzın ve fikirlerin ile çevrende dikkat çekebilirsin. Sosyal etkileşimlerin bol, önemli görüşmeler yaparak yeni bağlantılar kurabilirsin. Farklı kültürlere ve bakış açılarına olan merakın seni keşfe çıkarmaya davet ediyor. Yine, cesaretinle risk alabilir, yenilikler deneyimleyebilirsin. İçsel bir huzur ve denge arayışında, meditasyon ya da doğa yürüyüşleri faydalı olabilir. Aşk hayatında ise spontane anlar seni bekliyor, duygularını serbest bırak ve akışa güven. Unutma, yaşamda güzellikler ve sürprizler kaçınılmazdır.
Bugün kararlılığın ve disiplininin ön planda olacağı bir gün. Hedeflerine ulaşmak için adım atmak adına mükemmel bir zaman dilimindesin. Sorumluluklarını yerine getirme konusunda kendini güçlü hissedeceksin; bu da çevrendekilere güven verecek. İş hayatındaki projelerini gözden geçirip yeni stratejiler geliştirmek isteyebilirsin. Sosyal ilişkilerdeki dengeleri korumak, sabırlı tavrınla mümkün. Duygusal olarak kendini sorgulamak istemen, içsel bir büyüme fırsatı sunabilir. Yüreğinin sesine kulak vererek, kişisel ilişkilerinde sağlam temeller inşa edebilir, derin bağlar oluşturabilirsin. Sağlık konularında dikkatli olmalı, kendine zaman ayırmayı unutmamalısın. Gürültü ve karmaşadan uzak durup, huzurlu anlar yaratabileceğin mekanlar aramak faydalı olacaktır.
Bugün, yenilikçi fikirlerin ve alışılmadık yaklaşımların ön planda olacağı bir gün. Zihnindeki düşünceleri ifade etme konusunda kendini özgür hissedeceksin. Sosyal çevrenle yapacağın sohbetler, seni yeni bakış açılarına yönlendirebilir. Belki de beklenmedik bir ilham kaynağı ile karşılaşacaksın. Kalabalıklar içinde kendini rahatça ifade etmek isteyebilirsin; bu, ilişkilerini güçlendirecek ve bağ kurmanı kolaylaştıracak. Anlık gelişmelere açık olmalısın, çünkü sürpriz fırsatlar kapını çalabilir. İçsel özgürlüğün ve bağımsız ruhun, etrafındaki insanlara da ilham verecek. Neşeni ve özgünlüğünü koruyarak, günlük rutininden farklı bir yola sapmak isteyebilirsin. Hayatındaki sıradanlığı kırmak için mükemmel bir zaman dilimi. Özgünlüğünü yaşaman gereken bir dönemdesin, bunu fırsata çevir.
başkalarının soğuk gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalabilirsin. Hayalperest doğanın seni bulutların üstüne çıkarırken, ayaklarının yere sağlam basmasına olanak tanımalısın. Biraz içe dönüş yapılması, düşüncelerinle yüzleşmek, huzur arayışında sana yardımcı olacak. İlişkilerde sevgi dolu bir yaklaşım sergilemek, karşındakilere sunacağın destekle aranızdaki bağı güçlendirebilir. Bugün özlem, aşk ve romantizmin tatlı bir kombinasyonu seni çevreleyecek; bu fırsatları değerlendirerek değer verdiğin insanlara sürprizler yapabilirsin. Kendine bir parça zaman ayırarak, gözlemlerini ve hislerini kağıda dökmeyi deneyebilirsin; bu, ruhsal dinginliğini sağlamak için harika bir yol olacaktır.