Selda Alkor: ‘Oynadığım dizilerde, kadının toplumda da var olabileceğini göstermeye çalıştım!’

Selda Alkor: ‘Oynadığım dizilerde, kadının toplumda da var olabileceğini göstermeye çalıştım!’

Selda Alkor: ‘Oynadığım dizilerde, kadının toplumda da var olabileceğini göstermeye çalıştım!’

BURAK SÜME- Türk sinemasının sevilen ve saygı duyulan oyuncularından Selda Alkor, 1965 yılında Ses mecmuasının açtığı yarışmadan birinci olup, kariyerinin ikinci senesinde tam 22 filmin başrolünde oynayarak Türk sinema tarihine adını altına harflerle yazdırır. 1980’li yıllarda televizyonun talep görmesiyle birlikte Trt’de “Kartallar Yüksek Uçar” dizisiyle hanım ağa rollerinin vazgeçilmez oyuncusu olur.  Seçtiği rollerde hep kadının toplum içerisindeki değişim ve dönüşümünden bahseder. Sümbül Sultan, Yurdanur ve Koğuş ağası Nur ile hayatlarımıza dokunmuştur. Biz de bu röportajda kendisiyle sinema geçmişini, rollerini ve dizilerini konuştuk…

DÖRT BİN KİŞİ ARASINDAN BİRİNCİ SEÇİLMİŞTİM!

1965 yılında Ses mecmuasının açtığı yarışmadan birinci olup, kapak yıldızı oldunuz. Yarışmaya başvurmanız tesadüfen mi oldu?

Bizim mahallede herkes Ses mecmuasına resim gönderiyorlardı. Bizim çok sevdiğimiz bir komşumuz vardı, onunda iki kızı vardı, onlarda gönderdiler. Sonra “Sen de gönder!” diye ısrar ettiler bana. Ben de “Türkan abla, biliyorsun annem yok, babam yok, abim kıskanç zaten, göndermem mümkün değil.” dedim. Sonrasında ısrarlarına dayanamayarak birkaç tane fotoğrafımı gönderdim. Resmimi gönderirken de iletişim adresi olarak ablamın ev telefonunu vermiştim. 1964 yıllarının sonlarıydı galiba, bir telefon geldi ve dört bin kişi arasından ilk elemeyi kazandığımı bildirdiler. Bu işe sevinememiş aksine kimsenin haberi olmadığı için korkmaya başlamıştım. Sonrasında Ses mecmuasının sayfalarında ilk elemeyi geçenlerin küçük küçük fotoğrafları yayımlanmıştı. Birileri görürse diye, korkum bir kat daha artmıştı, abimin haberi olursa ben ne yapacaktım. Artık son çarem Ses mecmuasına gidip, bu işten vazgeçtiğimi söyleyip, resimlerimi geri almaktı. Yazı işleri müdürü olan Çetin Emeç ve Enis Olcayto ile görüştüm. Çetin Emeç bana fotoğraflarımı geri vermedi ve bana  “Kimse kafana silah dayamıyor, eğer sen mutlu olmazsan ayrılır gidersin. Çok istiyorsan da kalıp, devam edersin. Bu sana kalmış bir şey…” dedi. Ben aslında akademiye gidip, ressam olmak istiyordum. Sonunda düşündüm ve aklıma yatınca da kabul ettim.

Peki, sonuçlar nasıl açıklandı? Jüride kimler vardı?

Kısa bir sonra finalde kalanları jüri bir salonda toplamıştı. Birinci seçilecek kıza Türkiye’de ki on büyük sinema yapım firması birer film vadediyordu. Her yaptığı filmden de 10 bin lira para alacaktı. Bir kız bir erkek seçilecek, ikincilere de beş bin verilecekti. Salonun bir kenarında ise uzun bir masa ve orada oturan on, on iki kişi vardı. Heyecanımdan masada oturanların kim olduğuna bile bakamadım. Zayıf, dik yakalı, balıkçı modeli bir kazak giymiş uzun boylu bir adam vardı. Yarışmayı bıraktı, gitti. Ben de “Beni beğenmedi herhalde o yüzden gitti.” diye düşündüm. Sonradan onun ünlü yönetmen Memduh Ün olduğunu öğrenmiştim. Meğerse beni seçmiş ve öyle gitmişti. O gece benim birinciliğim ilan edildi. Hiç unutmuyorum kırmızı bir elbise giyinmiştim. Esen Püsküllü’de ikinci olmuştu.

Birinci olduktan sonra abinizin tepkisi ne olmuştu?

Abim öğrenmeden hemen halamın yanına gittim. Öğrendikten sonra ise benimle üç sene konuşmadı. Sonra baktı ki işler hiç onun düşündüğü gibi değilmiş, barıştık ve beni kabul etti.

BABAM POLİSLİK TARİHİNE GEÇMİŞTİ!

Henüz çocuk olduğunuz bir yaşta kaybettiğiniz babanız Muharrem Alkor ise polis tarihine geçmiş efsanevi bir komisermiş. “Hrisantos’u Ben Öldürdüm” (1952) isimli anı kitabında tüm yaşadıklarını anlatmış olsa da bir kez daha sizden dinleyebilir miyiz?

Benim babam polis tarihine geçmişti. Çünkü İstanbul işgal altındayken 23 tane cana kıymış olan Hristantos isimli namlı bir kabadayının peşine düşmüştü. Daha yirmi yaşında gencecik bir polismiş. O zaman daha Kurtuluş’un adı Tatavla, babam ve arkadaşı Cafer Tayyar o semtin karakoluna tayin oluyorlar. Israrla bu adamı yakalamak istiyorlar. Sonrasında ise yakalayıp, çatışmaya giriyorlar ve Hrisantos’u öldürüyor.

BU BENİM SİNEMADAKİ İLK SAHNEMDİ!

Sinemaya geçişiniz nasıl oldu? İlk filminizin ilk sahnesini hatırlıyor musunuz?

Daha ben ilk ayımda sinemaya başlamıştım. İlk filmim Tanju Gürsu ve Fikret Hakan’la başrolü paylaştığım, Aram Gülyüz rejisiyle çekilen “Cumartesi Senin, Pazar Benim”dir (1965) oldu… Konu olarak avantür, iki dostun düşman olmasını işliyordu. Bana çekimlerden önce bir iş listesi gönderdiler. Sabahın yedi buçuğunda, gece makyajımı yapıp, gece elbisesiyle beni alacaklarını söylediler. Askılı siyah bir elbisem vardı, onu yanıma aldım. Saçım yaptırılarak, Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin tam çapraz köşesinde bulunan bir gece kulübüne gittim. Aram Gülyüz, sete beni “yeni kızımız Selda” diye tanıttı. Sonra ilk sahnemde ne yapacağımı anlatmaya başladı. “Şu gördüğün merdivenin tepesine çıkacaksın, oradan ‘Gönül Ağacı Değilem’ şarkısını söyleye söyleye, biraz neşeli biraz da üzgün olarak aşağı ineceksin” dedi. Ama ben şarkıyı bilmiyordum. Sonrasında pikaba plağı koyup, dinlettiler. Sonra çaresiz bir şekilde benden isteneni yaptım, titrek bir sesle, şarkıyı söyleye söyleye merdivenlerden aşağı indim. Bu benim ilk filmimin ilk sahnesiydi.

“ÇİÇEKÇİ KIZ” TÜRK SİNEMASININ İLK MÜZİKAL DENEMELERİNDENDİ!

Kimi filmler hem çekildiği dönemde, hem de çekildikten sonra izleyicisini tesiri altına alır. Sizin “Çiçekçi Kız” (1965) filminizde bunlardan birisiydi. Bu film Luis César Amadori 1958 yılında çektiği “La Violetera” filminin yerli uyarlamasıydı. Ayrıca Tanju Gürsü ve Nuri Altınok ile başrolü paylaşmıştınız. Neler söylemek istersiniz?

Ben hayatımda tesadüflere inanırım. Manisa’da ilkokul müsamereleri yapıldığı zaman ben başrol oynardım. Beşinci sınıf bitirme imtihanlarında “23 Nisan Çiçekleri” diye bir temsilde “Çiçekçi Kız”ı oynadım ve yıllar sonrada bu rolle adımı duyurdum tüm Türkiye’ye… “Çiçekçi Kız”, aslında Türk sinemasının ilk müzikal denemelerinden bir tanesiydi. Rahmetli Nejat (Saydam) abi çekti. Şimdi olsa bir takım önemli dansçılardan dans dersleri alırsın, koreografiler çizilir. Ama biz öyle bildiğimiz kadar kendi kendimize danslar yaptık. Düşünebiliyor musunuz? Ben ne tiyatrodan geldim, ne de konservatuardan… Genç bir kız olarak geldim ama ne kabiliyetliymişim ki bunları yakalayabilmişim, ne kadar sevmişim ben bu mesleği. O benim masumiyetim, o doğal hallerim. Kimse bana bir şey öğretmedi. Allah rahmet eylesin Tanju Gürsu’dan ne gördüysem, Nejat Saydam yönetmen olarak ne söylediyse onu yapmaya çalıştım. Benim içimde cevher vardı ve onu ortaya koymaya çalıştım. Mesela bir sahnede sarhoşu oynadım, ama ben sarhoşluğu da bilmem, içki içmediğim için… Ama oynadık.

YAPTIĞIM DİZİLERDE KADININ TOPLUMDA VAR OLABİLECEĞİNİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTIM!

Sinema ve toplum ilişkisi üzerinden kadının konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi biliyorsunuz Türk sinemasında hep gençlerin hikâyesi var. Öyle ya, sanki bizim hiç hikâyemiz olmaz. Yaşlılar nedir? Yaşarlar ve bütün ailenin yükünü sırtladıkları gibi, sanki hiçbir şey yapmıyorlarmış da, ölmeyi bekliyorlarmış gibi bir hava içinde olurlar. Hiçte öyle değil. Ben yaptığım dizilerde bunun aksini ispat etmeye çalıştım. Bir “Kartallar Yüksek Uçar” ı çektiğim vakit çok gençtim tabii ki ama bir kadının kuvvetini ortaya koyması açısından hikâye muhteşemdi. Zaten Atilla İlhan gibi bir usta yazmıştı. Gelişmekte olan Türkiye ve bu gelişmenin getirdiği olumlu-olumsuz yönler işlenmişti. Bende o karakterde o yapıda bir kadın olarak, bir kadının her zaman çok kuvvetli olabileceğini, yumruğunu masaya indirebileceğinin ispatını galiba çok güzel yarattım ki, bir de baktım ki tüm gazeteler sürmanşet “şu holdingin hanım ağası, bu şirketin kadın ceosu” gibi haberler yaptılar. Kadınımız sesini çıkarttı ve “Ben buradayım” dedi. Ben kadın hikâyeleri konusunda müthiş duyarlıyım. Çünkü Türkiye’de kadının ne olduğunu çok iyi biliyorum. Aslında en büyük kuvvet Doğu’da ki kadında… Düşünebiliyor musunuz? Doğu’da ki o kadınımızın o toprakla olan mücadelesini, ailesini hayatta tutabilmek için verdiği özveriyi. Ben zaten hayret ediyorum. Nasıl anaerkil bir aile düzeninden nasıl ataerkil düzene geçtik. Nasıl kadınımız şiddet görüyor ben çok şaşırıyorum. Eskiden benim çok duyduğum ve hikâyesini işittiğim yerlerde yani Anadolu’muzda anne bir şey söylediği zaman oğlu başını kaldırıp yüzüne bakamaz. Gelini de aynı şekilde. Bizim Çerkezlerde de bir takım adetler var. Ben tam hepsini bilemesem de mesela gelin sofraya oturmaz böyle ayakta beklermiş. Kayınpederiyle asla kocasını ve çocukların konuşmazmış, ayıp olur diye. Bunlar saygıdan ve sevgiden kaynaklanan şeyler.

SÜMBÜL SULTAN’I ÇOK SEVDİM BEN!

Mesela “Asmalı Konak” (2002) dizinizde ki “Sümbül Sultan” da gelenek ve göreneklerine bağlı, çocuklarını aynı çatı altında tutmaya çalışan güçlü bir kadındı ve bu dizide ilk kez Çağan Irmak’la çalıştınız.

Bunun yanı sırada anlatmak istediği başka bir şey daha vardı. Ali Hamzaoğlu’yla olan aşkı, hele kocasının ona olan ihanetini öğrendikten sonra ona daha da yakın oluşu. Sümbül Sultan’ı çok sevdim ben, oynamaktan çok keyif almıştım. Ayrıca Çağan, bir virtüözdü zaten. Bu dizide ilk kez omuz kamerasını kullandı. Alıyordu omzuna kamerayı yürüyordu. Zaten iyi kameramanlarla çalıştık. Hele bir kameramanımız vardı Refik, şaryolu bir sahne çekiyoruz. Şaryo bitiyor, adam halen devam ediyordu “Pes Refik !” dedim. Kulakları çınlasın onu çok sevdim ben. Hayatımda bana güzellikleri veren herkese teşekkür ediyorum.

Ve “Çemberimde Gül Oya” (2004)… Çağan Irmak’la ikinci çalışmanız. Her dizide yarattığınız rol kadar imajınız da ilgi çekiciydi. Sümbül Sultan’ın eşarpları ve broşları, Yurdanur’un da küt saçları ilgi odağı oldu ve kuaförlere “Yurdanur modeli istiyoruz! ” şeklinde talepler gitti.

Önce saçları uzundu. Sonrasında bunalıma girip, saçlarını kestiriyor ve kızıla boyatıyordu. Ardından ise anılarını yazmaya başlıyordu. Ama o hakikaten Türkiye’yi yerinden sarsan bir diziydi. Yani o 1980’li yılların bütün üniversite olaylarının, insanları etkileyen bir döneminin anlatımıydı.

“ÇOCUKLAR! ÖLÜRÜM BEN BUNUN İÇİNDE YATARSAM!” DEDİM

“Parmaklıklar Ardında” (2007) dizinizin bende ki yer ayrıdır. Orada bir koğuş ağasını canlandırıp, üç sezon süren dizinizin ilk sezonunda ayrılmıştınız. Rolünüz ve çalışma koşulları için neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de hep bir sosyal sorun olduğunu düşündüğüm “Parmaklıklar Ardında”… Sinop’ta çektik, o meşhur Sinop’un hapishanesinde. Bir taraftan Nazım’ın (Hikmet) sesi geliyor kulağıma, bir taraftan Sabahattin Ali’nin “Aldırma Gönül” dizeleri.  Bir ara hakikaten kendimi oraya kapatılmış gibi hissettim. Çünkü bize ceza vermek için koğuştakilere aşağıya hücreye indiriyorlar. Yangın sahnelerinde, odaya girmeye imkân yok. Zaten nasıl soğuk, hep tavanlara, elektrikli sobalar takıldı. Onlarla idare etmeye çalıştık.  Yangını söndürmek için yatağı ıslatıyorlar. Kurutmuşlar ama bir girdim içine zor attım kendimi dışarı. “Çocuklar! ölürüm ben bunun içinde yatarsam.” dedim. İşte odadan elektrikli battaniye getirdim. Sonrasında isyan çıkarttık, geldiler taradılar ve ben öldüm.

ONLAR YÜRÜMÜŞLER, BİZ DE YÜRÜDÜK, BİZDEN SONRAKİLER DE YÜRÜYECEKLER!

Bugüne kadar birçok filmde oynadınız. Birçok kadın figürünü temsil ettiniz. Sinemanın dünü ve bugünü arasında kadın oyuncuların konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk sinemasında kadının yerine bakacak olursak, sinemada kadın serüveni ilk Anadolu’nun Rum nüfusu içerisinden çıkmıştır. “Himmet Ağa’nın İzdivacı” (1914) filminde ki kadın oyuncular Rozali Benliyan ve Lusi Baltazar isimli hanımefendilerdi. “Mürebbiye”de (1919) Rum asıllı Madam Kalitea Türk sinemasında ilk öpüşen bayan olarak anılır. Ve Yeşilçam… Sezer Sezin, Muhterem Nur, Neriman Köksal, Belgin Doruk, Fatma Girik, Filiz Akın, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve ben uzun yıllardan beri bu yolculuğun içindeyiz. Onlar yürümüşler, biz de yürüdük, bizden sonrakiler de yürüyecekler. İyi ki bu özel sanat dalının içinde var olabilmişim diyorum.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjik ve kararlı bir ruh halindesin. İçindeki ateş, ilerlemek ve hedeflerine ulaşmak konusunda seni cesaretlendiriyor. Yeni girişimler için mükemmel bir zaman; risk almaktan kaçınma ve sezgilerine güven. Sosyal hayatında da hareketlilik gözlemleniyor, yeni insanlarla tanışmak için fırsat yaratabilirsin. Ancak aceleci davranmaman gerektiğini unutma; her durumda sakin kalmak bazen kazancını arttırır. Duygusal ilişkilerinde iletişim ön planda olacak, düşüncelerini açıkça ifade etmekten çekinme. Kendi gücünü keşfetme fırsatını değerlendirdiğinde, kendini daha özgüvenli hissedeceksin. Unutma, içinde bulduğun liderlik kabiliyeti bugün daha fazla parlayacak.

BOĞA BURCU YORUMU

Sakin ve huzurlu bir gün seni bekliyor. İçsel dinginliğini korumak ve yaşamının tadını çıkarmak için harika bir fırsat. Kendini evde veya doğada geçirmek, ruhunu canlandırmana yardımcı olabilir. Aile ve sevdiklerinle geçireceğin zaman, ilişkinizi derinleştirecek ve bağlarınızı güçlendirecek. Maddi konularda dikkatli olmalısın; harcamalarını kontrol altında tutmak, gelecekteki projelerin için faydalı olacak. İlginç fırsatlar kapını çalabilir, yeni bir iş veya hobi edinme düşünceleri aklını meşgul edebilir. İçin artık değişime hazır. Cesur ol ve kararlılıkla ilerle.

İKİZLER BURCU YORUMU

İletişimin ve etkileşimin ön planda olduğu bir gün seni bekliyor. Fikirlerin ve görüşlerin başkalarıyla buluşacak; bu durum, yeni iş birlikleri ve projeler için kapılar açabilir. Zihnindeki düşünceleri net bir şekilde ifade etme fırsatı yakalayacaksın. Özellikle sevdiğin insanlarla derin sohbetler yapmak, aranızdaki bağı güçlendirebilir. Sosyal çevrenle alakalı beklenmedik sürprizler de gündeme gelebilir; davetler ya da buluşmalar hayatına renk katabilir. Ancak, karar alırken acele etmemek faydalı olacak. Yeni fırsatlar karşına çıkarken, neye gerçekten odaklanmak istediğine dikkat et. Kendini ifade ederken özgünlüğünden ödün verme; bu, karşındakiler üzerinde güçlü bir etki bırakmana yardımcı olacaktır. Bugün, öğrenmeye ve gelişmeye açık ol; yeni bilgiler senin ufkunu genişletirken, sosyal hayatında da heyecan yaratabilir. Sandığından daha fazla ilgiyle karşılaşacak, kendini tanıtmada başarılı olacaksın. Hayatına dair yeni hedefler belirlemek için ideal bir gün.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinliklerinizi keşfetmek için harika bir zaman. İçsel hislerinize dikkat ederek, sevdiklerinizle olan bağlarınızı güçlendirebilir, iletişiminizi derinleştirebilirsiniz. Aile ilişkileri ve ev hayatı ön planda, bu konularda beklenmedik sürprizler söz konusu olabilir. Kendinizi yaratıcı projelere kaptırmak için ilham bulabilirsiniz; sanatsal faaliyetler, size keyif verecek bir çıkış yolu sunacak. Duygusal yüklerinizi hafifletmek için içe dönmek, meditasyon veya doğada zaman geçirmek faydalı olabilir. Alacağınız kararlar, kalbinizin sesine uyduğunuz sürece, sizi olumlu bir yola yönlendirecektir. Özellikle kişisel gelişim ve kendinize yatırım yapma konusunda motive hissedeceksiniz. Kendinize olan güveninizi tazeleyerek yeni fırsatlara açık olun.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün içsel gücün ve karizmanın doruklarına çıkabilirsin. Etrafındaki insanlar üzerinde büyük bir etki bırakma potansiyeline sahipsin. Kendine olan güvenin, müzakerelerde ve sosyal etkileşimlerde başarıyı getirebilir. Yaratıcılığın canlanacak, bu da seni sanat veya kişisel projelerde yeni ve cesur adımlar atmaya yönlendirebilir. İlişkilerde derinleşme isteği öne çıkarken, aynı zamanda duygusal sınırların korunmasına da ihtiyaç duyulacak. Bir arkadaşın veya sevdiğinle olan iletişimini güçlendirmek için duygu ve düşüncelerini açıkça paylaşma fırsatını değerlendir. Günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkabilecek fırsatlara dikkat et, cesur ve kararlı adımlar attığında beklenmedik başarılar kapını çalabilir. Kendi içsel ışığını parlatmaktan çekinme; bu, hem seni hem de çevrendekileri aydınlatacaktır.

BAŞAK BURCU YORUMU

Analitik zihin yapın sayesinde detaylara odaklanmak bugünün en büyük avantajı. Karşılaştığın zorluklar, üzerinde düşünerek çözüme kavuşturabileceğin fırsatlar haline geliyor. İş veya günlük sorumluluklar içinde planlı ve titiz olman, başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Sağlığınla ilgili atacağın küçük ama anlamlı adımlar, hem fiziksel hem de ruhsal dinginliği getirebilir. İletişimlerinde samimiyet ve açıklık, ilişkilerini güçlendirecek. Aynı zamanda, kendine ayırdığın zaman, yaratıcılığını besleyebilir; yeni bir hobi veya eski bir ilgi alanıyla uğraşmak sana iyi gelecektir. Unutma, mükemmeliyet arayışın dengeli bir yaşam sürmende engel teşkil etmemeli. Aksine, hatalarını kabullenmek, ilerlemeni sağlayacak.

TERAZİ BURCU YORUMU

Dengede kalmanın ihtiyacı içinde, karşına çıkan durumların ikili ilişkilerini nasıl etkilediğini değerlendirme fırsatı bulacaksın. İletişimde daha açık ve samimi olman, başkalarıyla olan bağlarını güçlendirebilir. Bu, özellikle yakın çevrendeki insanlarla olan ilişkilerin açısından büyük bir önem taşıyor. Sanatsal bir yönün öne çıkabilir, yaratıcılığını sergilemen için harika bir zaman. Aniden gelen ilhamlar, projelerine taze bir soluk getirebilir. Ayrıca, estetik ve uyum arayışın seni yeni yerler keşfetmeye yönlendirebilir; alışveriş yapma isteği de artabilir. Kendine zaman ayırmayı unutmaman, içsel dengeyi sağlamada önemli bir unsur olacak. Özetle, sosyal hayatında yeni kapılar aralanırken, kendi iç dünyanı da beslemeye yönelik adımlar atmalısın.

AKREP BURCU YORUMU

Duygusal derinliklerin bir dalgası seni sarıp sarmalarken, içsel huzurun peşinden koşuyorsun. Bugün, kaybetme korkusuyla yüzleşmelisin; bu his, seni durduran bir engel olabilir. İlişkilerdeki belirsizlikler, hassasiyetini artırabilir ancak kararlılığın sayesinde bu karmaşayı yönetebilirsin. Sevdiklerinle arandaki bağ, samimi bir iletişimle güçlenecek. Yeniliklere açık ol, farklı bakış açıları sana yeni ufuklar açabilir. Parasal konularda temkinli olmalı, aşırı harcamalardan kaçınmalısın. Kendine olan güvenin artarken, sezgilerinle hareket etmenin önemini bir kez daha kavrayacaksın. Kendini ifade etme konusunda cesur ol, hislerini paylaşmak seni özgürleştirebilir. Unutma, karanlığın içinde bile ışığı bulabilirsin.

YAY BURCU YORUMU

Bugün, keşif arzularının doruk noktası olacak. Yeniliklere açık olman, farklı bakış açıları kazanmanı sağlayacak. İletişimdeki enerjin, çevrendekilerle bağlantı kurmana olanak tanıyacak. Sosyal ortamlarda kendini ifade etme isteğin artacak. Girişimci ruhun, fırsatları değerlendirmene yardımcı olabilir. Etrafındaki insanlardan ilham alabileceğin bir gün. Sadece başkalarını dinlemeyi değil, onların bakış açılarına saygı göstermeyi de unutmamalısın. Spritüel konulara yönelmek, iç huzurunu bulmanda etkili olabilir. Duygusal derinliklere inme cesaretini göster, bu süreçte kendini yeniden değerlendirme fırsatını yakalayabilirsin. İçsel huzuru sağlamak için doğayla iç içe olmak da faydalı olacak. Biraz rahatla, maceranın seni nerelere götüreceğini görmek için sabırsızlan.

OĞLAK BURCU YORUMU

Bugün, sorumluluklarını ön planda tutmak için enerjini harcayacağın bir gün. İş yerinde veya kişisel projelerinde kararlı adımlar atabilirsin. Disiplininle dikkat çekmek, uzun vadede hedeflerine ulaşmanı kolaylaştıracak. Ancak, kendine zaman ayırmayı unutma; ruhsal ve fiziksel yenilenme ihtiyacın var. Ailevi konularda istikrar arayışın, sevdiklerinle olan bağlarını kuvvetlendirebilir. Gerektiğinde sınır koyma cesaretini göstermekten çekinme, böylece gereksiz yüklerden kurtulabilirsin. Ayrıca, yeni bir hobi veya öğrenim fırsatıyla ufkunu genişletme isteği doğabilir. Kendini geliştirmek için attığın her adım, gelecekteki başarılarını daha da pekiştirecek.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün kendini daha ileriye taşıma isteğiyle dolup taşabilirsin. Farklı düşünceler ve yenilikçi fikirler etrafında dönebilir, arkadaş çevrende dikkatleri üzerine çekebilirsin. Sosyal ilişkilerin güçlenirken, içinde taşıdığın hayal gücünün de seni yönlendirdiğini hissedeceksin. İçsel bir yenilenme ihtiyacı var, bu yüzden yeni bir hobi edinmek veya yaratıcı projelere yönelmek keyifli olabilir. Bunun yanı sıra, bazı düş kırıklıklarına karşı dikkatli olman gerekecek; bu durumlar, özgürlüğüne olan düşkünlüğünü sorgulana bir hale getirebilir. Duygularını ifade etmekten çekinme, bu, bağlarını daha da güçlendirecek. Empati kurarak başkalarına destek olma isteğin artacak, bu da seni daha sosyal bir varlık haline getirebilir. Yenilikçi bakış açın, problemleri çözme konusunda sana avantaj sağlayacak. Venüs ile olan etkileşimlerin, aşk hayatında da ilginç gelişmelere neden olabilir; belirsizlik taşıyan durumlar varsa, net bir iletişimle bunları aşabilirsin. Kendine güven ve cesaretle gelişmelere odaklan, günün sonunda bu çabalarının ödüllerini alacaksın.

BALIK BURCU YORUMU

Sezgilerin yoğunlaşacağı bir gün. İçsel dünyana daha derinlemesine dalış yapabilir, duygusal bağların önemini daha iyi kavrayabilirsin. Sanatsal yönlerin ön plana çıkıyor; yaratıcılığını ifade etme fırsatları seni bekliyor. Hayallerine odaklanarak, onları gerçeğe dönüştürme yolunda adımlar atabilirsin. Başkalarının duygusal ihtiyaçlarına duyarlılığın artarken, kendine de zaman ayırmayı unutmamalısın. Kalp ve zihin dengesini kurmak, günün akışına olumlu katkılarda bulunacak. Güzelliklere ve sevgi dolu anlara açık ol, karşına çıkacak fırsatları yakalayıp değerlendirmek için hazırlık yap.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM