Şu arada bir başını saatten çıkaranlardan değil ama…
Bu kuş yuvalarına kendi bakmaz, başka kuşlara baktırır. Bu yüzden yumurtalarını başka kuşların yuvalarına bırakır. Daha önceden iyi tanıdığı bir kuş türünün yuva yaptığını görünce ,yumurtlamaya karar verir. Gözüne kestirdiği kuşun yumurtlamaya başladığını görür görmez planını uygulamaya koyar…
Kuşun yuvadan uzaklaşacağı zamanı kollar. Zamanı gelince de derhal yuvaya koşar, kuşun yumurtalarından birini aşağı atıp, yerine kendininkini koyar…
Bir dişi guguk, yılda ortalama yirmi yumurta yapar ve her seferinde de aynı stratejiyi uygular…
Yumurtadan çıkan yavru guguklar da en az anneleri kadar kurnazdır.
Doğar doğmaz ilk işi, üvey anne-babasının olmadığı bir zamanda, yuvadaki diğer yumurtaları aşağı atmak olur. Çünkü sadece kendisiyle ilgilenilmesini ister.
Bakıcı kuş ise kendisinin sandığı guguğu özenle besler ve büyütür…
Bunu niye mi anlattım???
Düşünelim bir…
Bize neleri çağrıştırdığını…
O yuva bu insanların kutsal Cumhuriyetleri…Sıcaklığını duymak istedikleri yuvaları…
Yıllarca uğrunda savaşlar verilmiş, yüce vatanları…
Diyeceksiniz bu guguk kuşları da kim???
Her geçen gün (tabi uyumakla meşgul olduğumuz için fark edemediğimiz) bize kimliğimizi, kişiliğimizi, insanlığımızı unutturan dış mihraklar…
Artık dış/iç kalmadı ama, yinede bir nebze de olsa kendimizi aklamak için ‘’dış’’ ibaresini buraya koymak istedim…
Dışımız, içimiz kalmadı çünkü…
Nereye baksak parsel parsel satılmış, hemde en nadide yerler…
Bir Ulus’un Sanayii ve iletişimi satılmışsa, Ordusu sürekli sorgulanır duruma gelmiş ve artık halkına güven sağlamıyorsa, varın artık gerisini siz düşünün…
Hani yuvadaki bakıcı annenin yavrusu sanıp besleyip büyüttüğü yavru kuş ise, her şeyimizi elimizden almaya hazırlanan, bugün içimizde gün be gün büyüttüğümüz gelecekteki karanlık günlerimiz…
Bu kurnaz guguk kuşuna karşı uyanık olmazsak, yuvamıza daha nice yabancı kuşlar! gelip, kendi yavrularımızı talan edip, kendileri kurulacaklar baş köşeye…
Farkındayız bu ironi hep yaşanıyor, ama yaşatmamak bizim yarınlarımıza sahip çıkmamızla önlenebilir…
Benden söylemesi…
Hayallerin gerçeğe dönüşmesi için güçlü bir motivasyon duyacağın bir gündesin. İçsel sezgilerinle hareket etmek seni doğru yola yönlendirecek. Sanatsal yeteneklerin ön planda. Kendini ifade etme fırsatlarını değerlendirmek, ruhunu besleyecek. Duygusal derinliğin artarken, ilişkilerdeki tutkular güçleniyor. Aşk hayatında beklenmedik sürprizlerle karşılaşabilirsin. Duygusal bağlar kurmanın tam zamanı. Kendine güven ve duygu derinliğini paylaşmaktan çekinme, çevrendeki insanlar senin bu yönünden etkilenecek. Ekspresyon yeteneğin zirveye tırmanıyor; yazmak, resim yapmak veya diğer yaratıcı aktivitelerde bulunmak için harika bir zaman. Bireysel alanına ihtiyacın var, ancak bu durumu dengelemek de önemli. Duygusal derinliklerini paylaşırken kendine zaman tanımayı unutma.
harika gerçekleri ne de güzel anlatmış yazar.