Türkiye’de devlet – tiyatro ilişkisinin kristalize olduğu alanlardan biri, devletin özel tiyatrolara yaptığı “nakdi yardımlar”. Yurttaşların ödediği vergilerinden tiyatrolara aktarılan bu yardımları organize etmek üzere oluşturulan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Özel Tiyatrolara Yardım Değerlendirme Komisyonu, kurulduğu 1982 yılından bu yana, tiyatro tarihimizin üzerinde en çok konuşulan, tartışılan yapılarından biri. Dergimiz yazarı Pınar Arabacı ve genel yayın yönetmenimiz Yavuz Pak, bu yıl komisyonda görev alan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Ragıp Ertuğrul ve akademisyen Prof.Dr. Nihal Kuyumcu ile komisyonun yapısı, işleyişi ve işlevi üzerine konuştular.
Adı hemen her dönem tartışmalarla ve şaibelerle anılan bu komisyonun yapısı ve işleyişi, bizzat komisyonun üyelerinin tanıklıkları üzerinden “ilk kez” bu kadar “açık ve somut” biçimde masaya yatırılıyor. 30 yıllık geçmişiyle, tiyatro yayıncılığının yaşayan en eski yayın organlarından biri olan olan Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nden bile daha önce kurulmuş ve o günden bu yana “kapalı kutu” olarak kalan komisyonun çalışmalarının tüm veçheleriyle “açığa çıkartılması”, Türkiye Tiyatrosu için “tarihsel” bir değer taşıyor. Zira, yıllardır özel tiyatrolara yapılan yardımlara dair dillendirilen şaibelerin merkezinde komisyonun “şeffaf” olmayan yapısı yer alıyor. Şeffaf olmayan her yapının, ilkesiz, tutarsız, adaletsiz, keyfi ve hukuksuz bir işleyişe zemin hazırladığı düşünüldüğünde, “Pandora’nın Kutusu”nu açtığımız bu söyleşinin, devletin özel tiyatrolara desteği kadar, devlet-tiyatro ilişkisine ve tiyatronun kamusallığına dair yeni ve kapsamlı bir “sorgulamanın” perdesini aralayacağını düşünüyoruz.
Her cümlesi tiyatro tarihimiz için kıymetli olan bu söyleşiyi iki bölüm halinde yayımlıyoruz. Bugün yayımladığımız birinci bölümde, bu yıl Değerlendirme Komisyonu’nda görev alan Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür V. Ömer Faruk Belviranlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcı V. Erkan Tarhan, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Serkan Erkmen, İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Öğr. Gör. Prof.Dr. Fehime Nihal Kuyumcu, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Ragıp Ertuğrul, Dramaturg S. Sümeyye Karaarslan ve Oyuncu/Yapımcı İsmail Hakkı Ürün’den oluşan Değerlendirme Komisyonu’nun oluşumu, üye yapısı, üyelerin değerlendirme sürecindeki yaklaşımları, yetkinlikleri, değerlendirme kategorileri, kriterleri ve kriterlerin uygulamasına dair sorular ve yanıtları yer alıyor.
“Komisyon Üyeliğimizi Yeni Akit İfşa Etti”
Yavuz Pak: Bu kurulun varlığı, işleyişi, kuralları yıllardır tartışılıyor. Tartışmaların odağında da kurulun şeffaf olmayan yapısı bulunuyor. Kurulda yer alan isimlerin açıklanmaması kurulun yapısının kapalı kutu olarak nitelendirilmesine yol açıyor. İlk kez bu yıl, hem size yöneltilen eleştiriler hem de sizin sosyal medyadan bu eleştirilere yanıt niteliğinde açıklamalarınız ile ilk kez kurulun iki ismi gündem oldu. Tabii bunun nedeni isminizin açığa çıkması. Kendiniz mi açıkladınız isimlerinizi? Yoksa Yeni Akit’teki haberden sonra mı isimleriniz deşifre oldu? (https://www.yeniakit.com.tr/haber/kultur-bakanligi-bu-yanlisi-gozden-mi-kacirdi-erdogan-dusmani-ragip-ertugrula-odul-gibi-gorevlendirme-1578221.html )
Nihal Kuyumcu : Evet, bizlerin komisyonda yer aldığını Yeni Akit Gazetesi ifşa etmiş oldu.
Ragıp Ertuğrul: Benim başvuracağımı Tiyatromuz Yaşasın İnsiyatifi zaten biliyordu. Ben Değerlendirme Komisyonu üyesi olmak için başvuracağımı Kültür Bakanlığı Çalışma Kurulu’nda da belirttim.
Pınar Arabacı: Kimler vardı bu kurulda?
Ragıp Ertuğrul : Kültür Bakanlığı temsilcileri ve Oyuncular Sendikası, Tiyatro Kooperatifi, Özel Tiyatrolar Girişimi, Karagöz Derneği, Nedim Saban, Volkan Severcan, Mert Fırat, Özlem Daltaban, Bahtiyar Engin ve Behzat Uygur gibi isimlerin olduğu bir Çalışma Kurulu bu. Kültür Bakanlığı’nın koordine ettiği bir ekip. Yönetmeliklerin hazırlanmasında da bu ekibe danışılıyor. Oradaki tiyatro ekipleri de benim Değerlendirme Komisyonu üyeliğine başvuracağımı biliyordu. Ben kendi tiyatrom adına desteklere başvurmayacağımı da belirttim.
Pınar Arabacı: Siz nasıl başvurdunuz Nihal Hanım?
Nihal Kuyumcu : Beni de Ragıp çağırdı aslında. Gel dedi, çünkü çocuk tiyatroları hiç tartışılmıyor bu komisyonda. Benim de alanım çocuk tiyatrosu. Ragıp, “Kabul olursa çocuk tiyatroları için sen de yer al orada” deyince başvurdum. Yani benim tiyatrom yok, grubum yok. Ben bir çocuk tiyatrosu eleştirmeniyim. Akademisyenim. Oyunları seyrediyorum, grupları tanıyorum. O yüzden de ben burada yer alabilirim diye düşündüm. Çocuk tiyatrosu alanında zaten Türkiye de çalışan yok denecek kadar az. Neden o komisyonda yer almayayım? Amacım çocuk tiyatrosu konusunda orada varlık göstermekti. Bunda da başarılı olduğuma inanıyorum.
Ragıp Ertuğrul: Komisyona başvuran liyakatlı isimlerin çoğalması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle Nihal Hoca’ya çok ısrarcı oldum. Çünkü bu komisyon hem yetişkin tiyatroları hem de çocuk tiyatroları ve geleneksel tiyatrolar için toplanıyor.
Yavuz Pak: Nihal Hoca başvurmasa, bugüne kadar çocuk tiyatrosu için bir uzman gereksinimi duymamışlar mı?
Nihal Kuyumcu: Duymamışlar herhalde. İlk defa böyle bir şey oldu.
Ragıp Ertuğrul: Çünkü çocuk tiyatrosuna ciddi bir bütçe ayrılmıyor desteklerde. Bu nedenle çok başvuru da olmuyor diyebiliriz.
“Komisyonda Özel Tiyatroların Temsilcilerini Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Seçti”
Yavuz Pak: Söz konusu komisyonun en çok merak edilen yanı üyelerin kimlikleri. Yönetmeliğe göre, “Bakan Yardımcısı, Güzel Sanatlar Genel Müdürü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nden bakan onayıyla belirlenecek bir temsilci ile tiyatro alanında tanınmış kişiler arasından bakanlıkça belirlenecek üç kişi olmak üzere toplam yedi kişiden (bu yıl sayı dokuz oldu) müteşekkil bir Değerlendirme Komisyonu” oluşturuluyor. Sadece “tiyatrolardan tanınmış isimler” tanımlaması bile oldukça belirsiz, subjektif bir kavram. Kim karar veriyor bu insanların yetkinliğine ve tanınmışlığına?
Ragıp Ertuğrul: Çalışma Kurulu’nda konuşulan şuydu: Tiyatro camiasında bilinen, tanınan birileri olsun, bu konuda bilgisi, kanaati olan kişiler olsun. Yani yönetmelik hazırlanırken tiyatro kontenjanında kim olacak? Tiyatro camiasından bir akademisyen olur, bir oyuncu olur, hepsi olabilir denildi. Ancak bizim katıldığımız bu komisyon için seçimi yapan Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü oldu.
Yavuz Pak: Bir de şunu sormak istiyorum, işleyişe dair. Yıllarca tiyatrosu olan insanların Değerlendirme Komisyonu’nda yer aldığı biliniyor. Sizce bu etik mi?
Nihal Kuyumcu: Hiç etik değil tabii ki. Bu önceki yıllarda olmuş. Bu insanlar kendileri için mücadele ediyorlar. Pay alabilmek için. Biz ise işleyişin düzelmesini istediğimiz için oradaydık.
“Geçmişe Dair Veri Yok”
Pınar Arabacı: Peki Değerlendirme Komisyonu çalışmaları esnasında yönetmeliğin yıllardır eleştirilen yönetmelik maddeleri, kriterler ve kurulun işleyişine dair bir şeyler konuştunuz mu?
Nihal Kuyumcu: Hayır konuşmadık. Sadece ben, “Bu konuda geçmiş yıllara yönelik herhangi bir veri var mı elimizde” diye sordum. “Destekler neye göre veriliyor, nasıl veriliyor? Verilen paraların, desteklerin geri dönüşü ne şekilde sağlanıyor? Bu destekler gereken işlevi sağlıyor mu? Buna dair bir bilgi var mı ellinizde?” diye sordum. Olmadığını söylediler. Ama bundan sonra bütçe ayıralım, bununla ilgili bir bilimsel araştırma yapalım, hatta siz de yönlendirici olarak yer alın dediler bana.
Yavuz Pak: Bu da enteresan. Yani 1982’den beri bunu düşünmemişler.
Nihal Kuyumcu: Evet hiçbir araştırma yapmamışlar. “Siz bu kadar para dağıtıyorsunuz, nasıl takibini yapmıyorsunuz?” dedim. “Biz sadece on beş oyun sergilenmesine, ki bu daha önceki yıllarda yirmiydi, bakıyoruz, yalnızca bunun takibini yapıyoruz” dediler.
“Başvuran Tüm Tiyatrolara Destek Verilsin İstedik”
Pınar Arabacı: Sizin somut teklifiniz ne oldu komisyonda?
Nihal Kuyumcu: Biz bütün başvuranlara destek verilmesini teklif ettik. Baştan bu şekilde yola çıkmıştık. “Tamam” dediler. Sonra biz başvuruları bir inceledik, hiç alakası olmayan insanlar da başvurmuş.
Yavuz Pak: Alakasız olduğunu nereden biliyorsunuz?
Nihal Kuyumcu: İnternetten araştırdık.
Ragıp Ertuğrul: Onlar da toplantının başında, “biz herkesi desteklemek istiyoruz, hem pandemi dönemi, hem tiyatrocular yardıma muhtaç, biz de aynı fikirdeyiz” dediler. Geleneksel tiyatrolara destekler ilk gündem maddesiydi. Gelenekselcilerin hepsinin geleneksel sanatçı kartı var. Bu kartlar, Kültür Bakanlığı tarafından verilmiş, yani akredite olmuşlar.
“Amatör Tiyatrolar Kapsam Dışı”
Pınar Arabacı: Kategorilerin içinde neden amatör tiyatro kategorisi yok?
Ragıp Ertuğrul: Geçen sene destek kapsamından kaldırıldı amatör tiyatro kategorisi. Bakanlık diyor ki, “Bu iş profesyonelleşsin, tiyatroları kayıt altına alalım. Amatör olarak kalınca kayıt altına alınamıyor. Amatör tiyatroların projelerine Eğitim Araştırma Genel Müdürlüğü’ndeki bütçemiz üzerinden destek sunalım, projeleriyle oraya başvursunlar, orada değerlendirelim. Özel tiyatro desteğinden yararlanmasınlar.”
Yavuz Pak: Bunu devletin tiyatroları şirketleşmeye yöneltmesi olarak değerlendirebilir miyiz?
Ragıp Ertuğrul: Şirketleşmeye yöneltmesi değil de, kayıt altına alınması diyelim. Kayıt dışılık çok. Haklılar. Şimdi Kültür Bakanı diyor ki, “Ben maliyeden para isteyeceğim sanatçılara vermek için. Maliye soruyor, kaç kişi, nerede oynuyorlar? Hiçbir şey belli olmuyor kayıtlı olmayınca. Böyle olunca maliyeden bütçe isteyemiyorum.” Benim anladığım kadarıyla, rakamsal olarak da bir fotoğraf görmek istiyorlar.
“Bürokrat Üyeler Yetkin Değil”
Pınar Arabacı: Komisyonda yer alan bürokratları tiyatro alanında yetkin kişiler olarak tanımlayabilir misiniz?
Ragıp Ertuğrul: Hayır, yetkin olduklarını söyleyemem. Tiyatro özelinde bir yetkinlikleri yok. Konuya en hakim olan kişi Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Levent Aydın. Ama o da komisyon üyesi değil, imza yetkisi yok. Yalnızca sekreteryayı yönetiyor.
“Komisyonun Merkezi Yapısı Değişmeli”
Pınar Arabacı: Bir başka konu da seçici kurulun merkezi yapısına dair eleştiriler. Bu kurulda yerelden de temsilcilerin yer almasına dair görüşler var. Buna ne diyorsunuz?
Nihal Kuyumcu: Çok iyi olur , çünkü herkes kendi ilindeki tiyatro gruplarını biliyor ve bu bilgilerini komisyona taşıyabilirler. Hatta il bazında küçük komisyonlar bile oluşturulabilir.
Ragıp Ertuğrul: Mesela bu komisyonda ben neden çok yer almak istedim? Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’nden dolayı açıkçası. Çünkü pandemi döneminde Anadolu’daki tiyatroları daha yakından tanıma şansım oldu. Yani ben İstanbul’da oturarak Türkiye’yi bilemezdim. Ama şimdi İnsiyatif’te bütün bölgelerin temsilcileri var, İzmir’den, Burdur’dan, Van’dan Ankara’dan temsilciler var. Bu temsilciler sayesinde yerelde neler yapıldığını görme, onları tanıma imkanımız oldu. Aslında yerelde neler yapıldığını bilinirse, ödenek de daha adil ve doğru dağıtabilir. Ben, bu sebeple de komisyonda yer alarak oraya bu bilgileri aktarmak istedim.
“Sanatsal Değerlendirme Yapılmadı”
Yavuz Pak: Ragıp, sen Tiyatromuz Yaşasın İnsiyatifi temsilcisi olarak komisyondaydın. Bu süreçte başka platformlar da örgütlendi tiyatro camiasında biliyorsun. Diğer platformların da temsilcisi yer aldı mı?
Ragıp Ertuğrul: Komisyona beni Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı ünvanımla seçtiler. Ama ben aslında İnsiyatif’i temsilen oradaydım, çünkü oyunların sanatsal, estetik kriterlerine girmedik zaten. Başka platformun temsilcisi yoktu komisyonda.
Nihal Kuyumcu: Evet girmedik sanatsal kriterlere. Özellikle girmedik. O sansüre kolaylıkla kayabilecek bir şey. Çünkü bir tiyatro grubunun nasıl oyun sergilediği, sanata sağlayacağı katkı gibi ibareler subjektif bir konu.
“Madde 8’deki Kriterler Masaya Gelmedi”
Pınar Arabacı: Evet, özel tiyatrolara destek yönetmeliğinin 8. Maddesindeki kriterler yıllardır tartışılıyor. Yapılan en önemli eleştiri kriterlerin subjektif oluşu. Tiyatro Kooperatifi iki gün önce yayınladığı raporda tek tek bu kriterlerin işleyişini sorguladı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Ragıp Ertuğrul: Değerlendirme Komisyonu başvuruları kriterler doğrultusunda değerlendirmedi ki! Madde 8 üzerinden gidilmedi. Madde 8, Kültür Bakanlığı’nın baremi oluşturmadaki kriterleri. Kültür Bakanlığı’ndan Değerlendirme Komisyonu’nun önüne gelen liste, bütçelendirilmiş olarak gelen bir listeydi.
Yavuz Pak: Size dayatılan bir liste söz konusu öyleyse? Yani kendi koydukları subjektif kriterler bile masaya gelmiyor Değerlendirme Komisyonu’nda, öyle mi?
Ragıp Ertuğrul: O kriterler Değerlendirme Komisyonu’nun değil, Kültür Bakanlığı’nın kriterleri. Yani şöyle: A tiyatrosu 10 lira, B tiyatrosu 15 lira, C tiyatrosu 5 lira gibi yazılmış ve bizim önümüze ikinci toplantıda böyle bir liste konuldu Bakanlık tarafından.
Nihal Kuyumcu: Bakın daha önce de belirttiğim gibi, bizim ilk toplantıdaki isteğimiz bütün grupların destek almasıydı. Belli bir alt sınır belirlensin istedik. “Salonu olanlara da ayrıca salon desteği verilsin” dedik. “Toplam yardımı eşit olarak bu şekilde bir tabana bölelim” dedik. Ayrıca daha önce başvuranlara da ilave bir miktar koyulsun. Net olunsun bu konuda. Öte yandan, “çocuk tiyatrolarına daha az verelim, onların masrafı az gibi şeyler” söylediler. Ben de “hayır” dedim, “Tiyatro tiyatrodur”. Böyle yaklaşıldığı için çocuk oyunlarının kalitesi düşüyor. “Yetişkin tiyatrosuna en az ne kadar veriliyorsa çocuk tiyatrosuna da o verilsin” dedim. Onlar da kabul ettiler. Kabul ettiler derken, sadece notlarına ilave ediyorlar bunları.