Moda Sahnesi’nin pandemi döneminde ‘Sahneden Canlı’ konseptiyle izleyiciyle çevrimiçi olarak buluşturduğu, yönetmenliğini Kemal Aydoğan’ın yaptığı “Babamı Kim Öldürdü” adlı tek kişilik oyunda rol alan Onur Ünsal ile hem sahnede ve tiyatroda yalnızlığı konuştuk hem de oynadığı oyun üzerinden Türkiye’deki hayatı, bir anlamda buradaki yalnızlığımızı… Fransız yazar Edouard Louis’nin yazdığı bir hayli zor ve bir oyuncu için meydan okuyucu bir metin olan “Babamı Kim Öldürdü” babasının ardından onunla yüzleşen bir oğulun iç hesaplaşması olduğu kadar, yaşadığı ülkedeki sistemle de hesabını kesen bir isyankarın sahnedeki infilakı adeta. Uzatmayalım, buyrun Onur Ünsal ile olan sohbete…
– Öncelikle şunu sorayım: Oyunu çevrimiçi canlı gösterimde izledim ve oyun süresince de şunu merak ettim, sahnede tek başına oynayan bir oyuncu boş bir salonda o yalnızlığı daha da derinden hissediyor mudur acaba? Ne diyorsun?
Moda Sahnesinde çalıştığım sürede kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim, burası ekibiyle, seyircisiyle etkileşimi bol bir yer. Corona dönemindeki sahneden naklen yayınlarında da bu geçerli, tüm ekip yine orada ve yine aynı heyecanda. Oyunun finali itibariyle hüzünlendiğim doğru, ancak seyirciler sosyal medyadan da bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Yalnızlıktan çok melankoliye benzer bir his: sanki dünyanın sonu gelmiş de biz bir avuç insan bir şeyler yapmaya çalışıyormuşuz gibi.
– İzleyicinin tepkisi (bu yer yer bir hayli de komik bir metin zira, salonda birileri olsa gülerlerdi diye düşünüyorum bazı anlarda) olmadan, onun nefesini, bakışını hissetmeden oynamak nasıl bir şey oyuncu için? Daha mı zor, daha mı rahat yoksa aksine?
Ben genelde oyunculuk değil tiyatro yaptığım için durumun biraz tuhaf olduğunu kabul ediyorum. Bu oyunu Corona döneminde sınırlı seyirciye yaklaşık 20 defa oynamıştım. Dolayısıyla seyirci reaksiyonu aşağı yukarı aklımda, ancak yine de seyircinin hayali tepkisine duyduğumuz güven birazcık sinemayı anımsatıyor. Ben seyirciden reaksiyon almayı değil, onların odaklandığını hissetmeyi seviyorum ve hep bunu başarmaya çalışıyorum. Dışarıdan bakınca çok tuhaf görünüyor fakat oyunu oynamaya başlayınca bir takım seyircilerin sizi izliyor olması hissi de kaybolmuyor. Açıkçası benim için en zor olanı senkron kaybıydı. Bir şey ya oynanır, aynı anda izlenir; ya oynanır, kurgulanır, izletilirdi. Seyircilerin beni 20 saniye geç izliyor olması başlarda kafamı biraz karıştırdı. İşte bu alışık olmadığım bir şeydi. Senkron kaybı = hem o anda oradasın, hem o anı 20 saniye kadar geriden takip ediyorsun. Bu benim kafamı maç izlerken bile karıştırır çünkü tepkilerimiz canlıdır. Stada yakın oturduğum için maçta olan şeylerin sesleri önceden duyulur, canlı yayın görüntüsünü biraz sonra izlemek ve reaksiyonu yine capcanlı vermek beni hep bir tuhaf etmiştir. Hangisi daha iyi diye sorarsan, fiziki olarak buluşmanın hissini başka hiçbir şey veremez, bunu tartışmayalım.
– Aslında son derece güçlü ve zor bir metin “Babamı Kim Öldürdü”. Kimin tercihiydi bu oyun?
Kemal Aydoğan tabii ki. Ayberk Erkay’dan bir bakmasını istiyor, Ayberk tam çevirisi ile geliyor ve macrea herkesin metni ve yazarı çok sevmesiyle Can Yayınlarından tüm kitapları basılana kadar devam ediyor.
– “Babamı Kim Öldürdü” romanının (Türkiye’de Can Yayınları tarafından basıldı) yazarı Edouard Louis çok genç yaşta adını duyurmuş ve bugün Fransız edebiyatı içinde kendine şimdiden sağlam bir yer edinmiş bir yazar. Bir özelliği de solculuğu ve muhalif kimliği. Onun bu yanları yakın geldi mi sana?
Buna dürüstlük adına hayır demeliyim, çünkü ben orta sınıf, kolejde ve Anadolu Lisesinde okumuş, İzmirli ve ailesinden çoğu zaman destek görmüş, tiyatrocu olana kadar pek parasızlık görmemiş biriyim. Kalbi olan hiç kimsenin bu eserleri okuyup ya da dinleyip etkilenmemesi mümkün değil, ayrıca tiyatroyla profesyonel olarak ilgilenmeye başladığımdan beri hem felsefi hem sosyolojik hem sanatsal olarak bu sorunlarla (yoksulluk, sınıf ayrımı, ayrımcılık, faşizm) çokça hemhal olduk. Zaten Edouard’ın da en fazla istediği şey bu problemlerin görünür olması, benim hayatım da işe yaramış görünüyor. Ayrıca kendime solcu diyecek cesareti hiç bir zaman bulamadım. Eşitlik ve özgürlük kolayca öğrenilip savunulan şeyler değil, insanda bir olgunluk gerektirir, maceram devam ediyor.
– Edouard Louis bir yandan da eşcinselliğini gizlemeyen ve bunu ifade eden bir yazar. Zaten oyunda da bunu görüyoruz. Otobiyografik bir yanı var yazdıklarının ve güncel politikayı da hiçbir zaman göz ardı etmiyor. Bu anlamda Babamı Kim Öldürdü Türkiye’deki izleyiciye neler söylüyor?
“Eşcinsel nefreti = yoksulluk”. Bu Edouard Louis’nin kurduğu en düşünülmüş cümle; üzerine en fazla düşünüp en az kelimeyle ifade edebildiği bir net bir cümle. Başta eşcinsellik olmak üzere her türlü ayrımcılığın yoksullukla büyük bir alışveriş içinde olduğunu müthiş ifade ediyor. 21.yy’da olmamıza rağmen, sürdürdükleri yoksul ve kötü hayatın sebebini hala bilmeyenlere sunduğu bir hizmet bu. En baştaki cümleyi daha iyi anlamak için Edouard’ın ilk romanı (Eddy’nin Sonu)’nu okuyabilirsiniz; o zaman Türkiye’de eşcinsel nefretinin ve faşizmin neden sürekli pompalandığını; devletin sadece suç dağıtan bir organ haline gelip, ancak yoksulluk, öfke ve geleceksiz bir geçmiş vaad edebilmesiyle bağını çok daha iyi anlarsınız. Bu arada yoksulluk derken, birilerinin de aşırı zenginleştiğini unutmayalım.
– Oyuncu olarak senin için bu metnin zorlukları, meydan okumaları neler oldu? Yönetmen Kemal Aydoğan ile aşmakta zorlandığınız yerleri nelerdi?
Yıl kronolojisi yerine, duygu ve fikir kronolojisiyle yazıyor olması, dolayısıyla yaştan yaşa atlamış gibi görünse de çok muntazam bir kompozisyonunun olmasını çok sevdik. Bunu seyirciye aktarırkenken de bizim ilk yaşadığımız kronoloji karmaşasını seyirci yaşamasın istedik, çünkü tiyatro o anda olup geçen bir sanat; bizi en çok zorlayan yerlerden biri bu oldu diyebilirim. Benden küçük birinin biyografisini sahnede benmişim gibi yaşayıp aktarmada bir takım sorularım oldu; ben bu işin neresindeyim, aktarıcısı mıyım, devrimcisi miyim, oyuncusu muydum… Edouard’ı mı taklit ediyorum gibi sorularım oldu, bu oynama tavrıyla çok ilgiliydi, bazılarını çözdük galiba. Edouard’ın yazdığı şeylere içlenmek ve tiyatroyu açamıyor olacağımız bilgisiyle prova yapmayı saymıyorum.
– Geçenlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylar sonrası tutuklanan gençlerle ilgili sosyal medyadan tepkini dile getirdin. LBGTİ+ bireylerin ülkemizde sapkın olarak görülmesini nasıl karşılıyorsun?
Sanırım söylemek istedikleri kelime sapkın değil, sapık; sapkın kelimesinin ne kadar pozitif şeyler çağrıştıran bir kelime olduğunu anlattılar ve benim de çok hoşuma gitti. Düşündüm, sizin de düşünmenizi isterim. Ama kastettikleri hakareti benim bir çok yakından tanıyıp sevdiğim insanlara, iş arkadaşlarıma, ailemdeki kimi insanlara etmiş oluyorlar. Bu pek çoğumuz için böyle. Ne hissetmemiz bekleniyor ki? Gerçekten yemediğimiz hakaret kalmadı.
– Babamı Kim Öldürdü aslında bir soru cümlesi değil, sonunda soru işareti de yok zaten. daha çok babasının ölümüne giden yolu kimlerin döşediğini anlatıyor Edouard Louis. Hatta sonlara doğru Sarkozy, Hollande, Macron gibi Fransa Cumhurbaşkanlarının adlarını ve yaptıklarını da sıralayarak onların unutulmamaları gerektiğini söylüyor. Bu sanki bizim ülkemizde de bazı isimlerin unutulmaması gerektiğini bize hatırlatıyor, yanılıyor muyum?
Sadece Fransa’yı ilgilendirseydi okuyup geçerdik. Moda Sahnesinde her oyunumuz için bu geçerli.
– Atıf Yılmaz’ın “Eğreti Gelin” filmiyle oyunculuğa başladığından bu yana (en azından biz seni ilk orada tanıdık) 15 yıl geçti ama senin daha çok tiyatroda olmayı tercih ettiğini gördük. Sinemada da daha çok bağımsız yönetmenlerle çalışmayı tercih ediyorsun. Kariyerinde neleri ön plana koyuyorsun?
Benim için işimi iyi yapmaya çalışmak demek, iyi yazılmış bir metni iyi bir şekilde oynayabilmek; kariyer olarak bu bana yetiyor, geri kalanı para kazanma hedefi zaten. Tiyatro çok zamanımı aldı ve alıyor. Kurmuş olduğum hayattan çok mutluyum. Fazlasını aramıyorum, kendime bir kural da koymadım aslında.
Çok fazla TV dizisi çekiliyor ama sen çok azında rol alıyorsun. Teklif mi gelmiyor, yoksa tercih meselesi mi?
Televizyonlardaki dramalarda yer almama kararı almıştım, bunun sebeplerini uzun uzun anlatmak istemiyorum, sadece utancın güçlü bir duygu olduğunu belirtmek isterim. Ancak dijital platformlardaki bir takım dramalarda yer almayı planlıyorum. İyi dramayı oynamaya çalışırken hayat daha güzel geçiyor.
– Pandemi dönemi tiyatrolar için bir hayli zor geçiyor. Bu kadar zor olması gerekiyor muydu gerçekten, bir şeyler yapılamaz mıydı?
Ankapark’ın 750 milyon Dolara batırıldığı söyleniyor, bu sadece Ankapark. 3-5 tiyatro sahibi kişiler, bırakın o tiyatroların masrafını çıkartmayı ev kirası bile veremiyor. Bu Afrika’ya bakıp “inanın bizde de su yok” demek gibi bir şey.
Bugün kendini son derece enerjik ve canlı hissedebilirsin. İçindeki ateş, yeni başlangıçlar yapma isteği ile dolup taşacak. Planladığın projelere dair cesur adımlar atmak için harika bir dönemdesin. Arkadaşlarınla olan iletişimlerin güçlenebilir; bu, birlikte daha yaratıcı ve keyifli aktiviteler yapmanız için fırsatlar sunabilir. İş hayatında, liderlik özelliklerin ortaya çıkacak ve başkalarını etkileme gücün belirgin bir şekilde artacak. Ancak, ani değişimlere dair sabırsızlık gösterebilir, bu nedenle düşünmeden harekete geçmekten kaçınmalısın. Özel hayatında, duygularını ifade etme konusunda daha açık olabilirsin; bu, ilişkinin derinleşmesine yardımcı olacak. Biraz daha ihtiyatlı olmak, unutulmaz bir gün geçirmeni sağlayabilir. Sosyal aktivitelerde yer almak, ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Unutma, dengeyi sağlamak her şeyden önemli.
Bugün, içsel huzur arayışının ön planda olduğu bir gün. Duygusal derinliklere inmek isteyebilir, geçmişle yüzleşmek için fırsatlar arayabilirsin. Kararlar alırken, sezgilerine güvenmek sana iyi gelecek. Maddi konularda daha temkinli ve bilinçli yaklaşımlar geliştirmek gerekebilir. Aynı zamanda, sevgi ilişkilerinde duygusal bir bağ kurmak için çaba göstermek önem kazanıyor; yakınlarınla derin sohbetler yapabilirsin. Doğaya çıkmak, seni canlandıracak ve düşüncelerini netleştirecek. Rahatlatıcı aktiviteler, gün boyunca seni yönlendirecek. Kendine olan inancını pekiştirmek için olumlu düşünceleri benimsemek faydalı olabilir. Unutulmaması gereken bir detay; içsel huzurunu bulmak için kendine alan tanımalısın.
Bugün zihin pınarların coşacak, yeni fikirler ve projeler peşinde koşma isteğin artacak. İletişim becerilerin üst seviyeye çıkacak; sosyal çevrenle yapacağın konuşmalar, beklenmedik kapılar açabilir. Birkaç ilginç insanla tanışman ve onların hikayelerini dinlemen, bakış açını genişletecek. Aynı zamanda, yapması gereken işler sırasında da dağılmaktan kaçınmalısın. Fikir ve düşüncelerinde kararsızlık hissi belirebilir; bu nedenle, bir süre beklemek, zihnini toparlamak için faydalı olacaktır. Gizli kalmış bazı duygular, beklenmedik bir şekilde su yüzüne çıkabilir. Bu durum, seni bazı ilişkiler hakkında derin düşüncelere yönlendirecek. Sosyal aktiviteler ve arkadaşlarla geçireceğin zaman, ruh halini olumlu yönde etkileyecek ve yeni ilham kaynakları bulmana vesile olacak. Anlık değişkenliklere hazırlıklı ol; bu dönem, sürprizlerle dolu. Unutma, esnek kalmak her zaman kazandırır.
Duygusal derinliğin artış gösterdiği bir dönemdesin. İçsel dünyanda huzur arayışında olabilirsin, bu da ilişkilerinde daha şefkatli ve anlayışlı olmanı sağlayacak. Sevdiklerinle olan bağlarını kuvvetlendirmek için iyi bir zaman. Geçmişe dair bazı duygular yeniden su yüzüne çıkabilir; bunları kabullenmek ve onlarla yüzleşmek, içsel huzuruna katkıda bulunacak. Ev ortamında geçireceğin zaman, sana dinginlik ve güven duygusu getirecek. Kendini iyi hissetmek için, sevdiğin aktivitelerle meşgul olmayı tercih etmelisin. Maddi konularda da dikkatli olman gerekecek; ani harcamalardan kaçınarak bütçeni daha iyi yönetmelisin. Sağlık açısından, ruhsal dengeye odaklanman, genel iyiliğine olumlu yansıyacak. Bu dönem, kendine dönme ve içsel kaynaklarını keşfetme fırsatı sunuyor.
Etrafa saçtığın enerji, çevrendekiler üzerinde güçlü bir etki bırakıyor. Sunduğun liderlik özellikleri ve özgüvenin, iş ve sosyal yaşamındaki ilişkileri güçlendirirken, yeni fırsatlar da kapını çalmaya başlayabilir. Bugün, yaratıcı yönlerini ön plana çıkartacak projelere yönelmek isteyebilirsin. İçindeki tutku, başkalarına ilham verebilir. Ancak dikkat, aşırı gurur veya kibir sonucunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Duygusal ilişkilerde samimiyet ve açıklık, derin bağlar kurmana yardımcı olurken, eski meselelerin tekrar gündeme gelmesi muhtemel. Samimi bir iletişim, sorunları çözmekte yarar sağlayabilir. Bugün, kalbindeki arzuları cesaretle ifade et ve içsel sesini dinle; yeni bir başlangıç için uygun zemin hazır.
Ruhsal ve fiziksel olarak yenilenme isteği içindesin. Gün, içsel huzuru bulma arayışında geçiyor. Yaratıcılığın ve analitik düşünme yeteneğin seni güçlü kılarken, yaşadığın karmaşalar arasında dengeyi bulmakta zorlanabilirsin. Çevrendeki insanlarla iletişimin önem kazanıyor; samimi ve dürüst diyaloglarla derin bağlar kurma fırsatı doğabilir. Aynı zamanda, detaylara dikkat etme yeteneğin sayesinde, karşılaştığın sorunların üstesinden gelmekte zorluk yaşamayacaksın.Finansal konularda hızlı kararlar almaktan kaçınmalısın. Gelişmeleri dikkatlice değerlendirmek, uzun vadede fayda sağlayacaktır. Sağlığını da ihmal etmemek, stresli anların üstesinden gelmende yardımcı olacak. Kendine zaman ayırmak, meditasyon veya yürüyüş gibi aktivitelerle ruhunu dinlendirmelisin. Anın tadını çıkarmak, yaşamının zorlayıcı anlarında bile seni rahatlatacak bir etken olacaktır.
Harmoni ve denge arayışın bugün daha da belirginleşebilir. Sosyal ilişkilerinde uyum sağlama isteği ön planda olacak. Kendini ifade etme şeklin, etrafındaki insanlarla olan bağlarını güçlendirebilir. Birlikte vakit geçirmek için uygun fırsatlar doğabilir; dostlarınla yapacağın sohbetler, zihnini açacak yeni fikirler doğurabilir. Aşk hayatında ise romantizmin ve samimiyetin öne çıktığı bir dönemdesin. İçsel huzurunu sağlamaya yönelik adımlar atabilirsin, bu da kendine olan güvenini artıracak. İş hayatında ise iş birliği yapma yeteneğin, hedeflerine ulaşmanda önemli bir rol oynayabilir. Tüm bu dengeleri gözetirken, kendi isteklerinle başkalarının ihtiyaçları arasında uyum sağlamaya dikkat et. Farkındalıkla yaklaştığın her durum, sana yeni kapılar açabilir.
Duygusal derinlikler ve sezgi bugün ön plana çıkıyor. İçsel hislerinizi dinlemek, geçmişteki olayları yeniden gözden geçirmek açısından verimli bir zaman dilimi. Sosyal ilişkilerde, özellikle de dostluklarda duygusal bir bağ kurma arzusu artabilir. İhtiyaç duyduğunuz destek, beklemediğiniz birinden gelebilir. İlişkilerde tutku ve bağlılık yoğunlaşırken, bazı konularda da güven sorunları tetiklenebilir. Para konularında dikkatli olmalı, bütçenizi gözden geçirmelisiniz. Geçmişte yaptığınız harcamaları sorgulamak faydalı olacak. Güzellik ve estetikle ilgili projeleriniz varsa, yaratıcılığınızı konuşturmak için ideal bir dönemdesiniz. Kendinize olan güveniniz artarken, içsel dönüşüm süreçlerine girebilir, kendinizi yeniden keşfedebilirsiniz. Ancak başkalarının duygularını da göz ardı etmemek ve empati kurmak, ilişkilerinizde dengeyi sağlamada önemli olacak.
Serüven dolu bir gün seni bekliyor. Yeniliklere açık olman, sana hayatın sunduğu fırsatları değerlendirme şansı verecek. İletişim becerilerin ön plana çıkacak; etrafındaki insanlarla olan ilişkilerini güçlendirebilir, daha derin bağlantılar kurabilirsin. İçsel keşifler yapman, kişisel gelişimine katkıda bulunacak. Yaratıcılığının zirveye çıkacağı bir dönemdesin; sanatla ilgili bir aktiviteye katılmak veya kendi projeni geliştirmek için harika bir zaman. Seyahat ya da yeni bir deneyim peşinde koşman da ruhunu canlandırabilir. Fakat dikkat, bazı detayları gözden kaçırabilirsin; bu nedenle daha dikkatli olman faydalı olacak. Özgürlüğe olan tutkun, yeni yollar keşfetmeni sağlayacak; alışılmadık düşünceler ve fikirlerle karşına çıkabilirsin. Hayatını renklendirecek, beklenmedik sürprizler seni yakalayabilir; sıradanın dışında kalmayı hedefle.
Disiplin ve kararlılıkla dolu bir gün başlıyor. Hedeflerin için belirlediğin yolları hevesle incele ve gerekli adımları at. İş ortamındaki yoğunluk seni bunaltmasın; bunun yanında profesyonel ilişkilerini güçlendirmek için fırsatlar bulabilirsin. Kendine inan ve mevcut yeteneklerini ortaya koy, başarı seni bekliyor. Önemli kararlar alırken mantığını ve sezgini dengelemeyi unutma. Sağlığına dikkat et ve bedenine gereken özeni göster. Özel ilişkilerde ise, duygularını ifade etme konusunda kendini açman gereken bir zaman dilimindesin; samimiyet her şeyin anahtarı. Geçmişteki deneyimlerden ders çıkararak geleceğe daha sağlam adımlarla yürüme fırsatını değerlendirmelisin. Unutma, her zorluk yeni bir öğrenme sürecidir.
Bugün, entelektüel merakın ve sosyal bağlantıların öne çıkıyor. Yeni fikirler ve projelerle ilgili ilham alabilir, başkalarıyla etkili bir şekilde iletişim kurabilirsin. Zihnindeki yaratıcı düşünceler, çevrendekilere de ilham verecek. Arkadaşlarınla veya topluluklarla gerçekleştirilecek aktiviteler, seni daha da motive edecek ve yenilikçi düşünceni açığa çıkaracak. Duygusal bağların güçlenebilir, eski dostlukların tazeleneceği sürprizlerle karşılaşabilirsin. Yeniliklere açık ol; hayatındaki değişim rüzgarları seni olumlu anlamda sarıp sarmalayabilir. İleri görüşlülüğün, gelecekteki hedeflerini belirlemede sana yardımcı olacak.
Duygusal derinlikler ön planda. Sezgisel yönlerin güçlü, içsel bilgilere ulaşmak için bu sezgileri kullanabilirsin. Humanist duyguların, insanlarla olan bağlarını güçlendirebilir; çevrendeki insanlara yardımcı olma isteğin artacak. Uzaklarda bir yerden gelen bir haber duygusal bir heyecan yaratabilir, yeni başlangıçlar adına ilham alabilirsin.Amaçlarına yönelirken, düşüncelerinin akışına dikkat et. Kendi içindeki karmaşayı çözmek için zaman ayırmak iyi gelebilir. Sanatsal yaratımlar ön plana çıkabilir, bu yönlerine yönelmek, ruhunu besleyen bir kapı açabilir. Maddi konularda daha dikkatli olman gerekecek; ani harcamalardan kaçınarak bütçeni dengede tutmalısın. Kendine güven, engellerin aşılmasında en büyük dostun olacak. Unutma, içsel rehberliğine güvenmek, yaslandığın en sağlam destek.