Mota Perform’un İlk Oyunu “Leydi Bright’ın Deliliği”

Mota Perform’un İlk Oyunu “Leydi Bright’ın Deliliği”

 Üzerine Söyleşi

Leslie Bright’la tanışmak ister misiniz? 60’lı yılların enerjik ve renkli atmosferinde, Leslie Bright’ın anılarını ve acılarını biriktirdiği odasına konuk olun. Kimi zaman üzüntü ve acıma hissi uyandırsa da, o odada oyunun sonuna kadar mağrur ve görkemli duruşundan taviz vermeyen bir leydi karşılayacak sizleri. Nevrotik kişilik yapısına sahip olan Leslie’nin, iniş-çıkışlarına şahit olduğumuz oyun, Bora Çınar’ın tabiriyle “coşkulu ve cümbüşlü bir delirme” hali sunuyor seyirciye.

Bora Çınar, Leslie Bright’ın o bazen agresif bazen de kırılgan olan nevrotik kişiliğini sahneye yansıtmakta oldukça başarılı. Oyun sonrası röportaj için Bora ile bir araya geldiğimizde çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Beni bu kadar şaşırtan neydi, ya da nasıl birisini bekliyordum açıkçası bilmiyorum ama, Bora’nın söylediği o cümle bazı şeyleri daha da perçinledi: “Küçük insanlar da büyük işler yapabilir.”

Ben o gün o sahnede büyük bir oyun izledim. Tavsiyem, vakit kaybetmeden gidip Leydi Bright’ın o naif, hüzünlü ve kimsesiz çığlığına eşlik edin.

Lanford Wilson’ın kaleme aldığı, Mota Perform tarafından Türkiye’de ilk kez sahnelenen “Leydi Bright’ın Deliliği” oyununu Bora Çınar ve Oytun Tez ile konuştuk…

Ayçe Özyiğit : Profesyonel bir çatı altında yolunuza yeni başladınız. Nasıl karar verdiniz Mota Perform’u kurmaya?

Bora Çınar : Ben son 2 yıldır Bergama Tiyatro Festivali ile çalışıyorum. Geçen sene festivale bir oyun yaptım. Daha sonra ben de bu oyunu İstanbul’da da oynama fikri gelişti. Oyunu İstanbul’da sahnelemem için bir ekip gerekiyordu. Çevirmen, yardımcı yönetmen, koreograf, ışık tasarımcısı, kostüm tasarımcısı, sanat yönetmeni derken bir ekip oluşturduğumuzu gördük. Ekibi bir çatı altında toplamak ve biraz daha profesyonel olarak adım atmak için de bir ismimiz olsun dedik ve Mota Perform adıyla yola çıktık. Oyun tek kişilik bir oyun ama ekipte 11 kişi var.

Ayçe Özyiğit : Yola yeni çıkan herkesin bir hedefi/düşüncesi vardır. Sizler de bu yolda kendinize herhangi bir motto belirlediniz mi?

Bora Çınar : Mottomuz şu: “Bulduğumuz her alan sahnemizdir”. Çünkü ben bu oyunu çıkarırken, biraz klişe gelebilir ama, gerçekten de çok zorlandım. Oyun bir yandan eğlenceli diğer yandan zorlu yollardan geçerek sahnelendi. Bergama’daydım, oyunu yapacağım ama çalışacak mekânım yok, sahnem yok. Oradaki halk, sağ olsun bana çok yardımcı oldu. Kimi deposunu verdi, kimisinin oturmadığı ev vardı, evinde çalışabileceğimi söyledi. Leydi Bright’ın Deliliği de zaten evde geçtiği için, ben 3 odalı bir evin salonunu sahneye çevirdim. Bütün dekorları, disko topları da dâhil odaya yerleştirdim. Manuel ışıklarla aç kapa yapıp o şekilde çıkardım Bayan Bright’ı. Sonra dedim ki, “yapabiliyormuşuz”. Böylece “bulduğumuz her alan sahnemizdir” düşüncesi gelişti. Depoyu da sahneye çevirdim, boş bir evi de sahneye çevirdim, yaşadığım evin odasını da bir sahneye çevirdim. Bir oyun yapmak için illa sahneye ihtiyacımız yok, ama oynamak için sahneye ihtiyacımız var.

Ayçe Özyiğit : Tiyatrolar için sahne bulmak da oldukça sıkıntılı bir süreç. Siz zorluk yaşadınız mı sahne bulma konusunda?

Bora Çınar : Sahne konusu biraz sıkıntılı, doğru söylüyorsunuz ama doğru ve düzgün bir iletişimle çözümlenebiliyor. Profesyonellik de oradan geliyor zaten. Profesyonel bir adım atmamız gerektiğini düşündüğümüzde, sahnelerle proje dosyamız, görsel materyallerimiz hazır bir şekilde iletişime geçtik.  Konuşma dili, -mail dili bile- çok önemli bir etkendi sahne bulma konusunda. Koordinatörümüz Oytun sayesinde -aynı zamanda yapımcımız ve oyunun ışık-ses tasarımcısı- sahnelerle güzel iletişim kurup oynuyoruz. Sahnelerle bağımız sınırlı kalmasını istemediğimiz için, bu aralar özellikle yeni sahnelerde oynamaya çalışıyoruz. Oyun her sahneyi görsün, her türlü sahnede oynayabilsin, aynı zamanda da biz de yeni sahnelere destek olalım istiyoruz. Bu sayede birbirimize karşılıklı olarak katkı sağlamış oluyoruz. 

Ayçe Özyiğit : Yeni kurulan tiyatroların büyük bir kısmı isim seçerken klasikleşmekten kaçınıyor. Mota Perform’da tiyatro için oldukça farklı bir isim.

Oytun Tez : (Gülüşmeler) Ben New York’ta Moto Word aında, çeviri üzerine bir teknoloji platformunda yıllardır çeviri yapıyorum. İsme çok takılı kaldığım için sürekli her kelimenin, her ismin başına “Moto” ekleyerek, “Moto şu, Moto bu vs.” diye ismin esprisini yaparım. Biz bu kumpanyayı bir araya getirdik ve bir süre sonra isim problemi düştü kucağımıza. Ben yine her zamanki gibi esprisine “Mota Perform olsun o zaman” diye atıldım. Sonra gerçekten de o isimde takılı kaldık.

Ayçe Özyiğit : Bora, senin “Leydi Bright’ın Deliliği” oyunu için yoğun bir araştırma yaptığını duydum. Bu oyunda ya da metinde seni cezbeden ne oldu? 

Bora Çınar : Ben Amerikan Tiyatrosu’nu araştırıyordum. Sonra bir şekilde “Altmışlarda Amerikan Tiyatrosuna” evirildi çalışmalarım. O konuda bol bol tez okudum. Aynı zamanda tezim için “Amerikan Tiyatrosu” ve “Amerikan Tiyatrosu!nda eşcinsellik” üzerine araştırma yapıyordum. 60’lar dönemi yazarlarına baktığınızda, genelinin uçuk kaçık insanlar olduğunu görebilirsiniz. Çoğu yazar kendilerinden beklenilmeyen hareketlerde bulunmuş. Bazıları ruh ve sinir hastalıkları hastanesine girmiş, bazıları adam öldürmüş. Çok ünlü yazarlar bu sözünü ettiklerim. Bu araştırma beni Lanford Wilson ve Leydi Bright’a götürdü. Yazar karakteri –Leslie Bright’ı- “çığlık atan kraliçe” diye adlandırıyor. Baktığın zaman, duruşuyla, hareketiyle, makyajı ve kostümüyle gerçekten de çığlık atan bir kraliçe var orada. Öylesine kırılgan bir yerden çığlık atıyor ki, yavaş yavaş kırılıyor, parçalanıyor, o şaşalı leydi adeta yavaş yavaş küçülüyor. Bu durum bende karaktere karşı acıma ve üzülme hissi uyandırdı ve beni oyunu araştırmaya itti. Oyunu araştırırken diğer taraftan da dönemi araştırmam gerekti. Dönemi araştırmaya başlayınca oyunu daha da çok sevdim. Çünkü oyun bana beraberinde bir sürü şey de öğretti. O dönemin kostümlerini, dekorlarını, insanlarını ve sanatçılarını tanıdım. Örneğin, oyunun bir yerinde “Loretta Young  gibi dolanıyorsun ortada” diye bir cümle geçiyor.  Loretta Young kim?  İnternete girip araştırıyorum. Kendisi 60’lı yılların çok ünlü ve popüler bir aktrisiymiş. Sahneye girişleri çok meşhurmuş. Tüm bunlar beni cezbeden şeyler oldu diyebilirim. Kaldı ki, Leydi Bright’ın Deliliği o dönemlerde çok ses getiren bir oyunmuş. İlk olarak bir kafede oynanmış ve sonrasında da oyunu sürekli kafede sahnelemişler. Bu tarz küçük şeyler de yakaladım oyuna dair.

Ayçe Özyiğit : Metne ne kadar sadık kaldınız?  Metinde sizi güncellemeye iten yerler oldu mu?

Bora Çınar : Metne %90 sadık kalındı diyebiliriz. İlk gösterimlerin ardından seyircilerden “neden o dönemler, neden günümüzü oynamadınız?” gibi geri dönüşler aldık. Günümüz diye kast edilen de şu; Mıchael, Mehmet olacak; Adam, Ahmet olacak. O zaman ben gideyim oyunu Leyla Halanın Deliliği yapayım. Şu an zaten bu tarz durumda olan günümüz insanlarını anlatan çok video var her türlü platformda. YouTube’da açıp izleyebiliriz. Bazen döneme de sadık kalmak gerekiyor. Sürekli günümüzü izleyemeyiz. Gelişimimiz açısından biraz o dönemlere de hakim olmalı, o dönemlerin hikayesini de oyunculuğunu da bilmeliyiz. Bu da bize bir şey katıyor, öğretiyor. Geçmişe dönüyorsun, 1960’lardan günümüze kadar neler olmuş bu tarz olaylarla ilgili onları araştırıp öğreniyorsun. 

Oytun Tez : Biz oyunun zamanını kapsül gibi korumak istedik. Michael’ı Mehmet yapmamak ya da Michael bile eski isimse onu Jordan yapmamak, günümüze hiç uyarlamamak istedik. O yüzden metne sadık kalmak zorundaydık. Metindeki bazı dilsel ifadelerin günümüze dair daha yeni versiyonları çıktı belki. -çünkü metinde daha eski cümleler geçiyor- Onlar şu an günümüzde kullanılmıyor olabilir ama, çeviri esnasında o dilsel ifadelere dahi sadık kaldık. 1960’lı yıllara daha yakın bir Türkçe yapısıyla çeviriler yapıldı. Bütün bunları hep korumaya çalıştık. Bu, seyirciye biraz yabancılaşma getiriyor ama bana göre seyirci de ona biraz acıkmış. Şimdiye kadar 8 gösterim yaptık. Sadece ilk oyunda belki biraz şaşırdılar, garipsediler. Bence oyunun çok canlı bir dinamiği var ve bu da seyirciyi hemen içine alıveriyor.

Bora Çınar : Oyun biraz empatiyi de getiriyor bana göre. O dönemi günümüzle kıyaslıyorsun, kendini Leydi Bright’ın yerine koyuyorsun.

Ayçe Özyiğit : Leydi Brıght’ın Deliliği oyunu seyirciye ne vadediyor?

Oytun Tez : Çoğul konuşacağım, bizce oyun bir anlatı vadetmiyor. Oyunda Leslie  kendisini anlatmıyor, kendisini yaşıyor. O yüzden bizler bir hikaye anlatısından ziyade Leslie Bright’ın sadece1 saatine tanık oluyoruz. Bir yaşanmışlık vadediyor. “Ben böyleyim, gel benim ne olduğumu izle, sana ne anlatacağımı değil” diyor. 

Bora Çınar : Seyirciye şunu da anlatmaya ve göstermeye çalışıyor. Karşımızda yazarın da tabiriyle ağır feminen, trans, gey bir karakter var ama bir süre sonra izleyici ön yargısını kırarak eşcinselliğini bir kenara bırakıp onun o yalnızlığıyla, evdeki iletişimiyle, geçmişe dönüşüyle empati kuruyor. Artık o seyirci için bir trans olmaktan çıkıyor ve kendisinden bir karakter oluyor. Tek odalı dairesinde 1 saatlik bir anısını izliyoruz. Ona karşı o kadar da önyargılı olmamak gerekiyor. Çok fazla acılar yaşamış, geçmiş ilişkilerini özlüyor, kimsesi kalmamış. O yalnızlıkta konuşabildiği sadece oyuncak bebeği ve mankeni var. Zaten yazar da “oyunun hiçbir şekilde eşcinsel oyunu olarak anılmasını istemiyorum” diyor. Oyunda yalnızlık, yaşlanma korkusu ve güzelliğini kaybetme korkusu anlatılıyor. Translık bitiyor ve biz onu leydi olarak izliyoruz. 

Ayçe Özyiğit : Leydi Bright kendisini çok beğenen, güzelliğine oldukça düşkün birisi. Onu delirmeye götüren şeyin yalnız kalmaktan çok yaşlanmanın güzelliğinde yarattığı deformasyonu kabul edememe duygusu olduğunu söyleyebilir miyiz?

Oytun Tez : Yalnızlığının sebebini güzelliğini kaybetmesi olarak görüyor. Ben artık güzel değilim, o yüzden yalnızım diyor. Zamanında kendisine sadece güzelliği için gelmişler, onu kaybetmeye başlayınca da bir anda yalnız kalıyor.

Bora Çınar : Yaşlanma ve onun getirdiği yalnızlık korkusu da diyebiliriz. Dekordaki imzalardan da anlaşılacağı üzerine zamanında birçok erkekle birlikte olmuş ve ondan memnun kalmışlar. Ama şimdi arıyor ulaşamıyor, arıyor cevap alamıyor, konuşacak kimsesi yok. Oraya bir manken koymuş ve unutamadığı tek erkeğin ismini vermiş ona, onunla konuşuyor. Yalnızlıktan kurtulmak için onu var etmeye çalışıyor.

Ayçe Özyiğit : Pek çok erkek ismi yanında dekorda Adam’ın ismi ön planda lanse edilmiş. Ve Leydi Bright her geri dönüşte Adam’ın adını telaffuz ediyor. Netice de Adam da ona tıpkı hayatına giren diğer erkekler gibi davranmış ve onu terk edip gitmiş. Adamı onun için bu kadar önemli kılan nedir size göre?

Bora Çınar : Çünkü Adam onun için en güzel vakit geçirdiği, en güzel cinsellik yaşadığı ve en yakışıklı bulduğu erkeklerden birisi ve o onu kaybediyor. Bizlerde de vardır mesela, birçok sevgilimiz olur ama sadece bir tanesini unutamayız.

Oytun Tez : Onu unutamamasının sebebi duvardaki imzalar da olabilir. O kâğıtları başlatan ilk kişi Adam. Oyunda bir geçmişe dönüş sahnesi var. Orada Adam kendisinden bir hatıra olarak kalması için duvara ismini yazıyor. Bu olay aslında Leslie’nin o eve ilk taşındığı günlerde, henüz ev ve duvarlar boşken gerçekleşiyor. Ondan sonra duvarda kâğıtlar, imzalar, isimler birikmeye başlıyor. Ama bu olayı başlatan ilk kişi Adam… Sanıyorum Adam’ı o yüzden unutamıyor. 

Ayçe Özyiğit : LGBTİ+ içerikli tiyatro oyunlarının LGBTİ+ hareketlerinin mücadelesine katkı sağladığını düşünüyor musunuz?

Oytun Tez : Geldik politik sorulara. (Gülüşmeler) Oyunun yazarı “Bu oyunun eşcinsel oyunu olarak tanınmasını istemiyorum, eşcinsel oyunu olarak tanındığında ise dediği şeyleri onaylamıyorum” diyor. Böyle olunca da bize çok laf söylemek düşmüyor. Çünkü yazar zaten oyunun yolunu belirlemiş biraz. Politik söylemli bir oyun olmadığını, oyunun daha çok yalnızlık ve delilikle ilgili bir oyun olduğunu dile getiriyor. Tabii karakter trans birey olunca işin doğası gereği biraz o taraflara da sürükleniyorsun. Bana kalırsa bu oyun LGBTİ+ politikası ile ilgili çok bir şey demiyor ama oyunun LGBTİ+ bireyleri biraz daha görünür kılmak, onları insanlaştırmak ve onlarla empati kurdurtmak açısından bir etkisi olabilir. Özellikle yaşlılık, yalnızlık ve LGBTİ+ kelimelerini bir araya getirdiğimizde… Bunun çok az işlenen bir konu olduğunu düşünüyorum. LGBTİ+ bireylerin hayatlarının son dönemleri genelde sancılı geçer. Çok ağır bir yalnızlık ve ağır bir sağlık sistemi sorunu yaşarlar, -derken bak nasıl politik söyleme giriyorum (Gülüşmeler)- Bakımevleri, huzurevleri sorunları yaşarlar. Belki şimdilerde biraz daha iyileşiyor ama şu dönemin yaşlı LGBTİ+ bireylerinden ailesiz yaşayanlar çok var. Bence bu oyun bir yerden politik söylem yaratacaksa o LGBTİ+ ve yaşlılık, LGBTİ+ ve yalnızlık üzerine olmalı. Çünkü şu an yaşlı LGBTİ+ bireyler için sağlık sistemi oldukça büyük bir sorun. 

Bora Çınar : Mesela Osmanbey’de trans bireyler için yapılmış bir huzurevi var. Orada toplanıyorlar. Şu zamanın genç LGBTİ+ bireyleri oraya gidip onları ziyaret ediyor, onlara yardım ediyor, bir şeyler götürüyorlar. Bazen videolarını izliyorum. Çok yalnızlar ve bu ziyaretler onları çok mutlu ediyor. 

Ayçe Özyiğit : Mota Perform olarak ilerleyen zamanlar için ne gibi planlar yaptınız? Hedefleriniz neler?

Bora Çınar : Moto Perform çatısı altında hedefim şimdiye dek oynanmamış metinleri gün yüzüne çıkarmak ve oynamak. Leydi Bright’ın Deliliği bunlardan ilkiydi. Ve en önemli önceliğim genellikle öğrencilerle bir şeyler yapabilmek olacak. Beni çok kızdıran ve karşı olduğum bir durum var. Günümüzde AVM oyunları dediğimiz çok büyük prodüksiyonlar var. İnanılmayacak paralarla gidip izliyorlar oyunlarını. Konservatuvar öğrencilerinin haftada 2-3 kere oyun izlemesi gerekiyor. Ama bugünün koşullarında bir öğrenci evinin kirasını mı ödesin, okuluna mı para versin, kendisini mi geçindirsin yoksa tiyatro oyunu mu izlesin? Oyun izlemek bir seçenek olmamalı. Benim inandığım şu; küçük gruplar da öğrenciler de profesyonel işler çıkarabilirler. Bence bu düşünce artık kırılmalı. İyi işler yapmak için mezun olmak gerekmiyor ya da büyük prodüksiyonlar, devasa dekorlar, şaşalı kostümler gerekmiyor. Örneğin yardımcı yönetmenimiz Evin Acar, Kadir Has Üniversitesi’nde 2. sınıf öğrencisi. Sanat yönetmenimiz İdil Erdoğan İtalya’da Performans Sanatları son sınıf öğrencisi. Kostümlerimizi yapan Efe Arslan da keza öyle. Işık tasarımcımız Demircan Güler Kocaeli Üniversitesi’nde konservatuar okuyan, ışık uygulama yapmış ama hiç ışık tasarımı yapmamış bir arkadaşımız. Biz bu sayede ona da bir ilki yaşattık, onun için de okul gibi oldu burası. Leydi Bright’ın Deliliği hepimizin ilk projesi. Moto Perform’un da böyle ilerlemesini istiyorum. Öğrenciler, küçük insanlar neler yapabiliyor göstermek istiyoruz.

Ayçe Özyiğit : Söyleşi için teşekkür ederim.

Oytun Tez: Ben de teşekkür ederim.

Bora Çınar : Ben de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne teşekkür ederim.

AYÇE ÖZYİĞİT

Oyunun Künyesi:

Yazan: Lanford Wilson

Çevi̇ren: Ahu Sıla Bayer

Yöneten Ve Oynayan: Bora Çınar

Yardımcı Yönetmen: Evi̇n Acar

Sanat Yönetmeni̇: İdil Erdoğan

Koreograf: Ahu Sıla Bayer

Sahne Tasarımı: Bora Çınar

Kostüm Tasarımı: Efe Arslan

Işık Tasarımı: Demi̇rcan Güler

Müzi̇k: Ci̇han İncirligöz

Ses Düzenleme: Mert Kasap

Dış Ses: Evi̇n Acar

Ses Uygulama: Oytun Tez

Afi̇ş Fotoğrafı: Çağan Li̇znak

Afi̇ş Ve Grafi̇k Tasarımı: Murat Boyraz

Yapım: Motaperform

Süre: 50 dakika / Tek perde

Yaş Sınırı: +16

1
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Merhaba! Koç burcunun günlük yorumuna göre, bugün enerjinizi verimli kullanabileceğiniz bir gündesiniz. Yeniliklere açık olmanız ve cesur adımlar atmanız karşılaşacağınız fırsatları artırabilir. Arkadaşlarınızla sosyalleşmek için güzel bir zaman, bazı sıkıntılarınızı paylaşarak rahatlayabilirsiniz. Aşk hayatında da heyecan verici gelişmeler yaşanabilir. Dikkatinizi dağıtan şeylerden uzak durmaya çalışın ve hedeflerinize odaklanın. Sağlığınıza dikkat etmeyi unutmayın!

BOĞA BURCU YORUMU

Merhaba! Boğa burcunun günlük yorumuna göre, bugün finansal konulara odaklanmanızda fayda var. Harcamalarınızı gözden geçirip bütçenizi düzenlemek için uygun bir zaman. Ayrıca, ilişkilerde samimiyet ve güven duygusu önem kazanabilir; sevdiklerinizle daha derin sohbetler yapabilirsiniz. Kendinize zaman ayırarak dinlenmeye de özen gösterin. İstemediğiniz durumlar karşısında sabırlı olmak, gün boyunca avantaj sağlayabilir. Bol şans!

İKİZLER BURCU YORUMU

Merhaba! İkizler burcu için günlük yorum, iletişim ve sosyal ilişkiler açısından hareketli bir gün geçirebileceğinizi gösteriyor. Arkadaşlarınızla keyifli konuşmalar yapabilir, yeni insanlarla tanışabilirsiniz. Meraklı yapınız, öğrenmek istediğiniz konularda yeni fırsatlar doğurabilir. Ayrıca düşüncelerinizi ifade etmekte cesur olun; fikirlerinizi paylaşmak, projelerinize destek bulmanıza yardımcı olabilir. Duygusal açıdan da kendinizi ifade etme ihtiyacı hissedebilirsiniz. Gün içinde açık havada vakit geçirmek de ruh halinizi olumlu etkileyebilir. Unutmayın, esnek ve uyumlu kalmak, ilişkilerinizde faydalı olacaktır.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Merhaba! Yengeç burcunun günlük yorumunda, duygusal ve içe dönük bir gün geçirebilirsin. Ailevi konulara daha fazla önem verebilir, sevdiklerinle vakit geçirmek isteyebilirsin. İçsel huzurunu sağlamak için kişisel alanına ihtiyaç duyabilirsin. Ayrıca, çevrendeki insanlarla derin bağlantılar kurma isteği artabilir. Duygusal yönlerinle barışık olmak, günün olumlu geçmesine katkı sağlayacaktır. İletişim kurarken dikkatli ol, hislerini açık bir şekilde ifade etmek önem taşıyor. Kendine güven ve duygularını paylaşmaktan çekinme!

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün, kendinizi yaratıcı ve enerjik hissedebilirsiniz. Sosyal ortamlarda parlayarak dikkat çekmek için fırsatlar bulabilirsiniz. Kendinizi ifade etme konusunda cesur olun; bu, başkaları üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Ancak, aşırı gurur yapmamaya dikkat edin. İlişkilerde, empati kurmak ve dinlemek önem taşıyor. İş veya kişisel projelerinizle ilgili bazı yenilikçi fikirler ortaya çıkabilir ve bunları paylaşmak, işbirlikleri için yeni kapılar açabilir. Kendi ihtiyaçlarınıza da zaman ayırmayı unutmayın.

BAŞAK BURCU YORUMU

Merhaba! Başak burcu için günlük yorumlar genellikle analiz ve düzenleme ile ilgili konularda odaklanmayı önerir. Bugün iş veya kişisel hayatınızdaki detaylarla ilgilenebilir, planlamalar yapabilir ve eksiklikleri tamamlamak için çaba gösterebilirsiniz. Sağlık ve kendinize bakım konularında dikkatli olmanızda fayda var. İletişimlerinizde ise mantıklı ve anlaşılır bir dil kullanmaya özen göstermeniz ilişkilerinizi güçlendirebilir. Genel olarak sıkı çalışma ve kararlılıkla ilerlemek, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir.

TERAZİ BURCU YORUMU

Merhaba! Terazi burcunun güncel yorumuna göre, bugün ilişkiler ve işbirlikleri ön planda olabilir. Başkalarıyla olan bağlantıların güçlenmesine yönelik fırsatlar karşına çıkabilir. Duygusal dengeyi korumak ve uyum sağlamak önem kazanabilir. Sanatsal ve estetik konulara ilgi duyabilirsin. Sosyal ortamlarda yer almak, seni motive edebilir ve yeni insanlarla tanışma fırsatı sunabilir. Kendini açık ifade etmeye çalış ve içsel hislerine kulak ver. Bu süreçte, başkalarının fikirlerini dinlemek de faydalı olabilir.

AKREP BURCU YORUMU

Merhaba! Akrep burcunun günlük yorumuna göre, içsel duygularınıza ve sezgilerinize daha fazla önem vermeniz gereken bir gün olabilir. İlişkilerde derinlik arayışında olabilirsiniz; önemli konuşmalar yapabilir ve duygusal bağlarınızı güçlendirebilirsiniz. Kendinizi ifade etmekte zorlanıyorsanız, yalnız kalmak ve düşünmek iyi gelebilir. İş veya projelerle ilgili yeniliklere açık olun, bu sayede yaratıcı fikirler geliştirebilirsiniz. Unutmayın, içsel gücünüzü kullanarak zorlukların üstesinden gelebilirsiniz. Keyifli bir gün geçirmenizi dilerim!

YAY BURCU YORUMU

Bugün, sosyal ilişkilerinde daha fazla etkileşim ve iletişim kurma isteği duyabilirsin. Yeni insanlarla tanışmak veya eski arkadaşlarınla bir araya gelmek seni mutlu edebilir. Seyahat etme arzun artmış olabilir; bu nedenle kısa bir yolculuk planlamak isteyebilirsin. Ayrıca, yeni bir işe veya hobiye başlamak için ilham bulabilirsin. Ancak, dikkatli ol; aşırı iyimserliğin seni gereksiz riskler almaya yönlendirebilir. Genel olarak, keyifli ve enerjik bir gün geçirebilirsin. İyi günler dilerim!

OĞLAK BURCU YORUMU

Merhaba! Oğlak burcunun günlük burç yorumuna göre, bugün iş ve kariyer alanında yeni fırsatlarla karşılaşabilirsin. Hedeflerine ulaşma konusunda kararlılığın artacak ve bu, çevrendekilerde de takdir toplayacak. Yapman gereken işleri önceliklendirerek düzenli bir şekilde ilerlemelisin. Bu dönemde hem kişisel hem de profesyonel ilişkilerine özen göstermek, sana fayda sağlayacaktır. Kendi ihtiyaçlarına zaman ayırmayı da unutma; bu, enerjini tazelemeni sağlayacak.

KOVA BURCU YORUMU

Merhaba! Kova burcu için günlük burç yorumunda, sosyal ilişkiler ve iletişim ön planda olabilir. Yeni insanlarla tanışma fırsatları karşınıza çıkabilir; bu durum, projelerinizi destekleyecek işbirlikleri yaratabilir. Kendinizi ifade etmekte daha cesur olabilirsiniz, bu da mevcut çevrenizle olan bağlantılarınızı güçlendirebilir. İçsel hislerinize güvenerek kararlar almaya çalışın, zira sezgileriniz doğru yönlendirebilir. Unutmayın, yaratıcılığınızı kullanmak için harika bir zaman dilimindesiniz!

BALIK BURCU YORUMU

Merhaba! Balık burcunun günlük yorumuna göre, duygusal bir denge arayışı içinde olabilirsin. İçsel hislerin ve sezgilerin ön planda olacak, bu nedenle sanatsal veya yaratıcı faaliyetlere yönelmek isteyebilirsin. İlişkilerde empati ve anlayış önemli olacak; sevdiklerinle duygusal bağlarını güçlendirme fırsatları çıkar. Aynı zamanda kendine zaman ayırmayı da unutma; biraz yalnız kalmak zihnini dinlendirir. Gün boyunca duygusal olarak dalgalanmalar yaşayabilirsin, bu yüzden kendine nazik olmayı ihmal etme.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM