KENDİ GÖRÜŞÜNDEN OLMAYANLARA SAYGI DUYMAYANLAR

KENDİ GÖRÜŞÜNDEN OLMAYANLARA SAYGI DUYMAYANLAR

Bir yazımda şöyle demiştim:
“Demokratik toplum yaratabilmek için, önce bireylerin kendi günlük yaşamlarında, diğer kişilerin görüşlerine saygılı ve hoşgörülü olmayı öğrenmeleri gerekir.” Bir okurum şöyle bir yorum yazmış:
“Kendi görüşlerini rahatlıkla ifade eden insanların, karşı tarafın görüşlerini dinlememe; saygısızlığını – haksızlığını rahatlıkla yapabilmeleri.. Beni çoook SIKINTIYA SOKUYOR.
Böyle insanlarla görüşmek zorunluluğu olduğundan selam deyip geçemiyoruz.
Hocam, bu konu hakkında bir öneriniz varsa dinlemeye, uygulamaya hazırım.
Saygılarımla.”
Bu önemli bir konu ve soru günlük yaşamda sık sık karşılaştığımız bir durumla ilgili. “Benim görüşüm en doğru görüştür. Benden farklı düşünen herkes yanlış düşünüyor. Düşüncelerini hemen değiştirmeleri gerekir!” tavrı içinde olanlarla nasıl ilişki kurulur?
Evet, bizzat benim çevremde bu tür insanlar var. Ve onlarla ilişkim devam ediyor. Bu konuda ben ne düşünüyorum ve nasıl bir yol izliyorum, kısaca anlatmak istiyorum:
• İlişkimi gevşetip, daha az görüşebileceğim bir hale getirmem mümkünse, daha az görüşme durumları yaratıyorum.
• Mümkünse din-siyaset-askerlik-ve ideoloji konularına girmemeye özen gösteriyorum.
• Bir konunun konuşulması mecburiyeti varsa o zaman şöyle bir bilinçle dinliyor ve konuşuyorum:
“Bu kişi, kendine özgü nedenlerden(çocukluk ortamı, ailesinin kültürü ve inançları, kişilik yapısı, vb.) dolayı kendi dışına çıkma, kendine ve hayata yukarıdan bakma yeteneğini geliştirememiş biri. Yani, “gözlemleyen bilinci” gelişememiş bir insan. Ve benim onu değiştirmem benim gücümün dışında.
Bu insan kötü niyetli bir insan değil! Sadece gelişme ve olgunlaşma imkanını yaşamında benim kadar bulamamış biri. Ben onunla dövüşme, güreşme içine girmeyecek kadar akıllı ve farkında olma sorumluluğu bir insan olma durumundayım.
Dövüşme ya da güreşme değil, onunla dans etmem gerekiyor. O dans etmesini bilmiyor olabilir, ama ben becerebildiğim kadar dans etmeye çalışacağım. Şunu hiç unutmayacağım: Anlamanın olduğu yerde öfke, öfkenin olduğu yerde anlama gelişemez.”
“Şimdi burada benim zamanım ve enerjim” hem kendi hayatım hem de benim hayatıma önem veren insanlar için çok önemli. Zaman ve enerjimden başka sermayem yok. İsraf etmeden en verimli şekilde yaşamak isterim. Kolay mı? Hayır. Ama yaşamda gerçekten önemli olan hiçbir şey kolay değil. Yaşamı yönetme farkındalık ve becerilerini öğrenmek emek ve zaman ister.
Sorunuz için teşekkür ederim. Umarım bu yazdıklarımın bir yararı olmuştur. Selamlar, sevgiler.
Doğan Cüceloğlu (30 Ağustos 2019)
Bir 2 kişi ve şunu diyen bir yazı 'KENDİ GÖRÜŞÜNDEN OLMAYANLARA SAYGI DUYMAYANLAR' görseli olabilir
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

İçsel dünyanda derinleşme arayışındasın, kendini ve hislerini daha iyi anlamak için zaman ayırmaya çekinmeyeceksin. Sezgilerin bu dönemde oldukça güçlü, karşına çıkan durumları kavrama yeteneğin artmış durumda. Sanat ya da yaratıcılıkla ilgili bir aktivite, ruhsal dengenin sağlanmasına büyük katkı sunabilir. Bu süreçte özgür hissetmek isteyebilirsin; başkalarının beklentileri yerine kendi isteklerine odaklanmak, seni daha mutlu ve huzurlu kılacaktır. İnsanlarla olan ilişkilerinde empati gücün artarken, sağduyulu yaklaşımın sayesinde zor anları bile kolayca aşabilirsin. Kendini açmak, sevdiğin kişilerle daha derin bağlar kurmak adına uygun bir zaman dilimindesin. Ancak, dış dünyadan gelen etkilerden etkilenmemeye çalışmak sana iyi gelecektir. Finansal konularda dikkatli olmalı, ani harcamalardan kaçınmalısın. Kendine dönme ve duygusal yenilenme için gereken zamanı bulabileceksin. Unutma, kendine olan inancın ve hayallerin, seni ileriye taşıyan kıymetli anahtarların.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05