Tam 53 yıldır sahnede… Ömrünü adadığı illüzyon sanatını başta çocuklar olmak üzere hepimize sevdiren ve mesleğine getirdiği yeniliklerle adını dünya literatürüne yazdırmayı başaran büyük usta Sermet Erkin, hala ‘illüzyonist’ denildiğinde Türkiye’de akla gelen tek isim. Özgün şovları, akıl almaz oyunları, zengin ekipmanı ve hiç bozmadığı beyefendi duruşuyla yarım asrı aşkın süredir sahne şovlarına devam eden Sermet Erkin; sadece illüzyon konusundaki ustalığıyla değil, sanatın her alanındaki geniş bilgisi ve entelektüel birikimiyle de tanınıyor.
7 yaşında tanıştığı illüzyon sanatının yanı sıra çocukluğundan beri tiyatro ve resim sanatıyla uğraşan; yıllarca radyo ve televizyon programları yapan; gazete ve dergilerde önemli görevler almış olan büyük usta, aynı zamanda gerçek bir koleksiyoner.
Uzun süredir, yaşamını memleketi olan Karamürsel’de, bir müzeyi andıran 4 katlı evinde sürdüren Sermet Erkin; sahip olduğu on binlerce kitap, kendi yaptığı yüzlerce resim ve binlerce hatıra fotoğrafının yanı sıra Türkiye’nin en büyük tiyatro piyesi arşivine ve Karagöz tasvirleri koleksiyonuna da sahip.
Dönemin en büyük sanatçılarıyla iç içe geçen bir çocukluk, göz kamaştıran bir şöhret ve büyük bir entelektüel birikimin izlerini taşıyan; adeta her köşesine hatıranın saklanmış olduğu bu çok özel evde, Türk illüzyon sanatının dev ismi Sermet Erkin’in kitaplara konu olacak hayat hikayesini kendi ağzından dinledik.
Sermet Bey, illüzyon sanatına olan ilginiz ne zaman başladı?
Doğma büyüme Karamürselli olmama rağmen ailem İstanbul’da okumamı arzu edince, ben yedi yaşındayken İstanbul’a taşındık. İstanbul’daki evimizde de Zati Sungur Bey ve eşi Nejla Hanım ile komşu olduk. Biz tanıştığımız yıl Zati Bey’in sahnedeki son sezonuydu, sonra bu işin üretim kısmına geçti. Benim çocukluğum Zati Bey’in yanında, onların evinde geçti. Dolayısıyla onun kullandığı alet edevatın, illüzyon oyunlarının içinde büyüdüm. Zati Bey’den özel olarak hiç illüzyon dersi almadım ama o kadar iç içeydik ki zaman içerisinde kullandığı materyalleri tanıdım, oyunları ondan göre göre öğrendim.
İlk gösterinizi ne zaman yaptınız?
Küçüklüğümden beri Zati Bey’den temin ettiğim malzemelerle aile içinde, arkadaşlarım arasında küçük gösteriler yapıyordum ama halk huzurundaki ilk gösterimi, 14-15 yaşlarındayken Kambur’un Bahçesi olarak da bilinen Beşiktaş Bahçesi’nde yaptım. Bu bahçede ihtiyaç sahibi çocuklar için bir sünnet töreni tertip edilmiş, eniştem de bunu duyunca beni önermiş. Böylece ilk sahne deneyimimi tüm aile fertlerimin ve Zati Bey’in de seyirci olduğu o programda yaşamış oldum. Bununla beraber, benim sahneyle ilk tanışmam illüzyondan önce tiyatro ile oldu…
TİYATRO, RADYO, TELEVİZYON
Tiyatro hayatınıza ne zaman girdi?
İlkokulda… Birinci sınıfı bitirirken yapılan müsamerede Nasreddin Hoca oldum. Çok beğenilmiş olmalı ki ikinci sene de aynı role yine beni seçtiler. Zati Bey, müsamereyi izlemeye eşi ve samimi dostu olan büyük oyuncu, yönetmen ve seslendirme sanatçısı Necdet Mahfi Ayral ile birlikte geldi. Necdet Bey beni seyrediyor, çok beğeniyor ve diyor ki “Biz bu çocuğu Şehir Tiyatrosu’na alalım…” Ve ben böylece tiyatroya adım atmış oluyorum. Çocuk tiyatrosuyla başladığım Şehir Tiyatrosu’nda 1977’ye kadar kaldım ve aynı zamanda İstanbul Radyosu’nun çocuk radyo saatine de başladım. Bu arada bir grup arkadaşımla beraber mandolin de çalıyordum. O dönemde İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Maden Fakültesi’nin üst katında, her perşembe televizyon deneme yayınları yapılırdı, biz de grubumuzla beraber oraya misafir oluyorduk. İkinci gidişimizde, bir teknik aksaklık olmuş, arayı doldurmak için bana bir şiir okuttular. Sonra da çok beğenip her hafta çocuk haberlerini sunmamı istediler. Böylece, televizyona da spikerlikle başlamış oldum. Bu şekilde devam ederken, 1974 yılında bir gün beni Muhsin Ertuğrul yanına çağırttı. Zati Bey’in öğrencisi olduğumu duymuş, dedi ki “Bir çocuk oyunu başlatacağız, sen de orada sahne al.” Böylece tiyatroda da ilk illüzyon gösterimi yaptım.
İLK PROFESYONEL ŞOV
Sonra nasıl devam ettiniz?
On sekiz yaşıma geldiğimde, üniversiteyi kazandım ama liseyi bitiremedim. İsviçre’de bir halam vardı, onun yanına gitmek istedim. Amacım, illüzyon ile ilgili Türkiye’de bulunmayan alet-edevatı almak… İsviçre’ye gittim, Zati Bey’in verdiği adreslere giderek aletleri aldım. Halamın evinde aletleri deniyorum, çözmeye çalışıyorum, halamın torununun arkadaşlarını da bahçeye toplayıp onlara oyunlar yapıyorum. Derken bir gün komşulardan biri bunu görmüş, halama Paskalya eğlencesinde gösteri yapıp yapamayacağını sormuş. Kabul ettim, hemen kostümler aldık, hazırlıklar yaptık, gittik. Meğer, o gece gösteriyi İsviçre’nin en ünlü organizatörü de izlemiş. Bu sefer de ondan teklif aldım. Zürih’te bir gece kulübünde gösteri yapmaya başladım. Bu şekilde bir ay çalıştım ve ilk profesyonel işim bu oldu. Sonra Türkiye’ye geri döndüm; hem üniversite eğitimime hem de illüzyonist olarak sahne almaya devam ettim. Artık adım tüm Türkiye’de biliniyordu.
Anladığım kadarıyla o tarihten sonra gazino sahneleri başladı…
Evet, ilk olarak bir sezon Olimpia’da çalıştım. Ondan sonra da Türkiye’nin en eski ve en büyük gazinosu olan Kervansaray’a geçtim, 19 sene orada devam ettim. Tabii Maksim, Kent Gazinosu, Ruje Nuar gibi gazinolarda da sahneye çıktım, bu arada sayısız yurt dışı çalışmalarım oldu. Özellikle yabancıların Noel, Paskalya gibi özel günlerinde hep yurt dışında olurdum.
GAZİNOLAR KAPANINCA
Sermet Bey, kariyerinizin kırılma noktası neresiydi?
TRT’de, ilk televizyon programımın yayınlandığı akşamın sabahında, Vasfi Rıza Zobu’dan bir telefon aldım. Dedi ki “Seni izledim, çok beğendim ama bence bir kusurun var; gösteriyi yaparken hiç konuşmuyorsun. Türkiye’nin her yanından insan seni izliyor. Hepsine hitap edebilmek istiyorsan, gösterini konuşarak yapmalısın.” Vasfi Bey’in öğüdünü tuttum ve bu şekilde çok daha fazla kişiye hitap eder hale geldim. Bu birincisiydi… İkinci kırılma noktası ise gazinoların kapanmasıyla oldu. 1980 yılında altı ay boyunca Olimpiyat Sirki ile turne yaptık, döndüğümde gazinolar neredeyse yok olmuştu. Böylece ülkede bir kültür değişimi başladı. O dönemde Metin Alp’in teşvikiyle ‘kız kesme’, ‘kız uçurma’ gibi daha büyük oyunlar yapmaya karar verdim. Böylece Kervansaray Gazinosu defterini kapattım, Safiye Ayla’nın evinin altındaki alanı atölyeye çevirdim, aletlerimi imal etmeye ve turnelerle farklı gösteriler yapmaya başladım.
Mesleğinize hala devam ediyorsunuz ve geçen 53 senede popülaritenizden hiçbir şey kaybetmediniz. Siz meslektaşlarınızdan ayıran özelliğiniz neydi?
Her şeyden önce hayatım Zati Sungur gibi bir duayenle birlikte geçti. Yıllar boyunca her akşam iş çıkışı Zati Bey’e mutlaka uğradım. Beraber mesleğimizle ilgili yabancı videoları izler, yapılan oyunları çözmeye çalışırdık. Kendimi geliştirmekten asla vazgeçmedim. Bu arada yine Zati Bey’in yönlendirmesiyle sahnede kullandığım çoğu aleti kendim yapar hale geldim. Zati Bey’in sahneyi bıraktığı ve benim sahneye çıkmaya başladığım o dönemde pek çok kişi bu işe soyundu. Ancak hepsi ‘Ben sihirbazım, fal bakıyorum, geçmişi biliyorum, geleceği görüyorum’ diyerek şarlatanlık yolunda gösteriler yapıyordu. Beni diğerlerinden ayıran, illüzyonu bir sanat olarak görmem ve mesleğime çok değer vermem oldu. Hep araştırdım, yurt içinde ve yurt dışında yayınlara, dergilere abone oldum ki şu anda illüzyonla ilgili en büyük koleksiyon da bende. İnsanlara, özellikle de çocuklara, illüzyonun aslında bir göz yanılması, algı yanılgısı olduğunu anlattım hatta bu konuda, TRT’de çocuklara yönelik seri bir program yaptım. Bu programda önce onlara bir gösteri sundum, sonra da evdeki malzemelerle yapabilecekleri küçük oyunlar öğrettim. Böylece çocuklar, illüzyonun içinde fizik, kimya, matematik gibi bilimleri içeren bir sanat dalı olduğunu öğrenmiş oldu.
Sizi sahnede çok zorlayan bir an oldu mu?
Olmaz olur mu, hem de kaç kere oldu… İlk aklıma gelen Hopa’da başımıza gelen bir olay. Sahnede bana eşlilik eden eşim o dönem sağlık sorunları yaşıyordu. Hopa turnesinde dedim ki “Kendini çok yorma. Sen sadece şarkını söyle, kız kesme oyununa başka birisini bulalım.” Araştırdık, soruşturduk, orada bir büfecinin kızı varmış. Babasından izin aldık, kızla da anlaştık. Program başladı, kız kesme oyununda biz kutuyu kesmeye başladık, tam oyunun en heyecanlı yerinde birden iki el silah patladı. Hemen kaçıştık, ortalık bir karıştı… Meğerse kızın sevgilisi varmış, kızı gerçekten kesiyoruz zannetmiş, kuşanmış silahını gelmiş. Neyse sonra anlattık da tatlıya bağladık.
İllüzyon sanatçısı olarak sahne alırken bir de tiyatro kurmuşsunuz…
Sahnede bana eşlik eden eşim Nuray oğlumuza hamile kalınca, bu görevi yapamaz oldu. Bir gün tiyatrocu ablamız Fethiye Sezer, “Ee Sermet, Nuray da artık sahneye çıkamaz. Sen ne yapacaksın?” diye sordu. Ben de “Fethiye Abla, tiyatro kurup seni de başrolde oynatacağım” dedim. Gel zaman git zaman bu şaka gerçek oldu ve ben kendi adımı taşıyan tiyatroyu kurdum. Bir sezonda iki oyun oynadık, böylece adım Türk tiyatro tarihine de yazılmış oldu.
ÇOK YÖNLÜ KİŞİLİK
Son derece renkli ve şanslı bir çocukluğunuz olmuş. Bu kadar çok yönlü bir insan olmanızda bunun etkisi vardır mutlaka…
Safiye Ayla beni elimden tutup radyoya, konserlere götürürdü. Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri, Fahriye Caner, Feriha Tunceli gibi çok büyük isimleri tanıdım; onlar sayesinde Türk sanat müziği zevkim başladı. Zati Bey’in en yakın arkadaşı olan; İstanbul Konservatuvarı’nın ve İstanbul Operası’nın kurucularından ünlü viyolonist ve koro şefi Muhittin Sadak sayesinde opera ve bale zevkim başladı. Safiye Hanım’ın en yakın arkadaşı olan, ülkemizin ilk kadın Türk halk müziği solisti Zehra Bilir’i tanımakla halk müziği zevkim başladı. Zaten tiyatro ve radyodaydım, Bedia Muvahhit, Vasfi Rıza Zobu, Şaziye Moralı gibi Türkiye’nin en büyük isimleriyle çalıştım. Hem ortaokulda hem lisede çok iyi resim öğretmenlerinin öğrencisi olmam, resimdeki yeteneğimin gelişmesinde çok etkili oldu. Bu anlamda gerçekten de çok şanslı bir insanım.
Yüzlerce resminiz var… Ne zamandır resim sanatıyla uğraşıyorsunuz?
İlkokuldan beri resim yaparım ama bundan 4 yıl önce kızım Nazlı, bana Babalar Günü hediyesi olarak bir tuvaller ve boyalar getirdi. Öylece başladım, çok da hoşuma gitti. Şimdi yüzlerce eserim oldu. Geçen sene Barış Manço Kültür Merkezi’nde bir sergi açtık, çok beğenildi. Bu sene de bir sergi planımız var.
Eviniz adeta bir kütüphane… Kitaplara olan bu tutku nereden kaynaklanıyor?
Babam, okumayı çok severdi. Bana da bunu aşıladı ama kitap tutkumda esas olarak, son derece entelektüel bir kadın olan ilkokul öğretmenimim etkisi çok büyüktür. Yedi yaşında ilk karne harçlığımla aldığım Lessi adlı kitapla başlayan tutkum hala devam ediyor. Ayrıca, ortaokuldan itibaren tiyatro kitapları okumaya ve biriktirmeye başladım. Tiyatro kurduğum dönemde de piyes bulmanın ne kadar zor olduğunu, arşivlerdeki piyeslerin çok yetersiz kaldığını görünce bu arşivi kendim oluşturmaya karar verdim. Şu anda 11 bin eserden oluşan bir piyes arşivim var.
Başka koleksiyonunuz var mı?
Bin 146 adet tasvirden oluşan Karagöz tasvirleri koleksiyonum ve plaklarım var. Muzaffer Akgün, Zehra Bilir, Nezahat Bayram, Ahmet Sezgin, Safiye Ayla, Nurinisa Toksöz, Yıldız Ayhan, Suzan Yakar, Mustafa Sağyaşar, Suzan Güven ve Hamiyet Yüceses’in taş plak dahil yaptıkları bütün albümler eksiksiz olarak mevcut. Ayrıca, Zati Bey’den bana intikal eden oyunlardan oluşan bir koleksiyonum da var. Hala sahnede kullandığım şemsiye oyunum, dünyada eşi olmayan ateş oyunum, bilardo sehpası, kendi sahnesinde kullandığı baraj oyunu, Zati Bey’in top oyunu… Hepsi bende.
Bugün, içindeki cesareti ve tutkulu ruhu daha da güçlenmiş hissedebilirsin. Yeni fırsatlarla dolu bir gün seni bekliyor, bu nedenle dikkatini onlara yönlendirmekten çekinme. İleriye dönük düşünceler ve hedefler konusunda daha net olmalısın; bu, kararlı adımlar atmanı kolaylaştıracak. Sosyal ilişkilerde, arkadaşların ve sevdiklerinle olan iletişiminde sıcak ve samimi olma isteği baskın olabilir. Ancak, düşüncelerini ve hissettiklerini ifade ederken dikkatli ol; bazı durumlar daha derin bir anlayış gerektirebilir. İş veya yaratıcılık gerektiren konularda ilham bulabilir, ilerlemek için gereken motivasyonu kolaylıkla elde edebilirsin. Fakat, gizli kaygılar ve endişelerle yüzleşmekten kaçma; içsel iyileşme, şifalanma ve güçlenme sürecinin bir parçası. Akşam saatlerinde kendine biraz zaman tanı, ruhsal olarak yenilenmeye ihtiyacın olabilir. Ve unutma, kendi iç güçlü yönlerini tanımak, seni başarıya taşıyan en büyük anahtardır.
Bugün, içsel huzurun ve istikrarın ön planda olduğunu hissedeceksin. Maddi konulardaki kararların, uzun vadede beklentilerinle örtüşebilir. Alohatta olacağın bir iletişim, resmi işler veya finansal konular üzerinde derin etkiler yaratabilir. Gözlem yeteneğini kullanarak çevrendeki fırsatları değerlendirmek, seni daha sağlam adımlar atmaya yönlendirebilir. Sosyal ilişkilerde ise, samimiyetin ön plana çıkacak, dostlarınla olan bağlarını güçlendirme fırsatı bulabilirsin. Kendine dair farkındalığın artarken, yeniliklere açık olman da önem kazanacak. İçinde bulunduğun anı değerlendirmek, ruhsal ve fiziksel olarak tazelenmene yardımcı olacak. Basit şeylerden keyif almak ve hayatın tadını çıkarmak için bir fırsat var.
Bugün zihin ve fikirlerinizin hızla akacağı bir dönemdesiniz. İletişim becerileriniz ön planda, bu sayede çevrenizle etkileşiminiz artacak. Yeni insanlarla tanışabilir, ilginç sohbetler gerçekleştirebilirsiniz. Mekânların enerjisi sizi çekebilir, sosyal etkinliklere katılmak için harika bir zaman. Ancak, dikkatli olmalısınız; dağınık düşüncelerin sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Ayrıca, duygusal bağlarınızda samimiyet arayışında olmanız, içsel bir huzur getiriyor. Gözden kaçan detaylara dikkat ederek, dikkatli bir gözlemci olmayı unutmayın. Gelecek planlarınızı netleştirmek için bu enerji dolu günü değerlendirin.
Duygusal derinliğinle çevrendekilere ışık saçıyorsun. İçsel huzurun, sevdiklerinle paylaşılan samimi anlarla besleniyor. Bugün, içsel dünyana dair düşünceler daha belirgin hale gelirken, geçmişle yüzleşmek için uygun bir zaman dilimi içindesin. Anılar, sana yeni perspektifler sunacak. Maddi konulardaki belirsizlikler bir süreliğine dağılabilir; iş birliği yaparak çözüme gidebilirsin. Aşk hayatında, duygusal yakınlık ön planda, sevdiğin kişiyle aranızdaki bağ derinleşiyor. Kalbinin sesine kulak ver, hislerinle hareket ettiğinde kesinlikle doğru yoldasın. Aile ilişkilerinde samimiyetin artıyor. Sıcak ve sevgi dolu bir ortam seni bekliyor; bu atmosferde huzur bulmak için kendini açman yeterli. Kendine ve sevdiklerine zaman ayırmalısın, ruhsal beslenme için bu çok önemli.
Dikkat çekici bir enerji ile güne başlıyorsun. İçindeki liderlik arzusu daha da belirginleşebilir. Çevrendeki insanların dikkatini çekmek konusunda son derece başarılı olabilirsin. Yaratıcılığın ön plana çıkıyor; bu da seni sanatsal veya yaratıcı projelere yönlendirebilir. Sosyal ilişkilerinde cesur adımlar atmak için uygun bir zaman. Özellikle, yeni insanlarla tanışmak veya mevcut dostlukları derinleştirmek için harekete geçebilirsin. Üst düzey bir motivasyon ve ilham kaynağı olma potansiyelin var. Risk almaktan korkma, çünkü bu durum seni daha öne çıkarabilir. Aşk hayatında sürprizler beklenmediğin anda kapını çalabilir; açık fikirli kalmalısın. İlerleyen günlerde beklenmedik fırsatlar her an karşına çıkabilir. Unutma, kendine güvenmen her zaman en büyük silahındır.
Detaylara olan düşkünlüğünü hayatına entegre etme zamanı. Küçük ayrıntılara dikkat ederek büyük resmin daha net görünmesini sağlayabilirsin. İş yerinde odaklanman gereken projelerle ilgili sorumluluk alarak çevrendekilere ilham verebilirsin. Sağlığını ihmal etmemek, fiziksel ve zihinsel enerjini taze tutmak için önem kazanıyor. Gün içinde karşılaşacağın ufak aksilikler, bağışıklığın ve esnekliğin artırılmasını sağlayabilir. İletişimde açık ve net olman, düşündüğünden daha fazla etki yaratmana vesile olabilir. Kendini ifade etmenin önemi, insan ilişkilerine yeni bir boyut katabilir. Alışveriş yaparken bütçeni yönetmekte zorluk yaşamak, gereksiz harcamaları önlemen adına bir fırsat sunuyor. Plan yapma yeteneğin, günün akışında sana rehberlik edecek. Sakin kalmaya özen göstererek, stres ve gerginlikten uzak durmalısın. Bugün kendine zaman ayırmayı unutma; içsel huzuru bulman adına bireysel aktiviteler faydalı olacaktır.
Denge arayışın, ilişkilerde ve sosyal çevrende ön plana çıkıyor. Bugün, etrafındaki insanlarla kurduğun bağlar güçlenirken, uyum ve anlayış sağlama isteği içindesin. Duygusal ihtiyaçların ön planda ve destek arayışında olabilirsin. İletişim becerilerin sayesinde zorlu durumları kolayca aşabilir, karışıklıkları netleştirebilirsin. Ancak, karar vermekte zorluk yaşayabilirsin; bu nedenle, iç sesine güvenmek ve sezgilerine kulak vermek önemli. Kendini ifade ederken zarif bir yaklaşım benimsemen, başkalarının da sana daha açık olmasını sağlayacak.Kendini bir proje veya sanatsal bir çalışmaya adamak, ruh halini uplift edebilir. İnsanlarla sosyal etkileşimlerin arttıkça, ilham aldığın yeni fikirler ortaya çıkacak. Günün sonlarında, kazandığın içsel huzur ile rahatlayacak, bağlı olduğun her şeyin kıymetini anlama fırsatını bulacaksın.
Bugün duygusal derinliklerinle yüzleşme şansı bulacaksın. İçsel bir keşif yaparak gizli düşüncelerine ve hislerine yönelmek, sana büyük bir aydınlanma getirebilir. İlişkilerde samimiyet arayışın artarken, karşındaki kişilere karşı sezgisel bir anlayış geliştirebilirsin. Ancak sınırlarını belirlemen gerekli. Duygusal yoğunluk, seni bazen aşırıya götürebilir; bu yüzden sakin kalmayı denemelisin. Sosyal hayatında ise yeni bağlantılar kurma fırsatı çıkabilir. Ayakların yere sağlam basmalı, yeni ilişkilerde adımlarını dikkatli atmalısın. Kendi iç dünyana yönelmeyi ve sorunları çözme yönünde cesur adımlar atmayı unutma. Bu dönemdeki fırsatların, ileride büyük değişimlere kapı aralayabilir.
Bugün, macera arayışların ve özgür ruhun sana ilham verecek. Yeni deneyimlere açık ol ve mevcut sınırlarını zorlayarak kendini keşfetme fırsatlarını yakala. İçindeki merak duygusu, seni sıradışı bir yolculuğa çıkarabilir. Bu süreçte, çevrendeki insanların fikirlerinden faydalanmak ve onların bakış açılarını anlamak, sana yeni pencereler açacak. Sosyal ilişkilerinde samimi ve açık kalman, başkalarıyla derin bağlantılar kurmana yardımcı olabilir. Şu anki tutkulu doğan, yüreğinle hissettiğin şeyleri cesaretle paylaşmanı sağlayacak. İçsel sesine kulak ver ve kalbini dinleyerek ilerle. Hayatının keyfini çıkar!
Bugün, iş ve kariyer odaklı düşünceler ön planda olacak. Gelecekle ilgili planlarını gözden geçirip, hedeflerine ulaşmak için sağlam adımlar atma arzusu içindesin. Disiplinli yapın, proaktif bir şekilde çalışmaya teşvik ediyor, aynı zamanda başkalarından yardım istemekten çekinmemen gerektiğini hatırlatıyor. İş arkadaşlarınla olan iletişimini güçlendirerek, birlikte daha iyi sonuçlar alabileceğinizi fark edeceksin. Ayrıca, kişisel yaşamında güven arayışında olduğun bir dönemdesin; duygusal derinlikler biraz daha yüzeyde kalabilir ama bu, yeni bağlar kurmana engel olmayacak. Unutma, sabır ve kararlılık, seni hedeflerine ulaştıracak en önemli anahtarlar. Kendi değerin ve yeteneklerinle ilgili kendini yeniden değerlendirme fırsatı bulacaksın. Günü, içsel motivasyonunu artıracak aktivitelerle sonlandırmayı dene ve sakin bir zihinle geleceğin için fırsatlar yaratmaya odaklan.
Duygusal derinliklerin ön planda olacağı bir gündesin. İçsel sezgilerin güçlü bir şekilde devrede, çevrendeki olayları ve insanları anlama yeteneğin artacak. Bu durum, hem kişisel ilişkilerinde hem de iş çevrendeki dinamiklerde önemli etkinliklere yol açabilir. Özellikle sanatsal yönlerin ve yaratıcılığın gün yüzüne çıkacak. Hayal gücünü harekete geçiren bir şeylerle meşgul olmak, sana büyük bir tatmin verebilir.Başkalarının ihtiyaçlarına duyarlılığın artarken, kendine zamanı ayırmayı unutma. Kendi sınırlarını belirlemek, duygusal yüklerini hafifletebilir. İçsel huzurunu bulmak için meditasyon ya da doğada zaman geçirme önerilir. Karşına çıkan fırsatlara açık ol; sürprizler seni bekliyor. Ancak, kararlarını verirken mantığını devreye sokmayı ihmal etme. Şefkatin ve empatik doğan, pek çok kişi için bir ışık kaynağı olabilir.