“Gomidas” Üzerine Söyleşi II:

“Gomidas” Üzerine Söyleşi II:

 “Herkes Uykudayken Dünya Benim Şarkım Olurdu”

“Gomidas” oyununun yaratıcı ekibinden Ahmet Sami Özbudak, Ersin Umut Güler, Hagop Mamigonyan ve Fehmi Karararslan ile yaptığımız söyleşinin ilk bölümünü dün yayımlamıştık. ( https://tiyatrodergisi.com.tr/gomidas-uzerine-soylesi-ben-buradayim-benim-sesim-de-burada-hadi-toplanin-etrafima/ ) Bugün yayımladığımız ikinci bölümünde oyunun estetik veçheleri, oyunculukla ilgili boyutları, yapım ve sahnelenme süreçleri, turne projeleri ile tarihsel/toplumsal izdüşümleriyle ilgili konuşmalar yer alıyor. Keyifli okumalar!…

*****

Yavuz Pak: Sami, sahne tasarımı oldukça minimal. Tamamen minimalcisin artık, anlaşıldı.

Ahmet Sami Özbudak: Ben dekor sevmiyorum. Dekor ikna etmiyor beni. Sahneye birileri girip çıksın, merdiven olsun, pencere olsun, bunlara ikna olmuyorum. Çünkü o gerçek değil. Temsiliyet esastır. Toprak ve pleksi kutu da benim işimi çok rahat gördü. Ağaç da Cihan Aşar’ın tasarımı.

Pınar Çekirge: Oyun şöyle başlıyordu: “Ayağımı toprağa gömdüğüm zaman her şey hafifliyor. Ağrılarım geçiyor, ayağımın ağrısı değil sadece, bak buranın ağrısı da geçiyor sanki.”  Toprakla arınıyor Gomidas, toprakla yıkanıp, arınıyor…

Ahmet Sami Özbudak: Farklı bir okuma… Toprakla yıkanma olarak almışsınız durumu. Ben toprağı giysi gibi düşünmüştüm. İzleyicinin sembolleri farklı algılaması, farklı çağrışımlar yaşaması ne güzel.

Foto: Orhan Cem Çetin

Pınar Çekirge: Toprak, hem yaşam hem ölüm…

Ahmet Sami Özbudak: Evet evet doğum, ölüm. Köklenme, köksüzlük. Benim evim neresi? Bir sürü karşılığı var toprağın.

Yavuz Pak: Ortadaki cam tabut….

Ahmet Sami Özbudak: Bravo, çok güzel bir okuma. Tabut göndermesi de var. Hem tabut hem bir mezar olarak düşündüğümde hemen içinde bir ağaç yeşeriyor yeniden. Umut var. Zaten umutla bitiyor oyun aslında. Gomidas ölüyor ama. İçindeki ağacın rengi kırmızı ve aslında o ağaç kanla sulanıyor, bu da bir metafor. Toprakla o camın örtüklüğü.

Yavuz Pak: Ben aynı zamanda Gomidas’ın hayatının sadeliğiyle de özdeşleştirdim bu minimal sahne tasarımı tercihini. Bir de sahnedeki objeler. Dağıtılmış objeler var. Bunlar oyunun farklı bölümlerinde işlevselleşiyor.

Ahmet Sami Özbudak: O noktada da Cihan Aşar bana yardım etti. Cihan’ın fikirleri onlar. Sadece cam tabut ve toprakla benim işim tamamdı, her şeyi toprakla yapıyordum. Cihan, “bak bunları bir koyalım, bir dene” dedi. Denedik ve armonikayı kullandım mesela çok güzel çalıştı. Bir de o darmadağın olmuş çantalar var mesela. Aidiyetsizliği ve göçü vurguluyorlar. Bir sürü çanta var.. Ama hep sadeyiz tasarımda, bir müzik aleti ver, armonika. O da paramparça. Böyle bu minimallikte kalarak, minimal yapıyı bozmadan Cihan ikna etti beni.

Foto: Orhan Cem Çetin

Pınar Çekirge: Oyuncu olarak Fehmi Karaarslan’a nasıl karar verdiniz? 

Ahmet Sami Özbudak: Fehmi’yi ben yıllar önce FKM’de bir Fransızca okumada izledim. Hatta o zaman Muhteşem Yüzyıl dizisinde oynuyordu. Tilbe Saran’la Fransız Kültür’de Sedef Ece’nin bir tekstini Fransızca okudular. İzlerken “Ah dedim, buldum ya, muhteşem bir oyuncu!” Sonrasında izlediğim yerlerde de beğendim. Ardından “Mutluyduk Belki Bugüne Kadar”da beraber çalıştık. O sırada zaten Gomidas kafamda oluşmaya başlamıştı ve Fehmi sahnede benim için Gomidas olarak parlıyordu. Bir gün “Fehmi bak, ben Gomidas’ı buldum, sen ne düşünüyorsun? O sensin” dedim. Hissettim bunu. Ve kabul etti. 

Pınar Çekirge: Fehmi, bir oyuncu olarak, Gomidas’ a ruh, ses, beden olmak nasıl bir duygu?

Fehmi Karaarslan: O’nunla tanıştığımdan beri, böylesi büyük bir dehaya sahnede eşlik etmek, büyük bir sorumluluk ve tutkulu bir serüven oldu benim için. Gomidas’ın yaşamı ve sesinin izini sürerken özetle şöyle bir hisse kapıldım; karşılaştığı dünya yasaları karşısında sıkışmış bir masumiyetin imtihanı…Bu hayat sınavında onunla empati kurdukça, yaşadığı derin çıkmazlar beni kendi varoluşumla yüzleştiriyor, ister istemez. İnsan olmanın aciz ve bir o kadar kutsal yanlarını kemiklerimde hissettiriyor diyebilirim.

Pınar Çekirge: Fransa’da oyunculuk eğitimi ve sahnede geçen yıllar, “Mutluyduk Belki Bugüne Kadar” ile bir başka başarı ve ardından “Gomidas”… Kısaca aktör Fehmi Karaarslan’ı anlat desem…

Foto:Saygın Serdaroğlu

Fehmi Karaarslan: İstanbul doğumluyum, Üniversite tiyatrosuyla başlayan oyunculuk serüveni beni Eskişehir Anadolu Üniversitesi konservatuar sınavlarına sürükledi.  Fransa’da tiyatro eğitimi için başvurum kabul edilince, konservatuarı kazandığım sene kayıt yaptırmadan tercihimi oradan yana kullandım. Önce Lyon Bölge ve Ardından Paris Devlet Konservatuarı’nda okuma şansım oldu.Fransa’da birçok  piyeste oyuncu olarak çalıştım, kendi ana dilimde oyunculuk yapmak adına dönemin önemli dizilerinden “Muhteşem Yüzyıl” dizisinden teklif gelince, burada yaşamaya başladım. Proje bazlı gidip gelerek çalıştım yıllarca. En son Fransa’da Devlet Tiyatrosu repertuvarına giren Sedef Ecer’in yazıp yönettiği “E-passeur.com” isimli oyunda oynadım. Türkiye’de Laçin Ceylan’ın kurduğu Bitiyatro bünyesinde üç oyunda oynadım. Ayrıca farklı tiyatro gruplarıyla oyuncu, yönetmen ve eğitmen olarak bir çok projede çalıştım. Sami ile yollarımız kesiştiğinden beri birlikte üçüncü projemiz oldu “Gomidas”. Tiyatro, sinema ve dizi çalışmalarıyla mesleğime devam ediyorum.

Yavuz Pak: “Aslında ben hep konuşurum.. Ağaçlar bile duyar beni..” Ağaç-seyirci olarak betimleniyor. Sizler duymuyorsunuz! Kulaklarını neye tıkıyor insanlar?” Her birimize dönüp soruyor, rahatsız edici biçimde! Evet başlangıçta deli gibi gözlerimizin içine bakarak ısrarla soru soran adamdan rahatsız oluyoruz. Yanıt vermemek için direniyoruz çünkü ezik ve suskun bir toplumuz! Bunu hissediyor musun oyunu açarken?

Fehmi Karaarslan: Çok güzel bir okuma, kesinlikle hissediyorum. Susmayı seviyoruz veya seçiyoruz veya seçmek zorunda bırakılıyoruz. İnsanlar, kulaklarını da aynı sebeplerle tıkıyor. Cesaret bazen sessizliğe gömülmektir. Tıpkı Gomidas’ın yaptığı gibi… Defalarca bağırıp duyulmayınca gömüldüğü o derin sessizlik.

Foto:Orhan Cem Çetin

Yavuz PakTürkiye’de bizim pek alışık olmadığımız, tiyatro ligimizin üzerinde bir oyunculuk “performansı”.  Bir oyuncu hem bu kadar iyi bir fizik kondisyona, hem bu kadar iyi mimiklere, jestlere sahip olur? Ve güzel şarkı söyleyebilir? Nasıl oldu bu?

Fehmi Karaarslan: Teşekkür ederim. Oyunculuk bu sıraladığınız performatif öğeleri içinde barından bir sanat dalı. Her şeyden önce, farklı oyun tarzlarına ve üsluba uygun olarak kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Ben de meraklı ve keşfetmeye açık genç bir oyuncu adayı olarak yıllarca farklı disiplinlerde çalışma şansım oldu, her deneyim kendi dilimi oluşturmamda yardımcı oldu, bana yol gösterdi diyebilirim. Tiyatro sanatını holistik bir yapı olarak görürüm ve her an yeni bir şey öğrenmek için fırsattır.

Yavuz Pak: Bizde fiziksel tiyatro adına çoğu kere bedensel salınımlar, moda tabiriyle özünü dinleme, kendi bedenini kutsama hali içe dönük ve adeta bencilleşen/bireycileşen toplumun bedenleşmiş hali gibi egosantirik biçimlerde yansıyor sahneye. İkincisi bu ego tatmini, çoğu kere metinle ve hatta rejiyle ilgisi havada kaldığından, seyirci için anlaşılmaz bir izleğe dönüşebiliyor. Senin sahnedeki fiziksel performansın her iki bakımdan da bu deneyimlerimizi neredeyse altüst etti. Elbette fiziksellik tiyatral eyleyişe içkin, ancak  tiyatroda fiziksel performans olarak tanımlanan olguyu nasıl değerlendirirsin?

Fehmi Karaarslan: Bence önce hareket değil söz vardı. Tiyatro sanatı, düşüncenin harekete dönüşmesidir kanımca. İnsan varoluşu anlam oluşturdukça önce hareket adı altında salınımlara ve ardından zamanla söze döktü duyumlarını. Söz içerik ve anlam arayışının bir haykırışı, işte bu “öz” ürettiğimiz sanatın içinde var olmadığında çalışmalarımız salınım hissi verir izleyiciye. Pina Bauch’un dediği gibi: “Ben nasıl dans ettiğinle değil seni harekete geçiren şeyle ilgileniyorum…”

Foto: Orhan Cem Çetin

Yavuz Pak: Gomidas kıldığın bedenini sözüyle, sesiyle, mimiğiyle eşzamanlı olarak kullanırken oyunculuk yeteneği ile fiziksel performansın böylesi bir bütünselleşmesi nasıl mümkün oldu?

Fehmi Karaarslan: Gomidas’ın ruhuyla ve yazarın dünyasıyla buluşarak bir ses arıyorum içimde ve süreçte bir itki, bir tılsım veya bir simya oluşuyor. Bu bütünsel kavrayış ile oyunculuk tekniği birlikte hareket ediyor diyebilirim… Gerisi oyun….

Yavuz Pak: Gomidas’ın giderek artan delilik hallerinde metinle eşzamanlı olarak tempo artıyor  Biz de Gomidasla birlikte deliriyoruz adeta. Finale doğru giderek yükselen bu tempoyu yakalamak zor oldu mu?

Fehmi Karaarslan: Bu soruyu size sormalıyım, bu tempoyu yakalamak zor mu? Akışın içinde tempo kendi yolunu buluyor. Zorlama değilse zor gelmez hiç birşey sanki…

Yavuz Pak: Oyunu Fransızca ve Türkçe oynamak arasında senin için bir farklılık var mı?

Fehmi Karaarslan: Tabii, çok farklı iki karakter oynamak gibi. Bu ön planda izlenen olay örgüsüne veya karakterin ana hatlarına dair bir fark değil ama her dilin kendi tınısı sizi farklı dürtülerle buluşturuyor adeta  Ayrıca dillerin kendi şiirselliği bedenen ve ruhen farklı açılımlar sunuyor insana ve doğal olarak oyuncuya… İki dille oyunu izleyen insanlar, aynı hikayeyi ve Gomidas’ı, iki farklı ruhla izliyormuş gibi düşünebiliriz.

Foto: Saygın Serdaroğlu

Yavuz Pak: Gomidas ile sadece bedensel değil, zihinsel bir bütünleşme yaşadığını, adeta onu yaşadığını hissediyoruz seyrederken. Gomidas’ın hikayesinde seni neler etkiledi en çok?

Fehmi Karaarslan: O’nun kalabalık içindeki yalnızlığı, çocukluğundaki kayıplar, tutamadığı yaslar, yasaklar, isyanlar, ölümler, sesler, şarkılar, aşklar ve en önemlisi umutları…

Yavuz Pak: Müzik eğitimin var mı? Gomidas gibi büyük ve yetenekli bir müzisyenin sesi olmak, onun şarkılarını söylemek nasıl bir his? Koroyla çalışmak senin için zor oldu mu?

Fehmi Karaarslan: Konservatuar yıllarında şan dersleri almıştım. Biraz piyano ve armoni çalışmışlığım da olmuştu. Gomidas’a eşlik etmek hele benim de aynı onun gibi bir bariton ses olmam güzel bir tesadüf oldu. Koro oyunun çok önemli bir parçası, hep beraber bütünleşiyoruz oyun öncesi. Büyük şükran duyuyorum Hagop şahsında hepsine…

Yavuz Pak: Tiyatro eğitimin Fransa’da. Neden Türkiye’de tiyatro yapmayı tercih ettin? “Gomidas’ı Fransa’da oynamak ister misin?

Fehmi Karaarslan: Az önce de değindiğim gibi, İki ülkede de çalışmaktan haz duyuyorum, projeler oldukça devam edeceğim. “Gomidas”ı Fransa’da sergilemeyi çok istiyoruz, umarım bu konuda uygun şartlar oluşur…

Pınar Çekirge: Hiç kuşkusuz, “Gomidas” bir aktörün erişebileceği sayılı doruk noktalarından biri. Tıpkı “Küheylan” ve Mehmet Ali Erbil gibi bir unutulmaz yoruma imza attın. Ve asıl şimdi kendinizi risk, sorumluluk altında hissediyor musun? Bu yorumu aşabilecek miyim sorusu var mı kafanda?

Fehmi Karaarslan: Böyle bir kıyaslama için teşekkür ederim öncelikle. Ben oyunculuk sanatının kısa mesafeli bir koşu değil, bir maraton olduğuna inanıyorum. Bana göre, bir oyuncunun geçmişi gelecekte yazılır. Bir çok projede çalışırsınız, ama bazen bazı işler, sizi öne çıkarır. “Gomidas” bir oyuncu için çok büyük bir şans tabii ki ve hakkını verebilmeye çalışıyorum. Karşılık buluyorsa ne mutlu…Risk, sorumluluk ve kendini sorgulama bu işin doğasında var özetle ve her işimde yeniden yaşıyorum bu duyguları.

Foto: Murat Nalbant

Yavuz Pak: Ersin, oyun kilisede oynanmaya devam ediyor ama sahnelere de taşınacak mı?

Ersin Umut Güler: Bir aksilik olmazsa kilisede devam etmek istiyoruz. Oranın çok özel tarafları var. Bir kere kilisede oyun izlemek fikri, seyircinin deneyimlemediği bir durum. Sahne dışında başka başka bir mekanda sahneliyoruz bu çok özel. Kilisenin şöyle bir özelliği var. Orası bir kültür merkezi aynı zamanda. 2010 yılında İstanbul Avrupa Kültür Başkenti seçildiğinde restore edilmiş bir kilise ve ibadete açık değil. Sadece isim günlerinde orada etkinlik yapılıyor. Onun dışında süreki ayin, düğün, cenaze olan bir yer değil. O yüzden kilisenin oturma düzenini değiştirip mekana özel bir şekilde yerleştirebildik oyunu. Diğer taraftan seyirci aslında bir Ermeni kilisesine geliyor. Türkiyeli bir seyirciyi düşünün, farklı milliyetten farklı dinlerden gelenler için orası bir kaynaşma alanı. Kilise atmosferinde hem bir başrahibin, hem de çok özel bir müzik insanının hikayesini aynı zamanda bir kilise korosu ile anlatıyoruz. O mekandan daha iyi bir oyun alanı sanki olmazmış gibi. Ayrıca, benim için çok büyüleyici bir mekan oyun açısından. Çünkü Gomidas İstanbul’da uzun süre görev yapıp yaşıyor ve Patrikhanenin karşısındaki kiliseye ayak basmamış olma ihtimali yok çünkü bir başrahipten bahsediyoruz. İstanbul’a geldikten sonra, tayin olduğu ilk yer Karaköy’deki bir kilisedir. Çalışmalarını hep orada sürdürmüş ama tabii ki Kumkapı’ya da gelip Patrikhane’de de görev aldığı dönemler var. Şu çok heyecan verici bir şey: Gomidas’ın ayak bastığı o alanda, o avluda, o kilisenin içinde biz O’nun oyununu oynuyoruz. Gomidas koro şefi aynı zamanda ve “kertenkelelerim” diyor talebelerine. Oyunda kertenkeleleri O’nun eserlerini söylüyorlar kilisede ve biz hayatını anlatıyoruz. Bizim için çok büyüleyici bu durum. Kertenkeleleri orada ve Gomidas’ın eserlerini söylüyorlar ölümünden 86 yıl sonra. Şehir dışına çıktığımızda her yerde bulamayabiliriz kilise. O kısmıyla ilgili bazı planlar, fikirler ve hayaller var. Mesela, Malatya’da bir kilise açıldı. Diyarbakır’da restorasyonu devam eden bir kilise var. Turneye gittiğimiz yerlerde kilise varsa ve biz orada oynayabilirsek, oraya gittiğimizde seyirciye ulaşabileceksek kilise tercihimiz olur.

Hagop Mamigonyan: Bu akustik anlamda da çok önemli. Sesin çok iyi dağıldığı bir yer kilise. Mikrofon ihtiyaç olmuyor, ses içeride dönüyor. Her ne kadar bizim önümüzde bir perde varsa da. Çatının yüksekliği ve akustik özelliği sesimizi seyirci için daha ulaşılır yapıyor. Ambians tabii ki çok güzel.

Foto: Murat Nalbant

Pınar Çekirge: Avrupa’ya ve dünyaya taşımak gibi bir niyetiniz var mı  oyunu?

Ersin Umut Güler: Şimdi üzerine konuşuyoruz. Büyük festivallere gitmek gibi bir isteğimiz var Gomidas’la. Avrupa’da da turne yapabiliriz, kendi organizasyonlarımızla, oradaki bağlantılarımızla. Ama bu hikaye bence Türkiye’de de daha çok insana ulaşmalı. Sadece İstanbul’da değil, ülkenin her yerinde ulaşsak keşke seyircilere. Gomidas ile tanıştırsak onları. Tabii, dünyanın pek çok yerine gidebilmeyi de çok istiyoruz. Büyük tiyatro festivallerini hedefliyoruz. Oyunun Fransızca da oynanıyor olması bu yüzden zaten. Pandeminin de etkisi azalınca, Avrupa’ya ve Ermenistan’a turne yapmak güzel olacak. Oyunun bence ömrü uzun. Şimdi olmazsa sonra olur.

Oyunu tanıtalım, duyuralım diyorduk aslında ama kısa sürede kapalı gişe giden bir oyunumuz oldu. Her oyunda 200 kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Keşke daha büyük bir alan olsa ama seyircinin de çok uzaklaşmasını istemiyoruz sahnedeki büyüden. Çünkü yakınlık güzel bir duygudaşlık yaratıyor. Seyirciler birbirlerinin tepkilerini de duyup tanık olabiliyorlar. Öyle bir yakınlık var ki birinin duygusu diğerlerine yayılıyor. Birinin hissi, nefesi bir diğerine geçiyor. Bizim için prodüksiyon olarak zor tabii ki. Çünkü 55 kişi çalışıyoruz ve az seyirci alıyoruz. Bu işin sürdürülebilirliği açısından kolay değil. Ama etkisi için önemli.

Yavuz Pak: Gomidas’ı bu topraklarda yaşadıklarından sonra aklını kaybettiğini, delirerek öldüğünü biliyoruz. Bir asır sonra Gomidas, bu oyunla çok kültürlülüğün filizlenmesine bir etki yaratabilir mi sence?

Ersin Umut Güler: Bu tabii ki sadece bizimle ilgili değil. Çok köklü bir sorun var Türkiye’de. Osmanlıdan Cumhuriyete, ulus devlete geçiş sürecinde, farklı milliyetlerin, dinlerin yok sayılmasından kaynaklı. Oyunumuzun çok kültürlülüğün filizlenmesine etki edeceğine ve bu sorunla ilgili farkındalık yaratacağına inanıyorum. Aynı meseleleri biz başka şekillerde yaşıyoruz Türkiye’de şu anda. Yine tekçi bir zihniyet hakim. Oysa bu topraklarda büyük bir kültürel zenginlik var, bu zenginliği niye biz yaşatmayalım? Müslümanlar, Hristiyanlar, Museviler ve onlarca farklı etnik grup var, bu müthiş bir zenginlik, bu ülkenin en büyük zenginliği. Biliyorsun biz toplumsal meseleler konusunda sözü olan oyunlar sahneliyoruz. Kürklü Venüs’te toplumsal cinsiyet meselesi var, Joko’nun Doğum Günü ezen ezilen ilişkisine odaklanıyor, Kapıların Dışında savaş travması hakkında bir oyun. Elbette, sanat insanları çok etkiliyor ama tek başına o dönüşümü sağlamıyor. Sanat devrim yapmıyor. Ben bu dönüşümü sağlayacak kafa karışıklıkları, farkındalıklar, soru işaretleri yaratabilmek istiyorum önce kendimde sonra seyircide. Seyircinin alışa geldiği estetik algıyı da ters düz etmek istediğimiz bir yerdeyiz. Derdimiz, Gomidas üzerinden bir soru işareti bırakabilmek seyircinin kafasında. Biz sanatçı olarak eseri sahneliyoruz, ondan sonra nereye gider, nasıl bir dönüşüm sağlar? Elbette seyircide bulacak karşılığını.

Foto: Murat Nalbant

Yavuz Pak:  Gomidas, son yıllarda sanatın üretimini ve alımlanmasını şekillendiren farklı koşullar bağlamında ele alınabilir diye düşünüyorum. İdeolojinin eleştirisi olacağı yerde, “su katılmamış ideolojiye” dönüşen sanat bugün yeni alternatifler arıyor. Ranciere’in dediği gibi, “siyasi sanat” ile “siyaseti olan sanat” arasında bir ayrım yapılabilir. İlki, retorik bir kod içine hapsolmuş,  ideolojik temsilleri yeniden üreten, ajtatif bir sanattır; ikicisiyse,  düşüncenin yapısal konumlanışını ve pratiğin toplumsal bütün içindeki etkinliğini dert edinen,  günümüz açısından anlamlı bir “siyasal” kavramı üretmeye çalışan sanat. Gomidas ikinciyle örtüşen bir oyun diyebilir miyiz?

Ersin Umut Güler: Yolcu Tiyatro’nun tarzı da birincisi değil zaten, sosyal meseleleri anlatan oyunlar yapıyoruz ama, ajite oyunlar yapmak istemiyoruz. Yolcu Tiyatro dokuzuncu senesine girecek ve kendimizi politik tiyatro olarak tanımlayamıyorum. Bu tanımın kendisi bana artık açıkçası eski geliyor. Basit bir yerden söyleyeceğim ama, politik olmayan iş mi var? Hiçbir şey anlatmamayı tercih edersen de sanatta, bunda da politik bir tavır sergiliyorsun aslında. Acayip bir muhafazakarlık meselesi var demek ki orada. Olanı tutuyorsun aslında ve politik bir tutum sergiliyorsun, hiç yeni ya da farklı bir şey söylemeyerek. Biz estetik olarak da hep yeniyi aramak istiyoruz. “En kötü yeni en iyi eskiden iyidir”. Söyleyeceğimiz söze çok fazla takılmakta estetiği bitiriyor bir yerden sonra. İşin dengesini kurabilmek çok önemli. Yolcu Tiyatro’nun tarzı zaten bu, yeniye yolculuk yapmak.

Yavuz Pak:  Aslında ben oyunu izledikten sonra şunu hissettim: Gomidas bir bakıma, bu coğrafyaya modern tiyatroyu taşıyan, öğreten, sevdiren bir halkın müthiş bir tiyatro dersi ile geri dönüşü gibi. Gerçekten buradalar ve tarihsel birikimleriyle bize muhteşem bir oyun sunuyorlar gibi hissettim.

Foto:Orhan Cem Çetin

Ersin Umut Güler: Osmanlı Tiyatrosu’ndan Türkiye Tiyatrosu’na geçemedik de, Türk Tiyatrosu’na geçtik maalesef. Bir süredir Türkiye Tiyatrosu konuşuluyor ama zamanında Türk Tiyatrosu’na geçildi ve bu topraklardaki köklü tiyatro birikimi bir anda yok sayıldı. Dediğin gibi Gomidas ile anlamlı bir geri dönüşün içerisindeyiz bizde şu anda.

Yavuz Pak: Gomidas uzun yıllara damgasını vuracak bir oyun. Üstüne bir şey koyarken çıtayı düşürmeme korkusu olacak mı sence?

Ersin Umut Güler: Korkutmuyor bu durum bizi. Yakında yeni bir oyun provasına başlayacağız. Burada da bir sürü şey deneyeceğiz. Her seferinde yeniyi denemeye çalışarak aslında tekrara ve ezbere düşmemiş oluyoruz. Son olarak bu oyunda da emeği geçen herkese tek tek teşekkür ediyorum. Birlikte çok özel bir eser yarattık. Bence işin güzelliği ve biricikliği de orada. Dört tane ayağı var bu masanın; Hagop, Fehmi, Sami ve ben. Bu dörtlünün arkasında çok fazla insan vardı. Gomidas oyunu umarım Avrupa’da, dünyada Türkiye Tiyatrosunun tanınmasına vesile olur. Bu yolculuk uzun ama çok güzel olacak.

Yavuz Pak: Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyoruz…

Ersin Umut Güler: Biz de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederiz…

Foto: Saygın Serdaroğlu

Gomidas yıllar ötesinden sesleniyor yeniden:

“Seni sevmek mi ?

– Cehenneme atılıp

Ruhun ateşte kavrulmasıdır

Fakat seni sevmek,

– Ah, cennete bir yolculuk

Ve güller içinde uyumaktır…”

Türkiye liginin üzerinde, evrensel boyutta başarılı bir yapım olan “Gomidas”, tiyatro tarihimizdeki yerini şimdiden almış bulunuyor. “Gomidas”ın yolu açık olsun…

PINAR ÇEKİRGE – YAVUZ PAK

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün, kararlılığın ve cesaretinin öne çıkacağı bir gün. Hedeflerine ulaşma konusunda daha tutkulu hissedebilirsin. İçsel motivasyonun güçlü, bu da seni yeni projelere adım atmaya yönlendirebilir. İlişkilerinde ve iletişiminde daha açık olmalısın; bu sayede insanların yardımını ve desteğini alma şansını arttırırsın. Ayrıca, biraz dinlenmek ve zihnini boşaltmak için zaman ayırmak da önemli. Bugün, kendine dönüp bakma, duygularını inceleme fırsatın olabilir. Kendini ifade etme biçiminde cesur ol, bu sana yeni kapılar açabilir. Sözlerin etkili olacak, ama her zaman ne söylediğine dikkat etmelisin. Yıldızlar, enerji dolu ve yenilikçi bir gün yaşamanı vaat ediyor.

BOĞA BURCU YORUMU

İmajınıza ve estetik anlayışınıza odaklanmanız gereken bir gün. Çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizi gözden geçirmek, güvendiğiniz kişilerin becerilerine yeniden değer vermek faydalı olacaktır. İş veya sosyal hayatınızdaki ufak tefek gerginliklerin geçici olduğunu unutmayın; bunları aşmak için yapıcı bir tutum sergileyin. İçsel huzurunuzu korumak ve ruhsal dengelerinizi sağlamak adına doğadayken ya da sevdiğiniz bir etkinlikle ilgili yaratıcılığınızı konuşturmak size çok iyi gelecek. Finansal konulara dair sağlam adımlar atmak, geleceğinizi güvence altına almak adına önemli. Kendinizi şımartmak için zaman ayırmayı unutmayın; bu, ruh sağlığınıza katkıda bulunacaktır.

İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün iletişimin ön planda olacağı, düşüncelerini açık bir şekilde ifade etme arzusuyla dolu hissedeceksin. Zihnindeki karmaşıkları netleştirmek ve çevrendeki insanlarla daha derin diyaloglar kurma isteği uyanabilir. Sosyal ortamlarda daha fazla zaman geçirmek, senin için hem eğlenceli hem de öğretici olabilir. Yeni bilgiler edinme fırsatları çıkabilir, öğrenmeyi ve keşfetmeyi sevdiğin konulara yönelmek için doğru zaman.Aynı zamanda, kişisel ilişkilerde bazı eski meselelerin gündeme gelmesi muhtemel. Geçmiş deneyimlerini daha iyi anlayarak, kendini geliştirme fırsatı bulabilirsin. Duygusal anlamda içsel bir yolculuğa çıkabilir, kendini daha iyi tanıma isteği doğabilir. Akıcı bir iletişim ve açık zihinle süreci yönetmek, tüm bu gelişmeleri daha kolay hale getirecek.Eğer yaratıcı bir projeye odaklandıysan, ilham verici fikirlerin aklına düşmesi olası. Hayal gücünü serbest bırakmak, seni bekleyen fırsatları keşfetmene yardımcı olabilir. Bugün, başkalarıyla iş birliği yapmak ve ortak projelere yönelmek için oldukça uygun. Kendi fikirlerini paylaşmaktan çekinme; etrafındaki insanlar sana destek verebilir ve iş birliği sayesinde daha fazla başarı elde edebilirsin.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinliklerinin ön plana çıkacağı bir gün. İçsel hislerinle bağlantı kurarak, çevrendeki olaylara daha empatik bir bakış açısıyla yaklaşabilirsin. Sevgi dolu ve koruyucu tarafın, sevdiklerinle olan ilişkilerini güçlendirecek. Belirsizlikler canını sıksa da, ana odaklanmak ve içsel huzuru bulmak sana iyi gelecek. Ailevi konular gündeme gelebilir; tartışmalardan uzak durarak, sevgi dolu bir ortam yaratma şansın yüksek. Yaratıcılığın ön planda olacak; keyif aldığın bir aktivite, ruh haline iyi bir etki yapabilir. Ayrıca, içsel huzuru sağlamak için yalnız kalma ihtiyacını dinlemelisin. Sakin kalmak ve duygularını ifade etmek, günün getirdiği zorlukları aşmana yardımcı olabilir.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün yaratıcı enerji dolup taşabilir. İçindeki liderlik ruhu, çevrendekileri etkilemek için harika bir fırsat sunuyor. Kendini sahnede hissetmek, özgüvenin tetiklenmesine sebep olacak. Sosyal ilişkilerde dikkatli ol; arkadaş ve aileyla tartışmalara yol açabilecek gerginlikler söz konusu olabilir. Güne pozitif bir bakış açısıyla başlamak, gerilimleri azaltmana yardımcı olur. İş alanında projelere yeni bir perspektifle yaklaşmak, başarıyı getirebilir. Ancak aceleci kararlar vermekten kaçınmalısın, detayları göz ardı etme. Kendine zaman tanı ve sezgilerini dinle. Aşk hayatında tutkulu anlar gündeme gelebilir, partnerinle derin sohbetler yaparak bağınızı güçlendirebilirsin. Duygusal olarak kendini ifade etme isteğin artacak; yazılı veya sanatsal bir formda dışavurumda bulunmak tatmin edici olacaktır. Unutma, içindeki ateşi, doğru yönlendirmek senin elinde.

BAŞAK BURCU YORUMU

Detaylara olan özenin bugün oldukça ön planda. Gün, zihinsel aktivitelerini artıracak ve yeni fikirler üretmene olanak tanıyacak. İş yerinde karşılaştığın zorlukları çözmek için analitik düşünme yeteneğini kullanmalısın. Kendin için belirlediğin hedeflere ulaşmak adına disiplinli bir yaklaşım benimsemen faydalı olacaktır. Sosyal ilişkilerinde, belki de alışılmadık bir kişilikle yakınlaşabilir ve bu durumdan ilham alabilirsin. Sağlığınla ilgili konulara dikkat etmeli, bedenine iyi bakmalısın. Gün sonunda, belki de sevdiğin bir aktivite ile stres atmak sana iyi gelecek. Yaratıcılığını ön plana çıkaracak bir proje üzerine düşünmeyi unutma, bu seni hem motive edebilir hem de yeni kapılar açabilir.

TERAZİ BURCU YORUMU

Bugün ilişkilerde uyum ve denge arayışında olacaksın. Sosyal çevrende, tanıdığın insanlarla bir araya gelme isteğin artabilir ve bu da keyifli bağlantılar kurmanı sağlayacak. Karşılıklı anlayışın ön plana çıkması, çatışmalardan uzak kalmana yardımcı olacak. Estetik ve güzellik konularına ilgin gün yüzüne çıkabilir, belki de yeni bir hobi olarak sanatla ilgilenmeye başlayabilirsin.Aşk hayatında ise romantizmin doruk noktasına ulaşabileceği bir dönemdesin. Sevgilinle veya ilgini çeken biriyle aranda derin bir bağ kurma fırsatı doğabilir. İletişim dili oldukça önemli, hislerini açıkça ifade etmekten çekinmemelisin. Kendine olan güvenin artarken, kararlarını daha kolay alabileceksin. Ancak, başkalarının beklentilerinden etkilenmemek ve kendi ihtiyaçlarına odaklanmak da önemli olacak. Bugün, içsel dengenin sağlanmasına yönelik adımlar atarak, hem ruhsal hem de fiziksel olarak kendini yenileyebilirsin. Unutma ki, senin kararlılığın ve zarafetin, bu süreçte seni daha da ileriye taşıyacak.

AKREP BURCU YORUMU

Derin düşünceler içinde kaybolabileceğin bir gün. İçsel duyguların, seni bazı meselelerde daha hassas hale getirebilir. Kendini ifade etme isteğin artarken, ani tepkiler vermekten kaçınman önemli. Özellikle ilişkilerde güven arayışın daha belirgin hale gelecek. Sevdiklerinle duygusal bağları güçlendirmek için samimi bir iletişim kurabilirsin. İş yerinde, projelerine derinlemesine dalmak, seni başarıya götürecek. Ancak, başkalarıyla olan iş birliği gereksinimlerini unutmaman şart. İçindeki tutku ve motivasyon, zorlukları aşmanda sana yardımcı olacak. Unutmamalısın ki, zaman zaman kendine dönmek ve yavaşlamak, ruhsal dengeyi sağlamana katkıda bulunur. Şu anki duygusal yoğunluğunu yönetebilirsen, fırsatların kapısını aralayabilirsin. Kendi içsel gücüne güven, karanlıkta parlayan bir ışık gibi olursun.

YAY BURCU YORUMU

Bugün içsel bir keşif ve derin düşünceler içinde olabilirsin. Yenilik arayışın, hem ruhsal hem de zihinsel düzeyde yeni ufuklara açılmanı sağlayacak. Geniş bir perspektife sahip olmanın getirdiği merak, seni daha önce hiç gitmediğin yollara sürükleyebilir. Sosyal çevrende, yeni insanlarla tanışmak için harika bir zaman. Bu karşılaşmalar, gelecekteki projelerin ve hayallarinin şekillenmesine katkı sağlayabilir.Duygusal ilişkilerinde daha samimi ve açık olmak, bağlarını güçlendirecek. Sevgi dolu bir iletişim ortamı oluşturmak, aranızdaki bağı derinleştirebilir. Ayrıca, hayattan aldığın keyif ve mutluluk da artış gösterebilir. Şu anda karşılaştığın zorluklar, aslında seni güçlü kılacak deneyimler olarak önünde duruyor. Kendi içsel gücünü kabullenmek ve potansiyalini gerçekleştirme yönünde atılacak adımlar, geleceğini olumlu yönde etkileyebilir.Maceracı ruhun seni yeni deneyimlere yönlendirirken, içsel rehberliği dinlemekte fayda var. Dikkatini vurgulamak istediğin konularda cesur olmalısın; fırsatlar karşına çıktığında onları değerlendirmek için hazır olmalısın. Kendini ifade etme biçimin, başkaları üzerinde olumlu bir etki bırakabilir ve bu günün getirdiği fırsatlar ile dolu olduğunun farkında olmalısın. Geçmişten ders alarak, geleceğe umutla ve heyecanla bakmak ise sana büyük avantajlar sunabilir.

OĞLAK BURCU YORUMU

Bugün içsel motivasyonun yükselişte, hedeflerine ulaşmak için gereken azim ve kararlılığı hissedeceksin. Kendini disiplinli bir şekilde organize etmek, projelerini sürdürmek adına sana yardımcı olacak. Çalışma hayatında beklenmedik bir destek alabilir, bu sayede ilerlemeni hızlandıracak fırsatlarla karşılaşabilirsin. Dikkatini çevrende olup bitene yönlendirmek, sosyal çevrenle olan ilişkilerini güçlendirecek. Ön planda olmak, yeteneklerini sergilemek için mükemmel bir zaman. Kendine olan güvenin artacak ve bu seni daha cesur kararlar almaya itebilir. Ayrıca, duygusal olarak da derin düşüncelere dalabilir, geçmişle hesaplaşma isteği duyabilirsin. Bu süreç, sana hem öz farkındalık hem de büyüme sağlayacak deneyimler sunacak. Unutma, içsel sesini dinlemek ve başkalarının görüşlerini de dikkate almak, dengeni kurmanda yardımcı olacak.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, düşündüklerinle eyleme geçme arasında güçlü bir bağ kurma fırsatın var. Zihnin özgürlüğe ve yeniliğe aç, bu da seni cesur adımlar atmaya teşvik edebilir. Sosyal çevrenle olan ilişkilerin derinleşecek, belki de yeni bağlantılar kurarak ilham alacaksın. Eski alışkanlıkları geride bırakma isteği içinde olacaksın, bu da kişisel gelişimine katkı sağlayabilir. İleriye dönük planlar yaparken sezgilerine güvenmek, seni olumlu sonuçlara götürecektir. Farklı bakış açıları edinmek için başkalarına kulak vermeyi unutma. Hayatında yeni bir başlangıç yapma isteğin yüksek; bu fırsatları değerlendirmek, sana heyecan ve yenilik katacak. Kendi içsel huzurunu sağlamanın yollarını keşfetmeye açık ol. Bugün kendini özgür hissedeceksin; duygularını ifade etmekten çekinme. Unutma, hayal gücün senin en büyük varlığın.

BALIK BURCU YORUMU

İçsel dünya ile dışsal realite arasında bir denge kurmak isteyeceğin bir gün. Hislerin güçlenecek, sezgilerin sana yol gösterecek. Hayallerin ve isteklerin arasında gidip gelirken, bazı konularda cesaretlenmen gerektiğini hissedeceksin. Geçmişte yaşananlardan ders alırken, kendine yeni bir yön çizebilirsin. Sosyal ilişkilerde daha açık ve samimi olma arzusu ön plana çıkacak; çevrendekilerle olan bağlarını güçlendirmek için güzel fırsatlar doğabilir. Yaratıcılığın artacak, sanatsal ifadelere yönelmek, belki de yeni bir hobi edinmek için harika bir zaman dilimi. Duygusal olarak sarsıcı olaylar yaşayabilirsin, ama bu durum seni güçlendirecek ve dönüşümüne katkıda bulunacak. Kendi ihtiyaçlarına saygı gösterirken, başkalarına destek olmaya ve empati kurmaya da özen göster. Birikimlerini ve hayallerini cesurca ifade etmelisin; içindeki gücü keşfetmek için kendine biraz alan tanı. Unutma, duygusal zekân seni güçlendirecek.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM