(galkıp vişne reçeli yiyin bakim)

(galkıp vişne reçeli yiyin bakim)

not defteri
a) tahminen hiçbiriniz okumadınız, ben özetliyim, bu kıyağımı unutmayın, vişne bahçesi çehov’un en bilindik tiyatro yapıtıdır.. çarlık rusyası, burjuvazi, feodalitenin çökmesi, aşklar, kıskançlıklar, değer yitiren gayrımenkuller falan.. dünya klasiğidir sonuçta, beğenmesek de saygıda kusur etmeyelim.. ama bizim yeşilçam klasiklerinin bunların tamamından daha güzel olduğunu da bilelim..
b) bizim kuşağın çehov’la tanışması ferhan şensoy üstadımızın sayesindedir.. yazdığı ”çehov’lardan bir demet” adlı oyunu, oğuz aral mizahıyla büyümüş kafalarımıza ikinci bi ”temel” atmış bi tür devrim niteliğindedir.. (ama her nasılsa, halen çözemedim, ferhan şensoy’un tek kötü-sıkıcı-başarısız oyunu da yine bi çehov uyarlaması olan ”fişne bahçesu”dur)
c) ünlü oyuncu ve yönetmen sevgili doğan turan ağabeyim, henüz ilk tanıştığımız gün; ”ben senin yazılarında bi çehov havası buluyorum be çocuk” diyerek boynuma sarılmıştır, fakat hemfikir diğiliz.. sağolsun, çehov’la yegane benzerliğimiz şu olsa gerektir, büyük bi mizah yazarı olan üstad kimi yerlerde ”trajedi yazarı” olarak anılırmış.. ehh yani benim de birinci gülmece kitabımı millet ağlamaktan okuyamıyordu..
d) yahu o kadar çok seviyum ki, en sonunda bi kaseye döküp buzdolabına koydum, gelip gidip kaşıklıyorum vişne reçelini.. bu kadar mı güzel bi eser yaratılır eyy büyük Allah’ım, 3 günde 1 kavanoz vişne reçeli yiyum yahu!!! (salt ahabunu diyebilmek üçün konuyu nerelerden taşıdım, tööbe)
e) biliyonuz mu, ben türkiye’de kanal istanbul konusunda hiç kimsenin uzman olabileceğine inanmıyorum.. o derece eğitilmiş bi akademisyen yoktur çünkü.. hani, olası depremi mi tetikler, ne bileyim su baskınları mı olur, bitki örtüsünü mü bozar, bunları konuşacak donanımda tekbi adam olduğunu sanmıyorum.. kimseyi dinlemeyin de okumayın da.. bi Allah’ın kulu o boğaza dokunamaz zaten, onu da merak etmeyin.. (bozmak istedikleri başka bişi, bilgimiz dahilindedir, henüz oraya güçleri yetmiyo, hiçbi zaman da yetmeyecek.. günü gelir, gerekirse açıklarım)
f) bikaç sene evvel giresun kalesi’ne doğal seyir terası yapılması gündeme geldi.. sadece ben değindim yeşilgiresun’da; ”ula gardeşim giresun kalesinin gendisi zaten doğal bi teras, zorunuz nedir” diye.. aynı hesap; ”yahu kardeşim istanbul boğazı zaten doğal bi kanal istanbul, derdiniz nedir” yazan kaç gazeteci oldu ki.. deli saçması adamlar her ilde vardır yani, ses etmeyin..
g) durakta bekler iken dolmuş durdurma işi ”derece derece” olur.. kimisi belli belirsiz elini kaldırırken, kimisi yalnızca göz teması kurar kaptan beyle.. bazısı sakindir, işaret parmağını şöyle bi oynatmakla yetinir, bazısı ellerini şoförün gözüne sokarcasına yola doğru uzatacak kadar telaşlıdır.. geçende gördüm.. adam, adeta bi zafer selamı vererek durdurdu dolmuşu.. nazi selamı gibiydi biraz da.. ”hayl” diyerek geçtim o kaldırımdan..
h) sayısal loto oynarken; ”1’den 99’a kadar bi rakam söyle” dediğinde, sana ”1” yanıtı veren kadına anne denir..
i) evde misafir varken devamlı şen kahkahalar atan çocuklarına; ”ula oolum gül bağlarınız mı açıldı” diye imalı laflar sokuyorsa o kadın, mutlaka giresunlu bi annedir.. (evde aşırı gürültü yapan çocuğa ”gürültü bardağı” diyense kesin benim annemdir.. hiçbi zaman mantığım almadı, paşabahçe firması, neden salt giresunlu anneler için ”gürültü bardağı” isimli bi bardak serisi üretmedi daha?)
j) rahmetli fikret’cim anlattıydı.. ünv. yıllarında ankara’da bi maça gitmiş fikret.. bi giresunspor maçı mıydı, gassaray mı, unutmuşum? devre arasında, önündeki tanımadığı bi herif ansızın bizim fikret’e dönüp; ”bakalım ikinci 45 dakika neler gösterecek” demiş’miş.. hiç başka da bişi konuşmamışlar.. ey gidi gardeşim, nasıl da gülmüştür maç boyu.. (bu arada her gonuşukları birer efsaneye dönüşen trt spor spikerlerini Allah hayatımızdan eksik etmesin.. amin)
k) ”baba, sen, dünyadaki konuların %99’unu hiç merak bile etmiyon di mi” dedi bana çiğse.. ”evet kızım” dedim.. ”tahmin etmiştim zaten” diyerek sevindi kızım.. ”seni takip ediyorum, gündemdeki konular umrunda bile diğil” diye ekledi.. babasını en iyi tanıyan gız diye boşuna demiyoz burada arkadaşlar!!!
l) dijitürk’ün pek meşhur spor sunucusu, yılların güntekin onay’ı, halaa her maçın devre arası yorumlarının sonunda; ”bakalım ikinci 45 dakika neler gösterecek” der ve ardından kısa bi reklama girilir.. ağzı mı alışmıştır, yoksa bi geleneği yaşatmak için mi hep böyle yapmaktadır, bilinmez.. ve fikret’imin de doğum günü geçti gitti yine, bikaç gün önce 13 ocak idi.. yaşasaydı 60 olacaktı gardeşim.. ölüm geldi buldu bizi de, neyleyim? ben de 57 olup, yolu yarıladım yahu.. bakalım hayatımın ikinci yarısı neler gösterecek?
m) -”al perde yeşil perde / sen goydun beni derde / ayak üstü duramam / seni gördüğüm yerde”.. (giresun türküsü)
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

İçsel dünyanda derinleşme arayışındasın, kendini ve hislerini daha iyi anlamak için zaman ayırmaya çekinmeyeceksin. Sezgilerin bu dönemde oldukça güçlü, karşına çıkan durumları kavrama yeteneğin artmış durumda. Sanat ya da yaratıcılıkla ilgili bir aktivite, ruhsal dengenin sağlanmasına büyük katkı sunabilir. Bu süreçte özgür hissetmek isteyebilirsin; başkalarının beklentileri yerine kendi isteklerine odaklanmak, seni daha mutlu ve huzurlu kılacaktır. İnsanlarla olan ilişkilerinde empati gücün artarken, sağduyulu yaklaşımın sayesinde zor anları bile kolayca aşabilirsin. Kendini açmak, sevdiğin kişilerle daha derin bağlar kurmak adına uygun bir zaman dilimindesin. Ancak, dış dünyadan gelen etkilerden etkilenmemeye çalışmak sana iyi gelecektir. Finansal konularda dikkatli olmalı, ani harcamalardan kaçınmalısın. Kendine dönme ve duygusal yenilenme için gereken zamanı bulabileceksin. Unutma, kendine olan inancın ve hayallerin, seni ileriye taşıyan kıymetli anahtarların.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05