Tiyatro

• Ankara DT “Dogville”

Amerika Birleşik Devletleri’nin Rocky Dağları’nda geçen bu dramatik hikaye, kendi halinde yaşayan umut dolu insanların öyküsünü anlatıyor. Lars Von Trier tarafından yazılan, Christian Lollike tarafından uyarlanan, Nazlı Gözde Yolcu tarafından çevrilen ve Emre Basalak tarafından yönetilen bu özel yapım, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmaya aday. Kasabanın sakinleri, en zor şartlarda bile umutsuzluğa kapılmayan insanlardır. Amerika’nın sakin dağ kasabası, bizden uzak ama bir o kadar da bize yakındır. Ancak kasabaya bir gün sarsıcı bir “hediye” gelirse ne olur? İnsanlığın en karanlık yönlerini gün yüzüne çıkaran bir “örnek” olursa? İşte bu noktada, bizim gibi, bizden biri olmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini sorgulamaya başlıyoruz. Oyunun merkezinde, kasabaya gelen Grace’in etrafında şekillenen insan halleri vardır. Grace’in varlığıyla birlikte değişen, ortaya çıkan bu hikaye; söylenenlerden çok, duyulanların; gösterilenlerden çok, görülenlerin önemli olduğunu vurgular. Dogville, uzak ama bir o kadar da yakın bir hikaye sunar izleyicilere. Akün Sahnesi’nde sahnelenecek olan Dogville, 28, 29, 30 Kasım ve 01, 02 Aralık tarihlerinde saat 20:00’de seyircisiyle buluşacaktır. Bu unutulmaz deneyimi kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin. Dogville, sizi sıradışı bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor!

• Ankara DT “Sefiller”

Fransız edebiyatının dev ismi Victor Hugo’nun çağlar ve coğrafyalar aşan unutulmaz eseri Sefiller, 18. yüzyıl Fransa’sından günümüze uzanan evrensel bir hikayeyi izleyicilerle buluşturmak üzere sahneye taşınıyor. Adaletin, sevginin, acının ve umudun dokunduğu bu epik hikaye, dünün ve bugünün izini sürer. Victor Hugo’nun öğüt dolu sözleriyle anlatılan bu destanın merkezinde şu düşünce yatmaktadır: “Bir ermiş olmak istisnadır, dürüst bir insan olmak kuraldır. Yanılın, gücünüzü kaybedin, günah işleyin ama dürüst olun.” Bu güçlü mesaj, izleyicilere insanlık ve ahlak üzerine düşündürücü anlar vaat eder. Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde sergilenecek olan Sefiller, 28, 29, 30 Kasım ve 01, 02 Aralık tarihlerinde saat 20:00’de seyircisiyle buluşacaktır. Yazan Victor Hugo, çeviren Volkan Yalçıntoklu ve rejisör İpek Atagün Gezener’in emeğiyle hayat bulan bu muazzam eseri kaçırmayın. Sefiller, duygusal derinliği ve etkileyici sahneleriyle seyircilere unutulmaz bir tiyatro deneyimi yaşatacaktır. Biletlerinizi şimdiden temin edin, bu epik yolculuğa siz de katılın!

• AST “Eşeğin Gölgesi”

Ankara Sanat Tiyatrosu, seyircileri Haldun Taner’in eşsiz dünyasına davet ediyor! “Eşeğin Gölgesi” adlı oyun, Taner’in kurguladığı masalsı evrende, günümüz dünyasının yozlaşmış birçok olgusuna dokunuyor. Adaletin bozulduğu bir evrende geçen oyun, eşek ve gölgesi üzerine yaşanan tartışma etrafında şekillenirken, zamanla büyüyerek kadıları, patronları, siyasileri, mahkemeleri derken tüm ülkeyi etkisi altına alır. Yazar Haldun Taner, bozulan adalet çarkının bir yansımasını başka bir evrende yaratıp, izleyicilere günümüz dünyasının yaşadığı anlam kaybını göstermeyi amaçlar. Oyun, eleştiri dolu sahneleriyle bozuk düzeni ve içi boş savlara dayanan sözde adli düzeni masaya yatırır. Yönetmenliğini Ömer Naci Topcu’nun üstlendiği oyunda, oyuncular Çayan Karataş, Haydar Özkan, Musa Öney, Oğuz Kabakuşak, Sezer Sabuncu, seyircilere unutulmaz bir deneyim yaşatacak. Özgün müzikleriyle Oğuz Kabakuşak, dekor ve kostüm tasarımıyla Gazal Erten, kukla tasarımıyla Derya Erten Yücel’in imzasını taşıyan oyun, 01 ve 02 Aralık’ta saat 20:00’de Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sahnelenecektir. Haldun Taner’in derin düşünceleri ve oyununun etkileyici atmosferi ile dolu bu performansı kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin! “Eşeğin Gölgesi” ile Ankara Sanat Tiyatrosu seyircilerini düşündürmeye ve güldürmeye hazırlanıyor.

Konser

• CSO Ada Ankara/ Zaide Quartet ve Raquel Camarinha

Zaide Quartet ve Raquel Camarinha ile Unutulmaz Bir Fransız Müziği Deneyimi CSO Ada Ankara’da! Uluslararası alanda büyük başarılar elde eden Zaide Quartet ve Fransız şarkı repertuarının sevilen yorumcularından, aynı zamanda başarılı bir opera sanatçısı olan Raquel Camarinha, bir araya gelerek müzikseverlere unutulmaz bir deneyim sunacak. CSO Ada Ankara Ana Salon’da gerçekleşecek bu özel konser, Fransız bestecilere adanmış seçkin bir repertuar ile dolu. Zaide Quartet, konserde Fransız izlenimci müziğinin en güzel eserlerinden Debussy ve Ravel’in yaylı çalgılar dörtlülerini seslendirecek. Raquel Camarinha ise yaylı çalgılar eşliğinde Fauré, Berlioz, Duparc, Poulenc, Chausson ve Debussy’nin muazzam eserlerini dinleyicilere sunacak. Bu özel gece, 19. yüzyılın ortalarından itibaren esen Fransız rüzgarlarını müzikseverlerin kalbine taşıyacak. 29 Kasım Çarşamba akşamı saat 20:00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da gerçekleşecek bu muhteşem konser, denizin sakin dalgalarını çağrıştıran, bulutların mutluluğunu aksettiren, izlenimci renklerin büyüsüyle dolu bir müzik ziyafeti vaat ediyor. Zaide Quartet ve Raquel Camarinha, dinleyicilere birbirinden etkileyici duygularla dolu bir gece yaşatacak. Bu eşsiz konseri kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin ve müziğin büyülü dünyasına yolculuğa çıkın!

• CSO Ada Ankara/Klasikten Günümüze Kadim Ezgiler

Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Klasikten Günümüze Kadim Ezgilerle CSO Ada Ankara’da! Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, muhteşem bir müzikal yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Şef Suat Kılıç yönetimindeki koronun başında, klasik dönemin önemli bestekârlarından Abdülhalim Ağa’nın buluşu Suzidil makamıyla unutulmaz bir konser gerçekleştirecek. Suzidil makamı, estetik ve duygu yoğunluğu bakımından diğer makamlardan ayrılan ve geleneksel Türk müziğinde önemli bir yere sahip olan bir makamdır. Konsere damgasını vuran Suzidil makamından oluşan klasik takım, Tanburi Ali Efendi tarafından ihya edilmiş ve günümüzde birçok besteci tarafından sıklıkla kullanılan bir repertuara sahiptir. Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, konserin ilk bölümünde bu özel makamı icra ederek dinleyicilere müziğin derin ve etkileyici atmosferini sunacak. Konserin ikinci bölümünde ise ses sanatçıları Ayşin Ökmen Ateş, Esin Dinçer, Volkan Gözübüyükoğlu ve Levent Eyduran, gönüllerde taht kurmuş sevilen Türk Müziği eserleriyle sahne alacak. CSO Ada Ankara Tarihi Salon’da, 30 Kasım Perşembe akşamı saat 20:00’de gerçekleşecek bu muazzam konseri kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin.

Opera ve Bale

• Ankara DOB “Fındıkkıran”

P.I. Tchaikovsky’nin Büyülü Dünyasında “Fındıkkıran”ın Masalsı Dansı! Ankara Opera Sahnesi, büyük bir heyecanla beklenen “Fındıkkıran” balesini sahnelemeye hazırlanıyor. Pyotr Ilyich Tchaikovsky’nin unutulmaz eseri, Almanya’nın 1850’li yıllarında geçen bir Noel gününe konuk olacak. 1.Perde, Almanya’da bir evin salonunda geçiyor. Nurnberg Belediye Başkanı Herr Stahlabaum’un evinde Noel’i kutlamak üzere toplanan aile ve arkadaşlar, çocukların mutluluğunu paylaşmak için bir araya gelmiştir. Doktor Drosselmeyer’in getirdiği hediye olan fındıkkıracağı oyuncak asker, çocuklar arasında bir paylaşma kavgasına neden olur. Parti sona erer ve Clara odasında amcasının hediyesiyle uyur. 2.Perde, Clara’nın rüyasında geçer. Clara, Fındıkkıran’a saldıran dev farelerle karşı karşıya gelir. Amca Drosselmeyer’in yardımıyla, savaş sona erer ve Fındıkkıran prens olur. Büyülü bir dünyaya geçiş yaparlar ve birbirinden güzel danslar eşliğinde büyülü karlar ülkesinde eğlencenin tadını çıkarırlar. 30 Kasım Perşembe akşamı saat 20:00’de Ankara Opera Sahnesi’nde sahnelenecek bu büyülü bale, izleyicilere unutulmaz bir gece vaat ediyor. Tchaikovsky’nin eşsiz müziği ve muazzam koreografi ile “Fındıkkıran,” dansın ve müziğin büyülü dünyasına bir kapı aralayacak. Biletlerinizi şimdiden temin edin, bu masalsı serüvene ortak olun!

Sergi

• Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi / Ankara

• “Pucara Boğası/Peru Yaylalarının Elçisi” Sergisi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde!

Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi – Abidin Dino Sergi Salonu, Güney Peru’nun kimliğini simgeleyen önemli bir parça olan “Toro de Pucará/Pucará Boğası” sergisine ev sahipliği yapıyor. 01-10 Aralık 2023 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak sergi, And dünya görüşüne göre korumayı, mutluluğu ve bereketi temsil eden Puno Bölgesi’nin atalarından kalma bir ifade olan Pucará Boğası’nı konu alıyor. Bu eşsiz sergi, And ve İspanyol kültürlerinin birleşmesiyle ortaya çıkan eski seramik geleneğini yaşatan ve geliştiren 500’den fazla çömlekçiyi bir araya getiren Perulu sanatçılar tarafından özenle hazırlandı. Sergi, Pucará kasabasında yer alan Zanaatkarlar Federasyonu’nda çalışan sanatçılar tarafından tasarlanan 16 özel eserden oluşuyor. “Toro de Pucará,” günümüzde evlerin çatılarına yerleştirilen iki boğa heykelciği ile evdeki birlik-beraberliği ve mutluluğu temsil eder. Sergi, Kanada, İspanya, Almanya, Japonya’nın ardından bu yıl Asya, Avrupa ve Türkiye’de sergileniyor. Sanatseverler, Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bu benzersiz sergiyi keşfetmeye davetli. Pucará Boğası’nın sembolik anlamı ve sanatın evrensel dilindeki yorumuyla dolu bu sergi, sanat tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim sunuyor.

• Pera Müzesi / İstanbul

• Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan İlham Alan “Gelecek Hatıraları” Sergisi Pera Müze’de!

Pera Müze, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan esinlenerek hazırlanan “Gelecek Hatıraları” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlendiği sergi, geçmişin tanıdık nesneleri aracılığıyla geleceği hatırlama ve şekillendirme arayışına odaklanıyor. “Gelecek Hatıraları,” koleksiyonunun temelini oluşturan Suna Kıraç’ın anısına düzenlenmiş ve güncel sanat yapıtlarıyla zenginleştirilmiş bir sergi olarak dikkat çekiyor. Sergi, nesnelerin kültürel ve sembolik değerlerini vurgulayarak bölgenin hafızasını günümüz sanatıyla birleştiriyor. Sergide, sanatçılar Adriana Varejão, Aslı Çavuşoğlu, Bilal Yılmaz, Burçak Bingöl, Candice Lin, Deniz Eroglu, Elif Uras, Francesco Simeti, Jorge Otero-Pailos, Livia Marin, Metehan Törer, Neven Allgeier, oddviz, Skuja Braden, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yasemin Özcan ve Zsófia Keresztes gibi birçok önemli isim, koleksiyondan ilham alarak güncel yapıtlarını sergiliyor. Sergi, nostaljik bağlılıktan ziyade gelecekteki hatıraları düşünme çağrısı yaparak, ziyaretçilere koleksiyonun zenginliği aracılığıyla geçmişten gelen izlerle bugünü anlamaya yönlendiriyor. “Gelecek Hatıraları” sergisi, 24 Mart 2024 tarihine kadar Pera Müze’de sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. Bu özel sergiyi kaçırmayın ve geçmişin ve geleceğin arasındaki benzersiz bağlantıyı keşfedin!

Kitap

• Johann Wolfgang von Goethe / Renk Öğretisi

Johann Wolfgang von Goethe’nin kaleme aldığı “Renk Öğretisi,” sanat, edebiyat, estetik ve doğa bilimlerini kapsayan bir eser olarak karşımıza çıkıyor. 1749-1832 yılları arasında yaşamış olan Goethe, yaklaşık yirmi yıl süren bir araştırma ve yazım süreci sonucunda bu eseri ortaya koymuş ve renklerin sırlarını aralamıştır. Goethe’nin renklerle olan ilgisi 1777 yılına dayanmaktadır. Leipzig’deki optik konulu seminerlere katılan Goethe, genç yaşlarından itibaren ışık, gölge ve renk görüngülerine büyük bir ilgi duymuştur. Ancak, bu konuda bilimsel bir yazı dizisi oluşturma kararını İtalya’da vermiştir. Sanat ve sanat çevresiyle iç içe olan Goethe, İtalya dönüşü renklendirme konusundaki temel prensipleri ve kuralları incelemeye koyulmuştur. Eserin temeli, Goethe’nin renklerle ilgili ilk gözlemlerinden biri olan 1790 yılına dayanır. Doğa tarihçisi ve kimyacı dostu Büttner’in prizmalarıyla gerçekleştirdiği gözlemler, Goethe’nin renklerin oluşumuyla ilgili tahminlerini doğrulamıştır. Bu noktadan sonra evinde bir “karanlık oda” düzeni kurarak deneylerine devam eden Goethe, kitap boyunca renklerin gizemini çözme çabasını sürdürür.”Renk Öğretisi,” sadece bilimsel bir araştırmadan ziyade sanat, estetik ve doğa ile iç içe geçmiş bir dünya sunuyor. Goethe’nin gözlemleri, deneyleri ve renklerle ilgili benzersiz bakış açısı, bu eseri edebiyat ve bilim meraklıları için vazgeçilmez kılıyor. Renklerin büyülü dünyasına dair derinlemesine bir keşif yapmak isteyen herkes için bu eser, kaçırılmayacak bir başvuru kaynağıdır.