Hatıraları eşyalarda, yazılarda, fotoğraflarda mühürlenmiş bir ömür düşünün. Başınızı ne tarafa çevirseniz geçmişten bir suretin tebessümüyle yüz yüzesiniz… Sermet Erkin’in Karamürsel’deki inzivagâhı ancak böyle tarif edilebilir. Raflardan masa ve koltuk üstlerine, odalardan koridorlara hatta mutfağa taşmış bu birikime ‘koleksiyon’ demek yetersiz kalacak zira. 60 yıllık hayatı, bazı köşe başlarında daha fazla oyalanmaya sevketmiş Erkin’i. Nefeslendiği dönemeçlerde yeni kapılar açılmış önünde; tiyatro, illüzyon, müzik… Şerif Muhittin Targan ve Safiye Ayla doğduğu gün girmişler hayatına. 7 yaşında Zati Sungur’u ‘usta’ seçmiş kendine. Necdet Mahfi Ayral sayesinde daha ilkokul yıllarında kapısından girdiği tiyatrodan hiç kopmamış. Ve tabi Zehra Bilir, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ ve diğerleri… Zaman içinde hatıralar arttıkça hayatındaki insan sayısı azalmış. Neredeyse her ânı hafızasına kayıtlı olan bu mazi, Sermet Bey’e eşlik etmeyi sürdürüyor. Evini ve koleksiyonunu taşıma hazırlıkları içindeki illüzyonist Sermet Erkin’le ‘koleksiyonunun’ rehberliğinde geçmişe doğru zevkli bir yolculuğa davet ediyoruz sizi…
‘Toplama’ ve ‘sahip olma’ tutkusunun ilk tohumu ne zaman atıldı, hatırlıyor musunuz?
Çocukluğumda! İlkokula başladığımda babam 5 lira verdi. O zaman Nişantaşı’nda oturuyoruz. Gittim Uğur Kitabevi’nden Lessi diye bir roman aldım. İlk kitabım odur. O günden beri kitap almaya devam ediyorum. İlkokul öğretmenimizin şahsi bir kitaplığı vardı. Hepimize kütüphane kartı hazırlatmıştı. Her kartta 4 sütun var, bir sütunu dolduracak kadar kitap okuyana kitap hediye ediyor. Sene sonuna kadar 4 kitap alabiliyorsun. Her karne döneminde de ayrıca birer kitap hediye ediyor. Bu teşvik zaten var olan okuma zevkimi daha da arttırdı. Uzay Heparı’nın babaannesi İsmet Işık’tı öğretmenimiz. Çok entelektüel bir kadındı. Bizim evde de kitap okunurdu. Sonra tiyatroya başladım ve tiyatro kitapları almaya başladım…
O ilgi nasıl uyandı?
Aslında hikaye daha da geriye gidiyor. Benim adımı Şerif Muhittin Targan koyuyor. Doğduğum gün büyük dayımı ziyaret etmek için Karamürsel’e gelmişler. Benim doğduğumu öğrenince Safiye Hanım ‘Muhittin Bey koysun adını’ diyor. ‘Ahmet olsun!’ diyor Muhittin Bey ama Safiye Hanım müdahale ediyor, “Ahmet biraz eski isim. Daha modern olsaydı çocuğun ismi!” Peygamberimiz’in ismi kalsın diye ona kafiye düşünüyor ve Ahmet Sermet diyor Muhittin Bey. Dolayısıyla gözümü açtığım günden itibaren sanatla içiçe bir muhitin içinde oldum. İlkokula başlayacak yaşa geldiğimde Karamürsel’den İstanbul’a taşındık. Önce Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün kurulduğu, Fuat Balkan’ın evinde oturduk. Fuat Balkan babaannemin süt kardeşi. Haremlik selamlık kısımları olan büyükçe bir konaktı. O ev apartman olmak için yıkılınca Zati Sungur’un bahçe içindeki 3 katlı evine kiracı olduk. 1964’te, ilkokul birinci sınıfta tanıdım Zati Bey’i. Ve tabii onunla beraber pek çok isim girdi hayatıma. Zati Sungur 1934’te Türkiye’ye geldiğinde ilk turnesini yaptıran kişi Necdet Mahfi Ayral. Zati Bey’in yakın arkadaşı. O beni Şehir Tiyatrosu’na soktu.
İlginiz var mıydı tiyatroya?
Tabii, ilkokulda müsamerelerde görev alıyorum. Nasrettin Hoca rolleri oynuyorum. Şehir Tiyatrosu’na girince ilgim o yöne kaydı. Ortaokuldan itibaren tiyatro kitapları almaya başladım. Bilgi Yayınları’nın 4 liraya sattığı tiyatro kitapları, Varlık Yayınları’nın tiyatro serisi vardı. Bütün bu serileri aldım. Zati Bey’in evi apartmana dönüşünce oradan da çıktık. Yeni evdeki komşumuz Necati Cumalı’nın teyzesiydi. Bu vesileyle Necati Bey’i tanıdım. Eşi Berrin Hanım sık sık gelir, bana Necati Bey’in imzalı kitaplarını getirirdi. Nalınlar, Boş Beşik, Ezik Otlar, Vur Emri…
İmzalı kitaplarınız da var, öyle mi?
Ben onları koleksiyon olsun diye imzalatmadım, ama birikti. Hepsi bana imzalanmış kitaplar. Sadece tiyatro ve illüzyon kitapları konusunda alıcılarım açıktır. Bende bir tane olmasına rağmen Osmanlıca bir ilüzyon kitabını Nadirkitap.com‘da görünce onu da aldım. Yaban ellere gitmesine içim el vermedi. Diğer alanlarla ilgili böyle bir telaşım yok. Eskiden çok daha fazla kitap alırdım, okurdum. Hemen hemen bütün büyük Türk yazarlarının kitapları eksiksiz var kütüphanemde.
İşiniz için mi kullanıyorsunuz illüzyon kitaplarını?
Yok, illüzyon kitaplarından pek bir şey çıkmaz.
Peki neden topluyorsunuz?
Bende olsun diye… İnsanın içinde güçlü bir sahip olma dürtüsü var. Çince’sinden Rusça’sına onlarca dilde kitap topladım. Bazılarının fiyatları çok yüksek. O bile caydırıcı olmuyor. Belgeler, resimler, afişler… İsmail Dümbüllü’nün veda turnesi afişi var mesela. Bu afişleri basan iki matbaa vardı. En eskisi Şeref Matbaası, ikincisi Can Matbaası. Şeref Matbaası’nın sahibi çok yakın bir arkadaşımın ahbabıydı, o vesileyle benim de ahbabımdı. Adam Kenterler’den Şehir Tiyatrosu’na bütün tiyatroların afişlerini hazırlıyordu. Konserler falan da onda. Git ondan birer tane al, değil mi? Ama yapmadım, bunların ilerde kıymetleneceğini düşünmüyorum. Yaşıyorum zaten, içindeyim. Kaybetmeden anlaşılmıyor işte kıymeti… Zati Sungur kendi afişini imzalamış bana; “İllüzyon sanatının değerli öğrencisi ve istikbalin değerli elemanı olabilecek Sermet’e bir hatıra… 4 / 7 / 1974 Zati Sungur”
Sahneye çıktığınız ilk yıl imzalamış…
Evet ve dikkat edin benim öğrencim demiyor, ‘illüzyon sanatının öğrencisi’ diyor. Kendi evinde asılı dururdu bu afiş. Kendine hiç bir zaman sihirbaz demedi. Hayali oyunlar üstadı demeyi tercih ederdi. İlk geldiği yıllarda ‘Fenni Eğlenceler Üstadı’ tabirini kullanmış.
Tiyatro ve illüzyonla ilgilisiniz ama üniversite eğitimi için farklı bir bölüm seçmişsiniz…
Evet, önce Türk Dili’ne başladım. Kütüphaneye türkoloji ağırlıklı kitaplar da girdi böylelikle. Bitirmedim Türkoloji’yi, sonra Felsefe’ye geçtim. Oradan mezun oldum. O sırada da felsefe ağırlıklı kitap rafları oluştu… 1990’lı yılların başlarında Teşvikiye’de oturuyoruz. Oradan tanıdığımız bir tiyatro oyuncusu var, Fethiye Sezer. Bir süreliğine kalacak yere ihtiyacı oldu, bizimle kalmaya başladı. Topağacı’na bakan güzel bir bahçesi vardı evimizin. Akşamları işe gidiyorum, gelince balkonda oturup sohbet ediyoruz. Eşim oğlumuza hamile. Ne yapsak diye düşünüyoruz. Ve derken Fethiye Hanım’la birlikte tiyatro kurmaya karar verdik. Çevre Tiyatrosu boştu o zaman, kiraladım. Sildik süpürdük, hazırladık. Eski tiyatro dergileri var bende. Darülbedayi tam koleksiyonu falan. Şehir Tiyatrosu’nda bile tam koleksiyon yok! Orada eskiden oynanmış güzel piyesler buluyoruz. Fethiye Hanım kütüphaneye gidiyor, 5 piyes soruyoruz. 3’ü var, 2’si yok! Ya da 2’si var 3’ü yok. Böylece piyes biriktirmeye başladım.
Nerelerden topluyordunuz?
Öncelikle o tarihe kadar olan Şehir Tiyatrosu’nun bütün külliyatını kopyaladım. Ama oynanmış oyunların çoğu yok arşivde, yakın tarihlerde oynanmışlar bile saklanmamış. Birgün büyük bir organizasyon yaptım ve oraya dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay geldi. Tanışıklığımız var. Ona dedim ki “Devlet Tiyatrosu’ndaki piyesleri istiyorum.” “Tamam, git kopyasını al!” dedi. Ama işin öyle yürümediğini biliyorum. Genel Müdür yanındaydı. Ona talimat vermesini rica ettim. O kararla Devlet Tiyatrosu’nun piyeslerini de aldım. O arada piyes topladığım duyulmaya başladı ve herkes elindekini yolladı. Abdullah Şahin, Ekrem Dümer bütün piyeslerini verdiler. Böylece 8 bine yakın piyes toplandı. Eskiden oyun oynandıktan sonra oyuncu teksti iade ederdi. Çoğu bu şekilde kullanılmış oyuncu nüshaları. Benim orijinal merakım yok. Piyes olsun kâfî. Özel nüshalar da var ama. Mesela Necip Fazıl Kısakürek’in 1941 tarihli Namık Kemal senaryosunun orijinal nüshası bende. Kendi el yazısıyla düzeltmeler yaptığı dosya. Araya Osmanlıca notlar düşmüş. İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci’nin eski piyesleri, İ. Galip Arcan’ın, Reşat Nuri Güntekin’in, Mahmut Yesari’nin adapteleri…
Hangi yıllarda başlamıştınız toplamaya?
Ortaokulda basılı piyesleri alıyordum. Tiyatro kurma fikri 90’larda ortaya çıktı. Büyük çoğunluğu o tarihten sonra girdi koleksiyona. Bir gün haber geldi, tanıdık vasıtasıyla bir eve gittim. Adam Devlet Tiyatrosu’nun bütün kitaplarını ve piyeslerini almış. Onları topluca aldım. Basılı metinleri bulmak kolay ama kitaplaştırılmamış piyes bulmak çok zor. Onlar atılıyor, çöpe gidiyor. Tiyatroyu kurduğumuz sene bir oyunu sahnelemeye karar verdik. Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği bir komedi. Önceki senelerde oynanmış fakat Şehir Tiyatrosu’nda yok. Osman Necmi Karaca’ya gittim. Asude Zeybekoğlu’nun piyeslerinin telif hakları onda, hepsini basmış ama kopyalarını kendinde tutmamış. Aradığımız oyun yok! Şehir Tiyatroları’nda sahnelendiğinde Mücap Ofluoğlu da oynamış, aradım. Üzerinden çok zaman geçmiş tabii, bulamadı. Mücap Abi dedi ki “O oyunda oynayanlar içinde ev değiştirmeyen tek kişi Zafer, Zafer Önen. Ona sor!” Bu cümle çok önemli. Çünkü ev değiştirirken en başta ‘oynadık bunları’ diyerek tekstleri atıyorlar. Neticede bulamadık, vazgeçtik o piyesten. Aramaya devam ettim tabii… Aradan 22 sene geçti. Birgün Nadirkitap.com‘da bir oyun gördüm. Adı başka ancak yazan ve çeviren tutuyor. Bizde oynanan adı Doğum Yarışı. Orijinal adı İzabel ve Pelika. Sitede satılan piyesin adıysa Kaşıkçı Kuşu. Yine de aldım. Bir de geldi ki benim Doğum Yarışı…
Almaya devam ediyor musunuz?
Çok az. İstanbul’a gidip gelmiyorum. İlk zamanlar evde fotokopi makinam vardı. Akşamları çekiyordum makinayı önüme. Oğlum der ki “Çocukluğum gözümün önünden geçen bir yeşil ışık eşliğinde bitti.” Koyuyorum basıyorum, koyuyorum basıyorum. Kime emanet edeceksin? Ya kaybolursa!..
Başka hangi kategorilerde malzeme var koleksiyonunuzda?
Plaklarım var. Muzaffer Akgün, Zehra Bilir, Nezahat Bayram, Ahmet Sezgin, Safiye Ayla, Nurinisa Toksöz, Yıldız Ayhan, Suzan Yakar, Mustafa Sağyaşar, Suzan Güven ve Hamiyet Yüceses’in taş plak dahil yaptıkları bütün albümler eksiksiz olarak mevcut.
Çocukluğunuzdan itibaren bu saydığınız isimlerin arasında yaşamışsınız. Plak dışında hatıra niteliğinde şeyler de almış olmalısınız…
Bu saydığım isimler plaklarını hediye ediyordu. Safiye Hanım’dan ötürü Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Mualla Gökçay, Suzan Güven, Suzan Yakar’la hep bir aradaydık. Ama ne fotoğraf ne de başka bir şey istemek hiç aklıma gelmedi… Hatta çok üzüldüğüm bir şey var, Safiye Hanım’ın, “Oğlum al bunları, bunlar senin” dediği iki albüm vardı. İçişleri Bakanlığı’nda bir müsteşar yardımcısı hayranı, gazetelerde onunla ilgili çıkan ne var ne yoksa hepsini toplamış ve Safiye Ayla’ya ulaştırmış. Vefatından sonra Vakıf’ta (TEV) kaldı o dosyalar. Sanırım İlber Ortaylı’ya sattılar. Büyük bir talihsizliğim var, o zamanlar hiç böyle şeylere heves etmemişim. Sadece plakları almışım. Safiye Hanım’ın 10 tane kadar fotoğrafı vardır ama fazlası yok. Onlar gitti maalesef.
Bu çevrelerin içinde olmak meslek seçiminizi etkiledi mi?
Hayır, mesleğimde tek etki sahibi kişi Zati Sungur’dur. 1972’ye kadar Şehir Tiyatrosu’ndaydım. Tiyatroda olmam sayesinde dönemin bütün büyük oyuncularını tanıdım. Beni severlerdi, nedense… Bedia Muvahhit, Vasfi Rıza, Şaziye Hanım (Moralı) rahmetli…
Onlarla tanıştığınızda kaç yaşlarındaydınız?
İlkokulun sonlarında başladım Şehir Tiyatroları’na.
Dönemin meşhur isimleri bu saydıklarınız. Sizse çocuksunuz, nasıl ulaşıyordunuz onlara?
Her zaman kulisteyim çünkü. Matineye gidiyorum, matine suare arası oturuyoruz, sohbet gırla. Suareyi de izledikten sonra servisle eve dönüyorum. Öyle bir hayatım vardı. Zati Bey’in bir arkadaşı da Muhittin Sadak, İstanbul Operası’nın kurucusu. Konservatuar’da hoca ve koro şefi. Onun vasıtasıyla Batı Müziği öğrenmeye, dinlemeye başladım. Azra Gün, Atilla Manizade, Bedros Kuyumcu, Alis Manukyan gibi o zamanın bütün büyük isimlerini sahnede izledim. Babam gazino kültürüne çok meraklıydı. Dayısı eski emprezaryolardan. Tophane’de, Karabaş mahallesinde bir tiyatrosu var, Karabaş Tiyatrosu. Selim Nüzhet’in Tiyatro Tarihi’nde de geçer. Safiye Hanım’ı falan tanımamızın sebebi de odur. Bütün o ortamlara girip çıkıyorum fakat daha 7 yaşındayken illüzyona merak salmıştım. Baktım tiyatroda kendini göstermek çok zor. Bireysel performans sergileyemiyorsun. İllüzyonda ise özgürsün. ‘Hayatımda bir tek rol oynayayım, o da sihirbaz rolü olsun!’ dedim ve tiyatroyu bıraktım.
[Sermet Erkin ve kızı Piraye Nazlı Erkin]
Zati Bey size ders verdi mi?
Şöyle, evin alt katının yarısı atölye yarısı depoydu. Üst katta biz, onun üstünde de Zati Bey’ler oturuyor. Ben tanıdığımda sahnedeki son senesiydi. 1964 – 65 sezonunda bıraktı. O sene hep yanındaydım. Kızların hazırlanmasını, ördekleri, tavşanları falan görüyorum. Provalar Ses Tiyatrosu’nda yapılıyor, beni de götürüyorlar. Zati Bey’in bir kamyonu var, kapının önünde duruyor. O zamanlar böyle kapalı kasalı kamyonlar yok, kendisi yaptırmış. Üzerinde içinden şimşekler çıkan bir şeytan gözü ve Zati Sungur’un resmi var, iskambiller uçuyor, kız kesiyor falan. Okulum evin az ilerisinde. Çocuklar soruyor tabii kamyonun içinde ne var diye. Ben de uyduruyorum, “İçinde şeytanlar var. Gece saat 12’den sonra çıkıyorlar. Biz oraya yemek koyuyoruz, yiyorlar.” Zati Bey’den öğrendiğim oyunları yapıyorum, çok eğleniyorum. Zati Bey’den çok şey öğrendim ama ders şeklinde değil. Beraber yaşıyoruz. Yeri geldikçe anlatıyor bir şeyler. “Göster bakalım iskambili nasıl yaparsın?” diyor mesela. Bakıyorum, ne yaparım bununla, bir şeyler gösteriyorum. Evinden çıkmıyorum. Sahneyi bıraktıktan hemen sonra kendi stüdyosunda çalışmaya başlamıştı. Ortaokula başladığımda artık Zati Bey’in sekreteryasına bakıyordum. Bütün yazışmaları ben yapıyorum. Dolayısıyla hayatım hep onun yanında. Ben onun ilk ve tek talebesiyim, çünkü benim kadar sürekli yanında bulunmuş ikinci bir şahıs yok.
64’te bıraktı değil mi sahneyi?
Evet ama Sihirbazlık İllüzyon Hünerleri Kataloğu yaptı. Alet üretmeye başladı, bu aletleri posta yoluyla satıyordu. Katalogdan oyun seçilip sipariş ediliyordu.
Onun elinden çıkmış malzeme de var mı koleksiyonunuzda?
Var tabii. Hala sahnede kullandığım şemsiye oyunum, dünyada eşi olmayan ateş oyunum, bilardo sehpası, kendi sahnesinde kullandığı barajı… Onu sahnede gösterir, içi boştur. Sonra masanın üstüne koyar, “Baraj, Baraj, Baraj” der. Ve bu kulplu vazoyu tekrar ters çevirir. Şırıl şırıl su akmaya başlar, 2 saat bitmez suyu. Zati Bey’in top oyunu da bende.
Sahneye ne zaman çıktınız?
1974’te yaptım ilk gösterimi. İlk işim Beşiktaş Bahçesi’nde, Beşiktaşlılar Derneği’nin gecesiydi. Erol Büyükburç’la Nuri Sesigüzel arasında çıktım. Eniştem derneğin etkili isimleri arasındaydı. O istemişti sahne almamı. Zati Bey de gelip izlemişti. Üniversite yıllarında da devam ettim. Hızla yükseldim. İstanbul’un çalışılabilecek en iyi mekanlarında sahneye çıktım.
Devam ediyor musunuz peki?
Evet ama eskisi kadar değil. Bütün o kız kesmeler, uçmalar, dekorlar, ışıklar, ses düzenleri… hepsini verdim. Elimde kendi yaptığım bir aletle bir de sandık oyunu var. Belki lazım olur, yaparım diye onları bıraktım. Nereye koyacağım o kadar eşyayı?
Sadeleşmeye mi karar verdiniz?
Hayır, o işleri yapmayacağım artık. Yerleştirmek çok zor, her gün artıyor. Varlık dergisinden çıkmış Fransız bir yazara ait bir makale vardı. Adam diyor ki; “Kitaplar yığılıyor, yığılıyor, ev dar gelmeye başlıyor. O evden çıkıp başka bir yere geçiyorsun. Ondan sonra annenin üst katındaki çatı katına da eşya koyuyorsun. “Bir başkasının tavan arası var” diyorlar oraya da koyuyorsun… Sonunda bir gün geliyor ve seni sade suya yazılmış romanlar ve bilim müsveddesi kitaplar altında ölü buluyorlar.” Öyle oluyor hakikaten. Bir iskambil destesi bile yer tutuyor. Her yerde mendiller, mendiller, mendiller… Afişler var, resimler, fotoğraflar, belgeler, gazeteler, dergiler, Karagöz koleksiyonu, kitaplar, plaklar…
Koleksiyonunuz size ne hissettiriyor?
Ben bunlara hiç koleksiyon gözüyle bakmadım. Öyle düşünmeyerek çok büyük hata ettim zaten. Bunlar tesadüfen elime geçenler. Oysa biriktirebilirdim, daha çoğaltabilirdim. Herkesten, her şeyi isteyebilirdim…
Ne zaman bilinçli bir şekilde toplamaya başladınız?
Hiçbiri bilinçli değil. Ben değil, zaman biriktirdi… Bilinçli olsaydım Şehir Tiyatrosu’nu tarumar ederdim. Her şeyin kopyasını alabilirdim oradan. Safiye Hanım’dan, Suzan Hanım’dan, Suzan Yakar’dan… Herkesten istediğim her şeyi alabilirdim ama verilen ya da ihtiyaç olanın dışında hiçbir şey almadım. Benim en büyük şansım böyle bir çevrenin içine doğmak ve orada yürümekti. Her gün o insanlarla bir aradayım, gözümü açtım Safiye Ayla karşımda. Birgün gelip öleceklerini nereden bileyim..
Peki ne olacak bunlar?
İlk niyetim piyeslerin hepsiyle bir tiyatro kütüphanesi kurmaktı. Bunun için çok uğraştım. Dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay’a, vakıflara, belediye başkanlarına söyledim. Haldun Dormen bu işle bizzat ilgilendi. Ama olmadı. Bakalım ne olacaklar…
Söyleşi: Ayşe Adlı
Fotoğraflar: İ. Bahtiyar İstekli
Bugün, içindeki cesaret ve kararlılıkla çevrendeki engelleri aşabilirsin. Hedeflerine ulaşmak için attığın adımlarda yenilik arayışında olman faydalı olacaktır. Enerjin yüksek ve motivasyonun artmış durumda, bu da seni sosyal ortamlarda parlamaya itiyor. İletişim becerilerinle, insanları etrafında toplayacak ve ilgi uyandıracaksın. Ani değişimlere açık ol; sürpriz fırsatlar kapını çalabilir. Ancak, duygusal tepkilerini kontrol etmekte zorluk yaşayabilirsin; bu yüzden düşüncelerini biraz süreyle süzgeçten geçirmen, başkalarıyla olan ilişkilerini güçlendirecektir. Kendine güven, yeteneklerini sergilemek için doğru zamanı bekle ve bu süreçten keyif almayı unutma!
Bugün, içsel huzur arayışında olabilirsin ve doğanın güzellikleri ile iç içe olmak, ruhuna iyi gelecek. Malum, hayatın getirdiği koşullar bazen zorlu olabilir; bu yüzden sakin bir ortamda bulunmak, düşüncelerini toparlamak ve enerjini yenilemek önemli olacak. Kendini sevdiğin aktivitelere kaptırarak, stresini azaltabilirsin. Aşk hayatında ise derin bir bağ kurma isteği ön planda. Partnerinle yapacağınız anlamlı bir konuşma, aranızdaki bağı güçlendirebilir. Maddi konularda temkinli davranman gereken bir gün; harcama yaparken iki kez düşünmeni öneririm. Ayrıca, güven duygusu, ilişkilerinde belirleyici bir faktör olacak. Kendine güven ve çevrendekilere de güven aşılamak, seni güçlü kılacak. Bugün, hayallerin için bir adım daha atabileceğin ve kendini yeniden keşfetme fırsatlarıyla dolu.
Bugün zihin aktiviten çok yüksek, düşündüklerin ve duyguların arasında güzel bir denge kurabilirsin. Sosyal ortamlarda kendini ifade etmek ve insanlarla etkileşimde bulunmak için akıcı bir gün. Yeniliklere açık olman, bilgi alışverişi yapmak ve ilham almak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Gündemdeki konularla ilgili kafanda birden fazla fikir dolaşıyor, bunları yazıya dökerek veya başkalarıyla paylaşarak daha net bir anlayışa ulaşabilirsin. Ayrıca, sevdiğin biriyle derin ve anlamlı bir sohbet gerçekleştirmek seni rahatlatacak. Esneklik göstermeye özen göstermen, beklenmedik sürprizlerle karşına çıkabilir. Enerjin yüksek ve etrafındaki insanlara da pozitif bir hava katıyorsun. Anlık heveslerine kapılma eğilimindesin, bu nedenle günün tadını çıkarırken, gelecekteki planlarına odaklanmayı da ihmal etme.
Duygusal derinliklerin ve içsel dünyanla bağlantının ön planda olduğu bir gün. Ailenle ve sevdiklerinle olan ilişkilerini gözden geçirirken, empati ve anlayışla yaklaşman çok önemli olacak. İçsel huzurunu sağlamak için kendine zaman ayırmalı ve isteyerek yalnız kalmayı değerlendirmelisin.Finansal konular gündeme gelebilir, harcama yapmadan önce düşünceli olmalısın. Geçmişteki bazı hatalarından ders çıkararak daha sağlam adımlar atabileceksin. Yakın çevrendeki insanlarla iletişimin güçlenecek, ortak hayaller üzerinde konuşma ihtiyacı içindesin. Duygularını açıkça ifade etmek, ilişkilerini derinleştirebilir.Kendine olan güvenin artıyor; bu da kariyerine yansıyacak. Yeni fırsatlar kapını çalabilir, bunları değerlendirirken sezgilerine güvenmelisin. Unutma ki, duygularını ifade etmekten çekinmemelisin; bu, hem kişisel hem de profesyonel yaşamında büyük bir avantaj sağlayacak.
Bugün karizmatik enerjin yüksek! Kendine olan güvenin, çevrendekileri etkilemekte büyük rol oynuyor. Sosyal ortamlarda daha fazla dikkat çekebilirsin, yapacağın sunumlar veya konuşmalar herkesin ilgisini çekecek. Fakat, çevrendekilerin duygularına karşı daha hassas olman gereken bir gün; bu, ilişkilerini güçlendirebilir. İçsel yaratıcı yönünü ortaya çıkarmak ve sanatsal projelere yönelmek için mükemmel bir zaman. Biraz kendine zaman ayırarak ruhunu beslemen de faydalı olacak. Maddi konularda dikkatli olmalısın; aceleci kararlar almaktan kaçınmak en iyisi. Aşk hayatında ise tutkunun kabardığı anlar var, bu da romantizm için fırsatlar sunuyor. Kendini ifade etme tarzın, ilişkilerinde farklılık yaratabilir.
Bugün detaylara olan ilgin ve titizliğin ön planda olacak. Gün içinde yaptığın işler üzerinde fazlasıyla durabilir, küçük hataları bile gözünden kaçırmayarak mükemmel sonuçlara ulaşmayı hedefleyebilirsin. Etrafındaki insanlarla olan ilişkilere dikkat etmelisin; eleştiriler, yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Bunun farkında olarak daha uyumlu bir şekilde iletişim kurmak, ortamlardaki gerginlikleri azaltmana yardımcı olacaktır. Kendine zaman ayırmak ve ruhsal olarak dinginleşmek için meditasyon veya kısa yürüyüşler yapmayı deneyebilirsin. Sağlığına özen göstermek, bugünkü enerjini koruman açısından önem taşıyor. Ayrıca yaratıcılığını sergileyebileceğin bir proje üzerinde çalışmak, sana ilham verebilir ve içsel tatmin sağlayabilir. Unutma, her şey senin elinde, düzen yaratmayı hedefle.
Dengeleri koruma arzusu içinde olacaksın. İlişkilerindeki uyum, seni mutlu eden konulara odaklanmanı sağlayacak. Ortaklıklar ve iş birliği, bugün özellikle öne çıkacak, başkalarıyla olan bağlantıların güçlenecek. Sanatsal duygu ve yaratıcılık, hoşlandığın aktiviteleri destekleyecek. Duygusal olarak içsel bir denge arayışı içinde olabilirsin. Fikirlerin, başkaları üzerinde ilham yaratacak. Sosyal ortamda yer alırken, başkalarının bakış açılarına da açık olman, senin için faydalı olacak. Kendi isteklerinle başkalarının beklentileri arasında denge kurma çabası, zaman zaman zorlayıcı olabilir; ama sonucunda tatmin edici bir deneyim elde edeceksin. Kendini ifade etme fırsatlarına yönel, hayal gücünü serbest bırak.
Duygusal derinliklerinizi keşfetmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgileriniz güçleniyor ve ruhsal olarak dönüştürücü bir süreçten geçiyorsunuz. Başkalarıyla olan ilişkilerinizde sırları açığa çıkarma arzusunu hissedebilirsiniz; bu, güveninizi pekiştirecek ancak bazı yüzleşmeleri de beraberinde getirebilir. Duygularınızı ifade ederken dikkatli olun; kafa karışıklıkları ve yanlış anlamalar olabilir. İş yerinde intikam duygularıyla hareket etmek yerine, stratejik düşünmek ve işbirliğine gitmek daha faydalı olacak. Kişisel gelişim ve ruhsal dinginlik arayışınız, yaratıcı projelerde veya bireysel hobilerde kendini gösteriyor. Eğer zihinsel bir tazelenmeye ihtiyacınız varsa, doğayla iç içe bir yürüyüş yapmayı düşünebilirsiniz. Aşk hayatınızda sürpriz ve tutku mevcut; cesur adımlar atabilir, ilişkilerinizi derinleştirebilirsiniz. Ancak, hislerinizi aceleyle değerlendirmemeye özen gösterin; zamanında ve doğru kişilerle derinlemesine temas kurarak ilerleyin. Güçlü duygular, keşfetmeye değer bir deneyim sunabilir.
Macera arayışın kabuklarını çatlatıyor. Yeni fırsatlar, daha önce düşünmediğin kapıları aralayabilir. Sosyal ortamda dikkat çekici bir ışık haline gelebilirsin. Fikirlerini başkalarıyla paylaşmak, ilham verici tartışmalara yol açacaktır. Aynı zamanda içsel bir bilgelik ve merak, seni tanımlayan bir özellik olarak öne çıkacak. Ancak sabırsızlık ve dikkatsizlik, planlarında aksaklıklara neden olabilir. Dikkatini toparlayarak hedeflerine odaklanmalısın. Aşk hayatında ise, heyecan verici ve beklenmedik bir gelişme yaşanabilir. Kalp atışların, anlık hislere kapılabilir. Kendini ifade etme şeklin, ilişkilerine tazelik katacak. Doğanın tadını çıkaracağın bir gün geçirebilir, yeni bir hobiye başlayabilirsin. Rehabilite edici bir günlük rutin, ruhsal dengeyi bulmana yardımcı olacak.
Bugün, sorumluluklarınızla başa çıkmak için güçlü bir motivasyona sahip olacaksınız. Başkalarının beklentilerini karşılamak konusunda belirgin bir kararlılık hissedebilir, buna rağmen kendi ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemeye özen göstermelisiniz. İş veya kariyerle ilgili konularda dikkatli ve disiplinli yaklaşımınız, önemli fırsatları değerlendirmenizi sağlayabilir. İletişimde sağduyulu ve mantıklı olmanız, özellikle ekip çalışmasında sizi öne çıkaracak. Bazı beklenmedik bulaşmalara dikkat edin; çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizde dikkatli olmalısınız. İçsel huzurunuzu sağlamaya yönelik küçük aktiviteler geliştirmek, duygu durumunuzu dengeleyebilir. Akşam saatlerinde evde geçireceğiniz huzurlu bir zaman, geçmişe dair düşüncelere ve hedeflerinizi yeniden gözden geçirmenize olanak tanıyabilir. Unutmayın, başarı yalnızca hedeflerinize odaklanmakla değil, sağlıklı dengeyi kurabilmekle de gelir.
Bugün içsel düşünce ve yaratıcılığın ön planda olduğu bir dönemdesin. Farklı bakış açılarına açık olman, etrafındaki insanlarla olan iletişimini güçlendirecektir. Sosyal çevrenle olan ilişkilerine yenilik katmak, sıradışı fikirlerin ortaya çıkmasına yardımcı olabilir. Hayal gücün, alışılmışın dışında projeler geliştirmene imkan tanıyacak. Önceki fikirlerin üzerinde yeniden düşünmek, senin için yararlı olabilir. Aniden gelişebilecek olaylara karşı hazırlıklı olman da önemli. Kendine güven, risk almaktan çekinme, çünkü bu yeni deneyimlerin seni daha da güçlendirecek. Kendi kimliğini ifade etmekten çekinme, bu, başkalarına ilham verebilir. Diğer insanlarla kuracağın bağlar, gelecekteki fırsatların kapısını aralayabilir. Emosyonel olarak çiğ bir tarafın ortaya çıkabilir, bu oldukça taze bir nefes aldıracak. Kendini ifade etme biçiminde cesur ol, çünkü insanlar senin içindeki özgünlüğe hayran kalacaktır. Hayatta kendi yolunu çizmeye kararlı duruşun, çevrendekilere de ilham verecek ve onlarla olan etkileşimlerin derinleşecektir.
Duygusal derinliklerinizi keşfe çıkacağınız bir gün. İçsel sesiniz, sizi doğru yolda yönlendirecek ve belirsizlikleri aydınlatacak. Sanata, yaratıcılığa ve ruhsal gelişime yönelmek için mükemmel bir zaman dilimi. İçsel huzursuzluk yaşayanlar, sessiz kalmayı ve içe dönmeyi tercih edebilir. Hayal gücünüzü geliştirmek, sizi farklı bakış açılarıyla buluşturacak. Duygusal bağlarınızı pekiştireceğiniz, sevgi dolu anlar yaşayacağınız ilişkiler ön plana çıkacak. Kendinizi ifade etme şekliniz, çevrenizdekilere ilham verecek. Ayrıca, sezgilerinize güvenmek ve iç duyularınızı dinlemek, günün olumlu geçmesine katkı sağlayacak. Yaratıcılığınızı ve hayallerinizi gerçeğe dönüştürme konusunda cesur adımlar atabilirsiniz. Kendi iç dünyanızda huzuru bulmak için meditasyon veya doğa yürüyüşü gibi aktiviteler, ruhunuza iyi gelecek.