“bayram anlatıları”

“bayram anlatıları”

PAZAR’LIK
“bayram anlatıları”
1) babam: önce piller, sonra gazoz kapakları, sonra iskambil kağıtları, en son minik kartonlar.. bunlara maç yaptırırdım ben, halı üstüne bağdaş kurup.. maç deyip geçmeyin sakın, fileli kaleler, 11’e 11 takımlar, kronometre tuttuğum bi ciddiyet.. bazı maçları babam da izlerdi.. bi akşam dedim ki; “yaa keşke şu halı stadyuma dönüşseydi, şunlar kendi kendine maç yapabilseydi, ben böyle uğraşmasaydım”..
rakısından derin bi yudum alarak babam, dedi ki o iyi niyetli yüreğiyle; “ben Allah olsam bu duayı kabul ederdim”..
yaklaşık 15 sene sonra play station olarak kabul gördü bu duam.. bense hep babamı anımsadım, demek ki gidip öte tarafta Allah ile konuştu, işi bağladı diye sevindim..
gaya ekmekçi din ötesi bi insandı.. öyle seküler yaşam, laiklik gibi kavramlara hapsetmek istemem babamı.. tüm bunları da aşmış, bunların hiçbirine gerek görmeyen biriydi..
arefe günü, mezarına ziyaretine gitmedim.. mutlaka gülümsemiş ve “gerek yok, sen izler dergisine yoğunlaş” demiştir.. ve adım gibi eminim; “ooo küçük inek, nihayet dengin ve layığın birini bulmuşsun, hadi bakalım Allah tamamına erdirsin” diyerek mestolmuştur..
***
2) fikret: inançsız idi fikret.. ama saygılıydı.. geleneklere bağlı, anadolu ahlakına uyumluydu.. arefe günü ziyaretimi büyük ihtimalle beklemiş ama gitmedim diye de darılmamıştır.. tahminen yarın gece rüyama girer, kinayeli bi vurguyla; “besbellim ben ölmedim” der..
***
3) anneannem: çok önem verir böyle şeylere.. kızmıştır uğramadım diye.. “artuk bunlar torun olacak da ben görecem.. bak, elin torunları geldiler hep” diyerek gönül koymuş, “seni bi doğurmaduum var” gibisine laf dokundurmuştur..
***
4) taze rahmetliler eray aktaş kardeşim ve cihan unat abim: bu iki güzel insan vefat edeli beri uğraşıyorum onlarla.. sık sık şehir tiyatrosuna uğrayıp “eray nerde, gelmedi mi işe?” diye, sık sık bolahenk topluluğuna uğrayıp “hani cihan abim, bugün de mi gelmedi?” diye soruyorum.. ve sonra ekliyorum; “hayır, anlamıyorum ki ölünce nooluyo, ne demek öldüm diye işe gelmemek????”..
ikisi de söylenmiştir bugün bana; “hani nooldu gürsel, her gün atıp tutuyon, gelmedin bizi görmeye”..
***
biraz da öykü kahramanlarımı anayım mı izninizle? bugün beni düşünmüşler midir mezarlarında?
kibar adam: lütfen gelmeyin gürsel bey, lütfen, zahmet etmeyin efendim, lütfen gürsel bey, lütfen..
lafın sonunu bağlayamayan adam: geçen sait faikle cennette seni konuştuk gürselim.. senin mistik yanın onda yok ha.. çekoslovak bozkır türkülerinde var bu, ayrıca madagaskar yerli halkı o seviyeye yakındır biraz.. kırkpınar baş pehlivanlığı da böyle bişi.. ne diyordum ben ya?
hiçbi felaketi duymayan adam: evden bana okuduğun fatihan ulaştı be gürselcim, şaştım kaldım, ben öleli 7 ay olmuş yahu, hiç farkında değildim..
gonuşurken foş foş eden adam: güyşey beyf, çok dayıldımf size, bi gelmedinişf mezay başımaşfş..
olaylara son noktayı koyan adam: hah! bu bayramda da gelmedi, tam oldu..
vay adam: vay be, gürselcim de vefasız çıktı ha? vay azzna zçayım ben böyle dünyanın, vay be..
yıllardır sadece abimi merak eden adam: gürselcim, fahri giresun’da mı, bayrama gelmedi mi?
dünya sitem uzmanı halam zeynep gürel: gelmeyin tabi, hiçbiriniz uğramayın, ben halanız diğilim!
dünya şanssızlık kraliçesi fatma arda halam: zeynep öldü de ben yaşuyu muyum? öldüm tabi!
***
aziz ve muhterem kardeşlerim,
cümleten sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Gök Tengri’mize sonra Türk hekimlerine emanet olunuz..
ord prof dr gürsel ötker
giresun ünv tıp fakültesi göz hastalıkları hastanesi gözünün elifini yidüümün herifleri servisi bölüm bşk
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerin ön planda olacağı bir gündesin. İçsel sezgilerin güçlü bir şekilde devrede, çevrendeki olayları ve insanları anlama yeteneğin artacak. Bu durum, hem kişisel ilişkilerinde hem de iş çevrendeki dinamiklerde önemli etkinliklere yol açabilir. Özellikle sanatsal yönlerin ve yaratıcılığın gün yüzüne çıkacak. Hayal gücünü harekete geçiren bir şeylerle meşgul olmak, sana büyük bir tatmin verebilir.Başkalarının ihtiyaçlarına duyarlılığın artarken, kendine zamanı ayırmayı unutma. Kendi sınırlarını belirlemek, duygusal yüklerini hafifletebilir. İçsel huzurunu bulmak için meditasyon ya da doğada zaman geçirme önerilir. Karşına çıkan fırsatlara açık ol; sürprizler seni bekliyor. Ancak, kararlarını verirken mantığını devreye sokmayı ihmal etme. Şefkatin ve empatik doğan, pek çok kişi için bir ışık kaynağı olabilir.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05