Bana gelen mektuplardan bazıları aşağıdaki gibi düşündürücü, aydınlatıcı ve öğretici; umarım yararlanırsınız.
***
26 yaşında henüz iki aylık çiçeği burnunda bir anneyim. Dünyalar tatlısı bir kızım var. Kızımı kucağıma aldığımdan bu yana hayatın koşuşturmacası içinde unuttuğum, unutmaya çalıştığım çocukluğuma gidiyorum sık sık. Kızım çocukluğuma götürüyor, onu anımsatıyor bana durmadan. Şiddettin her türlüsüne maruz kalmış; annesi tarafından dayak yiyen, küfür ve aşağılanmalara maruz kalan, kıyaslanan… Babasının asla sevgisini gösteremediği kayıp, yaşanmamış, eksik bir çocukluk. Sevilmediğini düşünüp gece herkes uyurken battaniyesinin altında usul usul ağlayan çocukluk…
Bana hep “anne olunca anlarsın annenin kıymetini” derlerdi. Anladığım tek şey annemin beni gerçekten hiç sevmemiş olduğu oldu. Hep soğuk bir ilişkimiz vardı şimdi iyice yabancılaştı.
Farkında olmadan annem gibi olmaktan ölesiye korkuyorum. Ben annem olmak istemiyorum. Ama biliyorum annemle aramda kocaman bir fark var. Ben her fırsatta kızıma sarılıyor, kokluyor ve onu çok sevdiğimi söylüyorum. Onu ‘görüyorum‘, ‘görmeye çalışıyorum‘.
Fark ettim ki kızımı severken kendi çocukluğumu da seviyorum. Ona sarılırken çocukluğuma sarıldığımı, oynarken çocukluğumla oynadığımı. Kızım içimdeki bir kuytuda oturmuş çocukluğumu hayata döndürmeye başladı. Onun yaralarını sarıyor. Ve şimdiden görebiliyorum geçmişteki o çocuğun kızımla arkadaş olacağını, kaldığı kuytuluktan, karanlıktan çıkıp büyümeye başlayacağını. Bunun için kızıma ne kadar teşekkür etsem az.
Anne olunca görmeye başladığım bir şey daha var; annem her zaman beni kendine benzettiğini söylerdi. Belki de yaşayamadığı çocukluğunun acısını benden çıkarmaya çalıştığı için en çok bana şiddet uyguladı. Keşke şiddet uygulamak yerine benimle bütünleşip benimle yaşasaydı. Sormak istiyorum, “İnsan farkında olmadan olmaktan korktuğu kişi olabilir mi?”
***
Bu taze annenin içini rahatlatalım; sen kendi annen gibi acı veren kötü bir anne olmayacaksın! İçin rahat olsun. Senin annenin geçmişiyle ve özellikle kendisiyle ilişkisinde önemli sorunları varmış, zavallı kadın farkına varmadan bunları seninle ilişkisine yansıtmış. Ama senin mektubundan edindiğim izlenim çok olumlu; sen sağlıklı bir insan, bir kadın, bir anne ve tahmin ediyorum eşsin. Yolun açık olsun! Hiç korkma, doya doya mutluluğunu yaşa. Selamlar, sevgiler.
Doğan Cüceloğlu / 30 Ağustos 2020