Muğla’nın Bodrum ilçesinde Livaneli Vakfı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen III. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, akşam saatlerinde sona erdi.
26-27 Temmuz’da çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği III. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri’ne Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Livaneli Vakfı Kurucusu Zülfü Livaneli başta olmak üzere belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, Sanatçı Sıla Gençoğlu, Teoman Yakupoğlu, Harun Tekin, Müzikolog Henning Schmiendt, Paris Konstantinidis, Livaneli Vakfı yönetimi, Moskova Belediyesi Kuzey Bölgesi Kültür İdaresi Müdiresi Aleksandra Ilina, sanat camiasının ünlü isimleri, STK’lar, oda ve birlikler, siyasi parti temsilcileri ile basın mensupları katıldı. Bodrum’da sabah saatlerinde başlayan ikinci gün etkinliklerinde ise “Edebiyat ve Müzik” konuşuldu.
“KENTİMİZİN HAZİNELERİNİ KORUMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ”
Etkinlikte konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Akdeniz Edebiyat Günleri gibi büyük emeklerle donatılmış organizasyonlara ev sahipliği yapmak ve bu organizasyonların sürdürülebilirliğini sağlamak gayretinde olduklarını belirtirken şunlara değindi:
* “Biz yerel yöneticiler, kentimizin hazinelerini korumak için var gücümüzle çalışmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. İçerisinde varlığını hissettirdiğimiz etkinlik ve organizasyonlarda kentimizin kültür ve sanat ayağına yakışır bir tavır almayı ilke edindik. Kentimizde yaşamını sürdürmüş ve eserlerinin yaratım sürecini Bodrum’da geçirmiş olan, isimleri Bodrum ile birlikte anılan yaratıcı ustalar, sanatçılar, edebiyatçı ve tarihçiler kentimizin tanıtımına ve isminin kalıcı olarak hafızalara kazınmasına büyük katkı sunmuşlardır. Bu etkinliğin düzenlenmesinde katkısı olan tüm edebiyat ve müzik üstatlarına, Bodrum’un sanat ve edebiyatla yoğrulması için çaba harcayan tüm dostlara ve tabii ki siz değerli katılımcılara teşekkür ediyorum.”
“SANATA HER ZAMAN SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ise bu sene 3’üncüsünü düzenlediklerini, her yıl farklı bir temayla yola çıktıklarını söylerken, “Bugün edebiyat ve müziğin gücünü, kelimelerin gücünü ülkeyi dönüştürmekte de çok önemli bir bağ olarak kullanmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Siyasetçilerin önünü açan belki de en önemli pencere kültürdür, edebiyattır, tarihtir, müziktir, resimdir. Bunlarla tanışan yöneticiler, liderler kesinlikle başarılı olurlar. Atatürk, o zor şartlarda bile okumuştur, musiki cemiyetini kurmuştur. Kültürle toplumu buluşturmayı düşünmüştür. Sanat çok güçlü, insanı mutlu eden bir şeydir. Ve bizler sanata sahip çıkmak zorundayız. Biz CHP’li belediye başkanları olarak sanata her zaman sahip çıkmaya söz veriyoruz” dedi.
Edebiyat ve müzik temalı söyleşinin birinci oturumunda sanatçı Zülfü Livaneli, Moskova Belediyesi Kuzey Bölgesi Kültür İdaresi Müdürü Aleksandra Ilina, müzikolog-piyanist Henning Schmiedt edebiyat ve müziğin tarihten bu yana büyük bir ilişki içerisinde olduğundan bahsetti.
“SANAT POLİTİKACILARA DA YARDIM SAĞLAR”
Sanatçı Zülfü Livaneli, “Kültür ve sanatın tüm dünyanın sorunlarını çözemeyeceğinin farkındayız. Ancak bir toplumun içinde olan çarkların daha kolay dönebilmesi için sanata ihtiyacımız var. Sanat, politikacılara da yardım sağlar. Karşılıklı diyaloğun oluşmasında en rahat yoldur” dedi.
SILA VE TEOMAN EDEBİYATIN ÖNEMİNİ ANLATTI
3’üncü Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri’nin ikinci oturumuna Sıla Gençoğlu, Teoman ve müzikolog Paris Konstantinidis katılarak müziğin hayatımızdaki yeri ve edebiyatın müziğe yansımalarına dair görüşlerini paylaştı.
Şarkıcı, söz yazarı ve besteci Teoman edebiyat, müzik ve sanatın her zaman hayatında olduğunu ifade ederek sözlerin kendisi için her zaman önemli olduğunu belirtirken, “Edebiyat hâlâ yoğuruyor beni. Müzik yapıyorum ama edebiyat eski yoğunluğunda. Her fırsatta yanımda taşıdığım romanları okuyorum” sözleriyle hayatında edebiyatın ne kadar yoğun olduğundan bahsetti.
SILA: MESLEĞİM BENİ ÖZGÜRLEŞTİRDİ
Besteci, şarkı yazarı Sıla Gençoğlu ise şarkı yazarlığının başlangıcından bu yana geldiği noktadan söz etti. Şarkı yazarlığında orijinal formu tutturana kadar geçen süreci anlatan şarkıcı, gelişmek için değişmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Sıla, “Mesleğim beni özgürleştirdi, mesleğime teşekkür etmek istiyorum” diyerek mesleğine olan sevgisini dile getirdi.
Müzikolog Paris Konstantinidis, Zülfü Livaneli ve Yunan söz yazarı, besteci Mihail Mikis Theodorakis müziklerinin iyi anlaşılmasının gerekliliğine vurgu yaparak konuşmasına başladı. Konuklara Yunan ezgilerini, Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım ve çeşitli Livaneli şarkılarından parçalar dinleten Konstantinidis, karşılaştırmalar yaparak konuklarla yorumlarını paylaştı. Konuklar, 1997 yılında birlikte yaptıkları konser hakkında konuşarak bu konserin Türk-Yunan dostluğuna aynı zamanda iki ülke arasında çıkan Kardak krizinin bertaraf edilmesine etkili olduğunu söyledi.
2024 yılı Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, geniş bir katılımla gerçekleşen aile fotoğrafıyla son buldu.