Ümit Kıvanç’tan ‘Hrant Dink’ belgeseli

Ümit Kıvanç’tan ‘Hrant Dink’ belgeseli

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlamalarına öldürülen gazetecilerin anıları karıştı. Metin Göktepe’nin anılmasının ardından sırada gazeteci Ümit Kıvanç’ın yaptığı Hrant Dink belgeseli ve anması var.

Ümit Kıvanç'tan 'Hrant Dink' belgeseli

Geçen salı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamak için İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin daveti üzerine İzmir’e gittim. Başkan Dilek Gappi ve ekibi, Bayraklı Belediyesi’nin katkılarıyla bir dizi etkinlik düzenlemişti. Çalışan Gazeteciler Günü, sadece bizim ülkeye özel bir gün. Sendikaların çalışan gazetecilerin ücretlerini artırmalarını protesto için patronlar üç gün gazete çıkarmamaya karar veriyor ve onun üzerine biz çıkarırız diyen gazeteciler çıkarıyor gazeteleri! Şimdi böyle bir şey olamaz mesela. Zaten çalışan gazeteciden çok daha fazlası çalışmak isteyip de çalışamayan gazeteci, işten çıkarılan gazeteci. Bir de tabii aslında öldürülen gazeteciler günü yapmak lazım! Kimler yok ki, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı gibi; Metin Göktepe’nin ölümünü daha yeni andık ve Hrant Dink, 15 Ocak’ta Agos’un önünde anılacak.

HAFIZA YETERSİZ

Gazeteci Ümit Kıvanç, Hrant Dink Vakfı’nın katkılarıyla “Hafıza Yetersiz” adını verdiği bir saatlik bir Hrant Dink belgeseli yapmış. Çarşamba gecesi galası yapıldı, çok da beğenildi. Beğenilmeyecek gibi değil çünkü malzeme iyi. Hrant Dink’in sağda solda yaptığı konuşmaları kullanmış genel olarak, çok sıradan şeyler söylüyormuş gibi ama kimlik üzerine, milliyet üzerine çok derinliğine giden şeyler söyleyen Hrant’ın sözleri üzerine çoğunlukla kendi çektiği günlük hayattan ama anlamı derin olan görüntüler döşemiş. Kimisi, konuşmalarla örtüşüyor, Hrant çok iyi bir anlatıcı. Gazeteciliği Agos’u çıkarırken öğrenmiş ama konuşması, belagati, tamamen kendi yeteneği, içinden gelen bir güç. “Ben hiç suç işlemedim, hiç kimseyi öldürmedim, vurmadım, çalmadım ama beni tutup hapse attılar, tuvaletten bozma hücrelerde başka Ermenilerle birlikte tuttular ve her sabah İstiklal Marşı’nı okuttular. Bu hangi suçun nasıl cezası?” diye soruyor haklı olarak. “Ben diyaspora değilim, Türkiye vatandaşı bir Ermeniyim” derken de haklı ama en büyük suçu herhalde sosyalist bir Ermeni olmak ve bunun kavgasını vermek! Belgesel çok başarılı. Hrant’ı tanımamış, dinlememiş olanlar için de çok yararlı. Vakfın ve Ümit Kıvanç’ın YouTube kanallarından izlenebilecek. Günümüz Türkiye koşullarında daha fazlasını beklemek de hayalcilik olur.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05