Senesini bulamam, çok oldu.
Yine bu sayfanın, yine bu sütunlarında dile getirmiştim;
Bi kurul lazım!
****
Şehrimize ” yeni” bi çivi çakılacaksa,
Şehrimizden ”eski” bi taş sökülecekse,
Mutlaka onayları ve gönül rızaları alınması gereken…
Ve mutlaka şehrin eski ailelerinin temsilcilerinden oluşması gereken bi kurul…
****
Vay efendim nasıl yazarım bunu?
Ne kadar ”aşağılık kompleksi” taşıyan insan varsa gönül koydulardı. Kendimi ne sanırmışım, ne kadar da seçkinciymişim, şehrin sahibi salt bu aileler miymiş. falan filan?
Tarih, her gelişmeyle bu tezimi haklı çıkarıyo işte, yaşıyoruz hep beraber.
Başka da diyecek bişeyim yoktur hakim bey!!!!
****
Nasıl bi hınç ve yağmalama duygusudur, anlaşılır gibi diğil.
Şimdi de Atatürk Stadyumu’muzu yok ettiler.
Hiç kimseye sormadan-danışmadan, hiçbirimizden izin almadan.
Bu kadar mı basittir bazı duygular? Bu kadar mı ben yaptım oldu’dur?
****
(İncitici bişey iddaa ettiğimi sanmıyorum. Belediye, elbette kendi işlerini yapacaktır. Zabıta çalışacak, itfaiye tetikte bekleyecek, mezarlıklar düzenli olacak, şehir temiz tutulacak, asfalttır-su şebekeleridir-kanalizasyondur sorunsuz kılınacak, park ve bahçeler çiçek açacak, terminal tıkır tıkır işleyecek, muhtarlıklarla el ele verilecek, vb vb vb… Ama, örneğin, dünyanın en güzel stadını yıkarken, orada anıları olan insanlara soracaksın kardeşim)
(Dünyanın neresinde olabilmiştir; denize sıfır konumda, kimi sert şutlarda topun duvarları ve karayolunu aşıp denize düşebildiği bi stadyum????)
****
Bildiğim ve okuyabildiğim kadarıyla, (ki, görmeyip de adlarını yazamadıklarım varsa bağışlasınlar) Giresun Atatürk Stadyumu’nun yıkılarak yerine millet bahçesi yapılması projesine, sadece 2 kişi yazılı olarak karşı çıktılar;
”Şahsım” ve Dr. Ruşen Topallı kardeşim.
Şehrin iki eski ailesinin evladı yani.
Ne oldu, neden şaşırdınız ki?
Yenilerin Giresun kültürü diye bi derdi mi var?
( Sosyal medya kalemşörlerini ciddiye almıyorum.)
****
İkimiz de aşağı-yukarı aynı şeyi savunmuşuz;
-”Yahu bu şehirde zaten bi Millet Bahçesi var, hem de asırlardır var, saçmalamayın”!!!
Bencileyinse, ek olarak;
-”Bırakın yenisini yapmayı, bizim mevcut Millet Bahçemiz Sn. Cumhurbaşkanı’mıza duyurulmalı, bu sayede tüm ülkeye emsal gösterilmeli” diye de görüş sunmuşum.
****
Şehrin eskileri, bi başka deyişle Giresunla ilgili anıları / düşünceleri / özlemleri olanlar kıyıda-köşede bıraklınca, bakın başımıza neler gelebiliyor,
Bu işlerin yolunu-yöntemini bilmeyenler, belli bi estetik duygudan yoksun yaşayanlar, ne yapılacağına dair karar verecek bi kurul veya halk oylamasını akıl bile edemeyenler bakın neler diyebiliyor;
-”Aaaaa çok güzel olmuş”!!!!!
****
Nedir o çok güzel olan?
Söyliyim. Fotoğraf mı, resim mi ne olduğu tam anlaşılmayan sıradan bi görsel. Stadyum yıkıldıktan sonraki vaziyeti betimleyen bi görünüm… İçler acısı…
Hayır kardeşim, çok güzel falan diğil, hata tam tersi berbat bişey!
****
Beni en çok üzense kadınlarımızın tepkisizliğiydi.
O stadyumda, dünyada bi ilk ve tek olarak ”Kadınlar Tribünü” var idi.
Yaz kış demeden, gerekirse battaniye altında, çaylar-börekler-kuru köfteler, çoluk çocuk Giresunspor‘un peşinden koşulurdu. Belgeseli çekilip, FİFA nezdinde tüm dünyaya duyurulması gereken bi kültür yaşanmıştı şehrimizde.
Bilgisiz ve görgüsüzler asıl onu yıktılar.
Ve kadınlarımız sustular.
Neden?????
****
Şehrin eskilerinin çocuklarını, o soylu yaşamın son temsilcilerini dikkate almamaya devam ediniz, bizce bi sıkıntı yoktur.
Bizler, o güzellikleri yaşayarak büyüdük zaten, gördük geçirdik, içimize sindirdik ve yüreğimize gömdük. Çok çok da oralardan geçerken gözlerimizi kapar, yürür gideriz.
Bizim görmek istemediğimiz şeyler zaten yok hükmündedir! Asıl sizler ”neyi yaşayamadığınızı” iyi düşününüz.
Neleri kaybettiğinizi, neleri peşkeş çektiğinizi, neleri öldürdüğünüzü.
Tarih bizleri de yazacak, sizleri de..