Süreyya Karacabey’den 27 Mart Bildirisi

Süreyya Karacabey’den 27 Mart Bildirisi

Doç.Dr. Süreyya Karacabey’in kaleme aldığı 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi’ni okurlarımızla paylaşıyoruz:

Yıkıntılardan yükselen uğursuz bir dumandı bu hikayesiz zaman. 

Kelimeler, yükselen çığlıklara yaklaşamadı, harfler uzun süre sahipsiz bir dilin etrafında dolaştı. 

Ölüler kendine bir mezar aradı, çocuklar tutacak bir el. Dağılmış organ parçaları acılarını dillendirecek bir ağız aradı geceleri, rüyalar bitti, anlam, yetim bir çocuk gibi yıkıntılarda gezindi, hiçbir şeye ilişemedi. 

Senin seyircin, niye öldüklerini anlamayan insanlar şimdi. Senin seyircin, parçalanmış uzuvlar, harfsiz diller, uzun süre  boşluğa düşenlerin yokluk deneyimi şimdi. Işıltılı salonların karanlığa gömüldüğü bir zaman artık senin zamanın. Defalarca içinden geçtiğin gibi. 

Hançerle delinmiş bir gırtlak, dilsiz bir beddua, ve çok ağlamış bir gözden geriye kalan payına düşen. Defalarca tanık olduğun gibi.

Ama sen biliyorsun, her şeye yeniden başlamanın o gizli yolunu.

Savaş yıkıntılarında öğrendin, bombalanmış kentlerde öğrendin hepsini. Bir acıya ne iyi gelir bilirsin. Dağılmış sesleri, sahipsiz harfleri yeniden bir anlama kavuşturmayı derin dilsizlik zamanlarında öğrendin.

Yıkıntılardan yükselen uğursuz, kara bir çığlık şimdi zaman. 

Mezbahalarda ezber alanların torunları çok iyi bilir, ölümün öteki tarafından yükselen sesleri.

Mezarlıklarda oyun oynayanların çocukları bilir, ortak sevincin yolunun hep taşlaşmış cesetlerin üzerinden geçtiğini. Yıkıntılara bir anlam vermenin sonsuz işi olduğunu bilir. Ümidi koyu bir karanlıkta mum ışığından yapanların soyundan gelenler, her şeyin bittiği bir anda ışığın kapıdan içeri koşarak geldiğini de bilir. 

Şifacı kadınların çocukları olan tiyatrocular, şefkatin yaraya iyi geldiğini herkesten iyi bilir. 

Her şey bitti, sadece karanlık bir gölge var üzerinde şehirlerin, köylerin. Her şey bitti, parçalanmış taşların içinde çoktan ölmüş çocukların dilsiz sesleri var. 

Ama tiyatro bilir her şeye yeniden başlamanın büyülü dilini. Ortak ağıtları, ortak şarkıları bilir. Karanlıktan bir mumla gölge yapmayı, derin bir kederden direniş çıkarmayı ve paylaştıkça, dillendirdikçe acıların hafiflediğini bilir. 

Yıkıntılardan yükselen dilsiz bir acı şimdi zaman.

Ama tiyatro sizin yıktıklarınızdan bir ümit yapmayı bilir. Eski tapınaklarda bırakmıştır kurtarıcıların adını. Bir halkın yeniden sevineceği, şarkı söyleyeceği günleri bilir.

SÜREYYA KARACABEY
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerin seni sarıp sarmalayacağı bir gün seni bekliyor. İçsel sesine kulak ver ve sezgilerini takip et. Hayal gücünün sınırlarını zorlamak, yaratıcılığını besleyecek. Diğer insanlarla olan ilişkilerinde empatin yükselebilir, bu da seni daha anlayışlı kılacak. Ani duygusal dalgalanmalara karşı hazırlıklı ol, sabırlı kalmak önemli. Kendi içsel huzurun için meditasyon veya doğa yürüyüşleri yapmak faydalı olabilir. Kalbinin sesini dinleyerek, kendine bir süre ayırmayı ihmal etme. Mükemmel olanı aramak yerine, olduğun gibi kabul edebilirsin. Sosyal çevrende seni destekleyecek insanlarla bir araya gelmek, ruhunun köklenmesine yardımcı olacak.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05