Performanslarıyla dikkat çeken bol eğlenceli oyun, aynı zamanda sorular sorduruyor

Performanslarıyla dikkat çeken bol eğlenceli oyun, aynı zamanda sorular sorduruyor

Semaver Kumpanya, Molière’in ünlü eseri “Cimri” oyununu, Tansu Biçer’in yorumu ve Serkan Keskin’in çok konuşulan “Harpagon” performansıyla 7 sezondur kapalı gişe sahneliyor.

Performanslarıyla dikkat çeken bol eğlenceli oyun, aynı zamanda sorular sorduruyor

Komik mi? “O zaman hepimiz çok komiğiz”… Bu cümle çok önemli. Neden? Çünkü bu sözü söyleyen Cimri, yani oyundaki Bay Harpagon’un parası çalınıyor ve seyirciye dönüp bu cümleyi söylüyor: “Benim durumum komik ise hepimiz komiğiz.” Doğru söze ne denir; yaklaşık 20 yıldır toplum olarak soyuluyoruz çünkü…

AĞLANACAK HALİMİZE…

Semaver Kumpanya’nın sahnelediği Molière’in ünlü eseri “Cimri” oyununu önceki akşam Fişekhane Ana Sahne’de seyrettik. Bol kahkahalı ve günümüze göndermelerin olduğu oyunun yönetmeni Tansu Biçer’in yorumu ve Serkan Keskin’in çok konuşulan “Harpagon” performansı deyim yerindeyse uçuyor. Özellikle Frosine karakterini canlandıran Sezin Bozacı’nın oyunculuğu sahneye çıktığı andan itibaren oyunu daha yukarı çıkardı ve bol alkışı aldı.

Sahnedeki dekorlar bir sürü sandıktan oluşuyor. Kostümler Cimri’ninki dışında gösterişli ve renkli. Cimri’de belli bir zümreye bakmakla bir genellemeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakıyor ve garip rastlantılara tanık oluyorsunuz.

“Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır…” Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri’yi… Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? Tüm bu soruların yanıtı oyunu gidip seyretmekte saklı.

OYUNUN KONUSU

Paris’in zengin ve cimri burjuvalarından Harpagon, kızı Elise ve oğlu Cléante’yi varlıklı kişilere vermeye niyetlidir. Halbuki Elise, babasının yardımcısı olan Valère’yi, Cléante ise maddi sıkıntılar çekmekte olan Mariane’yı sevmektedir. Çocuklarının niyetlerini bilmeyen Harpagon, onlar hakkında kurduğu planı anlatır. Ayrıca Mariane’yi kendisine ayarlaması için çöpçatan Frosine’i devreye sokar. Cléante, babasının niyetini öğrenince acele para bulmaya çalışır ve tefeciden para bulmaya çalışır. Harpagon ise sürekli çalınır korkusu ile yaşadığı altınlarını bir sandığın içinde bahçeye gömmüştür.

Sürekli yeni gelişmelerin yaşandığı oyunun sonrası bol eğlence ve üstün oyunculuklar… Oyun bittikten sonra bize iyi ki tiyatro var, sanat çok yaşa diyoruz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05