O Gece Gökyüzünde Tek Bir Yıldız Bile Yoktu

O Gece Gökyüzünde Tek Bir Yıldız Bile Yoktu

Hatırlıyorum, Savaş Başar ile ilk tanışmam, bundan tam elli yıl önce, “Çirkin Dünya” filmini izlediğim gün gerçekleşmişti.

Şimdi düşünüyorum da, o filmde yaşar kıldığı Akrep karakteri ile sadece zirvede bir oyunculuk sergilememiş, ortaya koyduğu sahicilik / inandırıcılık boyutuyla da, seneler içinde tartışılmaz bir ölçüt, nasıl desem, bir referans olmuştu.

Sonrasında “Sevimli Frankeştayn” filminde Frankeştayn, “Devlerin Aşkı”nda Süreyya ve “İffet” filminde Haluk, “Aile Kadını”nda Mehmet, “Seninle Son Defa”da Ali Rıza yorumu, bir başka ifadeyle erişilmesi zor, yüksek kalibreli, sıra dışı oyunculuğuyla bir anda unutulmazlarımız arasına girmişti Savaş Başar.

“Columbo’nun sesi sustu…”

Savaş Başar, 22 Ağustos 1985 tarihli gazete haberinin başlığında yer alan “Komiser Columbo’nun sesi” değildi ki sadece… O büyük harflerle, gerçek bir AKTÖR’dü. Hem de döneminin en özel, en önemli, en değerli, kimilerine göre en aykırı, hırçın, önerilen / dayatılan hayatlara karşı mücadele veren aktörlerinden biri. 

Kendisini sahnede (“Öykülerden Oyunlar”da ve hemen öncesinde “Güneşin Çocukları”nda) sadece iki kez izleme fırsatım olmuştu… Sahne ışığı, sahneye hâkimiyeti, şimdi bu satırları yazarken bile gözlerimin önünde.

Az önce Ülker Köksal‘ın “Dünyanın Yaşlı Çocukları” oyunundan cümleler geldi aklıma:

“Bazı insanlar kendilerini yalnızca bir şeye adarlar. Yazgılıdırlar. Yazgılarından kopamazlar. Tiyatrocular da böyledir işte.” 

Savaş Başar’ın yazgısı da tiyatro oyunculuğuydu aslında. Ve bu yazısına, büyük bir adanmışlıkla boyun eymişti.

Tüm o radyo oyunları… Seslendirme stüdyoları, bitip tükenmek bilmeyen turneler… Televizyondaki tiyatro programlarında, nedense Devlet Tiyatroları sahnelerinde kendisinden “özellikle esirgenen büyük rolleri” üstlenmesi mesela…

Müjde Ar, Tarık Akan, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Bülent Kayabaş, Sevda Ferdağ, Doğan Bavli, Faruk Peker, Kadir İnanır‘lı film setleri…

Seslendirme sanatçısı olarak da, mesleğinin kuşkusuz en iyilerindendi Savaş Başar. Benim yaş grubum radyo tiyatrolarından, siyah beyaz televizyon döneminin dizilerinden “Komiser Columbo”da Peter Falk, “Kaygısızlar”da Tony Curtis’e hayat veren sesiyle tanımıştı O’nu. Sesiyle oynadı mikrofon başında, sesiyle karaktere ruh kattı, can verdi. Her sözcüğü bir hayat öyküsüne dönüştürdü adeta.

Ve 1959’dan 1987’ye kadar rol aldığı oyunlar, program, dergileri, afişler kaldı geriye ve başarıyla yaşar kıldığı karakterler…

“Dolap Beygiri”, “İmparatorun İki Oğlu”, “Öyle Bir Hikaye”, “Öykülerden Oyunlar”, “İntihar”, “Güneşin Çocukları”, “Kedi Oyunu”, “III.Selim”, “Ceza Kanunu”, “Susuz Yaz”, “Mete”, “Dirlik Düzenlik”, “Mança’lı Adam”, “Kör Kadı”, “Andorra”,  “IV.Murat”, “Ezik Otlar”, “Vur Emri”, “Kaktüs Çiçeği”, “My Fair Lady”, “Palto”, “Yaşlı Bayanın Ziyareti”, “Kiss Me Kate”, “Ağaçlar Ayakta Ölür”, “Topuzlu”, “Hürrem Sultan”, “Küçük Mozart” ve diğerleri.

Her defasında alkışlarla açılıp kapanan perde. Gözlerinde yeşil, mavi ışık yalazları…

“Tutkuyla, çakmak çakmak bakardı babam…”

Keşke Savaş Başar ile karşılaşma, kendisiyle röportaj yapma imkanım olsaydı. Olmadı. O erken gitti. Hem de çok erken. Şimdi virgüllerle yarım bırakılmış cümleler kaldı geriye. Yazılmamamış yazılar, sorulmamış sorular kaldı.

Kemâl Başar‘dan babasını anlatmasını istedim. Kronoloji umurumuzda değildi o an. Araya girip sorular sormak da istemedim. Anıların istilasına bıraktım Kemâl Başar’ı…

Konumuz SAVAŞ BAŞAR‘dı.

Kemâl Başar, çocukluğunun gri, kuru, durağan, tam bir memur kenti olan Ankara’sında babası ve arkadaşlarının renkli, hareketli, ışıklı hayatlarına hayrandı.

“Mesela Baykal Saran, Ergün Uçucu, Yalın Tolga, Ayberk Çölok, Defne Subaşı (Yalnız), Nur Subaşı, Melek Tartan, Fikret Tartan, Nurtekin Odabaşı, Turgut  Sarıgöl, Tugay Aktüre, Semih Sergen, babam… Hepsi ayrı ayrı kendilerine özgü insanlardı. Dönemlerinin, hiç kuşkusuz, en özel oyuncularıydı bu saydığım isimler. Onlardan etkilenmemek imkansızdı.”

“Babam, özgürlükçü, oldum olası güdümlü sanata, hele tiyatroda elitist tavırlara karşı çıkmış, bunun bedelini de, ne yazık ki en ağır biçimde ödemiş bir adamdı. Kuvvetli öngörüleri vardı. Sahnede izleyicisiyle içgüdüsel bir bağ kurup, nasıl desem, gerçeği kırar, yepyeni bir gerçeklik yaratırdı.”

“Şunu söylemeliyim ki, kesinlikle sanatçı olmama karşı çıkmadı. Sadece, eğer bu meslekte belli bir başarıyı gösteremezsem, yani sıradan bir oyuncu olarak kalırsam, çok acı çekeceğimi, savrulacağımı söyleyerek beni uyardı.”

Kemâl Askeri Başar

Hayatın şaşırtıcı tesadüfleri vardır aslında…

Makedonya göçmeni bir ailenin güzeller güzeli kızı Nüzhet, ilk izdivacını Edebiyat öğretmeni, Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürü Kemâl Askeri Başar ile neredeyse çocuk yaşta yapmıştı. Oğulları Yalçın’ın ardından, 15 Haziran 1938 tarihinde Savaş dünyaya gelmişti… Yokluk yıllarıydı. Kollar kırılıyor yen içinde kalıyor, eksikler, gedikler belli edilmiyordu. Saygı, nezahat, fedakarlık, samimiyet vardı insan ilişkilerinde. Ve sadakat!

Aralık ayının son günleriydi. Nüzhet Hanım iki çocuğunu alıp,  Ankara Garı’ndan kalkan trene bindi. Yeni yıl öncesinde eşinin yanına gidiyordu. Çoluk çocuk hem özlem giderecek, hem de yılbaşını birlikte kutlayacaklardı. Bir sevinçli heyecan ki, hiç sormayın. Yalçın henüz dört yaşındaydı. Savaş ise bir buçuk yaşında.

Tren Hasanoğlan İstasyonu’nda durdu. Genç kadın çocukları, çantaları, torbalarıyla trenden indi. Hava bıçak gibi soğuktu… Rüzgâr çok şiddetli esiyor, arada kar atıştırıyordu.

Fakat bu kalabalık neyin nesiydi? Ya şu hemen ilerde toplanmış küçük kalabalık…. Muavin bey, öğretmenler.

Bir şey… Bir şeyler olmuştu sanki. Kemal neredeydi?

“Başınız sağolsun. Allah başka acı göstermesin.”

Zaman durmuştu. Yaranın içinde çevrilen bıçak keskinliğindeki acıyla ürperdi Nüzhet Hanım. Kirpikleri üşüdü. Kirpikleri buz kesti o an. Karın donuk maviliğine düşen gölgeler çoğaldı giderek.

Akşam çökmüştü sokaklara. Şimdi bu iki küçük çocukla ne yapacaktı? Kime sığınacak, hayatla nasıl başa çıkacaktı?

Lacivert ışıklarla yivlenen bulutlara çevirdi bakışlarını. Ve zaman girecekti devreye. Sadece zaman…

Tabip İsmet Eryetişir‘in evlilik teklifini, önce “Sen ne diyorsun?” diye şaşkınlıkla karşılasa da, kendisinden bir kaç yaş küçük bu yakışıklı, billur kalpli adamla hayatını birleştirmeyi bir süre sonra kabul etti Nüzhet Hanım. Yalçın ve Savaş için de böylesi hayırlıydı. Yeniden bir aile ortamında olacaklardı. Hem, babasız çocuk büyütmek kolay mıydı?

Bahçede, rüzgarla sallanan unutulmuş salıncağa çevirdi Savaş bakışlarını.

Yıllar üst üste bindi. Savaş Başar 19 yaşındaydı artık. Ve belki de bir yol ayrımında…

Ağabeyi Yalçın Başar ve aynı mahallede oturan Devlet Tiyatroları oyuncusu İlyas Avcı‘nın önerisiyle, 1957’de kaydını yaptırttığı Ankara Devlet Konservatuvarı’yla ilişkisi, bir yıl sonra disiplinsiz davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle kesildi. Hayatın dayattığı, zorlayıcı, dayatmacı kuralları, oldum olası benimseyen biri değildi Savaş Başar. Toksözlü, çocuk kalpliydi, sınır tanımaz heyecanları vardı. Apollon’un karşısında diz çökmeyen Midas’tı O. Kimi zaman kınından sıyrılmış bir bıçaktı. Neşeli, nüktedan, çapkın, etrafındakileri yaptığı şakalarla kahkahaya boğan bir deli fişekti aynı zamanda.

“Sahi, konservatuvarda okurken Kartal Tibet, Tomris Oğuzalp, Bozkurt Kuruç dönem arkadaşlarıymış babamın.”

Bilinmeyen topraklarda, yitik bir zamanda, geçmişin hayalleri, hayaletleri arasında asılı kalacak biri değildi Savaş Başar.

Savaş Başar, Kaya Akarsu ile…

O tiyatrocuydu. Hem de en safkanından…

Amatör olarak çocuk tiyatrosu çalışmaları yaparken, Muhsin Ertuğrul‘un kendisi ve diğer oyuncu arkadaşlarını fark etmesiyle, 1959 senesinde yeniden konservatuvara ve sonrasında Devlet Tiyatroları kadrosuna alındı.

İçinde nöbet tutan taşkın coşkularıyla, umutları, yeteneğiyle kişisel tarihini elleriyle inşa etmeye başlamıştı zaten. Korkusuzdu. Tünediği dalda renk renk deri değiştiren bukalemunlar umurunda değildi. Çoktan repliklerle yaşamını örmüştü bile.

“Babam sahnede, her defasında değişik bir duyarlılık, oyun gücüyle çıkardı izleyici karşısına. Klişeler değil, yarına kalacak karakterler koyardı ortaya…”

Fikret ve Melek Tartan, Savaş ve Demet Başar

Yorgun hayatının eşsiz baharı çocukları, tiyatro ve yakın dostlarıydı Savaş Başar‘ın.

Durdu makyajını silmeden, aynaya baktı. Uçuk bal rengi bir ışık düştü yüzüne. Gecesi olmayan gündüzleri, alevli özlemleri geldi bir an aklına. Gülümsedi. Çok uzaktan, bir ömür kadar uzak diyarların birinden, o soğuk tren istasyonunda korkuyla annesinin elini tutan küçük çocuk çıkıp gelmişti yine. İçini çekti.

Bir duman, bir bulut gibi savrulan karı hatırladı. O küçücük çocuğun omuzları düşmüş, kolları yana sarkmıştı… Ağlıyor muydu, ne?

Kalbinini yoklayan sancıyla bir an nefessiz kalır gibi oldu. Ne tuhaf bu sancılar epeydir sıklaşmış gibiydi. Kemal’i, Gamze’yi, Öykü’yü düşündü. Kemal 21 yaşına yeni girmiş sayılırdı. Gamze 18 yaşındaydı henüz. Öykü ise yeni doğmuştu.

“Yıllar içinde birçok önemli oyunda oynuyor elbette. Yeni başladığında ‘Andora’da oynadığı asker karakterini çok sevdiğini söylerdi hep. ‘Don Kişot’tan ‘IV.Murat’a, seneler boyu oynuyor da oynuyor. Sonra 1980’lerde kendi buluşu olan tek bir sandalyeyle dünya öykülerini sahneye taşımıştı babam. Bir tek sandalye her şey oluyordu sahnede. Rejisör de kendisiydi, oyuncu da: ‘Öykülerden Oyunlar’ O’nu bir başka doruğa taşıdı. Öylesine donanımlı bir sanatçıydı ki, onun o gösterisini daha sonra çok yapmak istediler, sahnelediler, hepsi de kof birer oyun olarak kaldı; sahnede tek bir sandalyeyle koca bir dünya kurmak, büyük oyunculuk, üslûp gerektiriyordu çünkü. Başaramadılar.”

“Çok yaratıcıydı, doğaçlama ile bir anda inanılmaz şeyler yapabilirdi sahnede.”

Günlerden 21 Ağustos 1985 Çarşamba…

Kalp, ruh, beden ve gökyüzü aynı anda ağlar ya, bazen.  Oktay Akbal gibi “suçumuz insan olmak” diyelim sadece. Susalım. Konuşmayalım ya da.

“Babam Savaş Başar kalbine yenik düştü ve aramızdan ayrıldı. Kırk yedi yaşındaydı. Beni koruyan, desteğim olan adamı kaybetmiştim. İlk iki gün boyunca öleceğimi sandım. Bu acıya katlanmak imkânsızdı. Hayatımda ilk kez ölümü düşündüm. Bu boşluk, bu hasretle nasıl başa çıkacaktım, bilmiyordum. Varlığımı sorguladığım çağlardaydım üstelik. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde de okumaktan da pek mutlu değildim. İşte tam da o günler de, Yalçın Amcam beni arabasına atıp, İstanbul’a Mimar Sinan Üniversitesi  Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’ne getirmeseydi, ne yapardım, gerçekten cevabı meçhul bir sorudur.”

“Benim iki babam var aslında. Babam Savaş Başar. Halk sanatçısı, mütevazı, duygusal, dost, sevecen, taşkın, komik, yerine göre kavgacı, hırçın, atılgan biri. Diğeri amcam Yalçın Başar ise bir babadan hep daha fazlasıydı. Babamın çok erken kaybıyla bana babamdan yakın oldu. Oğluma da gerçek bir büyükbaba.  Ailemizin ve çevresinin sanat ve ışık yayıcısı O’ydu diyebilirim. Hepimizi klasik sanata yakınlaştırması bir yana, kaç yoksul çocuğu konservatuarlı yaptı, bilseniz. Eğitti. Yol gösterdi. Kendinde ne varsa çevresine, denk geldiğine, isteyene, ihtiyacı olana hiç sakınmadan verdi. Geliştirdi, büyüttü. Cumhuriyet çocukları böyleydi….”

Baykal Saran, Alev Sezer ve Savaş Başar

“Babamın otoriteye direnen, hiçbir koşulda biat etmeyen bir yapısı vardı. Güçlüydü, cesurdu. Zamanının politikacılara yakın duran, baskıcı genel müdürü Cüneyt Gökçer’in, politik rüzgarları da arkasına alıp, çok uzun süre büyük bir güçle kurumun yöneticisi olarak, her şeyi kendine yontmasına, insan kayırmasına, Devlet Tiyatroları’nı kendisi ve yakın çevresi yararına kullanmasına direndiği, bunu açıkça, cesaretle her platformda söylediği ve genç yaşında gücü yettiğince mücadele ettiği için, uzun yıllar boyunca, O’nun gibi düşünen meslektaşları ile birlikte, ceza olsun diye karda kışta aylarca sürüldüğü Anadolu turnelerine ve ufak tefek rollere maruz kaldı. Ama direnmeyi hep sürdürdü. Ceza hepimizeydi aslında. Babam da ne yapsın, içinden yetenek ve yaratıcılık taşıyor, ona saygı duyan, değer veren sinema sektöründe çok başarılı bir aktör oldu. Dahası yüreğinin sesini hep korudu.”

“Seslendirmede de orijinal tarzıyla ve dikte edilen diksiyon kurallarını değil, güncel konuşma dilini kullanmasıyla bir öncü oldu aslında. Hem de o baskı altında. Peş peşe rol aldığı filmler, televizyon dizisi Komiser Colombo’yu seslendirmesiyle bir anda piyasanın aranan aktörlerinden biri olmuştu.”

“Tiyatroda da en az Cüneyt Gökçer kadar büyük bir aktördü mutlaka; sesleri fazla çıkıyor, sürüden farklılar, insan kayırmacılığa karşılar diye kurumda itilen, kakılan pek çok ağabeyi, ablası, akranı, kardeşi gibi. Her zaman savunduğu, gururla kadrosunda yer aldığı ve kıymetinin hiçbir zaman bilinmediği Devlet Tiyatroları’nda oynadığı başrol birkaç tanedir, hepsi de büyük baskı döneminden sonra. Dile kolay, yirmi beş seneden fazlaydı bu dönem, babamın kuşağı ve ailelerine denk geldi. Sahnede kendini göstermeye ömrü vefa etmedi.”

“Oyuncuların alanı olan işlerden yola çıkarak bir karşılaştırma yapayım; babam sinemada Cüneyt Gökçer’den çok daha büyüktür. Seslendirmede de. Var mı tersini söyleyebilecek olan? Tiyatroda o imkan verilseydi, orada da aynı olurdu. Sadece babam değil, bu çapta ne isimler sayarım size, hiçbirini tanımazsınız, hatırlamazsınız da bugün. Tiyatro suya yazı yazmaktır çünkü, oyun kalktı mı bir süre sonra kimse hatırlamaz oyuncuyu. O ve arkadaşları oyunculuğa aşıktı. Devlet Tiyatrosu’na da. Öyle bir dönemdi. Kendilerini Cumhuriyet ve kurumlarına adamışların çağı… Cumhuriyetin kurumunu kendilerinden çok daha fazla sevdiler. Bu zulüm hemen hemen hepsini içkiye itti. Onun gibi düşünen, bugün onları hatırlayan küçük bir kitle tarafından büyük aktörler olarak anılan, anılmasa da bilenin bildiği pek çok arkadaşını da…”

“Genellikle mutsuz bir adamdı babam, inanılmaz duygusaldı, birden hırçınlaşıverirdi, hep bir mücadelenin içindeydi; sonsuz gırgır onun kalkanıydı. Aurası, çekim ve etki gücü yüksek bir insandı. Hoşsohbetti. Fakat şunu özellikle söylemeliyim, hayatı güzel yaşar ve yaşatırdı. Çok duyarlıydı. Bonkördü…”

“Toprağa verildiği gün Sakarya Caddesi’nde sürekli gittiği bir meyhane, onun masasını boş bırakarak, hatırası için bedava rakı servisi yapmış insanlara… Kadir İnanır geldi şimdi aklıma. Başsağlığı için bizi, gözyaşları içinde aramıştı… Telefonda konuşmakta zorlanıyordu… “

“Babamın bütün o filmlerde giydiği iki takım elbisesi vardı. Uzun seneler o elbiselere sinmiş kokusunu içime çektim. Bakın belki çok sık yineliyor olabilirim ama, bize bu acıları yaşatanları asla affetmeyeceğim.”

“Baskı onu ve pek çok arkadaşını yıldırmadı, içlerindeki yaratıcılıkla hiçbir güç baş edemezdi çünkü; ama biz babamızdan olduk. O dönemde nice aile dağıldı, iyi oyuncular sahnede var olamadıklarından alkolik oldu, hatta öldü, intihar etti. Vebali işte bu tip yöneticilerin boynunadır. Dediğim gibi, kırk yedi yaşındaydı öldüğünde. O büyük aktör tiyatroda yapabileceklerinin çeyreğini yapamadan bu dünyadan göçtü gitti. Oysa imkan tanınsa Devlet Tiyatroları’nı Alman, İngiliz etkisinden kurtarıp, özüne dönüştürecek sanatçılardan biriydi…”

“Devlet Tiyatroları’nın yazılmamış tarihi trajedilerle doludur aslında. Pek çok yöneticisinin elime erk geçti, aman kaptırmayayım, sonuna dek faydalanayım diye arkadaşlarına, öğrencilerine göstere göstere, tiyatro disiplin işidir numarasını da zorla, cezayla, korkuyla yutturarak yaptıkları zulüm insanlık dışıdır ve aslında yatacak yerleri yoktur.“

“Sonuçta seyirci Savaş Başar’a doyamadı. Biz babamıza hiç doyamadık.”

Yaşar kıldığı rollerle, varlığıyla, hayata karşı duruşuyla bir toplumun dağarcığına öncesiz sonrasız renkler, sesler katmış, söylenecek sözü olmuş bir aktördü Savaş Başar. Tiyatro sanatını önemseyenlerin aradan geçen yıllara rağmen unutmadıları bir aktör…

PINAR ÇEKİRGE

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjin yüksek, tutkuların ve motivasyonun seni harekete geçirecek. Yeni projelere başlamak için ideal bir zaman. İçsel gücünü hissetmek, çevrendeki insanları etkileyebilir ve liderlik vasıflarını ortaya çıkarabilir. Ancak, ani tepkiler vermekten sakınmalısın; düşünmeden hareket etmek, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İletişimde açık ve net olman gereken bir gün. Romantik ilişkilerde de tutku dolu anlar seni bekliyor. Kalbini açmaya ve duygularını ifade etmeye cesaret et! Arkadaşlarınla vakit geçirmek, senin için motivasyon kaynağı olabilir; sosyal çevrenle olan bağlarını güçlendirmek için fırsat yaratmalısın. Unutma, içindeki ateş ve tutku, seni pek çok konuda ileri taşıyabilir.

BOĞA BURCU YORUMU

Huzurlu ve stabil bir gün seni bekliyor. İçsel dinginliğine odaklanarak, kendine zaman ayırmanın keyfini çıkarabilirsin. Aile ve arkadaşlarla yapılan samimi sohbetler, duygusal bağlarını güçlendirecek. Yaratıcı yönlerin ön planda olacak; sanatsal bir projeye yönelmek ya da doğayla iç içe olmak canını besleyecek. Maddi konularda dikkatli olman gereken bir dönemdesin; harcamalarını kontrol altında tutmakta fayda var. Kendini rahat hissetmek için alışveriş yapmayı düşünsen bile, ihtiyacın olanlarla yetinmek daha sağlıklı olacak. Sağlığın da gündemde; spor veya doğa yürüyüşleri ile enerjini yükseltebilirsin. Kendine olumlu bir yatırım yapmayı ihmal etme. Güzel fırsatlar kapını çalacak, sabırlı ol.

İKİZLER BURCU YORUMU

İletişim becerilerin ön planda olacak. Sosyal ortamlarda dikkati üzerine çekebilir, yeni bağlantılar kurabilirsin. Fikir alışverişine açık olacağın bir gün. Kısa geziler, yeni deneyimler ve ilginç insanlarla tanışma fırsatları seni bekliyor. Duygusal anlamda kararsızlık hissedebilirsin, derin düşüncelere kapılmadan anı yaşamaya odaklanmalısın. İş veya akademik konularda yaratıcı projeler ortaya çıkarabilirsin, cesaretle ilerle. Kendine güven ve esneklikle bu süreci geçir.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygular derinleşiyor, içsel bir keşif yolculuğuna çıkabilirsin. Hassasiyetin artarken, sevdiklerinle olan bağların da güçlenecek. Bu dönemde, geçmişle yüzleşmeler, geçmişte yaşanmış anıların gün yüzüne çıkması olası. Kendini savunmasız hissedebilirsin; bu tamamen doğal. Empati yeteneğin ön planda olacak, başkalarına yardım etme arzusuyla dolabilirsin. Ani gelişmelerle karşılaşmak, seni heyecanlandıracak fakat dağılmaman için içsel dengeyi koruman önemli. Küçük bir sürpriz, yüzünde gülümsemelere yol açacak. Anlık kararlar almaktan kaçın, biraz daha düşünmek sana iyi gelebilir. Günün sonunda, ruhunu besleyecek bir şeyle meşgul olmayı unutma; kendine zaman ayırmak, motivasyonunu artıracak.

ASLAN BURCU YORUMU

Yıldızların pozisyonları, kendine güvenin ve kararlılığın öne çıktığı bir gün geçirmeni müjdeliyor. İçsel gücünü hissedecek ve bu enerjiyi çevrendekilere yansıtacaksın. İkna kabiliyetin yükselebilir; bu, sosyal bağlantıların ve iş ilişkilerin açısından önemli fırsatlar yaratabilir. Hayal gücünle birlikte yaratıcılığını serbest bırakma isteği duyabilirsin. İçindeki lideri ortaya çıkartacak projeler üzerinde çalışmak için mükemmel bir zaman. Kalabalıklar arasında parlayarak, dikkatleri üzerine çekebilirsin; ancak dikkat, egonun şişmesine izin vermemek için dengeyi bulmakta. Kalbinin sesini dinle ve ilişkilerinde samimi bir yaklaşım izle. Bugün, kendinle yüzleşerek derinlere inebilir, duygusal ihtiyaçlarını más derinlemesine keşfetme fırsatını yakalayabilirsin.

BAŞAK BURCU YORUMU

Bugün, detaylara olan düşkünlüğün seni olumlu bir şekilde öne çıkarabilir. Çalışma hayatında organize olmaya ve verimliliğini artırmaya odaklanmışken, çevrendeki insanlar da seni bu yönünde takdir edebilir. Tamamen odaklandığın işlerin sonuçlarının tatmin edici olması, kendine olan güvenini tazeleyecek. Sağlık konusunda ise, bedenine daha fazla dikkat etme gerekliliği hissedebilirsin. Küçük ama önemli değişiklikler yapmak, kendini daha enerjik hissetmene yardımcı olabilir. İletişim kurduğun insanlarla arandaki bağın güçlenmesi, ilişkilerine de pozitif bir yansıma getirebilir. Doğru kelimeleri seçerek, düşüncelerini ifade etmekte zorlanmayacaksın; bu, diğerleri üzerinde güçlü bir etki bırakmana olanak tanıyacak. Kendini ifade etme biçiminde alacağın cesur kararlar, hayal ettiğin yola doğru atılan adımlar olabilir. Kendi içsel sesine güvenmeyi unutma.

TERAZİ BURCU YORUMU

İlişkilerde dengenin ön planda olduğu bir gün. Yakın çevrendeki insanlarla iletişim kurmak, duygusal paylaşımlar yapmak ve ortak projelere yönelmek için uygun bir zemin mevcut. Yaratıcılığının ve estetik anlayışının öne çıkacağı fırsatlar doğabilir. Eğer bir projede yer alıyorsan, bu projeye olan katkılarının gözle görülür bir şekilde değerlendirildiğini hissedeceksin. Sosyal etkinlikler ve toplantılar, enerjini yükseltme ve iyi ilişki kurma adına harika fırsatlar sunuyor. Kendini ifade etmekten çekinme; başkalarının düşüncelerine açık olmak, sana yeni perspektifler kazandırabilir. Ancak, kararsız kalma eğilimini dengelemek için içgörüne güvenmeyi ihmal etme.Finansal konularda, daha önce düşünmeye başladığın bazı değişiklikleri gerçekleştirmek için doğru bir dönemdesin. Harcamalarına dikkat etmek, gelecekte daha iyi bir kontrol sağlamak adına faydalı olacak. Bugün kendini iyi hissetmek, ruhsal ve bedensel dengeyi sağlamak adına kendine zaman ayırmak da önemli. Estetik ve sanatsal aktivitelere yönelmek, zihinsel ve ruhsal tazelenme sağlayacak. Özgürlük arayışın, seni yeni deneyimlere ve ilham dolu anlara yönlendirebilir.

AKREP BURCU YORUMU

Derin duyguların yüzeye çıkma zamanı. İçsel değişimlerin ve dönüşümlerin kapısını aralıyorsun. Bugün, geçmişte yaşadıklarınla yüzleşmek ve onları serbest bırakmak adına güçlü bir açılım olabilir. İlişkilerdeki güven duygusu önem kazanırken, sevdiklerinle olan bağların derinleşebilir. Kendini ifade etme isteği artıyor; fikirlerini cesurca paylaşmak ve ruh halini açmak için doğru zaman. Gizli kalmış duygularını açığa çıkarma cesaretini bulabilirsin. Burçlar tam da bu dönemde sezgilerini dinlemeni ve içsel sesine kulak vermeni öneriyor. Yeni fırsatlar kapını çalarken, dönüşüm sürecinde sabırlı olmayı unutma. Hissettiğin yoğun enerjiyi kendine ve çevrene yönlendirmeye çalışmalısın.

YAY BURCU YORUMU

Macera arayışın, hayatına enerji katıyor. Bugün, yeni deneyimlere açık olman, seni beklenmedik fırsatlarla buluşturabilir. İnançlarının peşinden gitmek, seni bambaşka ufuklara taşıyacak. Sosyal etkileşimlerin artarken, arkadaşlarınla yapacağın samimi sohbetler, derin bağlar kurmana yardımcı olacak. Değişik düşüncelere ve farklı bakış açılarına karşı açık olmalısın; bu, senin için ufuk açıcı bir tecrübe olacak. Doğa ile iç içe olabileceğin anlar yarat, ruhun bu bağlantıdan beslenmeyi isteyecek. Unutma, özgürlüğün senin için ne kadar önemliyse; sorumluluklarını yerine getirmek de bir o kadar kıymetli. Kendine güven ve sezgilerine kulak ver, yolunu aydınlatan pusula senin içinde mevcut.

OĞLAK BURCU YORUMU

Bugün, hedeflerinize odaklanmanız için harika bir enerji var. İş veya sorumluluklar konusunda kararlılığınız sayesinde, zorlukların üstesinden gelme kapasiteniz artıyor. Planladığınız projelerde detaylara dikkat etmek, size önemli fırsatlar sunabilir. Sosyal yaşamda ise, güvendiğiniz kişilerle daha fazla vakit geçirme isteği duyabilirsiniz; bu, zihinsel ve duygusal açıdan güçlü bağlar kurmanıza yardımcı olacak. Kendi iç dünyanıza dönmek için de bir zaman yaratmak faydalı olabilir. Bu dönem, kişisel gelişiminiz için kritik adımlar atmanızı sağlayabilir. Kendinize karşı nazik olun ve stresle başa çıkmak için uygun yöntemler seçmeye özen gösterin. Bağlantılarınızı güçlendirme fırsatlarını iyi değerlendirin; bunlar ileride potansiyel iş birliklerine dönüşebilir. Güçlü iradenizle, karşınıza çıkan her engeli aşma yeteneğine sahipsiniz.

KOVA BURCU YORUMU

Sosyal etkileşimlerin ön planda olduğu bir dönemdesin, arkadaşlarınla veya toplumsal gruplarla yeni projeler üzerinde çalışmak için harika bir zaman. Yenilikçi fikirlerinle dikkat çekecek, çevrendekilere ilham vereceksin. Beklenmedik durumlar, heyecan verici fırsatların kapını çalmasına neden olabilir. Duygusal olarak özgürleşme arzusu içerisindesin, kendini ifade etmek için daha açık ve cesur olabilirsin. Ancak, başkalarının görüşlerine saygı göstermek de önemli; takım çalışmasında uyum sağlamak için esneklik göstermek gerekecek. İçsel sesine kulak ver, sezgilerin güçlü, bu dönem kişisel gelişim için de oldukça elverişli. Günü kabullerin ve inançların üzerinde düşünerek değerlendirmek ruhsal açıdan da tatmin edecektir.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün, duygusal derinliklerinle yüzleşmek için harika bir zaman. İçsel dünyana yönelmek, özlem ve hayallerinle bağlantı kurmanın yollarını bulabilirsin. Sanatsal yeteneklerin ön plana çıkarken, yaratıcılığını keşfetmek için harika fırsatlar doğabilir. Empati yeteneğin sayesinde başkalarının duygularına dokunarak ilişkilerini güçlendireceksin. Meditasyon veya doğayla vakit geçirmek ruh halini olumlu yönde etkileyecek. Anlık kriz anlarında sezgilerine güvenmeyi unutma; içsel rehberliğin sana doğru yolu gösterebilir. Ayrıca, geçmişle ilgili düşünceler, geleceğinle ilgili kararlarını şekillendirmene yardımcı olabilir. Kendine zaman ayırmayı ihmal etme; bu, içsel huzurunu bulmanı kolaylaştıracak.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
“Spiritua”, 26 Haziran’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde Editor 11 Haziran 2025 1,2K Okunma Prömiyerini geçtiğimiz ay Grand Pera’da yapan “Spiritua”, 26 Haziran Perşembe 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde seyirciyle buluşacak. Geçtiğimiz ay Grand Pera Emek Sahnesi’nde iki gece üst üste kapalı gişe sahnelenen Spiritua, şimdi Bakırköy’de seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. William Shakespeare’in beş büyük tragedyası — Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear ve III. Richard — ile Truva Savaşı’nın mitolojik anlatısını çağdaş sahneleme diliyle bir araya getiren bu etkileyici prodüksiyon, 26 Haziran Perşembe akşamı 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sahnelenecek. Arda Aydın’ın yazıp yönettiği, Biraderler Yapım ve İdil Türkmenoğlu yapımcılığında hayata geçirilen Spiritua, klasik tiyatro kodlarını kırarak Türkiye’de benzeri olmayan bir tiyatro deneyimi sunuyor. Tek perdelik oyunda, Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi Çocuk Genç Sanat Tiyatro (ÇGST) bünyesinde yetişen 45 genç oyuncu sahne alıyor. Seyircisini 70 dakikalık soluksuz bir deneyime davet eden Spiritua, popüler müzikler, dans, çağdaş koreografi, yenilikçi sahne teknolojisi ve çarpıcı görsellerle tiyatronun sınırlarını yeniden çiziyor. Bu yapımda Shakespeare’in evrenselliği ve Truva’nın destansı kökeni, günümüz gençliğinin estetik anlayışıyla buluşuyor. Gelenekle geleceğin çatışmadığı, aksine birbirini dönüştürdüğü bir anlatı kuruluyor. Genç kuşağın sahne üzerindeki enerjisiyle birleşen Spiritua, sadece bir oyun değil görsel, işitsel ve duygusal olarak izleyiciyi derinden etkileyen bütüncül bir sanat deneyimi. Yeni nesil sahneleme anlayışıyla Türk tiyatrosuna cesur bir katkı sunuyor. Spiritua’nın etkileyici sahne deneyimine tanık olmak için yerinizi ayırtın. Biletler Biletinial‘da satışta! Künye Yazan/Yöneten: Arda Aydın Yapım: Biraderler & İdil Türkmenoğlu Çeviren: Can Doğan Dramaturg: Hilmi Zafer Şahin Konsept: Arda Aydın Oyuncular: Çocuk Genç Sanat Tiyatro Oyuncuları Müzik Tasarım ve Uygulama: Orçun Tekelioğlu / Murat Tunalı Koreograf: Serkan Bozkurt Film Tasarım ve Uygulama: Berk Başyurt Fotoğraf: Orçun Karamustafa Yardımcı Yönetmen / ÇGST Programlar Koordinatörü: Yonca İnal Afiş Tasarım: N.Cem Erutku Yönetmen Yardımcısı: Ebru Ege Proje Asistanı: Yusuf Selim Ünal Biraderler Yapım Proje Koordinasyon: Tüzün Bülbül / Yeter Koç PR ve İletişim: Ela Belül / Harun Karaburç Hakkında: Yeni nesil sahne sanatları prodüksiyon şirketi olan Biraderler Yapım, 2016 yılında kuruldu. Aynı yıl sahneye koyduğu ilk prodüksiyonu “Biraderler Cabaret”, 80’in üzerinde temsil yaparak izleyicinin büyük ilgisini kazandı. 2017 yılında, Aleksandar Popovski’nin rejisiyle sahnelenen “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, yılın en dikkat çekici tiyatro prodüksiyonları arasında yer aldı. 2019’da Atatürk’ün insani yönünü merkeze alan Arda Aydın’ın tek kişilik performansıyla “İlelebet” adlı oyunu sahnelendi. İlelebet, aynı yıl Avrupa ve Kuzey Amerika turnelerine çıkarak uluslararası izleyiciyle de buluştu. 2018’de Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi olarak kurulan ÇGST – Çocuk Genç Sanat Tiyatro, çocuklar ve gençler için sahne ve oyunculuk alanında özel atölye programları geliştirdi. Aynı yıl otizmli çocuklar için açılan özel atölyenin katılımcıları, 2019’da Yonca İnal’ın yönetmenliğinde sahnelenen “Pencere” adlı oyunla ilk kez sahneye çıktı ve profesyonel oyunculuğa adım attı. Çocuk ve gençlere yönelik projeleriyle öne çıkan ÇGST, 2019’da izleyicinin yönlendirmesiyle şekillenen interaktif doğaçlama çocuk oyunu “Sen Yaz Ben Oynarım”ı sahnelemeye başladı. Sen Yaz Ben Oynarım sahnelenmeye devam etmekte. 2023 yılında sahnelenmeye başlayan ve büyük ilgi gören “Dolap: Bir Gençlik Müzikali”, hem enerjik anlatımı hem de gençlik temasına getirdiği çağdaş yorumla öne çıktı. Oyun, 49. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Çocuk – Gençlik Oyunu” ödülüne layık görüldü. Biraderler Yapım, hem yetişkin hem genç izleyiciye hitap eden yenilikçi tiyatro anlayışıyla üretmeye devam ediyor. Detaylı bilgi ve programlar için: cgst.online Daha Fazlası İçin Bizi Takip Edin: @spirituaoyun @cocukgenctiyatro

“Spiritua”, 26 Haziran’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde Editor 11 Haziran 2025 1,2K Okunma Prömiyerini geçtiğimiz ay Grand Pera’da yapan “Spiritua”, 26 Haziran Perşembe 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde seyirciyle buluşacak. Geçtiğimiz ay Grand Pera Emek Sahnesi’nde iki gece üst üste kapalı gişe sahnelenen Spiritua, şimdi Bakırköy’de seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. William Shakespeare’in beş büyük tragedyası — Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear ve III. Richard — ile Truva Savaşı’nın mitolojik anlatısını çağdaş sahneleme diliyle bir araya getiren bu etkileyici prodüksiyon, 26 Haziran Perşembe akşamı 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sahnelenecek. Arda Aydın’ın yazıp yönettiği, Biraderler Yapım ve İdil Türkmenoğlu yapımcılığında hayata geçirilen Spiritua, klasik tiyatro kodlarını kırarak Türkiye’de benzeri olmayan bir tiyatro deneyimi sunuyor. Tek perdelik oyunda, Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi Çocuk Genç Sanat Tiyatro (ÇGST) bünyesinde yetişen 45 genç oyuncu sahne alıyor. Seyircisini 70 dakikalık soluksuz bir deneyime davet eden Spiritua, popüler müzikler, dans, çağdaş koreografi, yenilikçi sahne teknolojisi ve çarpıcı görsellerle tiyatronun sınırlarını yeniden çiziyor. Bu yapımda Shakespeare’in evrenselliği ve Truva’nın destansı kökeni, günümüz gençliğinin estetik anlayışıyla buluşuyor. Gelenekle geleceğin çatışmadığı, aksine birbirini dönüştürdüğü bir anlatı kuruluyor. Genç kuşağın sahne üzerindeki enerjisiyle birleşen Spiritua, sadece bir oyun değil görsel, işitsel ve duygusal olarak izleyiciyi derinden etkileyen bütüncül bir sanat deneyimi. Yeni nesil sahneleme anlayışıyla Türk tiyatrosuna cesur bir katkı sunuyor. Spiritua’nın etkileyici sahne deneyimine tanık olmak için yerinizi ayırtın. Biletler Biletinial‘da satışta! Künye Yazan/Yöneten: Arda Aydın Yapım: Biraderler & İdil Türkmenoğlu Çeviren: Can Doğan Dramaturg: Hilmi Zafer Şahin Konsept: Arda Aydın Oyuncular: Çocuk Genç Sanat Tiyatro Oyuncuları Müzik Tasarım ve Uygulama: Orçun Tekelioğlu / Murat Tunalı Koreograf: Serkan Bozkurt Film Tasarım ve Uygulama: Berk Başyurt Fotoğraf: Orçun Karamustafa Yardımcı Yönetmen / ÇGST Programlar Koordinatörü: Yonca İnal Afiş Tasarım: N.Cem Erutku Yönetmen Yardımcısı: Ebru Ege Proje Asistanı: Yusuf Selim Ünal Biraderler Yapım Proje Koordinasyon: Tüzün Bülbül / Yeter Koç PR ve İletişim: Ela Belül / Harun Karaburç Hakkında: Yeni nesil sahne sanatları prodüksiyon şirketi olan Biraderler Yapım, 2016 yılında kuruldu. Aynı yıl sahneye koyduğu ilk prodüksiyonu “Biraderler Cabaret”, 80’in üzerinde temsil yaparak izleyicinin büyük ilgisini kazandı. 2017 yılında, Aleksandar Popovski’nin rejisiyle sahnelenen “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, yılın en dikkat çekici tiyatro prodüksiyonları arasında yer aldı. 2019’da Atatürk’ün insani yönünü merkeze alan Arda Aydın’ın tek kişilik performansıyla “İlelebet” adlı oyunu sahnelendi. İlelebet, aynı yıl Avrupa ve Kuzey Amerika turnelerine çıkarak uluslararası izleyiciyle de buluştu. 2018’de Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi olarak kurulan ÇGST – Çocuk Genç Sanat Tiyatro, çocuklar ve gençler için sahne ve oyunculuk alanında özel atölye programları geliştirdi. Aynı yıl otizmli çocuklar için açılan özel atölyenin katılımcıları, 2019’da Yonca İnal’ın yönetmenliğinde sahnelenen “Pencere” adlı oyunla ilk kez sahneye çıktı ve profesyonel oyunculuğa adım attı. Çocuk ve gençlere yönelik projeleriyle öne çıkan ÇGST, 2019’da izleyicinin yönlendirmesiyle şekillenen interaktif doğaçlama çocuk oyunu “Sen Yaz Ben Oynarım”ı sahnelemeye başladı. Sen Yaz Ben Oynarım sahnelenmeye devam etmekte. 2023 yılında sahnelenmeye başlayan ve büyük ilgi gören “Dolap: Bir Gençlik Müzikali”, hem enerjik anlatımı hem de gençlik temasına getirdiği çağdaş yorumla öne çıktı. Oyun, 49. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Çocuk – Gençlik Oyunu” ödülüne layık görüldü. Biraderler Yapım, hem yetişkin hem genç izleyiciye hitap eden yenilikçi tiyatro anlayışıyla üretmeye devam ediyor. Detaylı bilgi ve programlar için: cgst.online Daha Fazlası İçin Bizi Takip Edin: @spirituaoyun @cocukgenctiyatro

Haziran 11, 2025, Yorum yok “Spiritua”, 26 Haziran’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde Editor 11 Haziran 2025 1,2K Okunma Prömiyerini geçtiğimiz ay Grand Pera’da yapan “Spiritua”, 26 Haziran Perşembe 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde seyirciyle buluşacak. Geçtiğimiz ay Grand Pera Emek Sahnesi’nde iki gece üst üste kapalı gişe sahnelenen Spiritua, şimdi Bakırköy’de seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. William Shakespeare’in beş büyük tragedyası — Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear ve III. Richard — ile Truva Savaşı’nın mitolojik anlatısını çağdaş sahneleme diliyle bir araya getiren bu etkileyici prodüksiyon, 26 Haziran Perşembe akşamı 20.30’da Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sahnelenecek. Arda Aydın’ın yazıp yönettiği, Biraderler Yapım ve İdil Türkmenoğlu yapımcılığında hayata geçirilen Spiritua, klasik tiyatro kodlarını kırarak Türkiye’de benzeri olmayan bir tiyatro deneyimi sunuyor. Tek perdelik oyunda, Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi Çocuk Genç Sanat Tiyatro (ÇGST) bünyesinde yetişen 45 genç oyuncu sahne alıyor. Seyircisini 70 dakikalık soluksuz bir deneyime davet eden Spiritua, popüler müzikler, dans, çağdaş koreografi, yenilikçi sahne teknolojisi ve çarpıcı görsellerle tiyatronun sınırlarını yeniden çiziyor. Bu yapımda Shakespeare’in evrenselliği ve Truva’nın destansı kökeni, günümüz gençliğinin estetik anlayışıyla buluşuyor. Gelenekle geleceğin çatışmadığı, aksine birbirini dönüştürdüğü bir anlatı kuruluyor. Genç kuşağın sahne üzerindeki enerjisiyle birleşen Spiritua, sadece bir oyun değil görsel, işitsel ve duygusal olarak izleyiciyi derinden etkileyen bütüncül bir sanat deneyimi. Yeni nesil sahneleme anlayışıyla Türk tiyatrosuna cesur bir katkı sunuyor. Spiritua’nın etkileyici sahne deneyimine tanık olmak için yerinizi ayırtın. Biletler Biletinial‘da satışta! Künye Yazan/Yöneten: Arda Aydın Yapım: Biraderler & İdil Türkmenoğlu Çeviren: Can Doğan Dramaturg: Hilmi Zafer Şahin Konsept: Arda Aydın Oyuncular: Çocuk Genç Sanat Tiyatro Oyuncuları Müzik Tasarım ve Uygulama: Orçun Tekelioğlu / Murat Tunalı Koreograf: Serkan Bozkurt Film Tasarım ve Uygulama: Berk Başyurt Fotoğraf: Orçun Karamustafa Yardımcı Yönetmen / ÇGST Programlar Koordinatörü: Yonca İnal Afiş Tasarım: N.Cem Erutku Yönetmen Yardımcısı: Ebru Ege Proje Asistanı: Yusuf Selim Ünal Biraderler Yapım Proje Koordinasyon: Tüzün Bülbül / Yeter Koç PR ve İletişim: Ela Belül / Harun Karaburç Hakkında: Yeni nesil sahne sanatları prodüksiyon şirketi olan Biraderler Yapım, 2016 yılında kuruldu. Aynı yıl sahneye koyduğu ilk prodüksiyonu “Biraderler Cabaret”, 80’in üzerinde temsil yaparak izleyicinin büyük ilgisini kazandı. 2017 yılında, Aleksandar Popovski’nin rejisiyle sahnelenen “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, yılın en dikkat çekici tiyatro prodüksiyonları arasında yer aldı. 2019’da Atatürk’ün insani yönünü merkeze alan Arda Aydın’ın tek kişilik performansıyla “İlelebet” adlı oyunu sahnelendi. İlelebet, aynı yıl Avrupa ve Kuzey Amerika turnelerine çıkarak uluslararası izleyiciyle de buluştu. 2018’de Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi olarak kurulan ÇGST – Çocuk Genç Sanat Tiyatro, çocuklar ve gençler için sahne ve oyunculuk alanında özel atölye programları geliştirdi. Aynı yıl otizmli çocuklar için açılan özel atölyenin katılımcıları, 2019’da Yonca İnal’ın yönetmenliğinde sahnelenen “Pencere” adlı oyunla ilk kez sahneye çıktı ve profesyonel oyunculuğa adım attı. Çocuk ve gençlere yönelik projeleriyle öne çıkan ÇGST, 2019’da izleyicinin yönlendirmesiyle şekillenen interaktif doğaçlama çocuk oyunu “Sen Yaz Ben Oynarım”ı sahnelemeye başladı. Sen Yaz Ben Oynarım sahnelenmeye devam etmekte. 2023 yılında sahnelenmeye başlayan ve büyük ilgi gören “Dolap: Bir Gençlik Müzikali”, hem enerjik anlatımı hem de gençlik temasına getirdiği çağdaş yorumla öne çıktı. Oyun, 49. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Çocuk – Gençlik Oyunu” ödülüne layık görüldü. Biraderler Yapım, hem yetişkin hem genç izleyiciye hitap eden yenilikçi tiyatro anlayışıyla üretmeye devam ediyor. Detaylı bilgi ve programlar için: cgst.online Daha Fazlası İçin Bizi Takip Edin: @spirituaoyun @cocukgenctiyatro