İzler Dergimizin Sevgili Okurları,

İzler Dergimizin Sevgili Okurları,

(Bir aksilik olmazsa gün içinde matbaadayız. Oradaki yoğunluk elverirse, sanırım Aralık ayının ilk haftası bitmeden piyasadayız. Eh buyrun öyleyse)
ÖNSÖZ NİYETİNE
İzler Dergimizin Sevgili Okurları,
68 nolu sayımız ile karşınızdayız. 68 kuşağından olabilmek kısmet değilmiş ama bizim de kendi çapında bir 68’imiz oldu işte.
Adile Naşit’i yad etmek istedik bu ay. Yasar Akalın ve Gözde Gülsevin bu büyük sanatçıyı yazdılar. İkisi de çok sıkı yazılar. Yer kalsa, ben de birşeyler karalamak isterdim. Örneğin işlerdim mevzu olarak; üniversite yıllarımda başlayıp beş yıl kadar süren bir ilişkimi Adile Naşit’e borçlu olduğumu…
Vefat ettiğini gazeteden öğrenip, ağlaşmışız bir kızcağızla kantinde, birbirimize sarılıp. Bir ay geçmiş geçmemiş, sevgili olmuşuz.
Çok şükür, yazar kadromuz o denli güçlü ki, dergide bana yer de kalmıyor, gerek de!
***
Bu sayımız sevgili Seçkin Bilgen Gültan’ı yitirmenin hüznü içinde hazırlandı. Fahri Ekmekci yarım asırlık arkadaşı Seçkin’i yazdı. Bizse, çok yakın bir zamanda yazdığı bir yazısına (belki de son yazabildiği) yer vererek fatiha yolladık O’na…
Mekanı cennet olsun.
***
Pandemi şehrimize de ulaştığında, ben hemen şifayı kapanlardan olmadım her nasılsa. Epey bir zaman sonra gelip buldu beni, meşhur virüs. Yolda Aziz Ergun abimize rastgelmiştim o günlerde. Yaşayan son meddahtır, takıldı bana da;
-Ooo şükür ayaktasın, ben Türkiye’de ilk Gürsel ölür diye düşünüyordum!
Sevgili abim iyi değil. Tesadüf işte, son yazısını bitirdiğini bana haber verdiği günün gecesi entübe edildi. Hergün haber alıyorum tabii ki. Halen yoğun bakımda olup, iyiye gittiğini öğrendim.
Allah bana;
-Yahu Aziz Abim, dünyada entübe edilip de ölmeyen tek adam sensin, diyerek şakalaşmayı nasip etsin.
Daha birlikte gülünecek çok konu var, Aziz Ergun’un en büyük duacısıyım.
Son yazısı dergide. Öpe koklaya okuyunuz.
***
Sevgili kardeşim Ertuğrul Yalçın her sayıda kendini aşmaya devam ediyor. Bu kez sizlere tavsiye ettiği kitap Özdemir Asaf’ın, Ben Pırıl Pırıl Bir Gemiydim Eskiden adlı yapıtı.
Ben uzun zamandır böyle donanımlı bir tanıtım yazısı okumadım. Ellerine sağlık Ertuğrul’un.
Aynı biçimde;
Seher, Safiye Ali’yi…
Ruşen, Dr, Memduh Necdet’i…
İsmail Bayram hocamız, Uğur Mumcu’yu…
H Gazi, Hilalspor’umuzu…
Nihat Ağabey, derelerimizi…
Çok iyi yazdılar.
***
Serdar Ustaoğlu şehrin en görkemli edebiyatçılarından biridir. Bu ay, rahmetli Piç Yusuf abimizi anmış ki, doyamayacaksınız okumaya.
Kusura bakmayın, ben de o yiğit müzisyeni namıyla andım.
Aramıza yeni katılan Sabri Başar ise geçmişte kalan bir başka müzik insanı Kör Nazmi üstadı konu edindi.
Hoşgeldin Sabri.
***
Yalcın Baykul Berlin’den,
Görkem Özdemir Kanada’dan,
Rukiye Taşkın Norveç’ten haber saldılar.
Okuyun mutlaka. Türkiye’nin hiçbir dergisinde bulamazsınız benzerlerini.
Yine bam telimize dokundular.
Bunlar şehrin çok üzerinde kalemler. Kıymetlerini biliniz.
***
Dergimiz Yalçın Alaca ‘nın resim çalışması, TC Nermin Ozkaya ‘nın yerel yemek sayfası ve başımızın tacı Derya Sayın abimin bir unutulmaz karikatürü ile taçlandı.
Giresun’un Bab-ı Ali Mecmuasını takdimimdir.
Asırlık çınar nasıl olurmuş, öğrenecek herkes!
Öğreteceğiz!
Sevgi ile, saygı ile.
Gürsel Ekmekçi
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05