HULUSİ KENTMEN BAKIŞLI ADAM

HULUSİ KENTMEN BAKIŞLI ADAM

1993 civarı yıllarda yaşamımı paylaştığım kızcaazın babası, Kalkavanlar şirketinde şilep kaptanı idi. İyi insandı Ünsal Reis, delikanlı adamdı, hep öyle anımsarım.
Genceciğiz daha.
Gezip tozacağız tabi.
O’na yakalanmamak için, kendi semtimiz Ortaköy’de-Beşiktaş’ta diğil, uzak diyarlarda buluşurduk biz. Ne bileyim; Kanlıca’ya giderdik, Şile’ye kaçardık, Kadıköy’e uçardık falan. Ama kısmetsizliğin bu kadarı anca olur, her defasında, en olmadık yerde karşımıza çıkardı Reis.
Hulusi Kentmen’in mahsusçuktan sert görünmeye çalıştığı, ama merhametini gizleyemediği sahneleri anımsayın.
Öyle bakardı bize uzaktan.
****
Ülker çalışanıydım o zamanlar.
Ertesi gün anlatırdım ofis arkadaşlarıma, abilerime;
-”Yahu dün yine yakalandık. Ben böyle bişi görmedim, İstanbul’un neresine gidersek gidelim, herif oradan geçiyo”!
Kaptan-ı Derya Ünsal Paşa koydular adını.
****
(neyin var da bugün niye yazmıyon
kalem seni parça parça kırarım
hiç mi benim hallerimi sezmiyon
kalem seni parça parça kırarım)
****
Canımıza tak etti bi pazar günü.
Bu sefer inadına Ortaköy’de oturalım dedik. İskele’ye bitişik, denize sıfır bi kafe’ye konuşlandık. Artık burada bizi göremez-bulamaz-rast gelemez havasındaydık.
Böylesi bi rahatlık duygusuyla yiyip içerken… İskeleye bi şilep yanaştı… Normalde şehir hatları vapur iskelesidir, başka bişi yanaştırılmaz… Demek, deneyimine hürmeten jest yapılmıştı.
Ansızın Ünsal Reis güvertede göründü.
Ansızın şilepten indi.
Ansızın göz göze geldik mecbur.
Sert ama merhametli baktı. Bişi demeden gitti.
****
Aslında konu burada biter.
Ertesi gün ofistekiler çok güldüler. Boşuna mı Kaptan-ı Derya taktık adını dediler.
Epeyce sonradan öğrendik. Meğer Ünsal Reis bizi takip etmezmiş, O’nun da gizli bi sevgilisi var imiş, tamamen tesadüf aynı yerlere kaçamak yaparmışız, asıl O korkarmış bize yakalanmaktan.
Güzel insandı güzel.
****
Ayrılmıştık. Yıllar sonraydı zaten. O kızcaaz bigün beni aradı.
– ”Gürsel, babam öldü” dedi. İnanın çok üzüldüm. Ağlamaklı oldum. Mekânı cennet olsun diye dua ettim. Halen de ederim, her aklıma düştüğünde.
Gima’daydım o zamanlar, eski Ülker arkadaşlarımı-abilerimi arayıp haber verdim. Hepsi de anımsadılar, hepsi de çok üzüldüler.
O dünyalar iyisi kızcaaz ile hiç görüşmedik ondan sonra. İkimiz de evlenmiştik. Abesle iştigal olurdu.
Allah birini bin etsin, başka ne diyim?
****
Hulusi Kentmen’le de rastlaştık harbiden bigün. Daha eski, 1988 falandır. Yanımda üniversitedeki kız arkadaşım var idi bu kez.
Kadıköy’de vapurdan indik, aaaa, Hulusi Kentmen karşıdan gelmiyo mu? Bi sevindik, bi sevindik, filmlerdeki tatlı ihtiyar, mahallenin babacan komiseri, bize doğru yürüyordu işte. Acaba bize iki çift kelam eder miydi, saçlarımızı okşar mıydı, ulan keratalar der miydi, yanaklarımızdan makas alır mıydı?
Koşup sarılma-kucaklama isteği yüzümüze vurmuş olmalı.
Hulusi Baba öyle bi sert baktı ki bize, öyle bi kaş-göz kararttı ki, korkudan yanına bile yaklaşamadık.
Ben bunu o aklımla, ”Yahu adamcağız ilgiden-sevgiden bunalmıştır, naapsın” diye yorumladım. Gücenmedim. Hak verdim.
Ama şimdiki aklımla daha yeni anlıyorum, bize ‘sert bakış” rolü yapmıştı Hulusi Baba. Kim bilir, yanımızdan geçtikten sonra ne kadar gülmüştür kendi kendine?
Çünkü ben de kendimden ufakları gördüğümde mahsusçuktan kaşlarımı karartıyorum hep.
Sonradan gülesim geliyo!
****
Ve ilk kez başıma gelecek aha. Öykü içinde öykü gibi düşünün. Dün, bu göz şakası yaptığım türden genç dostlarımdan biri dedi ki;
-”Yahu Gürsel Abi, bilsen bilsen sen bilirsin, Giresun sivrisineği diğil, Akdeniz tipi sivrisinekler bastı bizim mahalleyi, ne yapmamız lazım”?
Ula nerden biliyim, dedim. Ben son zamanlarda sadece öksürük uzmanı oldum, ola ola. Hangisi covid öksürüğüdür, hangisi normal grip öksürüğü, hangisi Giresun varyant öksürüğüdür, hangisi Sokakbaşı öksürüğü, bunları anlıyorum bi öksürmeye, diye de ekledim.
Nasıl da pişmanım aslında;
-”Kardeşim, Tirebolu doğumlu at sineği bulun, onlar derhal halleder” demek aklıma gelmedi.
****
Siz sormadan söyliyim hadi… Yukarıdaki kalem türküsünü yeni duydum, hakkında hiçbişi bilmiyorum. Konumuzla ilgisi yok.
Her şeyi de benden beklemeyin canım!
Hulusi Kentmen tahminen bizim indiğimiz vapura binip Sirkeci’ye gitmiştir o gün. Acep ne işi vardı? Kalem almak olabilir mi?
Tamam, tamam bitirdim.
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05