yerli yersiz ve üstelik şımarıklığa varan ve üstelik insanları rahatsız edici volüme ulaşan ve üstelik evde misafir varken kahkahalarla gülen çocuklara;
-ula oolum gül bağlarınız mı açıldı, gibi naif bi fırça ile seslenen, mutlaka giresun annesidir..
ve o kutsal hanımefendilerden gelen homurtu içerikli seslerden biri;
-uy, gürültü bardağı, diye yakınıyorsa bilin ki direkt olarak benim annemdir..
***
hep kar yağan ama belediyenin kurduğu sokak ısıtma sistemi sayesinde kimsenin üşümediği bi şehrin, denize bi yokuş olarak inen ana caddesine bi dükkan açasım var..
tabelasında, gül bağları yazan..
içerisinde gül kokan..
güğüm işi süt ve bakraç usulü yoğurt satan..
ana kalem olarak..
***
bi de giresun çileği reçeli raflarda..
kavanoz kavanoz.. herkesin anası yapmış, getirmiş..
hediye ediyoz gelen geçene..
***
tost-most, hamburger falan yok..
iki tane pötibör püsküüt arasına çilek reçeli sürüp veriyoz..
şehrin bütün çocuklarına..
ücretsiz..
***
para nasıl kazanacaz peki??
mangal közünde türk kahvesi satacaz.. tabureye oturup gendin yapacan kaaveni..
kapuçino, ekspreso falan var mı diye soran şerefsizin kafasına cezveyle defalarca vuracaz tabi..
basittir denmesi gereken;
-”anan da mı kapuçino içiyudu”??
***
oturanlar ömer seyfettin’den ve kemalettin tuğcu’dan öyküler okumak zorunda.. sipariş verip de masasındaki kitabı okumayan avucunu yalar..
çünkü kontrol edecem arada bi, neymiş bakim u hikayenin konusu???
(sipariş: ”yeenim bize bi bakraç yoğurtla 4 tane de kase ver”)
***
belki bi tv olur mekanda..
devamlı pembe panter ve heidi izlenen..
bi tommiks-teksas reyonu, neden olmasın??
alıp gitmek serbest.. okuyup geri getirecen ama..
***
niyet tavşanı olacak bi de kasanın yanında..
havuç getireceksiniz tavşanımıza.. getirmeyene niyet çekmek falan yok!! niyetiniz kurusun..
eskilerin kış aylarındaki salata ”havuç ve marul’ idi.. domates ve salatalık anca yaz mevsiminin salata tabağında yer alırdı sofralarımızın..
herşeyin bi vakti-zamanı vardı, yılın 12 ayı domates mi olur??
bizim dilediğimiz havuç, işte ol mübarek havuçtur.. niyet olaraksa, sadece ve sadece sevdüüne gavuşmayı dileyenlere hoş gözle bakacağız, amin gardeşim diyeceğiz..
işyerimizde giresunca gonuşmak esas olacak.. başka lisanla muhabbetlere kem gözle bakacağız..
***
işyerimize gelmek için; debboydan, meydandan, hacıisiinden ve çıtlakkaleden saat başı kalkan tornet servislerimiz olacak..
gendiniz süre süre geleceksiniz..
kapının önünde bi yalak da olacak helbet..
bakarsın, atıyla gelen olur..
-”sesini duyan olur / sana göz koyan olur”..
***
dükkanın ikinci katı, butik otel..
yer yataklı..
bikaç saat dinlenecek, bakır kazanlı banyomuzda çimip, evlerinize tertemiz gideceksiniz..
anası sağ olanların gendi anası gelip sırtını keseleyecek, giresun ilifiyle ilifleyecek.. olmayanlara valilikçe belirlenen bi anne gelip şefkatle hizmet verecek.. bu kese ve ilif ağını mutlaka kuracağız..
yaşı kaç olursa olsun, tüm yetimlere kemal tahir’in devlet ana kitabını hediye edeceğiz..
cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir..
***
tornetlerinizi şıh camisi yanındaki park yerimize bırakıp, sizi eski pazarlık girişinde bekleyen şevrolelerimize binip döneceksiniz normal hayatınıza..
araçlarımızın kapısında park taksi yazacak ve bi telefon logosu ve 1364!!
ücretsiz..
***
böyle bi işyeri ne ciro yapar ki??
bi müşterinin atına binip, bu lanet olası dünyadan biran evvel kaçasım var..
1
2
3
4
5
6
