4 Eylül 2023 tarihinde aramızdan ayrılan Mehmet Ulay‘ı, Kaan Erkam‘ın Oda Tiyatrosu’nda düzenlendiği son derece duygulu bir törenle andık.
Tamer Levent, Altan Erkekli, Süha Uygur, Rutkay Aziz başta olmak üzere yakın dostları ve tanıdıklarından Mehmet Ulay‘ı dinledik. Herkes ağız birliği etmişcesine dürüstlüğünden, oynadığı oyunlardan, iyi insan, has insan oluşundan bahsetti.
“Sakıncalı Piyade”, “Bu Bir Efsane” Müzikali’nde yaşar kıldığı Muhsin Ertuğrul yorumu geldi aklıma…
Nuri Şekerciler gitarı ve yorumladığı, Mehmet Ulay‘ın sevdiği şarkılarla, hüznün farklı iklimlerine, tonlarına taşıdı bizi.
Alkışlarımızı yolladık…sevgimizi, saygımızı, özlemimizi kattık alkışımıza.
Tören sonrası Kaan Erkam‘a “Mehmet Ulay”, dedim…
“Bir Mehmet Ulay gider, bin Mehmet Ulay gelir diyemeyeceğiz. Ne yazık ki, artık giden ustalarımızın yerine gelecek kimseler çok azaldı. Kalanların değerini de onlar yaşarken bilmeliyiz. Türk tiyatrosuna çok şey kattı Mehmet Ulay hocamız. Alçak gönüllüydü, şakacıydı, eğlenceliydi ve çok farklı bir bakışı vardı. Şimdinin yeni nesil oyunculardan farkı ise, tüm ustalarımız gibi çok kültürlü oluşuydu. ‘Oyunculuk sahneye çıkıp birini oynamak değil, oynadığın kişi olmaktır’ derdi hep. Şimdi düşünüyorum da, Ankara Sanat ile yola çıkıp, Oda Tiyatrosu’nda son bulan yaşamının içine sayısız oyun, dizi ve sinema filmi sığdırdı. Hiç bir zaman terk etmedi tiyatro salonlarını. En son Oda Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu “Üç Harflilerden Nil”, “Tomris” adlı oyunları yönetti. Rahatsızlığı ağırlaşmadan önceyse Almanya’da yine benim yazdığım “Ağladım”ın provalarına başlamıştı. Bize sık sık provadan görüntüler yolluyordu. Olmadı. Akciğer kanseri laftan, amandan, ‘Dur ne yapıyorsun’dan anlamadı. Bir gece uyudu ustamız, sabahına uyanamadı.”
Mehmet Ulay‘ın değerli hatırasına her zaman saygıyla…
