“Gerçek Yaşam Öykülerinden Yola Çıkıyorum”

“Gerçek Yaşam Öykülerinden Yola Çıkıyorum”

Yıllardır hem Köln hem de İstanbul’da yaşayan Zehra İpşiroğlu, tiyatro ile ilgili herkesi düşünmeye ve tartışmaya çağırdığı Yaşamdan Tiyatroya, Tiyatrodan Yaşama (İkaros Yayınları) kitabında, hem bizdeki hem de yurt dışındaki gelişmeleri mercek altına alıyor. Belgesel tiyatrodan performansa, taşlamadan, toplumsal cinsiyeti ele alan oyunlara değin yaşamla tiyatronun iç içe yoğrulduğu farklı tiyatro anlayışları ve türleri gündeme getiriyor. Kitabın belki de en çarpıcı yanı yazarın ele aldığı oyunlara bir eleştirmen olarak dışarıdan (eleştiri yazıları ve denemeler), yazar olarak tiyatronun mutfağından (söyleşiler) bakması.

Cumhuriyet gazetesinden Şerif Mehmet Uğurlu’nun haberini aktarıyoruz:

 “Tiyatro ustalarının peşindeyim; beni güldüren, ağlatan, şaşırtan, yadırgatan, düşündüren, ezberimi bozan, belki de bir an durup kendime döndüren ustaların…

Neden sahnedeler, ne yapıyorlar, ne söylemek istiyorlar? Ve işte şimdi, şu an onlarla aramda nasıl bir iletişim kuruluyor, nasıl bir enerji akıyor, ne hissediyorum?

Zehra İpşiroğlu

(27 Mart 2018, Dünya Tiyatrolar Günü Bildirisinden…)

TİYATROYA İÇ VE DIŞ BAKIŞLI YAZILAR!

– “Yaşamdan Tiyatroya Tiyatrodan Yaşama” başlıklı kitabınız İkaros Yayınları aracılığıyla okurla buluştu. Öncelikle bu kitabın oluşma serüvenini kısaca sizden dinlemek isteriz.

Biliyorsunuz ben iki şehirde yaşıyorum: Köln ve İstanbul. Son yıllarda Almanya’da ve bizde izlediğim oyunlar hep ucundan kenarından günümüz sorunlarıyla hesaplaşan oyunlardı. Bunların içinden bazıları çok değerliydi, bazıları da yeterince olgunlaşmamıştı ama hepsinin bizlere söylemek istediği bir şeyi vardı, bir derdi vardı.

Performans türü oyunların giderek ağır bastığı, metnin ikinci plana itildiği ya da önemsenmediği, yapı bozumun ya da design tiyatrosunun önem kazandığı bir dönemde bu tür oyunları keşfetmek hiç de kolay değildi.

Yaşamla tiyatronun buluştuğu oyunlarla ilgili alımlama deneyimimi kimi kez uzunca bir inceleme yazısı kapsamında, kimi kez eleştiri yazısı olarak okuyucuyla paylaşmak istedim.

Öte yandan kendim de yazarım, son yıllarda da toplumsal cinsiyet konusuna ağırlık vererek tiyatro oyunları yazıyorum.

Bu kitapta da hem araştırmacı ve eleştirmen olarak tiyatroya bir dış bakışın hem yazar olarak iç bakışın ağırlık kazandığı yazılarımı bir araya getirmenin anlamlı olabileceğini düşündüm. Çünkü benim açımdan ikisi birbirinden ayrılmaz bir bütünü oluşturuyor.

– Çalışmanızın ilk bölümünde kültürler arası göç ve etkileşimin tiyatrodaki yansımalarını irdeliyorsunuz. Kitapta gözlemlediğiniz oyunlardan örnekler de yer alıyor.

Bugün ekonomik kriz, mülteciler sorunu, savaş döngüsünde bir buhranın içindeyiz. Bu durum halkın sanatla ilişkisine mesafeler getirdi.

Sizce genelde sanatın, özelde tiyatronun mevcut durumda işlevi nedir ve ne olmalıdır?

İzleyici, özellikle bizim izleyicimizden söz ediyorum, tiyatroyu iletenlerden yani tiyatrolar, festivaller, yayınevleri vb. kuruluşlardan çoğu kez çok daha ileri bir noktada.

İzleyicinin tiyatroya sadece hoş ve boş zaman geçirmek için gittiğini düşünmek yanlış bence, bunun için tiyatroya gitme zahmetine katılmak gerekmiyor ki, diziler yeter de artar bile.

Tabii ki star tiyatrosuna meraklı olan ya da sulu zıpır ya da yüzeysel oyunları seven izleyici de vardır, ama bizde tiyatrodan daha fazlasını bekleyen çok büyük bir izleyici kitlesi var.

Bu açıdan günümüz sorunlarıyla hesaplaşmaktan kaçınmayan oyunlar özellikle çok tutuyor, bu tür oyunları kültür endüstrisi göz ardı etmek için epeyce bir çaba harcasa bile, bu böyle.

‘SANAT KADIN SORUNLARINA KAYITSIZ KALAMAZ!’

– Kitapta ilgimi çok çeken bir ‘çekmece’ benzetmesi yer alıyor. (s. 64) Ulusal ve uluslararası festivaller, oyun gösterilerinde sığınmacılar, göç olgusu ve farklı siyasal atıfları olan oyunların farklı bir çekmeceye konularak kategorize edildiğini belirtiyorsunuz.

Ülkemizde son yıllardaki kültürel hegemonyayı dikkate alarak Devlet Tiyatroları ve repertuvarı başta olmak üzere başkaca ne gibi kategorize edişler ve dönüşümler gözlemliyorsunuz?

Söz gelimi toplumsal cinsiyet konusunu ele alan oyunları düşünelim. Devlet Tiyatrosu Kadın Oyunları adı altında bu tür oyunlara yer verdi. Bu, Devlet Tiyatrosu yapılanması içinde ilerici beyinlerin desteklediği önemli bir gelişmeydi, bu açıdan da çok sevindim. Ya da şimdi Devlet Tiyatrosu yine kadın oyunlarıyla ilgili bir oyun yazma yarışması düzenliyor.

Günde iki kadının öldürüldüğü bir toplumda sanatın her alanının, tiyatroların da kadın sorunlarına kayıtsız kalması düşünülemez bence. Öte yandan Kadın Oyunları projesinin bir çekmece olduğunu da unutmamamız gerekiyor; bu çekmecenin içinde kaldığı sürece ister istemez kısıtlı bir izleyiciye seslenecektir.

Oysa bana göre bu tür oyunların kenarda köşede değil merkezde yer alması, üstünde enine boyuna tartışılması gerekirdi. Bugün bu konuda başarıyla çalışanlar bile kenarda köşede kalmayı kabullenmiş durumundalar.

Kitabımda yer alan Zabel ya da Nihayet Makamı gibi çok değerli oyunlar var. Ama onları da tarihsel kadın oyunları çekmecesine yerleştirebilirsiniz. Yakın tarihle hesaplaşma ne kadar önemli olsa da günümüz sorunlarından bir kaçışı da beraberinde getiriyor.

Tiyatromuzu etkileyen nostalji dalgası da bunun bir uzantısı. Bu da doğal çünkü bugün olup biteni çok fazla deşerseniz değil merkezde olma, çekmecede yer alma şansınız bile kalmaz.

‘FARKLI KATMANLARDAN KADIN ÖYKÜLERİ İÇ İÇE!’

– 2000’ler sonrası baskı ortamı ve kültürel erozyonun eşlik ettiği kangren olmuş bir durum da şiddet olgusu… Bunun; kadın, LGBT, kültürel kimlik gibi alt başlıklarda varyasyonlarını görüyoruz ve ne yazık ki yaşıyoruz.

Toplumsal cinsiyet odağında gerek bu kitabınızdaki tespitleriniz gerek yazdığınız oyunlar; bu kavramın nasıl bir farkındalık getirmesi için varlar?

Sorunuza kendi açımdan yanıt vereyim. Bu konuda son yıllarda çok yoğunlaştım çünkü.

Bir göç öyküsü çerçevesinde kadının kimlik arayışını dile getirdiğim Lena Leyla ve Diğerleri oyunum 7 yıldır, Bakırköy Belediye, Devlet ve Ankara Bambu Tiyatro’sunda üç farklı yorumla oynuyor, Ukrayna’da da yakında sahnelenecek.

Ödüller getiren ve çok tutan bir oyun oldu. Ama en önemlisi yurt içinde ve dışında izleyicinin ilgisinin büyük olmasıydı. “Ben Lena’yım siz benim öykümü anlatmışsınız” diyen o kadar çok izleyiciyle karşılaştım ki.

Ben, gerçek yaşam öykülerinden yola çıkıyor, belgeselle kurmacayı harmanlamaya çalışıyorum. Belki de bu nedenle izleyici bu oyunlarda kendini buluyor.

Şimdi salgın döneminde de Duygu Asena Roman Ödülü alan Haneye Tecavüz’den yola çıkarak şiddet ve kadın temasını hem Anlatılamayan Öyküler adıyla dijital tiyatro hem de Yüzleşme adıyla tiyatro olarak ele aldım.

Bu oyunlarda farklı toplumsal katmanlardan gelen kadınların iç içe geçen öyküsünü anlatılıyorum, umarım yakında izleyebileceğiz.

İçselleştirilmiş ataerkilliği gündeme getiren Yüzleşme’yi ise Ankara Fareler Tiyatrosu’nda sahneliyoruz.

Oyunlarımda kadınları kurban olarak göstermiyorum, tam tersine, onların ne tür güçlükler ya da engellerle karşılaştıklarını, bunları nasıl aşmaya çalıştıklarını irdelemeye çalışıyorum.

Öte yandan güvenlik görevlisiyle, savcısıyla, imamıyla onları kısıtlayan toplumsal mekanizmaların da açığa çıkartılması çok önemli.

Yani belgesel tiyatro aracılığıyla sorunun temellerine inmek istiyorum ki, bu birçok kimseyi korkutuyor. Konunun ciddiyetinin herkes bilincinde ama bu yeterli değil işte.

Suya sabuna dokunmayan bir oyun yazarsanız tamam, o zaman kadın oyunları diye bir çekmeceye kolaylıkla yerleştirilirsiniz, her şey güllük gülistanlık sürüp gider. Ama bu konuyu bütün boyutlarıyla irdeleme gibi bir iddianız varsa sorunlar da başlıyor, bana sorarsanız o zaman da ciddi bir biçimde oto sansür devreye giriyor.

Tiyatroyla ilgilenenlerin bu konuda çok daha cesur olmalarını dilerdim. Ama bu sadece yaşadığımız baskılı ortamla ilgili değil, bize kendimizi bildik bileli dayatılan erkeklik anlayışıyla da ilgili.

Gözlemim bu konuda kadınların erkeklere oranla çok daha duyarlı olmaları. Erkeklerin içinde duyarlı olanlar bile çok daha çekingen davranıyorlar. Sanki bir şeyler ellerinden gidecekmiş gibi ya da bu konuda kadınlarla dayanışmaya girerlerse hemcinsleri tarafından ötekileştirileceklermiş gibi.

Oysa amaçladığımız erkek ve kadının eşit olarak kabul edildiği ve kadının ezilmediği yeni bir erkeklik anlayışının geliştirilmesi. Feminizmden de anladığımız bu.

Almanya’da bir soruşturma yapmışlar kadınların yüzde yirmisi, erkeklerin yüzse sekizi kendini feminist olarak tanımlıyor. Bu, Almanya’da kadın erkek eşitliği konusundaki duyarlığın azda olsa kadınlarda erkeklere oranla biraz daha yüksek olduğunu öte yandan erkeklerde de böyle bir bilincin olduğunu gösteriyor.

Almanya bile bu konuda bu kadar gerilerde gittiğine göre (oysa Almanya’da da üç günde bir kadın öldürülüyor) kim bilir aynı soruşturma Türkiye’de yapılsa ne kadar içler acısı bir durum çıkar. Ama bunu Türkiye genelinde söylemiyorum, okumuş yazmış aydın bir çevrede de durum pek farklı değil ki bence asıl üzücü olan bu.

Sonuçta kadın sorunu kadın erkek hepimizin sorunu. Ama sanırım bilinçaltının derinlerine yerleşmiş öyle bir duygu ve düşünce biçimi var ki, bunu aşmak hiç de kolay değil.

Farkındalık çok önemli ama dediğim gibi bu sadece kadınlar için değil, hepimiz için geçerli. Tiyatronun da hem görünenin ardındakini göstererek hem de insanlara dokunarak bu farkındalığı uyandırma gizilgücü var.

‘DRAMATURJİ, TİYATRONUN OMURİLİĞİ!’

– İ.Ü. Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği Bölümünün kurucusu olarak bu sahada büyük bir misyonun sahibisiniz. Kitabınızda çok çarpıcı bir tespitiniz var:

“Günümüzde genç bir tiyatro bilim insanı yeni bir tiyatro bölümü kuracak olsa adında performans, dizayn, teknik ibarelerini tercih edebilir / etmeli” diyorsunuz, “belki de dramaturji kavramı artık geçmişte kaldı” diye ekliyorsunuz.

Batının günümüzde kendi öz evladı olan bu kavramı yadsıdığını mı düşünüyorsunuz?

Bir diğer sorum ise son çeyrek asırdır yeni yeni bu kavramla tanışan ülkemiz özelinde olacak. Dramaturji eğitimi alanlara hem iş sahası verilmemesi hem de ödenekli tiyatrolarda oyuncu olarak bile iş bulamayışları adeta onları küstürmek ve kaderine terk etmek olarak algılanıyor.

Tiyatrocular arasında bile ortak bilinç, ortak payda yok. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dramaturji tiyatronun omuriliğini oluşturuyor. Türlü çağrışımlarla dolu çok yaratıcı bir oyun yazabilir ya da sahneleyebilirsiniz ama dramaturjik temeli eksikse mutlaka hamuru tutmayan bir pasta gibi dağılacaktır.

Mimari bir yapıda da önce yapının temeli atılıyor değil mi? Bu temel sağlam değilse en küçük bir depremde bile bina yıkılabilir, ne yazık ki bizler bunu en acı biçimde yaşadık.

Aslına bakarsanız dramaturjik kurgu, tiyatro dışı deyişle düşünsel temel yapı ya da düşünsel tasarım her şey için geçerli. Tiyatromuzda bunun eksikliğini hep hissediyordum. Bu nedenle Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği bölümünü kurdum.

Ama yanlış anlaşılmasın burada amacımız dramaturg yetiştirmek değildi. Bölümden mezun olup da dramaturg olarak çalışanlar parmakla sayılacak kadar azdır.

Amaç tiyatroda düşünselliği öğretmekti ki bunu başardığımızı düşünüyorum. Çünkü öğretim üyesi, oyun yazarı, yönetmen, oyuncu, dramaturg, eleştirmen, yapımcı olarak yetişen bir kuşak önemli konumlara geldi.

Ben öğrencilik yıllarında Almanya’da Berlin’de tiyatronun altın çağı sayılan yetmişli yıllarda dramaturjinin ne olduğunu öğrendim. Brecht’in Tiyatrosu Berliner Ensemble’de ya da Berlin Schaubühne’de izlediğim oyunlar bana yepyeni bir ufuk açtılar.

Aradan geçen yıllar içinde Almanya’da kültür endüstrisinin de etkisiyle tiyatro alanında olumsuz bir dönüşüm oldu. Dramaturji, düşünsel tasarım ve eleştiri önemsenmemeye başlandı.

Bu da yaşadığımız toplumsal ve politik gelişmelerle birlikte ortaya çıkan, kendini liberal olarak tanımlayan, ama bu arada muhafazakârlığı da iyice körükleyen bir düşünce biçimi.

Batı bizler için yol gösterici ya da ufuk açıcı olmaktan çoktan çıktı. Bu nedenle Batı odaklı bakış açımızı genişleterek dünyada olup bitene bakmamız gerekiyor.

‘SANAT, YAŞANANLARLA HESAPLAŞMIYOR ARTIK’

– Hem Batı sahnelerini hem de Türkiye’deki örnekleri takip eden biri olarak bu postmodern dönem içinde anlam, metin, mesaj orijinli bir tiyatronun yerini performans, teknik, ve dansı önceleyen bir anlayışa bıraktığını söylüyorsunuz.

Gelecekte bunun yaratacağı tehlikeler sizce ne olacak?

Az önce de söylediğim gibi izleyici bize kültür endüstrisinin dayattığı tiyatrodan çok daha ileri bir yerde. Böyle olduğu için de Almanya’da birçok arkadaşım hayal kırıklığına uğramaktan korktuğundan tiyatroya gitmek bile istemiyor. Bir hoşnutsuzluk var.

Ben, sanatın her zaman önde gittiğini, bize yol gösterdiği inancının yoğun olduğu bir ortamda yetiştim. Annem müzisyen ve sanat tarihçisiydi, babam da sanat tarihçisi ve felsefeciydi. İkisi de kitaplarında sanatın yol gösterici olduğu görüşünü savunuyorlar, geleceğe umutla bakıyorlardı.

Bunun artık geçerli olmadığını düşünüyorum, sanat bırakın yol gösterici olmayı yaşananlara hesaplaşamıyor bile, hesaplaşanlar da yeterince görünürlük kazanamıyor ya da kenarda köşede kalıyor.

– “Sanatta en güç olgu, acının resmini çizebilmek…” Bu söz size ait.. (s. 102) Kitapta özellikle “Sivas 93” oyunundan hareketle toplumsal bilinci sorgulayan oyunların, metinlerin ve rejilerin bugün var olamaması, buna ilişkin bir itkinin doğmayışı, var olan birkaç çabanın da cılız kıvılcımlar olarak kalmasının nedenleri neler sizce?

Bakın Genco Erkal’in yazdığı ve sahnelediği Sivas 93 oyunu tarihimizdeki büyük bir kara lekeyi belgeleyen muazzam bir oyun, onun için de kitabımda bu oyuna özel olarak çok yer verdim. Ama birçok kimse için bu oyun kurmacaya yer vermediği için tiyatro bile sayılmıyor. Önemli bir sorunu, konuyu ele aldığınızda didaktik ya da ideolojik olarak çok kolay ötekileştirilebiliyorsunuz.

Günümüz kültür endüstrisinin aşırı tutucu, belki de gerici bir yanı var. Bu engelleri aşıp da görünürlük kazanmak hiç de kolay değil.

– Son olarak okurlarınıza yeni projeleriniz ile ilgili olarak bir şeyler söylemenizi rica edeceğim.

Ankaralı izleyicilerin yakında izlemek fırsatını yakalayacakları Yüzleşme oyunumda üç kadının iç içe giren öyküsünü anlatıyorum. Psikolojik ya da bedensel şiddet döngüsü her üç kadını da birbiriyle buluşturuyor.

Ancak oyunu izlerken görüyoruz ki en büyük engeli kadınlar kendileri oluşturuyorlar. Bunu gördükleri, yani adı üstünde kendileriyle yüzleştikleri anda kurtuluyorlar. Bu açıdan da umut dolu bir oyun. Çünkü sorunları aşmak büyük oranda bizim elimizde.

Umarım Yüzleşme de, tıpkı Lena Leyla ve Diğerleri gibi çok sevilen ve tutan bir oyun olur ve çok insan, özellikle de kadınlar kendilerini bu oyunda bulurlar.

Yeni projem Erkeklik Hapishanesi’nde ise ataerkil toplumda bizlere dayatılan erkeklik anlayışını sorguluyorum. Yeni bir erkeklik anlayışı olabilir mi bunun izini sürüyorum bu oyunda.

Yine gerçek yaşam öykülerinden yola çıktım. Araştırma sürecinde birçok kimseyle röportaj yaptım. Amacım yeni bir erkeklik anlayışının tohumlarının atıldığı dönüşüm öykülerini bulmaktı.

Topladığım öykülerin içinden ikisi ön plana çıktı, onları başka öykülerle de harmanlayarak biçimlendirdim. Bu öyküleri oyun içinde oyun kurgusunu temel alan bir dramaturjik çalışma içinde oyunlaştırıyorum.

İzleyiciyi de birlikte düşünmeye ve tartışmaya yönelten interaktif bir oyun olacak. Merak ediyorum bir gün bu oyunu sahnelediğimizde ne tür tepkiler alacağımızı.

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/gercek-yasam-oykulerinden-yola-cikiyorum-1839399

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjin yüksek ve çevrendekilere ilham verme kapasiten oldukça güçlü. Farklı bir bakış açısı geliştirmek için yaratıcı düşünmeye ve yeniliklere açık olmalısın. Karşılaştığın zorluklar, aslında seni daha da güçlendirecek fırsatlar olarak karşına çıkabilir. Sosyal ilişkilerde dikkatli ol; bazen ani tepkiler can sıkıcı olabilir. Kendine odaklan ve içindeki lideri ortaya çıkar. Günün ilerleyen saatlerinde, sevdiğin insanlarla gerçekleştireceğin sohbetler sana huzur verecek. Ancak, kendi ihtiyaçlarını ifade etmeyi de unutma. Bu dönem, cesaret göstereceğin ama aynı zamanda empati ile yaklaşman gereken durumlar barındırıyor. Kendi isteklerinin peşinden koşarken, başkalarının hislerine karşı duyarlı olmayı ihmal etme. Yaşamındaki dengeyi sağlamak, sana hem içsel hem de dışsal anlamda derin bir tatmin sağlayacak. Unutma ki, bu dönemde attığın adımlar, gelecekteki planların için önemli bir temel oluşturacak.

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, içsel huzur ve denge arayışın ön planda olacak. Maddi konulara yönelik düşüncelerin ve planların seni oldukça meşgul edebilir. Yatırım yapma veya birikimlerini değerlendirme konusunda kararlar almadan önce iyice düşünmekte fayda var; aceleci davranma. Aşk hayatında sevdiklerinle iletişimini derinleştirmen için fırsatlar karşına çıkacak, bu anları değerlendirmek ve duygularını paylaşmak önemli. Sağlık konusunda ise bedeninin ihtiyaçlarına dikkat etmen gerekebilir; biraz dinlenme ve kendine zaman ayırmak faydalı olacaktır. Bugünün güzel yanlarından biri, çevrendeki insanların samimi desteğini hissetmen ve bu enerjinin sana ilham vermesidir.

İKİZLER BURCU YORUMU

Zihinsel canlılık içinde olacaksın, fikirlerinle çevrendekileri etkileyebilirsin. Sosyal ilişkilerde belirgin bir enerji söz konusu; yeni insanlarla tanışmak veya eski dostlarla bir araya gelmek için harika bir zaman. İletişim becerilerin ön planda, düşüncelerini açık ve net bir şekilde aktarabileceksin. Ancak dağılma riskine dikkat et, çok fazla şeyle ilgilenmek seni yorabilir. Eğlenceli ve keyifli bir gün geçirirken, ani kararlar vermekten kaçın. Duygusal bağların güçlenmesi, ilişkilerini derinleştirmek için fırsatlar sunuyor. Kulak ver, sezgilerin güçlü; hislerini takip et. Kısa bir seyahat veya eğlenceli bir etkinlik planlamak için mükemmel bir zaman.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak oldukça hassas hissedebilirsin. İçsel dünyandaki dalgalanmalar, çevrendeki insanlarla olan ilişkilerine yansıyabilir. Sevgiye ve anlayışa olan ihtiyacın artarken, başkalarına karşı daha koruyucu bir tutum içerisindesin. Aile ve ev konularında sürpriz gelişmeler olabilir. Sevdiklerinle geçireceğin zaman, ruhsal olarak seni güçlendirecek. Duygularını ifade etmekten çekinme, içindeki sevgi birikimini paylaşmak her iki tarafa da iyi gelecektir. Kendine zaman ayırmayı unutma; huzurlu alanlarda geçireceğin anlar, içsel dinginliğini sağlamak için önemli. Yaratıcılığını serbestçe ifade etmek adına fırsatlar bulabilirsin, bu da seni canlandıracak bir etki yaratacaktır. Unutma, hislerin senin en büyük rehberin.

ASLAN BURCU YORUMU

Işığını çevrene saçmayı ve etkileyici persona’nı sergilemeyi seviyorsun. Bugün, kendine güvenin yüksek olabilir. Sosyal ortamlarda dikkat çekebilirsin, karizmatik duruşun sayende başkalarının ilgisini üzerinde toplayacak. Ancak, kendini fazla öne çıkarmanın beraberinde getirdiği bazı zorluklarla da karşılaşabilirsin. Dikkatini dağıtacak, ilgini çekmeye çalışan insanlar olabilir; bu durum, yerinde durmanı zorlaştırabilir. Fakat, içsel gücünü ve sezgilerini dinleyerek dengeyi bulabilirsin.Yaratıcılığını ifade edebileceğin fırsatlar karşına çıkabilir, bu da ruh halini olumlu yönde etkileyecektir. Aynı zamanda, samimi ve içten bir iletişim içinde olmayı da unutma. Sevdiklerinle geçireceğin zaman, hem ruhsal huzurunu artıracak hem de kalp bağlarını güçlendirecektir. Kendi isteklerine ve ihtiyaçlarına odaklanmayı unutma, bu sayede iç huzurunu yakalayabilirsin. Kendin için küçük bir kutlama yapmayı ihmal etme, bu sana enerji verecek ve motivasyonunu artıracaktır.

BAŞAK BURCU YORUMU

Gününüz, dikkatli gözlem yeteneğinizi ve ince detaylara olan ilginizi ön plana çıkaracak fırsatlarla dolu. İş yerinizdeki projelere yönelik titiz yaklaşımlarınız, ekip arkadaşlarınızın takdirini kazanmanıza yardımcı olabilir. Ancak, mükemmeliyetçilik duygusuyla hareket etmemeye özen gösterin; bazen ilerlemek için son dokunuşları yapmak yerine ilerlemek de yeterli olabilir. Karşılaşacağınız bazı ufak aksilikler, özellikle ilişkilere dair birikmiş duyguların yüzeye çıkmasına neden olabilir. Bu durum, yakınlarınıza karşı açık ve samimi olmanız için bir fırsat sunuyor. Empati yeteneğiniz sayesinde, başkalarına yardımcı olma arzusuyla hareket edebilir, aranızdaki bağları güçlendirebilirsiniz.Sağlık konularında, fiziksel ve zihinsel bedeninize önem vermek için ideal bir zaman. Kendinize ayıracağınız zaman, yenilenmenize vesile olur. Gün sonunda, ruhsal olarak huzurlu hissetmenizi sağlayacak doğayla iç içe bir aktivite planlamak faydalı olabilir. Bu, hem ruhunuza dokunacak hem de sizi dinlendirip yeni bir enerjiyle dolduracaktır.

TERAZİ BURCU YORUMU

Denge ve uyum arayışında olduğun bir gün. İlişkiler ve sosyal etkileşimler ön planda; bu sayede yeni bağlantılar kurma fırsatı yakalayabilirsin. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, sanatsal bir aktivite seni rahatlatabilir. İçsel huzurun, başkalarıyla olan etkileşiminle doğrudan bağlantılı. Farklı bakış açılarına açık ol, yeni fikirler seni zenginleştirecek. Sabit kalma, değişime adapte ol ve fırsatları değerlendir. Unutma, başkalarının düşüncelerine önem vermek, senin için yeni kapılar açabilir. Aynı zamanda, karar vermekte zorlandığın bir konuda iç sesine kulak ver, bu seni doğru yola yönlendirecektir.

AKREP BURCU YORUMU

Bugün içsel derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. Duygularının yoğunluğunun bilincinde ol ve bu güçle bağlantı kur. İlişkilerde samimiyeti ve açıklığı ön planda tut; karşındaki insanlarla daha derin bir bağ kurabilirsin. Sezgilerin bugünkü olayları anlamanda rehberlik edecek, bu yüzden iç sesine güvenmekte tereddüt etme.Mekan değişiklikleri veya yeni deneyimler için bir adım atabilirsin. Yeni yerler keşfetmek, ruhunu besleyen deneyimlere zemin hazırlayabilir. Özgürlüğüne olan düşkünlüğün, günlük rutinlerinden kaçış arayışını arttırabilir; dengeyi sağlamakta fayda var. Kendini ifade etmek için yaratıcı yollar bulmaya çalış. Yazmak, resim yapmak veya müzikle ilgilenmek, içindeki duygusal karmaşayı anlamana yardımcı olabilir. Bugün, kendinle olan ilişkinin derinleştiği, karamsar düşüncelerden uzaklaşarak daha fazla kendine odaklanabileceğin bir gün. Kendi içsel gücünü keşfetmek için fırsatlar yarat.

YAY BURCU YORUMU

Bugün, içsel özgürlük ve keşif arzusu ön planda. Yeni fikirler ve ufuklar peşinde koşmak için mükemmel bir zaman. Merak duygusu seni yönlendirirken, sosyal etkinliklere katılım sağlayarak yeni insanlarla tanışma fırsatları elde edebilirsin. Bu yeni bağlantılar, hayatına taze bir soluk getirecek ve ufkunu genişletecek. Öte yandan, sabırsızlık hissi belirebilir; düşünmeden hareket etmekten kaçınmalısın. Kararlarını alırken üç kez düşünmek, daha sağlam adımlar atmanı sağlayabilir. Yeteneklerini sergilemek için mükemmel bir gün; yaratıcılığın ve esnek düşünme biçimin, beklenmedik sürprizler getiriyor. Aşk hayatında ise spontane ve maceracı tavırlar, partnerinle unutulmaz anlar yaşamanı sağlayacak. Her ne olursa olsun, kalbini dinlemekten ve iç sesine güvenmekten vazgeçme.

OĞLAK BURCU YORUMU

Disiplinin ve kararlılığının ön planda olduğu bir gün seni bekliyor. Hedeflerine ulaşmak için sağlam adımlar atma kararlılığın artarken, çevrendekilere de ilham vereceksin. İnisiyatif alarak projelerini yönlendirme fırsatını değerlendir. Bugün, geçmişte attığın temellerin meyvelerini görme zamanı. Zihninde yer eden tutkulu düşünceler, seni daha da ileriye taşıyacak. Sosyal ilişkilerde dengelerin önemini unutma; karşılıklı anlayış ve sabır, başarılı iletişimlerin anahtarı. Kendini ifade etme ve fikirlerini paylaşma konusunda cesur ol; olumlu yanıtlar alabilirsin. Sağlığını ihmal etmemek, zihinsel ve fiziksel dengeyi koruman açısından faydalı olacak. Maddi konularda girişimci ruhunu koru; fırsatlar kapını çalabilir. Bugün yeniliklere açık ol ve değişimin getireceği güzelliklere odaklan.

KOVA BURCU YORUMU
BALIK BURCU YORUMU

Bugün duygusal derinliklerinle yüzleşmek için güçlü bir motivasyon hissediyorsun. İçsel keşifler yapmak, yaratıcılığını artıracak projelere yönelmek için mükemmel bir fırsat. Duygusal hislerin, çevrendeki insanlarla olan iletişimini derinleştirebilir, onlara karşı daha şefkatli ve anlayışlı olmanı sağlayabilir. Kendini ifade etme isteği içinde bulunduğun ruhsal iklimle birleşerek özgün fikirler ortaya çıkarabilir.Tam da bu noktada, içsel sesine güvenerek cesur adımlar atabilirsin. Duygusal olarak destek arıyorsan, yakınlarından veya sevdiğin insanlardan ilham alabilirsin. Zihninde dönen karmaşık düşünceler, yaratıcılığını kısıtlamak yerine, seni daha derin bir anlayışa götürebilir. Sanatsal çalışmalar veya ruhsal pratikler için uygun bir gündesin; akışına bırak kendini. Kendinle barışmak, bu süreçte sana büyük fayda sağlayacak. Bugün, kalbinin ve zihninin sesine kulak ver.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM