pusuda bekleyen eylül sömürgecisi ucuz kalemler nasıl olsa kafanızı ütüleyecektir bugün bol bol.. işte ne biliyim, sararıp dökülmüş yapraklar, kestaneci amca, ıslak şemsiye falan.. ben uzak durayım bu işlerden..
eylül başka bişidir..
okulların açılmasını bekleyen milyon tane genç sevgili vardır şimdi, bi ay başka ne olsun ki?
tövbe tövbe ya..
***
bizim yağmur öyle diğil valla.. söyleniyordu geçen kendi kendine;
-şu dünyada kedi olmak varmış, okul yok, ders yok, bütün gün uykudalar!
analarının babalarının kuzularını sabahın kör karanlığında uykudan kaldırırsanız…..
ve ucubelere çevirdiğiniz okul müsveddesi binalarda, 8 saat bi kıytırık kantine muhtaç bırakırsanız..
dua edin ki yedi ceddinize sövmüyo bu çocuklar..
***
benimse aklıma turşu düşer ansızın bi gece..
takvime falan bakmam, hmmm derim, demek ki yakında 30 ağustos bayramı olur, iki gün sonrası da eylül bunun..
aynen öyle gelişir gezegenimizde zaman.. eve, marketten kornişon turşu almama az kalmıştır..
***
su eski su diğil..
hıyar eski hıyar diğil..
sirke eski sirke diğil..
limon eski limon diğil..
tuz eski tuz diğil..
en önemlisi annem eski ayten diğil..
kim kuracak turşuyu?
***
kornişonu kahvaltıda yiyeni var, bira mezesi yapanı var..
salataya karıştıranı var, doğrudan masaya koyanı var..
oysa hakiki bi turşu buzdolabında durur.. gelip geçerken bi tane ağza atılır.. parmağın turşu suyuna değmesi, bi süre elimizin turşu kokması şarttır.. o iki parmak beş dakka kadar bizzat yalanmalıdır ki, turşu mekruh olmasın..
en son yatarken bi final turşusu atıştırılması da caizdir..
söyliyim, el yıkamak yetmez, yatarken duşunuzu da alın bakim..
hem kişisel temizliktir, hem de turşu abdesti deyu bişey vardır..
siz siz olun ibadeti mekke’de medine’de aramayın..
hele hele turşu diblesi bi giresun çocuğu için farzdır..
arap petrol rezervi toplamı, bi gazan turşu diblesi eder mi?
varsıllığı da oralardadır, sanmayın..
***
eylül tabi ki alpay abimizdir şu memlekette..
bin kere şükür olsun ki, o’nun giresun konserine vesile oldum, o büyük sanatçı ile (ve gizem yengemizle) iki güncük de olsa muhteşem saatler geçirdim.. 29 ve 30 eylül.. yıl, 2016 mıydı?
90 yaşında şimdi..
ve telefonu değişmiş olmalı, aradım, bendeki numara “kullanılmıyo” uyarısı veriyo..
bi biçimde ulaşacam ama.. ahdımız var çünkü;
-abi, ikimizden biri ölmeden sizi yine konuk edecem şehrime..
-tamam lan, gelicez tabi, şerefsiz yağmur’u öp bizim için..
büyük sanatçı alpay çok sevmişti giresun’u..
eylül en çok da budur, naçiz vücuduma..
***
kardeşlerim,
cümleten sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Tanrı’ya sonra Türk hekimlerine emanet olunuz..