İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, cins-ırk vb ayrımlar gözetmeden tüm temel hak ve özgürlüklerimizi güvence altına almaktadır.
Ve 1948 yılında imzalandığını anımsadığım bu metinde; “Gürsel EKMEKÇİ hariç” diye bi dip not bulunmamaktadır.
**
Bizlere yaşatılan acı gerçeklerden öğrendik iyice. Devlet yaşamında kimi ana başlıkların asla ve asla “özelleştirilmemesi” gerekirmiş meğer.
Eğitim, sağlık, iletişim gibi…
**
İşte, Türk Telecom olayında Türkiye Cumhuriyeti’ne göz göre göre yedirilen kazıklar meydandadır…
**
Bireysel olarak ben de yedim bu kazığı. Anlatmalıyım;
Yararlanmadığım bi hizmetten ötürü Telekom tarafından icraya verildim.
İtirazıma cevaben “Napalım yahu, yararlansaydın” dendi. Ayrıntı vermiyim, olayı hukuğa taşıdım çünkü. Buradan da alenen ilan edeyim;
Ben bu davayı yitirmem!!!
**
Bu ayıp yetmez gibi, tamamen başka bi nedenle, evimizde internet hizmeti yok. 3 gündür…
Aradık.
-“Arıza var” dediler.
İlkin yurt çapında genel bi sorun vardır dedim. Yine mutlaka halktan gizlenecek bi rezalet yaşandı diye düşündüm.
Zamanla lokal bi sıkıntı olsa gerek aşamasına indim. Giresun ile sınırlı tutup bekledim.
Ardı sıra “Her halde bizim mahalle hatlarında arıza oluştu” diyip sabrettim.
Dün, bakkalda bile internet olduğunu fark ettiğimde, problemi “bizim apartmana” değin indirdim.
Halen hiçbi şey yapılmamış ve şu yüzyılda evimizde internetsiz kalmıştık.
**
En son, evin içindeki elektrik kablolarında buldular hatayı…
Buyrun, gülmek serbesttir…
**
Sevgili dostlarım, affınıza sığınıyorum, bu haftaki yazımı, hemen hemen “bi peçeteye yazıp göndermek” gibisinden bi yöntemle gazeteye ulaştırdım.
Bilin istedim…