Güler yüzlü genç okul öncesi H. Ç. öğretmen kitabını imzalattıktan sonra elime bir zarf verdi, okursanız sevinirim, dedi. Okudum. Basit bir öykü. Ama anne baba ve öğretmenler için öyküde güçlü bir mesajı var. İzniyle paylaşıyorum.
***
Merhaba Doğan Hocam;
Benim için çok değerli olan okul öncesi anılarımdan birini sizinle paylaşmak istiyorum.
6 yaşında E. adında bir öğrencim vardı. Çok zeki ve tatlıydı. Yalnız hiç olumlu cümleler kurmuyor, ciddi güven problemi yaşıyordu. Hayata çok erken küsmüştü. Anlaşılmayı beklemiş, fakat hiç anlayanı olmamıştı.
E’nin ikiz kardeşleri olduğu için komşusu kursa getirip götürüyordu (Bu da onun canını yakan olaylardan biriydi.)
Bir gün şöyle bir diyalog geçti aramızda;
E, “Hocam ayakkabımı giydirir misiniz”,
Ben, “E’cim bence sen giyebilirsin”
E, “Giyemem, giyemem, ben hiç kendim giymedim ki!”
Ben, “Önce bir denemelisin, denemeden bilemezsin ki.”
E, “Hocaamm giyebildim, hiçte zor değilmiş.”
O gün E’nin gözündeki zafer ışığını, sesindeki zafer çığlığını sanırım hiç unutmayacağım.
Aradan iki gün geçmişti ve etkinlik dersindeydik. E. Sınıf arkadaşı A. ile oturuyordu ve aralarında şöyle bir konuşmaya şahit oldum;
A, “E. ben bunu yapamam!”
E, “Yapabilirsin A, bence önce denemelisin. Denemeden bilemezsin ki.”
“DENEMEDEN BİLEMEZSİN Kİ” belki çok basit bir cümleydi, ama yol olmuştu E.’ye.
Bundan sonra kuracağı olumlu cümleler zihninin ilk halkasıydı belki de. Umarım hayatı boyunca rehberi olur.
H.Ç. Not: Size anlatmak istediğim birçok anım var çocuklara dair. Onları çok seviyorum. Beni çok üzen birçok olaya da şahit oldum. Çözümler üretmeye çalıştım. Başarılı olduğum konularda oldu, ama aile çok önemli.
***
Çocukların öğrenip yapabilme potansiyeline güvenerek onlara deneme fırsat veren tüm anne babalara ve öğretmenlere buradan saygı ve sevgilerimi sunuyorum. İyi ki varlar.
(Doğan Cüceloğlu / 21 Aralık 2018)