Tahminen her kentin kendine göre vardır. Misal benim şehrimin insanı asırlar boyu, Allah tarafından doğrudan maaşa bağlanmışcasına fındıkla geçindi. O parayla çocuk okuttu, o parayla düğün dernek yaptı. Yılda toplasan onbeş gün bağda bahçede çalışır gibi görünüp, geri kalanında kaavede meyhanede keyif çattı. Böyle bereketli bi memlekette tarım denen şeyin bitirilmesi, ayıp değil de nedir yani?
Dert etmeyin.
Bu sorunları bi biçimde aşarız. Bi adam çıktı içimizden. Biri daha çıkar. Anadolu burası, belki mavi gözlü olmaz ama analar bi yiğit daha doğurur.
***
Çocukların saçlarını okşamaktan, yanaklarına birer öpücük kondurmaktan korkar olduk, malumunuz. Nerde kaldı kucağımıza alıp sevmeler?
Sapık tarikatların… Seks manyağı şıhlarının… Aklı şeyinde müridleri sardı vatanın her yanını. Yetmez ama evetçi dangalaklar sayesinde, güya askeri vesayetten kurtuldu vatan, ama düşe düşe 20 yılda bu ahlak yoksunu hallara düştü.
Asıl yıkım budur.
***
Bunlardan kurtulduğumuzun ilk günü; meydanlara, parklara, ana caddelere birer ikişer “çocuk sevme aparatı” kondurulmalı. Şehrin belediyesince özenle seçilmiş eşşek sıpası veletler, belirli hijyen kuralları içerisinde, gelen geçen vatandaşlar tarafından doya doya koklanmalı, tombiş yanaklarından öpülmeli. Havalara atıp atıp tutulmalı.
Gözümüzü öcü yapıp “ceee” denmeli, dilimizi çıkarıp “bööö” yapılmalı.
Başka türlü normale döneceğimiz yoktur.
***
GATA’nın kapatılması kötü bişey tabi.
Aynen, askeri okulların yok edilmesi en azından günah elbet.
Gerçi açık olsa ne olacak; koskoca İlker Başbuğ bile “Nazım Hikmet’i daha yeni okudum” demedi mi, mapushaneden salıverildiğinde? Hepimize “İyi ki içeri atmışlar Paşamızı” dedirtmedi mi? Kuvvayi Milliye Destanı’nı okumadan Harbiye’den mezun edilmiş teğmenin, ilerisini berisini hesap etmeden kozmik odanın anahtarını düşmana teslim etmesi, ayıp değil de nedir yani?
Tasa etmeyin.
Aşarız. Vallahi bi şekilde aşarız. Çıktı vaktiyle, bi daha çıkar. Belki sarı saçlı olmaz ama analar bi kahraman daha doğurur.
Anadolu burası.
***
Bunlardan kurtulduğumuzun ilk günü; camide kılıç kuşanıp vaaz veren zihniyetten hesap sorulmalı. Evlatlıklarla evlenmek caizdir fetvası, en ağır cinayete eş değer bulunup ağır cezada yargılanmalı. Diyeceklerdir; biz gidelim de ezanlar mı sussun!! Neden olmasın, gerekirse rica ederiz mahalle imamı abilerimizden, iki gün ezan okumayın, yeter ki dinimizi şu heriflerin elinden kurtaralım, sonra hep beraber okuruz.
Derler tabi, neden demesinler, biz gidelim de bayrak insin mi!!!! Neden olmasın, icap ederse iki gün şanlı al bayrağımız indirelim, öpe koklaya dürüp saklayalım, yeter ki vatanımızı şu işgalden kurtaralım, sonra hep birlikte göndere çekeriz.
Yüce yaradan günah yazmaz, inanın.
Başka türlü normale döneceğimiz yoktur.
***
Bakın stadyumlar başladı bile.
Güneş ufuktan şimdi doğar dedikleri yoksa bu mudur?
Bizim kimseyle helalleşme niyetimiz yoktur!
***
Yapay ittifaklardan da kurtulmak lazım.
Bu vatanın iki cephesi yüzyıldır değişmedi; cumhuriyetçiler ve hilafetçiler. Günümüzde de durum aynıdır. Kimse kimseyi kandırmasın. Yapay gündemle kimse kafa ütülemesin.
Tüm yalanların, tüm göz boyamaların ardında yatan gerçek; malum ittifaktır.
Vatan diye bi derdi olan kuvvetler tüm palavralardan arınıp birlikte hareket etmelidir artık.
Yer yarılsa gök yıkılsa, Mustafa Kemal’in Askerleri Kurtuluş Savaşı’nı yitirmez.
Herkesin safını seçme vaktidir.
Burası Anadolu. Bu güzel çocukları birer ana doğurdu.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.