Bir Martının Kanadında, Bir Dalganın Kıvrımında (*): “Toron Karacaoğlu”

Bir Martının Kanadında, Bir Dalganın Kıvrımında (*): “Toron Karacaoğlu”

Bugün Türkiye Tiyatrosu’nun unutulmaz isimlerinden Toron Karacaoğlu’nun vefatının 6. yıldönümü… Pınar Çekirge’nin, Toron Karacaoğlu anısına kaleme aldığı yazıyı okurlarımızla paylaşıyor, usta oyuncuyu saygıyla anıyoruz…

Uvertür çalmaya başladı. Birazdan perde açılacak.

Alkışlarla kesilen sahne araları.

Ürperten final tiradı.

Hasan Pulur’un sesini duyar gibi oluyorum :

“Seyirci gelir, perdeler açılır, perde kapanır, seyirci gider, tiyatroda kalan sadece koltuklar mıdır ? Dekorlar mıdır, spotlar mıdır, soyunma odalarında asılı giysiler midir ? Hayır!” 

O sabah Can Murat Şengel aradı, “Toron Karacaoğlu’nu kaybettik” dedi. Sustum.

Naim Efendi, Yahya Kemal, Zeki Müren, Pol, Kör Hasan, James Tyrone, Mehmet Şehabettin Paşa, Banquo, Ali Amca… Hepsi ve diğerleri çekip gitmişlerdi demek ki. Cüneyt Arkın’ın beyaz perdedeki sesi de. Öyle ansızın, birdenbire.

Sustum, konuşamadım bir süre.

Beş yıl önce, Yavuz Pak ile sürdürdüğümüz “Dionysos’un Çocukları” adlı dizi söyleşiler kapsamında, Toron Karacaoğlu ile görüşmeye karar vermiştik. Yavuz birkaç kez aramıştı Toron Karacaoğlu’nu.

Her defasında tarih saptadığımız halde “eşinin rahatsızlığı, soğuk algınlığı, ders saati” gibi maniler girmişti devreye. İster istemez hep daha sonraya ertelemek durumunda kalmıştık röportajımızı.

Ben yayın taraması yapıyor, Toron Karacaoğlu hakkında notlar alıyordum. Hem zaten yeni kitabın çıkmasına da zaman vardı. Telaşa gerek yoktu. (Ne tuhaf, hayatın bizi beklemediğini tümüyle unutmuştuk.)

Dahası Sevinç Erbulak, Vildan Gürelman, Selma Kutluğ, Nilgün Kasapbaşoğlu ve Nedim Saban ile gerçekleştirdiğimiz söyleşilerden derlediğimiz Toron Karacaoğlu ile ilgili anılar, anekdotlar mevcuttu elimizde. Röportaja hazır sayılırdık az çok. Belki Ekim, belki Kasım ayında ama bu defa mutlaka gerçekleştirecektik bu çalışmayı. Hayattan, tiyatrodan konuşacaktık uzun uzun. Sahi, Yavuz ilk aradığında  ”Neden geç kaldınız, neredeydiniz bunca zaman?” diye sitem etmişti Toron Karacaoğlu. Olsun, geç kalışımızı bağışlatacaktık nasılsa.

“Düşüş”ün kulisinde Oya Palay  tanıştırmıştı beni Toron Bey ile. (Ayaküstü konuşurken Can’ın çektiği fotoğraflar) Yüzünde ışıklı sevgiler, merhabalar vardı. Bir ara, “Servisi kaçırma Caner” diye Caner Çandarlı’ya seslenmişti.

Nefes kesici yorumlar, sahne tekniği açısından, her defasında ulaştığı virtüözlük mertebesi, sahnede kurduğu dünyanın “inandırıcı” sahiciliği, derin oyuncu kimliği. Yaşar kıldığı karakterlere hakimiyeti ile tartışılmaz bir ustaydı O. Gerçek bir Dionysos mirasçısı. Tiyatromuzda bir büyük efsane.

İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda sahneye ilk çıktığı “Buzdolabı” adlı piyesin ardından “Julius Caesar”, “Yanlışlıklar Komedyası”, “Foto Finiş”, “Hamlet”, “Bizans Düştü”, “Benim Üç Meleğim”, “Müfettiş” , “Dört Albayın Aşkı”, “Kuru Gürültü”, “Macbeth”, “Coriolanus”, “Sokrates Savunuyor”, “Kendi Gökkubbemiz“, ”Günden Geceye”, “Ferhat İle Şirin”, “Sis”, ”İstanbul’un Gözleri Mahmur“, “Tartuffe”, “Söyle Geleyim Mi, Gelmeyeyim Mi”, ”Zeki Müren Müzikali / Bir Demet Yasemen” , “Köy Düğünü”, ”Düşüş” , ” İstanbul Hatırası” ve bütün o oyunlar…

Hatırlıyorum; 1970’lerin başında “Sarı Naciye”de izlemiştim Toron Karacaoğlu’nu ilk defa. Kör Hasan’ı geçen yıllara rağmen hiç unutmadım.

Sevinç Erbulak anlatmıştı :

“Toron Karacaoğlu okuldan hocamdı. ‘Kiralık Konak’ adlı oyunda dede torunu oynamıştık. Bir akşam sahnedeyiz, oyun doludizgin devam ediyor, arkasını dönüp, ‘Sevinç fenalaştım, oyunu hızlandır’ dedi, usulca. Düşünsenize yirmi bir yaşındayım. Oyunu, panik içinde, nasıl süratlendirdim, Toron Hoca’yla sahneden nasıl çıktık anlatamam. Nöbetçi rejisör Tarık Şerbetçioğlu’ydu, ‘Oyunu keselim hocam’ dedi. Toron Hoca dönüp Tarık’a bir bakış fırlattı ve eliyle devam edeceğiz işareti yaptı. Sadece kapıda bir ambulansın hazır tutulmasını söyledi. Toron Hoca hiçbir şey olmamışçasına sürdürdü rolünü. Perde kapandığında ambulansa doğru sahne kostümüyle yürüdü. Dimdik. Aksamadan. Meğer yediği tavuktan zehirlenmiş. O akşam Toron Hoca’dan, bir oyunu yarıda bırakmak için ancak ölmek gerektiğini öğrendim. Bana o geceye kadar çok şey öğretmiş bir hocadan bahsediyorum, ama o en son öğrettiği, dört sene boyunca öğrettiklerinin çok fevkinde bir şeydi, çünkü bire bir uygulatarak yaşattı. Onlar nasıl bir kuşak bilmiyorum, armağan gibiler bizlere…”

Nedim Saban‘a kulak verelim :

” Toron Karacaoğlu ile  Tiyatrokare’de ‘Zeki Müren Müzikali’nde çalışmıştım.  Role her anlamda uygunluğundan  öte, Zeki Müren gibi önemli bir karakteri prestijli bir oyuncuya emanet etmek, gerek Türkçe kullanımı, gerek Zeki Müren rolünü sahnede  oynarken, Zeki Müren’in hayattaki rolünü de anlayacak kültüre sahip olacak birisiyle çalışmak  gerekiyordu. Toron Hoca tek seçeneğimdi. ‘ Ya hayır derse? ‘ korkusuyla başlayan  gergin görüşmenin ilk dakikasında çok rahatlamıştım çünkü karşımda  adeta oynamak için yaratılmış bir güç vardı,  sadece sahnede olmayı istediği o kadar belliydi ki. Tiyatrodan konuşunca gözleri parlıyordu, ilk görüşmede ilk oyunu hayal ediyordu. 

Bir rolü oynamak ile bir rolü giymek arasındaki farkı öğrendim Toron Bey ile çalıştıktan sonra. O güne kadar  eğitimim rolün içinde olmak konusunda yoğunlaşmıştı, dışsal öğeleri çok da önemsemezdim. Bunda, bir role sadece dışsal öğelerle yaklaşarak yüzeyselleştiren bazı oyuncuları çokça izlemiş olmamın da bir etkisi vardı kuşkusuz.  Ancak bir peruğun, makyajın, kostümün, aksesuarın da  bir karakterin olmazsa olmazlarından olduğunu  ve iyi bir oyuncunun rolü giydiği zaman rolün yaşam damarlarını güçlendirdiğini  Toron Hoca ile çalıştığım zamanlarda tam olarak öğrendim. Rolü giymek, yüzeyselleştirmediği gibi, aksine derinleştiriyordu.  

Oyun için bir ana haber bültenine davet edildiğimizde, her zamanki gibi  makyajını kendi yapmış, peruğunu kendi takmıştı. Koridorda yürümeye başladığında  Zeki Müren’in hayaletini gördüğünü sanıp kaçan güvenlik görevlisini hiç unutmayacağım.

Tam bir tiyatro adamıydı. Koca bir müzikalin ardından, tiyatronun nefes alması için küçük bütçeli bir oyunun rejisini üstlenmesi, dekorunu hazırlaması, hatta boyasına kadar kendi kendine kotarmasını hiç unutmayacağım. Bu yönüyle gençlere çok örnek olmuş, yüz kişilik ekibin birlikte durması için ekip ruhunu güçlendirmişti. Yaşadığımız her olumsuzluğu göğüsleyen bir  tiyatro tutkusuna sahipti. 

Sadece kişiliği  ve deneyimi, tiyatro sevgisi nedeniyle  değil, aslında yaşadığı acıları bal eylediği için başka türlü bir bilgeliğe sahipti.Bu yüzden  turnedeki sabah kahvaltılarına ilk önce onunla başlardım. İlerlemiş yaşına rağmen onun pozitif enerji benim gençlik iksirim olurdu.

Tiyatrokare’deki iki sezonun ardından, yuvası olan Darülbedayi’ye dönmesine ben de destek olmuştum. Sıkça görüştük ama böyle bir karakterin sahneye çıkamayacağı için  buruk bir veda ettiğini bilmiyordum. Bilsem kapılarımı tekrar açardım sonuna kadar. Ölümün güzellemesi olmaz ama daha 1996 yılındaki ilk  görüşmemizde, ‘ sahnede ölmeli ‘ dediğim biriyle karşılaştığımı anlamıştım. Onun öncelikle sahnede olmasını ve perde kapanma saatinde sahnede ölmesini sağlayabilmeliydik. “

Şimdi ” İstanbul Hatırası“ndaki o şarkısı geliyor aklıma…

”İstanbul yedi tepe etrafı deniz

Yapamam ben sensiz,

Kalamam aşksız.

Aşığım ürkek, aşığım çaresiz.

Bir martının kanadında, bir dalganın kıvrımında

İstanbul’da, Boğaz’da

Kalabalığın içinde

Yalnızım ben kimsesiz..” (**)

Anıların köşesinden bucağından yakalamaya çalıştığım unutulmaz yorumları. İçine ciltler sığdırılabilecek replikler. O benzersiz tonlama.

 

” 1931’de Mudanya’da doğdum.
 
1949 yılında tiyatrocu olmak için İstanbul’a geldim Üç sene konservatuvara devam ettikten sonra Şehir Tiyatroları’nın açmış olduğu kadrolu sanatkar imtihanını kazanarak, çok sevdiğim tiyatroya kavuşmuş oldum.
 
1981 yılında emekli olarak Berlin’e gittim. Almanya kültür senatörlüğüne bağlı olarak tiyatro seminerlerinde hocalık yaptım. Ayrıca üç Volkshochschule ve bir Oberschule’de Türkçe ve tiyatro öğretmenliği yaparak, oyunlar sergiledim. İki yıl Berlin Schaubuhne Tiyatrosu’nda Türk grubunda çalıştım. Berlin S.F.B Radyosu’nda radyo skeçleri, arkası yarınlar, masallar ve destanlar yazdım, yönettim ve oynadım.
 
1985’de tekrar yurda dönerek iki özel tiyatroda oyun yönettim.
 
1987’de eski yuvama, Şehir Tiyatroları’na, ‘ Günden Geceye’ oyunu için konuk sanatçı olarak çağrıldım.
 
1989 yılında yeniden kadrolu olarak görevime devam ettim…”(***)

Perde açılmıştı. Birden irkildim. Orada, tam karşımdaydı. Televizyon kameraları önünde,  “naklen intihar”la aramızdan ayrıldığı 24 Eylül 1996 gecesi giydiği kostümüyle. Yüksek ökçeli ayakkabıları, takıları, aşırı makyajlı, yorgun çehresi, kabartılmış saçlarıyla “Zeki Müren”. Tam karşımdaydı!

Bir defa daha şiirsel gerçekliğin üstüne oturtmuştu canlandırdığı karakteri ve bir defa daha kalite skalası yüksek oyunculuğu, iç ışığıyla zirvedeydi Toron Karacaoğlu. Hem de zirvenin en yüksek yerinde. Böyle bir yorumun önünde saygıyla eğilmekten başka ne yapılabilirdi ki?

“Aşk Mektupları”nın finalinde Nedret Güvenç ile dakikalarca alkışlanmışlardı. Alkışlar kesilmek bilmiyordu.

Afife Jale, Sadri Alışık, Avni Dilligil olmak üzere pek çok ödül… Film setleri…Turneler… Seslendirme stüdyoları… Radyo Tiyatroları… Arkası Yarınlar…

Ve “Beyaz Melek” filminde Yorgo. Kalbinin taa içinden bakıyordu sevdiği kadına.

Şimdi gündökümü fırtınaları. Şimdi ağıt, şimdi hüzün zamanı. Tiyatromuzun gelmiş geçmiş en büyük aktörlerinden birine, gerçek bir efsane ve öğretmene veda zamanı. Şimdi günlerden 22 Ağustos. Yıllardan 2018.

“Babam, ’ben sahnede öleceğim’ diyordu; ancak altmış yılını verdiği tiyatro sahnesinden üç yıl önce koparıldı. Şehir Tiyatroları’ndan ayağını kestiler. O yüzden tiyatro camiasına ve hayata küstü. Sağlığı son derece iyiydi; ancak son üç yılda çöktü. Son bir haftadır yemek dahi yemiyordu. Tiyatro camiasına küskün olarak hayata veda etti” diyordu Ata Karacaoğlu, 23 Ağustos  2018 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda.

Yüzümde tuzlu deniz suyu, yüzümde elem. Yaşamı özlem, hüzünlerle sızılı kılan, o soğuk, nemli, mavimsi, lacivert hayaletlerle dolu alacakaranlık içindeyim dakikalardır.

 

Dün bir karış ötemde, program dergileri, afişler, oyun fotoğrafları, tekstlerde yaşamaya devam ediyor.

Hakkınızı helal edin Toron Karacaoğlu

PINAR ÇEKİRGE

 

Kaynakça:

(*,**) ” İstanbul Hatırası” , Tarık Şerbetçioğlu
(***)”Sahnede Yarım Asır”, Hazırlayan: Tiyatro Oyuncuları Derneği
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün iletişim konularında dikkatli olmanız gerekebilir. Karşı tarafın duygularını incitebilecek sözler sarf etmekten kaçının. Olumsuz düşüncelerden uzaklaşarak pozitif enerjinizi yüksek tutmaya çalışın. Kendinize zaman ayırarak dinlenmeyi unutmamalısınız. Yaratıcı projeler üzerinde çalışmak, size keyifli ve üretken bir gün yaşatabilir.

BOĞA BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, Boğa burcundakiler, duygularınızı ve düşüncelerinizi daha dengeli bir şekilde ifade etmeye çalışmalısınız. Karşınızdaki insanlara anlayışlı ve şefkatli bir yaklaşım sergilemeniz olumlu sonuçlar doğurabilir. İletişim becerilerinizi geliştirmek için fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Kendinize güvenin ve duygusal zekanızı kullanarak ilişkilerinizi daha derinleştirmeye çalışın. Umarım gününüz harika geçer!

İKİZLER BURCU YORUMU

Tabii ki! Bugün İkizler burcu için iletişim konuları ön planda olabilir. Zihinsel aktiviteler ve sohbetler keyifli geçebilir. Eğer yeni insanlarla tanışmak veya iletişimi güçlendirmek istiyorsan bugün bunun için ideal bir gün olabilir. Ancak dikkat etmen gereken nokta, kararsızlık ve dalgınlık hissiyle baş etmek olabilir. Planlarınızı netleştirmeye ve odaklanmaya çalışın. Eğlenceli ve hareketli bir gün geçirebilirsiniz, keyfini çıkarın!

YENGEÇ BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, duygusal konularda sakinliğinizi korumaya çalışmalısınız. Sevdiklerinizle iletişimde olumlu ve anlayışlı bir tutum sergilemek önemli olacaktır. İç dünyanızdaki karmaşayı dengelemek için meditasyon veya yoga gibi rahatlatıcı aktivitelere yönelebilirsiniz. Sağlığınıza özen göstermeyi ihmal etmeyin. Enerjinizi olumlu ve yapıcı şekilde yönlendirmek için hobilerinize vakit ayırmak size iyi gelebilir. Ufak tefek sorunlarla gereğinden fazla ilgilenmek yerine, büyük resme odaklanmaya çalışın. Enerjinizi doğru alanlara yönlendirdiğinizde bugünü daha verimli bir şekilde tamamlayabilirsiniz.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün kendinizi daha enerjik ve kararlı hissedeceksiniz. Çevrenizdeki insanlara pozitif enerjinizi yansıtarak etrafınızdakilere ilham verebilirsiniz. İşlerinizde hedeflerinize odaklanarak başarılı adımlar atabilirsiniz. İletişim becerilerinizi kullanarak çevrenizdeki insanlarla uyum içinde çalışabilirsiniz. Kendinize zaman ayırarak ruhsal ve fiziksel olarak dinlenebilirsiniz. Aşk hayatınızda tutkulu ve romantik bir gün sizi bekliyor olabilir. Keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle!

BAŞAK BURCU YORUMU

Tabii ki! Bugün aşk, ilişkiler ve sosyal konular ön planda olacak. Partnerinizle yakınlaşabileceğiniz keyifli bir gün geçirebilirsiniz. İletişiminizin güçlü olduğu bir gün olacak ve duygularınızı daha rahat ifade edebileceksiniz. Ancak, karşınızdaki insanın duygularına da dikkat etmeniz önemli olacak. Kendinizi ifade etme konusunda cesur olun, fakat karşınızdakine de özen gösterin.

TERAZİ BURCU YORUMU

Bugün duygularınızı ifade etmede daha cesur ve kararlı olabilirsiniz. İçsel denge, ilişkiler ve iletişim konularında olumlu gelişmeler yaşanabilir. Ancak, gereksiz detaylara takılmaktan kaçınarak, büyük resme odaklanmaya çalışın. Özellikle, bugün karşılaştığınız fırsatları iyi değerlendirmeniz gerekebilir. Enerjinizi doğru yönlendirdiğiniz takdirde, kazançlı çıkabileceğiniz bir gün olabilir.

AKREP BURCU YORUMU

Tabii, Akrep burcunun günlük burç yorumu şöyle; Bugün duygusal olarak zorlandığınız konular gündeminizde olabilir. Özellikle ilişkilerinizde derin duygularınızı ifade etmekte zorlanabilirsiniz. Kendinize zaman ayırıp içsel dengeyi sağlamak için ruhsal ve bedensel ihtiyaçlarınıza odaklanabilirsiniz. Bugün karşınıza çıkabilecek fırsatları iyi değerlendirmek için dikkatli olmalısınız.

YAY BURCU YORUMU

Bugün, duygularınızı daha fazla ifade etmek isteyebilirsiniz. Yaratıcılığınızın ve hayal gücünüzün zirvede olduğu bir gün olabilir. İletişim yetenekleriniz sayesinde çevrenizdeki insanlarla daha kolay etkileşimde bulunabilirsiniz. İş hayatınızda ise hedeflerinize daha emin adımlarla ilerleyebilir, planlarınızı hayata geçirebilirsiniz. İlişkilerinizde ise anlayışınız ve şefkatinizle sevdiklerinize destek olabilirsiniz.

OĞLAK BURCU YORUMU

Merhaba! Oğlak burcuna mensup olanlar için bugün, yoğun bir tempoya sahip olabilirsiniz. Sorumluluklarınız artabilir ve sabırlı olmanız gerekebilir. Kendinizi motive etmek için hedeflerinizi gözden geçirebilirsiniz. İş hayatınızda başarılı olmak için disiplinli ve organize olmanız önemli olacaktır. Sağlık açısından ise dengeli beslenmeye ve düzenli egzersiz yapmaya özen göstermelisiniz. Keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle!

KOVA BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, Kova burcundaki insanlar için oldukça yaratıcı ve ilham verici bir gün olabilir. İçsel dünyanıza odaklanarak yeni projeler veya hedefler belirlemek için harika bir zaman olabilir. Aynı zamanda sosyal ilişkilerinizde de daha esnek ve anlayışlı olabilir, sevdiklerinizle daha derin ve samimi bağlar kurabilirsiniz. Enerjinizi doğru yönlendirdiğiniz sürece başarılı ve verimli bir gün geçirebilirsiniz. İyi şanslar!

BALIK BURCU YORUMU

Tabii ki! Bugün, duygusal ve ilişkisel konularda daha hassas olabilirsiniz. Sevdiklerinizle iletişimde nazik ve anlayışlı olmaya özen göstermelisiniz. İş hayatınızda yaratıcı ve yenilikçi fikirlerinizi ortaya koymak için uygun bir zaman olabilir. Sağlığınıza dikkat etmek ve beslenmenize özen göstermek bugün önem kazanabilir. Keyifli bir gün geçirmenizi dilerim.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM