“Bir Başkadır” dizisi (Bekun Oya) bir süredir büyük bir tartışma yaratarak gündeme girdi. Yurt dışında bile dizi ile ilgili yazılar çıktı. Bazen herhangi bir şey bir patlama gibi gündeme girer, insanlar başka hiçbir şey düşünemez, konuşamaz oluyorlar. Bu sefer bunun politik bir olay, bir haksızlık, bir cinayet değil de bir dizi olması ilginç. Bunda tabii ki reklamın payı var, bir şey birden moda oluyor ve konuyla ilgili ilgisiz herkes kendini buna kaptırıyor. Yine de bu patlama sadece reklamla açıklanacak bir şey değil…Dizinin şu an yaşadıklarımıza bir biçimde ayna tuttuğunu düşünüyorum. Kendini ifade edememe, kutuplaşma, iletişimsizlik, yalnızlık, mutsuzluk, kapanma, bunalım…
Tiyatro ile sinemanın karışımı farklı bir dizi estetiği beni de daha ilk anda dizinin içine çekti. Yan gözle izlenecek bir dizi değil…Ama aşırı ağır tempo biraz yadırgatıcı geldi. Hızdan ya da heyecandan yana olduğum için değil, tersine bir dizi nitelikli bir filme ne kadar yaklaşıyorsa, izleyiciye ne kadar düşünme payı veriyorsa o kadar iyi bence…Sözgelimi Kieslowski’nin filmlerini ne kadar severim. Tempoyu yadırgamamın başka bir nedeni vardı, o da insanların birbirleriyle iletişimleri ya da iletişimsizlikleri hep aynı yerde sayıyor gibi bir duyguydu. Dizide farklı sosyal katmanlardan gelen herkes inanılmaz bir yalnızlık içinde. Aslında bir şeyler söylemek istiyorlar ama söylemiyorlar, konuşmak istiyorlar ama konuşamıyorlar. Belki de bu dizide beni en yadırgatan insanların yaşamlarına hiçbir anlam verememeleri oldu, pusulayı şaşırmış gibiler. Hepsi bunalımda ama hepsi.
Öte yandan bu dizide öyle bir estetik yakalanmış ki etkilenmemeniz mümkün değil. Görsellik, oyunculuk, kullanılan simgeler, göstergeler, her şey ince, ince düşünülmüş tasarlanmış; fazlalık olan ya da efekt yaratmak için yapılmış hiçbir şey yok. Durum böyle olunca dizinin daha ilk anda yadırgadığım içeriği, nedir bu, ne anlatılıyor, insanlar neden durmadan aynı yerde sayıyorlar, bu bunalım edebiyatının ardında nasıl bir ideoloji var, izleyici nasıl yönlendiriliyor gibi sorular büsbütün ön plana geçmeye başladı.
Dizideki kişileri inceleyecek olursak Meryem diğerleri gibi henüz kabuk bağlamamış, katılaşmamış, bir arayış içinde, o kadar ki Hocaya söylemeden gizlice psikolog Peri’ye gitmek cesaretini bile gösterebiliyor. Temizliğe gittiği evin beyi Sinan’a duyduğu kendisine bile söylemeye cesaret edemediği ilgi, evinde yaşadığı bunalım, komando ağabeyin sürekli gerilimli ve saldırgan hali, yengesinin intihar girişimi onun da dengesini toptan bozuyor. Bu nedenle de psikolog Peri ile yolları kesişiyor. Meryem kimseyle konuşamadıklarını ona anlatıyor. Onun karşısında Peri kendini sorguluyor gibi görünse bile temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülen türban hikayesiyle olduğu yerde sayıyor. Diğerlerinin ne yaptıklarını pek anlayamıyoruz, çünkü onları ancak anahtar deliğinden şöyle bir görebiliyoruz, varla yok arasındalar. Tuvalette pineklemekten, kadınlarla yatmak ya da kas geliştirmeye çalışmaktan başka bir şey bilmeyen modern Oblomov Sinan, türbanlı kız kardeşiyle saç saça baş başa kavga eden kürt kökenli psikolog kadın, çaresizliğini saldırganlıkla ört bas etmeye kalkışan komando ağabey, onun vaktiyle tecavüze uğramış intihar eğilimli karısı, yaşamın sillesini yemiş bir hoca, başörtüsünü atıp özgürlüğe yelkenleri açan lesbiyen kızı ve sevgilisi, Meryem’den hoşlanan genç, dizici kadın kapı aralığında gördüğümüz figüranlar. Bunları saatlerce heykele bakar gibi izlesek de değişen bir şey yok. Kişilerin içinde bana en sahici gelen Meryem oldu, onun özgünlüğü, arayışı, uzlaşmacı duruşu…Peki sonundaki mutluluğunu nasıl değerlendirmeliyiz? Meryem için kurtuluş evlenme mi? İnsanı bu kadar daraltan bir dünyada evlenirse yalnızlığını aşabileceğini mi düşünüyor?
Nasıl oluyor da dizi yine de bu kadar tartışma yarattı? Belki de çoğu kimse Koronayla birlikte iyice bunalıma girdiği için bu dizide kendine seslenecek bir şeyler bulmuş olabilir. Sanırım ön planda artık cıcığı iyice çıkmış olan şu baş örtüsü tartışması geliyordu. Kürt kökenliler kürt ailenin, özellikle de psikolog Gülgün’ün başörtülü ablasının saldırganlığını yadırgamış, İslamcı kesim Sinan’ın Meryem’in başörtüsünü koklamasını sapıkça bulmuş, laik kesim hayatında ilk kez bir başörtülüyle karşılaşıyormuş gibi şoka giren, bu nedenle de sadece kendisini değil anne ve babasını da suçlayan kolejli Peri’ye çok şaşmış. İnanın ki buna ben de biraz şaştım. Ama şaşmanın ötesinde tedirgin de oldum, çünkü türban konusunu politik bağlamından iyice soyutlayarak tartışmaya başladığınız anda tam da bugünün yönetiminin istediği noktaya geliyorsunuz. Yıllar yılı din özgürlüğü adına kadınların üstünden bizlere dayatılan bu zorlama tartışmaları bir de dizinin hiç sorgulamadan tekrarlaması hiç de gerekmiyor.Öte yandan İmamın başörtüsünü atarak özgürlüğe yelken açan lesbiyen kızı da çok zorlama. Aslında bizler gerçekten de çelişkilerle dolu zaman zaman neredeyse gerçeküstü gibi hissettiğimiz absürt yanları çok olan bir yaşamın içine batıp kalmışız, yani gerçek yaşamda malzeme fazlasıyla var, bunların içinden yapılacak daha anlamlı ve düşündürücü bir seçim bu diziye bambaşka bir derinlik kazandırabilirdi. Öte yandan insanların yollarının bu kadar yapay ağlarla birbiriyle kesişmesi de inandırıcı değil.
Kısaca toparlayacak olursam, şunları söyleyebilirim. Psikolojik dizilere ilgi günden güne artıyor, bu diziyi de bu kategoride görebiliriz belki. Öylesine bunalımlı bir ortamdayız ki kendi içimize dönmeyi tercih ediyoruz. Ama dünyaya sadece kendi sığ bakışımızdan bakarsak olduğumuz yerde sayar ya da kendi bunalımımız içinde erip gideriz. Bu dizideki karakterler de birbirlerini ötekileştirerek ya da yapay kutuplaşmalar yaratarak tam tamına bunu yapıyorlar. Eksik olan: Farkındalıkları. Bu açıdan da temel sorunun toplumun içindeki kutuplaşma ya da bölünme olduğunu söylenemez. Çünkü herkes herkese karşı zaten duvarlar örmüş. Bu aynı kesimden olan kişiler arasındaki ilişkilerde de böyle. Kürt kökenli süpervisor Gülgün başörtüsünü bunalımına giren ve bu bunalımın sorumlusu olarak kendi annesi ve babasını gören Peri’yi küçümsüyor, öte yandan türbanlı ablasıyla saç saça baş başa kavga ediyor, Meryem ağabeyin baskısı, evdeki bunalımdan nasıl kurtulacağını bilemiyor vb.İşte beni rahatsız eden de tam tamına bu çıkışsızlık ve bunalım edebiyatı oldu.
Şimdi diyeceksiniz ki modern sanat, tiyatro, sinema zaten bunalımın alasını sunmuyor mu bize? Çehov’un çöküş dünyasını ya da Samuel Beckett’in oyunlarını düşünelim sözgelimi… Ama uyumsuz tiyatronun, özellikle de Beckett’in gösterdiği olumsuz dünyanın bir derinliği yok muydu, bizleri anlamsızlığın üstünde düşünürken anlam yaratmaya, uyumsuzluğun üstünde düşünürken uyum arayışına yöneltmiyor muydu?. Bu dizi bunu yapıyor mu, ya da ne kadar yapıyor, sanırım bunun üstünde düşünmemiz gerekiyor.
Dizi üstüne tartışmalara bakarsak verimli bir düşünme ortamının yaratıldığını söylememiz zor. Eleştirel tartışma bütünü görme anlamına gelmiyor mu? Öykü, söylem ve sunuş düzleminde ne söyleniyor, iletisi ne, ardında nasıl bir ideoloji var, bütün bunlar iyice çözümlenmedikçe dizi üzerinde söylenenlerin pek çoğu ister istemez buruk bir tat bırakıyor bizlerde. Diziyi çözümlemek çabası gösteren birkaç olumlu istisnanın dışında çoğunlukla olumsuz bir şeyler hissettim tartışmalarda, karalama, saldırganlık, bir ayrıntıya takılıp yüz bin anlamsız şey söyleme, dil cambazlığı, ego gösterisi, laf salatası, bilgiçlik her şey vardı. Kimi kez tartışmaların yüzeyselliğini bir rakı sofrasındaki atışmalara benzettim. Korona nedeniyle bir araya gelemeyen insanlar arasındaki small talk bu sefer sosyal medyaya taşınıyor.Yaşamın anlamsızlığını konu alan bir dizi üzerine tartışırken yeni bir anlamsızlıklar dizgesinin yaratılması beni açıkça rahatsız etti.
Dizi bu kadar heyecan uyandırdığına göre belki de devamı gelecektir. Gelirse acaba nasıl gelişecek, insanlar bunalım duvarlarını kırabilmek için bir çaba harcayacaklar mı, kısa bir an için bile olsa birbirlerine dokunabilecekler mi? İlişkilerin ve yaşamın başka türlü de olabileceğine dair bir umut böylesine özenle hazırlanmış bir diziye belki de yepyeni bir boyut getirebilirdi.
Merhaba! Koç burcunun günlük burç yorumu genellikle enerjik bir başlangıç yapmanıza işaret eder. Bugün yeni projelere adım atmak için harika bir zaman olabilir. Kendinizi cesur ve kararlı hissedeceksiniz. Sosyal ilişkilerde ise iletişimde dikkati artırmak faydalı olacaktır. Aşk hayatında da sürpriz gelişmeler yaşanabilir. Ancak dikkatli olmanız gereken noktalarda sabırlı kalmakta fayda var. İçsel sesinize kulak verin ve kararlılığınızı sürdürün!
Merhaba! İkizler burcu için günlük yorumunuzu paylaşabilirim. Bugün iletişim becerilerinizin ön plana çıkacağı bir gün olabilir. Sosyal çevrenizle olan ilişkilerinizde daha etkili olabilirsiniz. Fikirlerinizi açık bir şekilde ifade etmek, yeni bağlantılar kurmanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, bazı konularda esnek olmaya özen gösterin. İş veya günlük işlerinizde dikkatli adımlar atmanız faydalı olacaktır. Genel olarak keyifli ve hareketli bir gün geçirebilirsiniz. Unutmayın, içsel sesinize de kulak vermeyi ihmal etmeyin!
Merhaba! Yengeç burcunun günlük burç yorumuna göre, duygusal yönlerin ön planda olduğu bir gün geçirebilirsin. Ailevi ilişkilerine ve evine dönme isteğine odaklanabilirsin. Sevdiklerinle zaman geçirmek, duygusal bağları güçlendirmek için güzel bir fırsat olabilir. İçsel huzurunu bulmak için kendine alan yaratmayı unutma. Sosyal ortamlarda daha çekici olabilirsin, bu da yeni bağlantılar kurmana yardımcı olabilir. Duygularını yönetmeye dikkat et; gerekirse içsel düşüncelerine yönelmek iyi gelebilir.
Bugün enerjiniz yüksek olacak ve etrafınızdaki insanlara ilham verebilirsiniz. Sosyal ortamlarda öne çıkma isteği içinde olacaksınız, bu da kişisel ve profesyonel ilişkilerinizi güçlendirebilir. Yaratıcılığınızı ifade etmek için harika bir zaman. Ancak, kendinizi baskı altında hissetmemeye dikkat edin; zaman zaman dinlenmek ve rahatlamak da önemlidir. Gün sonunda, keyif aldığınız aktivitelerle kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın!Umarım bu yorum, günlük planlarınızı şekillendirmenize yardımcı olur!
Merhaba! Başak burcunun günlük burç yorumuna göre, bugün detaylara odaklanmak ve planlı hareket etmek ön planda olabilir. İşyerindeki veya eğlence hayatındaki ufak detaylar, büyük etkiler yaratabilir. İletişimde dikkatli olmak, yanlış anlamaların önüne geçecektir. Ayrıca, sağlığınıza özen gösterme konusunda motivasyon bulabilirsiniz. Kendinize yönelik küçük iyilikler yapmak, ruh halinizi olumlu yönde etkileyecektir. Günü verimli bir şekilde değerlendirmeye özen gösterin!
Merhaba! Terazi burcu için genel olarak bir günlük yorum yapacak olursak, bu dönemde ilişkiler ve sosyal bağlantılar ön planda olabilir. Başkalarıyla olan etkileşimlerde uyum arayışında olabilirsiniz. İletişimde dikkatli olmaya ve anlayışlı davranmaya özen gösterin; bazen küçük anlaşmazlıklar çıkabilir. Sanatsal faaliyetlere yönelmek veya estetik bir proje üzerinde çalışmak size iyi gelebilir. Kendinizi ifade etmek için doğru zamanı yaratmayı unutmayın.
Merhaba! Akrep burcu için günlük burç yorumu genellikle derin duyguların, tutkunun ve gizemli durumların ön planda olduğu bir günü işaret eder. Bugün, duygusal ilişkilerde samimi ve açık olmanız gerekebilir. İletişim kurmaya özen gösterirseniz, karşınızdaki kişiyle daha güçlü bir bağ kurabilirsiniz. İş hayatında ise süregelen bir projeye odaklanmak faydalı olacaktır. Kendinizi geliştirmek için yeni fırsatlar karşınıza çıkabilir, bu fırsatları değerlendirmek isteyebilirsiniz. Unutmayın, sezgilerinize güvenmek sizi doğru yola yönlendirecektir.
Merhaba! Yay burcunun günlük burç yorumu genelde macera arayışına, özgürlük isteğine ve öğrenmeye yönelik olabilir. Bugün yeni deneyimlere açık olmanız, ilginç insanlarla tanışmanız ve fikir alışverişleri yapmanız mümkün. İletişimde samimi ve içten olmanız, ilişkilerinizi güçlendirebilir. Ayrıca, ilgi alanlarınıza yönelik yeni bilgiler edinmek için fırsatlar bulabilirsiniz. İçsel bir huzur arayışı içinde olacağınız bu günlerde, meditasyon veya doğa yürüyüşleri gibi faaliyetlerle zihninizi dinlendirmeyi unutmayın. Kendinize zaman ayırmak ve keyifli anlar yaşamak için fırsatlar yaratmaya özen gösterin. İyi dileklerle!
Merhaba! Oğlak burcunun günlük burç yorumu genellikle disiplinli ve kararlı bir tutum sergilemeniz gerektiğini vurgular. Bugünkü enerjiler, iş ve sorumluluklar üzerinde yoğunlaşmanıza yardımcı olabilir. Özellikle hedeflerinize ulaşmak için stratejik planlar yapmak için uygun bir zaman. İş birliği yapmaya açık olmak, çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizi güçlendirebilir. Duygusal olarak da kendinize zaman ayırmayı unutmayın, bu dengeyi sağlamak önemlidir. Yeni fırsatlara açık olun ve kararlılıkla ilerleyin!
Merhaba! Kova burcu için günlük yorumda, yaratıcı enerjilerin ön planda olacağını söyleyebilirim. Sosyal ilişkilerde daha aktif olacağınız bir gün geçirebilir, arkadaşlarınızla vakit geçirmekten keyif alabilirsiniz. Duygusal bağlarınızı güçlendirmek için samimi sohbetler yapma fırsatları doğabilir. Ayrıca, kişisel projelerinizle ilgili yeni fikirlere açık olmalısınız; ilham alabileceğiniz pek çok durumla karşılaşabilirsiniz. Kendinize bu dönemde zaman ayırmayı unutmayın, zira içsel dengeyi sağlamak için bu önemli!
Merhaba! Balık burcu için günlük yorumunda duygusal derinlikler, sezgisel yetenekler ve yaratıcılık ön planda olabilir. Bugün, hislerinize güvenmeniz gereken bir gün olabilir; içsel sesinizi dinlemek, önemli kararlar almanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, sosyal ilişkilerinizi güçlendirmek ve sevdiklerinizle vakit geçirmek için uygun bir zaman. Sanatsal faaliyetlere yönelmek veya doğayla iç içe olmak size iyi gelebilir. Kendinize zaman ayırmayı unutmayın!