“Oysa sen ‘Ne muhteşem, ne yetenekli kadın’ diye belleklerde kaldın yalnızca. Gerçekten ne muhteşem kadındın.
Hiç unutmuyorum, o yıllarda dekoratörümüz olan Duygu Sağıroğlu seni ilk gördüğünde, ‘İşte şimdi gerçek bir tiyatroya benzedik patron, dalyan gibi kadın’ demişti senin için. Sen o günlerde ‘Kendime beş yıl veriyorum. Tam beş yıl. Beş yıl içinde istediğim yere gelemezsem, terzilik yaparım ama tiyatroyu bırakırım’ diye garip bir terane tutturmuştun.
AYFER FERAY / 1965
Oysa sen daha ilk yılında ‘Nina’ ile istediğin yere gelmiştin bile ama kendin bunun pek farkında değildin. Farkında olsan o abuk subuk teraneyi tekrar eder durur muydun hiç?
Daha o beş yıl olmadan neler oynamıştın neler… “Şairin Mektupları” , “Sözde Melekler” , “Montserrat”, “Hepimiz Paris’te” , “Sevgilime Göz Kulak Ol” ve “Şahane Züğürtler” bunlardan birkaçıydı yalnızca.
Sen o yıllarda bile efsane olmuştun Ayferciğim, ama bunu hiç bir.zaman bilemedin. Belki böylesi sana daha yakışıyordu. Böylesi daha güzeldin…”
Haldun Dormen, Ayfer Feray
Haldun Dormen‘in Ayfer Feray için yazdığı bu satırlar beni hep duygulandırmıştır.
Ayfer Feray’ı “Yedi Kocalı Hürmüz” ve “Çöpçatanın Fendi” oyunlarında izlemiştim. Bir dönem gazino programları da yapmıştı sanırım.
21 Ağustos 1955 Pazartesi akşamı Dormen Tiyatrosu‘nun “Papaz Kaçtı” oyununda yaşar kıldığı Penelope ile elde ettiği başarının ardından, “Benimle Oynar Mısınız?” , “İkinci Baskı”, “Bulvar” ve “Cengiz Han’ın Bisikleti”inde oynadı.
Dormen Tiyatrosu’ndan ayrılıp, Ayfer Feray & Nisa Serezli Tiyatrosu‘nu kurdu. Anadolu turnesinin ardından, Alkazar Tiyatrosu‘nda üç ayrı oyunla (“Tatlı Kaçık”, “Züğürt Hovardalar”, “Kara Ağaçlar Altında Arzu”) İstanbul seyircisiyle buluştular. Kadroda Tolga Aşkıner, Aydemir Akbaş, Nurhan Damcıoğlu, Günfer Feray, Şevket Altuğ, Selçuk Uluergüven de vardı. Ayfer Feray & Nisa Serezli Tiyatrosu bir yıl sonra kapandı. Ayfer Feray kendi tiyatrosunu kurdu ve “Yedi Kocalı Hürmüz” ile çok büyük bir başarıya daha imza attı.
1965 yılında film setinde meydana gelen bir kaza neticesi yüzü ve elleri yandı. Yurtdışında uzun süre tedavi gördü. “Kırık Plak”, “Vesikalı Yarim”, “Murtaza”, “Cemil” , “Acı Hayat” başta olmak üzere pek çok filmde rol aldı.
1980’de Şan Tiyatrosu‘nda sergilenen, Haldun Dormen‘in yönettiği, “Hello Dolly” müzikalinden uyarlanan “Çöpçatanın Fendi” ile uzun yıllar sonra tiyatroya yeniden döndü. Hümeyra, Eşref Kolçak, Kamuran Usluer / Erol Günaydın, Halit Akçatepe, Tevhid Bilge‘nin de rol aldığı “Çöpçatanın Fendi” tiyatro sahnesinde rol aldığı son oyun oldu.
Şimdi düşünüyorum da; Taşkasaplı Hürmüz, Granddüşes Tatiana Ouratieff, Penelope gibi ne çok karaktere ruh üflemişti…
Yahya Kemal‘in dizeleri düşüyor aklıma :
“Mazi yosunla örtülü bir göl ki yok dibi / Mevsim serin ve bahçede yaprak yığın yığın.”
Dışarıda bulutsuz, yıldız dolu bir gece.
Bugün 13 Temmuz. Ayfer Feray‘ın aramızdan ayrılışının 27. yılı…
Çok değerli hatırasına saygıyla…
