Doğan Cüceloğlu kitaplarıyla, milyonlarca insan gibi benim de yüreğimi hafifletmiştir. İçimizdeki Çocuk kitabını okuduğum yıllar insan olma yolunda benim için de puslu yollardan geçtiğim dönemlerdi. Kendine bakmayı ne eksik ne fazla anlamaya çalışmayı, bulduklarıyla yüzleşip yola devam edebilmeyi insan o yıllarda çoğu zaman beceremiyor ama Doğan Bey’in o zaman okuduğum satırları bir ergen olarak benim için çok yol göstericiydi. Ama gerçekten de insanın kendi içindeki kör dehlizlere girmesi fikriyle ben Doğan Cüceloğlu sayesinde tanıştım.
Biz “Kafemizle mahallede bir yerimiz olabilir mi?” endişesi taşırken o her fırsatta dükkâna uğrayarak kimi zaman bizimle girdiği kısa sohbetlerinde, kimi zaman dostlarıyla uzun ziyaretlerinde hep yanımızda oldu.
Her birimize ayrı ayrı selam vermesi ve hal hatır sorması, çevresindeki herkese gösterdiği saygı, sıcaklık ve belki de en önemlisi anlatmayı bildiği kadar sabırla dinlemeyi ve karşısındakini önemli ve değerli hissettirmeyi bilmesi ona dair aklımda kalan şeylerden bazıları. Bunu en samimi ve gerçekçi bir biçimde yapmaksa onun için en kolay şey gibiydi.
Var mısın? kitabını eşim ve çocuklarım adına ve ayrıca kafemizde çalışan tüm ekip adına imzalamak nezaketinde bulunmakla kalmayıp kitapları şahsen getirip vermeyi seçmesi bizim için çok anlamlıydı. İnsana verdiği kıymet, sevgi ve saygısını göstermekteki cömertliği ekip olarak bizi çok etkilemişti.
(Zeynep Karahan / İYİ Kİ kitabından…)