Pera Müzesi pandemi dolayısıyla sınırlı sayıda ziyaretçiyi kabul ediyor. Kapıda yaklaşık 15 dakika sıra bekledikten sonra içeriye girebildim. Binanın beş katında beş farklı konseptte, çok değerli parçalar içeren sergiler var. Benim durağımsa üçüncü katta bulunan, Uluslararası Bağımsız Küratörler (ICI) oluşumunun hazırladığı ve 25 ülkeden 30 küratör ve 29 sanatçının yer aldığı gezici sergi “Yarına Notlar” idi.
Küresel olarak yaşadığımız salgın ortamında popüler kültür öğelerini sorgulamayı amaçlayan seçkide duvar resminden videoya, siyah beyaz ve renkli fotoğraflardan panolara kadar geniş bir malzeme ve tema çeşitliliği göz dolduruyor. Sergideki yapıtların bütününde yaşadığımız tüm anlamsızlıkların yanında dünyayı anlamlandırma çabası olduğu izlenimine kapılıyoruz.
Hayatlarımızı sürekli kuşatmaya çalışan iktidarların, anlamını yitiren ya da birbirine karışan kavramların eleştirisi, otoritelerin halklar üzerindeki etkisi çalışmaların düşündürdüklerinden öne çıkanlar.
Luiz Roque’un video çalışması sergi alanına girer girmez bizi karşılıyor. Bilimkurguyu ve ona bağlı anlayışları sorgulatmayı amaçlayan sanatçı; ışıltılı giysileri ve takılarıyla androjen kimlikleri belirsiz bir mekânda buluşturuyor. Erotik bir koreografinin hâkim olduğu yapıt, karşıt imge ve devinimlerle izleyiciyi etkiliyor.
Pandeminin başından günümüze kadar yöneticilerin nasıl sınıfta kaldığını apaçık gördük. Küresel olarak benzer evrelerin yaşandığı bu zor süreçte sanat da eleştirisini tüm duyarlığıyla yaptı. Nothando Chiwanga’nın fotoğraf çalışması pandemi esnasında Harare’nin dönüşümünü belgeliyor.
Yine David Lorenzo’nun birbiriyle bağımlı ve bir arada insanı sarsan bir hikâyeye dönüşen fotoğraflar toplamı, virüsün etkisini gözler önüne seriyor, sağlıktaki eksiklikleri ve ekonomi açığını ortaya koyuyor. Açık havaya dizilen hasta yataklarının ve çıplak hastaların yatak bulmaya çalışması, ölenlerin yalnızlığı, bürokratik eksiklikler vicdan sahibi herkesi düşünmeye yöneltiyor.
Öte yandan İbrahima Thiam’ın fotoğraf serisi ise sergi salonuna gelen ziyaretçileri mitlerin dünyasına götürüyor. Sömürgeciliğe karşı direnişin mitsel öyküsü olan bu seri doğayı kutsal olarak görmeyi ne zaman bıraktığımızı sorgulamaya davet ediyor.
Tüm yapıtlarla pandemi özelinde var oluşumuzu, insan oluşumuzu sorgulamamızı sağlayan “Yarına Notlar” sergisi 6 Mart 2022’ye kadar, pazartesi dışında diğer günler Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.