YALNIZ

YALNIZ

Ata’mızın her fotoğrafı çok kalabalıktır.
Meclis kapısı önü… Yanında 100 kişi!
Trenden inmek üzere… Peronda 200 kişi!
Yemek yiyecek adam… Sofrada 500 kişi!
Bi okula uğramıştır geçerken… Ardında 750 kişi!
****
Dünya kuruldu kurulalı, başka hiçbi devlet adamında görülmedi bu vaziyet.
Sevgiden olabilir. (ki, yeryüzünde en çok O’nun hakkıdır)
Güvenlik önlemi için olabilir. (oysa elindeki bastonlar bile tek kurşun atımlık tüfektir)
Yalakalık yapılmasından olabilir. (onca erdeminin yanında, insanımızın baş huyudur)
Yüzyıllarca ezilmiş bi halkın, kurtarıcısıyla gövde gösterisi olabilir. (ne mutlu, inşallah öyledir)
Vallahi çözemedim hiç!
****
Atatürk fotoğrafları sergisine katıldım uzun yıllar önce, bi 29 Ekim günüydü.
Tümü çok güzeldi fotoğrafların, özenle seçildikleri belliydi. Ama bi tanesi unutulur gibi diğil idi;
Florya’da denize girmiş Atatürk. Suyun içinde poz vermiş. Göğüsleri ve kafası görünmekte sadece… Ama yanında-yöresinde en az 20 kişi var. Denize bile toplu halde girilmiş yani?
Adam, bi plaj keyfini bile rahat rahat sürememiş.
****
Yemin ederim çok üzülürüm buna.
Hiç içimden atamam.
Aklımdadır her daim.
Kaç yıl olmuş, aha şimdi dertlendim yine!
****
Kendimi bi halt sandığımdan diğil… Birazcık benzeşiriz bu bakımdan Ata’mla.
Gündüzleyin; parkta olsun, çay ocağında olsun, bi rahat gazete okuyamadığım gelir aklıma. Sonuçta eve götürüp, başucumda 3-4 günlük gazete ve dergilerin biriktiği.
Geceleyin; gelenden-gidenden okunması yarım kalmış kitaplarımın üst üste yığıldığı.
Hep birileri, hep birileri.
Beş dakika olsun bi başıma kalamadığım düşer aklıma.
Hep kalabalık, hep kalabalık.
Nereye koşulur ki şu yalan dünyada?
****
İçime oturmuş yemin ederim, koskoca Gazi Paşa’mızın denizdeki o hali. Bi insan kulaç atarken bile yanında büssürü kişi mi olur?
Latife Hanım’ı çok huysuz bildik hep.
Belki de kadıncaaz haklı, Mustafa Kemal haksızdı.
****
Kendimi bi halt sandığımdan diğil…
Bizim mutfaktaki yemek masasında da her gece 800 kişi olsa, sevdiceğim de isyan ederdi yani.
Ya anam? Diyeceği nasıl da bellidir;
-”Ula oğlum, bu gadar zırdelinin her gece sizde ne işi var”?
****
Mustafa Kemal yapayalnız bi adam idi aslında.
Etrafındaki kalabalığın nedeni budur.
****
Ata’mızın her fotoğrafı çok kalabalıktır.
Savarona’da salıncağa binmiştir çocuk gibi… Etrafında 1000 kişi!
Tiyatro locasındadır o nezih insan, bi gece vakti… Kadrajda 1500 kişi!
Kara tahta başındadır Başöğretmenimiz… Sağında-solunda 3000 kişi!
Denetimdedir, Orman Çiftliği’nde yaz günü… Eşliğinde 5000 kişi!
****
Ölmek bazen kurtulmak mıdır?
****
Yalnızın halinden yalnız anlar.
Ata’sını düşünür.
Etrafındaki kuru kalabalığa güler geçer.
Kendini bi halt sandığından diğil…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05