Bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”nün festival havasında gerçekleşmesi amacıyla, 26-27 Mart tarihlerinde Devlet Tiyatroları oyunları haricinde 17’si çocuk 69’u yetişkin oyunu olmak üzere, 86 bağımsız tiyatronun oyunlarını Anadolu’nun farklı şehirlerinde seyircilerle buluşturdu. Tiyatro… Tiyatro… Dergisi olarak, Türkiye’de ilk kez Devlet Tiyatroları ve bağımsız tiyatroların 81 ilde aynı günlerde sahne aldıkları festival kapsamında, oyunlarını genellikle büyük şehirlerde sahneleyen bağımsız tiyatroların pek çoğunun ilk kez sahne aldıkları Anadolu şehirlerinde yaşadıkları deneyimlerin hem tiyatrolar hem de bu şehirlerdeki seyirciler açısından oldukça ilginç olacağını düşündük ve festival kapsamında turne yapan kimi tiyatrolardan izlenimlerini aktarmalarını rica ettik.
Deneyimlerini bizimle paylaşan tiyatroların izlenimlerini sizlerle paylaşacağımız yazı dizisinin bugünkü konuğu Tiyatro Dea. Gümüşhane’de “Feramuz Pis!” oyununu sahneleyen Tiyatro Dea’nın izlenimlerini oyuncular Çiçek Dilligil, Batur Belirdi, Çağdaş Tekin ve Aybanu Aykut aktardı:
Çiçek Dilligil:
Bu festival kapsamında biz Gümüşhane’ye geldik. 26 ve 27 Mart tarihlerinde, iki gün Gümüşhane izleyicisi ile buluştuk. Ben daha önceki özel tiyatro deneyimlerimde, turnelerde hemen hemen bütün Türkiye’yi dolaştığımı düşünüyordum. Fakat ilk kez Gümüşhane’ye geldim. Bir kere, bu kadar küçük bir ilde üç tane salon olması da çok heyecan vericiydi benim için. Çok iyi, çok güzel bir salonda oynadık. Teknik imkanlarıyla, donanımıyla büyük şehirlerdeki tiyatro salonlarını aratmayacak bir tiyatro salonundaydık.
Şehrin bir üniversite şehri olması da çok etkiliyor ve ister istemez biraz izleyicinin yaş ortalamasını da düşürüyor. Daha genç bir izleyici vardı karşımızda.
Çok güzel tepkiler aldık. Oyunumuzun büyülü gerçekçiliği ve bunun üzerine kurulan atmosferinde, bazı sahnelerin seyirciye tam olarak ulaşıp ulaşamadığıyla ilgili kaygılarımız olabiliyor zaman zaman. Ama her bir anın reaksiyonunu alarak ve her bir anın seyircimize geçtiğini hissederek oynadığımız bir oyun oldu.
Çok mutlu ayrılıyoruz Gümüşhane’den. Umarım Türkiye’nin bütün illerini dolaşabiliriz. İl il, ilçe ilçe dolaşalım, gidelim, bu fırsatlar yaratılsın. Çok güzel bir organizasyon olmuş bu 81 ilin buluşma organizasyonu. Umarım, bu tür organizasyonlar sadece Dünya Tiyatro Günü ile ilgili bu festivalle sınırlı kalmayıp daha da çoğalır. Kültür Bakanlığı kapsamında ve onların destekleriyle de çoğalsın bu tür organizasyonlar.
Güzel bir turne sonunda dönüyoruz.
Batur Belirdi:
Bu yıl 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde Kültür Bakanlığımızın gerçekleştirdiği “Kültür Kaynaşması” projesi ile, hem bağımsız tiyatrolar hem de coğrafyamızın her köşesindeki tiyatro tutkunu insanlar bir araya gelerek keyifli bir nefes aldı.
Geleceğe dönük değerli bir umut ışığı olarak görüyorum ben. Oyun ekibimizle 26 – 27 Mart’ta Gümüşhane’deydik. İki oyun oynadık.
Seyircimiz ağırlıklı olarak yöredeki üniversite öğrencilerinden oluşuyordu. Bizim gibi onlar da çok heyecanlı ve mutluydular. Oyuncu için seyircinin gözündeki ışığı görmek, ona dokunduğunu bilmek çok değerli. Özellikle genç seyircinin. Onların hayatına dokunmak, farklı bir düşünce, değişik bir duygu yaşatıp düşündürmek, onlarla etkileşime girerek zihinlerimizi açmak bizim için çok değerliydi.
Metinler, rejiler, sahneleme yöntemleri çok değişik, çok farklı olabilir. O işin teknik yanı. Bir oyuncu ve bir insan olarak benim için projenin en önemli, en anlamlı tarafı, coğrafyamızda zaten mevcut olan bu iç içe geçmiş kültürlerin bir araya gelmesi ve kendilerini ifade etmelerinin sağlamasıydı.
Bu turnemiz, böylesi bir kültür kaynaşması yaratıp her coğrafyada, her bireyin gereksinim duyduğu hayat görgüsü ve bilgisini geliştirmek, öteki veya diğerini görece tanıyarak anlamlandırmak ve empati kurmak yolunda muhteşem bir adımdı.
Ben emeği geçen, düşünen, tasarlayan, akıl eden herkese selam olsun diyorum. Bu ve benzeri nice projelere…
Çağdaş Tekin:
Bir tiyatro oyununun her seyirciye dokunabilecek olması ya da en azından bunun potansiyelini barındırması bence çok değerli bir şey.
Bu çerçevede, Anadolu’da, tiyatro oyunu sirkülasyonunun yüksek olmadığı bir yerde oynayacak olmak, İstanbul’da oynamaktan, alıştığımız seyirci ile buluşmaktan daha fazla bilinmez ortaya koyuyor. Dolayısıyla, performansımız nasıl bulunacak, rejiyi nasıl bulacaklar, metni nasıl karşılayacaklar gibi bilinmezlerle yola çıktık.
Bu turne deneyimimiz olumlu sonuçlandı bizim açımızdan. Gümüşhane’de oynadık oyunumuzu ve Gümüşhane seyircisine de ulaşabildiğimizi bilmek bizi gerçekten mutlu etti.
Aybanu Aykut:
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nün festival havasında gerçekleşmesi amacıyla düzenlediği 27 Mart etkinlikleri kapsamında biz de Gümüşhane’de seyircimizle buluştuk.
Bu festival, 86 bağımsız tiyatronun oyunları sanatseverlerle buluşarak daha yakın bir temas kurmasını sağladı.
Gümüşhane çok renkli, küçük ama o küçüklüğünün içerisinde üniversite öğrencilerinin katılımıyla, sahnesinin güzelliğiyle, halkının çok yardımsever ve sıcak olmasıyla bizleri çok heyecanlandırdı.
Bu güzel şehir, kişisel olarak beni de ayrıca çok heyecanlandırdı. Kendi adıma bu festivallerin çoğalmasını temenni ediyorum ve bağımsız tiyatroların desteklenmesinin çok önemli bir görev olduğunu düşünüyorum.
Bağımsız tiyatroların bu desteğe, bu güvene, bu mutluluğu yaşamaya fazlasıyla hakkı var. Çok teşekkür ediyorum her şey için…