Tiyatro Keyfi’nin “Kaktüs Çiçeği” Oyunu Üzerine Söyleşi

Tiyatro Keyfi’nin “Kaktüs Çiçeği” Oyunu Üzerine Söyleşi

O gün Tiyatro Keyfi’nde Stephanie, Igor, Norbert, Antonia, Dr.Julien, Cochet ve Boticelli’nin Baharı ile buluşacaktık.

Yavuz ve ben, her zaman olduğu gibi, aklımıza gelen, dilimize takılan soruları Kemâl Başar, Azra Akın, Engin Benli’ye soracak, Esra da bu çok özel röportajı görüntüleyecekti.

Ama…

Kapıdan içeri girdiğim anda ilk gözüme çarpan karşı duvarda yer alan yazı oldu:

“Önce iyi insan ol, oyuncu olunur…”

                                                              Müşfik Kenter

Üst kata çıkan merdivene yöneldiğimdeyse, iki ayrı cümleyle karşılaştım:

“Seyircinin hükmü kesindir, temyize gitmez.” 

                                                                         Muhsin Ertuğrul

“Benim cephem sahnedir.” 

                                               Nejat Uygur

Foto: Esra Kılıçer

Karayel yorgunu yelken, lodos yemiş kefal gibi hissettim kendimi bu sözler nedeniyle. Boşluğa düşüp çakılmam an meselesiydi. Not alıp, belleğine yerleştirmeliydim her kelimeyi.

İlkelerini “İtibar, kişiselleştirmeme, iyi ilişki, dürüstlük, güven verme ” olarak belirlemiş sanatı saygı, vefa ile alaşımlamış, kendi çizdiği karasularının, denizlerin dışına çıkmamış, niteliği, kaliteyi, estetiği önemseyen böylesi bir tiyatro topluluğundan, daha farklı bir şey bekleyemezdim ki zaten.

Merdivenlerden çıkıp, doğruca Kemâl Başar’ın çalışma odasına girdim… Hatıraların ikliminden, geçmiş yıllardan çıkıp gelmiş oyun afişleri… Hemen az ötede çoktan sepya gölgelere boğulmuş siyah beyaz bir fotoğrafta, gencecik bir Savaş Başar, belki iki veya üç yaşında bir Kemâl Başar

Savaş Başar ve Baykal Saran‘ın yer aldığı bir başka oyun fotoğrafının altında Savaş Başar, Alev Sezer, Baykal Saran‘lı fotoğrafı ayrımsadım. Ahmet Oktay haklıydı. Sahiden de, “her yüz bir öykü yazıyor“du.

Odadan çıkarken, Savaş Başar‘ın fotoğrafına bir kez daha baktım. “21 Ağustos 1985 Çarşamba” günü geldi aklıma.

“Sadece kırk yedi yaşındaydınız aramızdan, bu bozuk düzenden kurtulduğunuzda” diye mırıldandım.

Kirpikte donan bir damla gözyaşına vahalar sığdırılabilir miydik sahiden? Ya bir ömre kaç hayat… İzleyiciyi tutsak eden oyunculuğu, nakış gibi işlediği yorumlarıyla, Savaş Başar içindeki ‘ben’i, kim bilir kaç öteki ‘ben’ ile kucaklaştırmıştı sahnede, beyaz perdede… Sesi sesimize değmişti her defasında, duyguları duygularımıza.

Merdivenlerden hızla inip alt kata geçtim.

Foto: Esra Kılıçer

Azra Akın, Engin Benli, Kemâl Başar, Yavuz çoktan söyleşiye başlamışlardı bile, Esra durmadan fotoğraf çekiyordu.

Hani, bazen ‘dona kaldım’ veya ‘nutkum tutuldu’ deriz ya, işte Tiyatro Keyfi’nin ödüllerle, afişlerle, kitaplarla bezeli mekanında kendimi harikalar diyarında hissettim yeniden. Kapı girişinin yanındaki duvarda yer alan dev panoyu fark ettim.

Mavimsi bir alacakaranlığı aniden yırtıp, dağıtan mercan renkli bir ışık huzmesiyle gözlerim kamaştı o an.

“Hamlet, Rain Man, Romeo Juliet, Kaktüs Çiçeği, Söz Veriyorum, Cyrano Bergerack( Cyrano Rock), Ted Bundy, Tut Elimden Rovni, Don Quıjote, Çocuk İstiyorum, Cahide Sonku, Amy Winehouse, Camille- Taşın Kalbi, Çılgın Zamanlar, Öykülerden Oyunlar, Shakespeare’in Bütün Eserleri (Hafif Kısaltılmış)” 

Nasıl bir repertuvar ama… Madem bazılarımız için ilk ve son söz hep sanatındır, dahası farkında olalım ya da olmayalım sadece birbirimizin masallarında değil, o repliklerde, notalarda da nefes alıyoruz… O halde Gabriel Celeya çok haklı:

“Yeryüzünde şarkı söyleyen sonuncu insan yaşadıkça, umutlanmaya mecburuz…”

Tiyatro Keyfi bu umudu hep diri tutuyor… Yel üfürmeyecek, su götürmeyecek, üzerine gölge düşmeyecek bir tutku, bir sevda tiyatro… Bir umut çünkü.

“Bir gün birileri tiyatromuzun tarihini yazacak olursa orada mutlaka ‘Kemâl Başar’ ismi de yer alacaktır…”

Bu gerçeği hangimiz yadsıyabiliriz ki zaten?

Otistik dünyadan çıkıp, röportaja katılmam gerek sanırım. Yavuz’u, genel yayın yönetmenimizi kızdırmaya gelmez. İyisi mi, bir an önce oturup röportaja dahil olmak.

Düşünüyorum da, Tiyatro Keyfi ‘nin yapımcılığını üstlendiği, Pierre Barillet ve Jean-Pierre Gredy‘nin yazdığı, Asude Zeybekoğlu‘nun dilimize kazandırdığı “Fleur de Cactus / Kaktüs Çiçeği “ ile ilk tanışmam, yetmişli yılların hemen başında “Televizyonda Tiyatro” programıyla olmuştu. Şimdi nasıl hatırlamam, Kerim Afşar, Ayten Gökçer, Deniz Gökçer, Savaş Başar‘ı?

Foto: Esra Kılıçer

Hep söylenir ya, Paris’te aşk bir başka yaşanır. Kalp bir başka çarpar. Duygular dolu dizgin koşar, diye. Kimbilir, belki de o chanson’lardır bunun sorumlusu. Piaf‘tır, Chevalier, Anzavur, Dalida’dır. Ne dersiniz ?

Diş hekimi Julien gerçekte konar göçer, kaçak sevdaların adamıdır. Daldan dala, çiçekten çiçeğe uzanır her defasında. Ayran gönüllüdür. Bağlanmaktan korkar. Yedeğinde hep yalanlar, üzmek istemediği halde en çok üzdüğü kadınlar, terk edişler vardır. Nedense aşkın misillemesini hiç mi umursamaz. Yine binbir yalanla başlayan bir beraberliğin giderek ciddiyet kazandığını ayrımsadığında, durumu kurtarmak, daha doğrusu işin içinden sıyrılmak için çeşitli oyunlara sığınır Julien. Oluşan kördüğümü çözmek adına hem sekreteri, hem yardımcısı Stephanie’den destek ister… Oysa Stephanie’nin bastırdığı, hatta yüzleşmekten bile korktuğu ‘memnu’ duygulardan habersizdir.

Yavuz Pak – “Kaktüs Çiçeği” projesi nasıl ortaya çıktı ve gelişti?

Kemâl Başar – Öyle birden bire, haydi bu sezon da “Kaktüs Çiçeği”ni yapalım, diye yola çıkmadık. Üç yıl öncesinden beri repertuvarımızdaydı zaten.

Pınar Çekirge – Oyun seçiminde nasıl ince eleyip sık dokuduğunuzu, önceki konuşmalarımızdan biliyorum.

Kemâl Başar – Mecburuz. Maddi desteği olan, ödenekli bir tiyatro değiliz ki… Özel tiyatroyuz madem, bunun hakkını vermek, sorumluluğunu taşımak zorundayız. Hep bahsettiğim gibi, bizi kimse fonlamıyor. Seyirciden başka bir dayanağımız yok. Özel tiyatroda her şey bir maceradır aslında.

Pınar Çekirge – On iki yıldır Avrupa ölçütlerinde tiyatro yapan bir kuruluşsunuz.

Kemâl Başar – Bu nedenle de mobil olmamız, yeri geldiğinde hızlı karar almamız, nitelik ve kaliteyi korumaya azami özen göstermemiz gerekiyor. “Kaktüs Çiçeği”ni ise repertuvarımızda halen devam eden “Çılgın Zamanlar”, “Öykülerden Oyunlar”, “Amy Winehouse”, “Cyrano Rock”un “kraliçesi” olarak seçtik.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Bu oyunda Julien, Antonia, Stephanie üçgeninde post-truth eril dünyaya ince dokunuşlar mevcut…

Kemâl Başar – Şöyle izah edeyim, bugüne baktığımızda ‘erdem, gurur, romantizmin, güzel duyguların kaybolduğu, son derece hoyrat bir dünyanın içinde yaşadığımızı görüyoruz. Antonia, bir başka kadının mutsuzluğu adına ‘öteki kadın’ olmak istemiyor mesela. Gerek Stephanie, gerekse Antonia bir dizi yalana rağmen dürüstlüklerini koruyorlar. Geri adım atmıyorlar. Sevginin gücüne, fedakarlığa inanıyorlar.

Pınar Çekirge – Tiyatro Keyfi, geçmişte de  Cahide Sonku, Claude Camille, Amy Winehouse gibi önemli kadın karakterleri sahneye taşıdı…

Kemâl Başar – Kadının olduğu her yerde zarafet, estetik, ince duygular yeşerir. Tiyatro Keyfi kuruluşundan beri kadına karşı pozitif ayrımcı tavrını hep sürdürüyor. Bahsettiğniz oyunlar da, bunun bir kanıtı.

Yavuz Pak – Pierre Barillet ve Jean-Pierre Gredy’nin metnine sadık kaldınız mı?

Kemâl Başar – Her zaman olduğu gibi, ana temayı bozmadan, kendi bakış açımla yola çıktım.

Pınar Çekirge – “Tiyatro metin okumak, değildir. Metin okumak isteyen, gider kitapçıdan teksti alır, okur “ dersiniz siz.

Kemâl Başar – Kesinlikle öyle. Tiyatroda aslolan yönetmendir. Çünkü tiyatro yönetmenin dünyasını anlattığı bir sanattır.

Yavuz Pak – Yönetmen olarak metinde olası güncellemeler, kısaltmalar yapıyorsunuz o halde.

Kemâl Başar – Dediğim gibi, temayı bozmamak kaydıyla tekste müdahale ederim. Yazar eserini yönetmene teslim edip, vedalaşır. Eğer vedalaşmaz, sürekli olarak rejiye, oyunculara karışmaya başlarsa, hele ki “Bir tek kelimemden bile vazgeçmem” diye diretirse, ortaya sağlıklı bir şey çıkmaz. Bu konuda Tuncer Cücenoğlu‘nu, özellikle anmak isterim. “Helikopter”, “Çığ”, “Kızıl Irmak/ Kara Koyun” adlı eserlerini, “Eti de, kemiği de senin” diyerek bana teslim etmişti. Bazı piyeslerde öyle replikler vardır ki, oyuncunun ağzına oturmaz bir türlü, mecburen değiştirmek zorunda kalırız. Kısaltmaya gelince, örneğin “Hamlet”i yetmiş dakikaya indirmiştim. “Romeo ve Juliet” oyununda ilk iki perde ve üçüncü perdenin yarısını koreografi ile anlatmıştım. Tabii, burada önemli olan “Ben yaptım, bitti” tavrı değil, bilgi, donanım sahibi olmaktır.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Gelelim, 11 Kasım 2024 akşamı izleyicisiyle buluşacak olan “Kaktüs Çiçeği” ne… Herhangi bir yapımcı ve rejisörün kolay kolay bir araya getiremeyeceği bir kadro oluşturmuşsunuz.

Kemâl Başar – Yapılabilecek en iyi, en doğru cast’ı yaptık, diyebilirim. Engin Benli, Azra Akın, Şilan Makal, Ercüment Aydın, Köksal Ünal, Kerem Gökçer, İsak Behar

Yavuz Pak –  Peki, teknik ve yaratıcı kadroyu sorsam?

Kemâl Başar – Murat Gülmez dekor, Zeynep Yaylıcıoğlu kostüm, Şahin Timur ışık tasarımlarını üstlendi. Oyunun müziklerini ben gerçekleştirdim.

Pınar Çekirge – Yönetmen yardımcılarınız?

Kemâl Başar – Şahin Timur, Ilgın Şahin, Zelal Barlas…

Pınar Çekirge – Ve dünyaca tanınan bir isim…

Kemâl Başar – Oyununuzun koreografisini gerçekleştirecek olan Nikolay Manolov. Ve son anda aramıza katılan Pavlina Valcheva.

Yavuz Pak – “Kaktüs Çiçeği”nde de, diğer oyunlarınızdaki gibi, rejinin geleneksel tiyatro yola çıkan müdaheleleri olacak mı?

Kemâl Başar – Elbette… Şöyle izah etmeye çalışayım. Çağdaş ortaoyunu tekniğini kullandım.

Pınar Çekirge – Biraz açıklar mısınız, bu tekniği?

Kemâl Başar – Oyuncu seyirciye tepeden bakmaz, fırsat buldukça izleyici ile interaktif bir ilişki kurup, onunla bütünleşir. Oyuncu göz göze bakarak oynar. An’ı kaçırmaz. Kaçırırsa reaksiyon alamaz çünkü. Boş alanı kullanılır. Mümkün olduğunca dönülür. Oyuncu sahnede adeta bir güldür.

Pınar Çekirge – Gül mü?

Kemâl Başar – Evet. Önü arkası yoktur. Gerektiğinde sırtını dönebilir. Rol gerektiriyorsa sahnede arkası izleyiciye dönük biçimde oyununa devam edebilir. Bu saygısızlık değildir. Saygı ‘alçak gönüllü olmak, sahici, inandırıcı olmaktır. Shakespeare‘in dediği gibi, “Bilgisizleri güldürebilirsiniz. Ama bir bilen kişi sizi üzer.” İşte, biz, Tiyatro Keyfi olarak, o bilen kişiyi hedefliyoruz hep.

Foto: Esra Kılıçer

Yavuz Pak – Peki, provalardaki ‘yönetmen’ Kemal Başar’ı sorsam?

Pınar Çekirge – İki ayrı oyunun;  Söz Veriyorum” ve geçen hafta da “Kaktüs Çiçeği”nin okuma provalarını izleme imkanım olmuştu. Son derece yapıcı, gözeten, oyuncuyu serbest bırakan bir tavrınız var.

Kemâl Başar – Oyuncuya karşısındakinin gözünün içine bakarak oynamasını söylerim.Yönetmenin görevi estetik ve üslup bütünlüğünü sağlamaktır. Yönetmen, oyuncuya ton veren, ona konuşmayı öğreten biri değildir çünkü. Ayrıca hemen belirtmek isterim, son zamanlarda konuşma sanatı diye bir kavram çıkarttılar. Sanatın yedi dalı vardır ancak. Konuşmak bir sanat değildir.

Pınar Çekirge – Oyuncuya nasıl oynayacağını gösteriyor musunuz?

Kemâl Başar – Başıma öyle bir bela alır mıyım?

Yavuz Pak – Nasıl?

Kemâl Başar – Ya onlar da bana nasıl yönetmen gerektiği hususunda müdahale ederlerse? (Karşılıklı gülüşmeler) Evet, oyuncuyu, yaratma sürecinde özgür bırakıyorum. Karaktere ait tavrı kaybetmesin, enerjisini korusun, gerçek hayattaki ruhunu ortaya koyabilsin, duygularını gizlemesin, göz göze bakarak oynasın yeterli.

Pınar Çekirge – Sizce yönetmen nasıl yaklaşmalı oyuncuya?

Kemâl Başar – Her şeyden önce, anlayışlı, sabırlı olacak, yol açacak, güven ve huzur verecek.Şöyle düşünün, farklı background’lardan gelen, farklı yaş gruplarından oyuncularla, teknik kadroyla çalışacaksınız. Dostluk, güven ortamını inşa etmek zorundasınız. Bu mayayı tutturmak bu işin özü, vazgeçilmez kuralı…Yoksa üslup birliğini, ekip ruhunu, dayanışmasını  oluşturamazsınız. Mesela, Zelal Barlas, ödül almış bir oyuncumuz, bu çalışmada rejisör yardımcımız oldu. Kuliste ütü yapar, çorapları katlar, kahve ikramı yapar.

Foto: Esra Kılıçer

Yine bir parantez açıp, “Siz hiç ‘gerçek’ bir kraliçeyle karşılaştınız mı?” diye soracağım. Şimdi hatırlayamayacağım kadar eski tarihlerin birinde, anneannemin çocukluk arkadaşı “1932 Dünya Güzellik Kraliçesi” Keriman Halis Ece Hanımefendi ile tanışmışlığım, elini öpmüşlüğüm vardı. Belleğimde kalan tek şey, bana hediye edilen kadife bir ayıydı sanırım. Altı yaşındaydım, belki beş.

2011 yılında ise, 1971 Türkiye Güzeli, 1971 Avrupa Güzellik Kraliçesi Filiz Vural ile uzun bir röportaj yapmıştım.

Ve karşımızda “Miss World” unvanını  Keriman Halis‘in ardından Türkiye’ye ikinci defa getiren Azra Akın vardı.

Aslında Azra Akın ile ilk tanışmam Kemâl Başar‘ın yönettiği “72.Koğuş” oyununda yaşar kıldığı ‘Fatma’ karakteri ile olmuştu.

Pınar Çekirge – Doğru hatırlıyorsam, 2010 senesinde Orhan Kemal’in “72.Koğuş” adlı oyunuyla tiyatro sahnesine adım atmıştınız… Tüm nüanslarıyla ele alıp, yorumladığınız öyle bir karakterdi ki Fatma, halen belleğimde.

Azra Akın – Ah, çok teşekkür ederim. Aslında çok öncesi var, okul yıllarımda da tiyatroyla ilgilenmiştim. Hatta “Kral Lear”da bile oynamıştım. Zaten bale, resim, tiyatro hep hayatımdaydı.

Yavuz Pak – On dört sene sonra yeniden tiyatro sahnesi…

Azra Akın – Bir de 2017’de Haldun Dormen’in yönettiği “Daha Neler” adlı bir oyun var.

Pınar Çekirge – Tekrar tiyatro… Nasıl bir duygu ?

Azra Akın – Kemâl Başar, “Kaktüs Çiçeği“ni önerdiğinde, çok heyecanlandım. Bir o kadar da mutlu oldum. Sahneyi özlemiştim. Hatta çok özlemiştim. Yine de…

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Yine de?

Azra Akın – Ara verdiğim için, endişelenmedim, hatta korkuya kapılmadım diyemem. Biliyor musunuz, sahnede olmayı da, izleyici olmayı da, tiyatronun o büyülü kokusunu, kulisleri, provaları da çok seviyorum. İnanın, gerektiğinde yer süpürür, siler, toz alır, oyun kostümlerini ütüler, hazırlarım. Yeter ki tiyatro olsun, tiyatroda olayım.

Yavuz Pak – Stephanie’yi nasıl yakaladınız, oyuncu olarak hangi noktalarda buluştunuz?

Azra Akın – Stephanie’yi keşfetmek, onun ruh halini, olası tepkilerini, iç sarsıntılarını hissedip, analiz etmek hoş bir süreç oldu, diyebilirim. Kendimden parçalar buldum. Ruhumu akıttım… Stephanie’nin kırılma noktalarının ardından, yaşadığı dönüşümü ortaya koymaya çalıştım.

Kemâl Başar – Azra Akın’ın gerçek anlamda çok önemli bir dansçı ve  büyük oyuncu olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Düşünün, Ivana Chubbuck‘nın öğrencisi olmuş.

Azra Akın – Ben de çok şanslı, çok mutluyum böylesi bir yapımda, bir hayal, bir hedef için bir araya gelmiş, uyumlu, dost bir ekiple ve uluslararası başarılara imza atmış bir yönetmenle çalıştığım için. Ve bir şey itiraf edeyim mi?

Pınar Çekirge – Ah, evet. Lütfen…

Azra Akın – Hani uzun süre otomobil kullanmayan biri yeniden direksiyon başına geçtiğinde ürker ya… Başlangıçta, benzer hisler içindeydim. Ancak uyumlu bir ekibin parçası olmak, yaratılan güven, huzur, anlayış dolu ortam, gerektiğinde en doğru yoruma ulaşabilmek adına saçmalamama imkan tanınması neticesinde, tüm kuşkularım dağıldı. Artık değil otomobil, TIR bile kullanabilirim. Şunu da eklemek istiyorum: Çalışarak mutlu olan, cesaretini koruyan, düştüğünde kendi kendine kalkıp yürümesini bilen biriyim. Ve Tiyatro Keyfi tüm bunları gerçekleştirmeme olanak tanıdı.

Yavuz Pak – Engin Benli’yi Ankara ve Bursa Devlet Tiyatrosu, Kocaeli Şehir Tiyatrosu’nun ardından bu defa Tiyatro Keyfi’nde yine önemli bir eserin başrolünde görüyoruz. Özel bir tiyatroda ve özellikle Tiyatro Keyfi’nde oynayacak olmak sizin için ne ifade ediyor? 

Engin Benli – Hepsi güçlü tiyatrolar, daha önce roller oynadığım Devlet Tiyatrosu’nda da şu an aktif olarak çalıştığım Kocaeli Şehir Tiyatroları’nda da güzel anılar biriktirdim. Tiyatro Keyfi hedefleri olan, dünyada tanınmaya başlanan, özel bir repertuvar tiyatrosu. Ekibin parçası olmak keyifli, ciddi provalar yapıyoruz, koreograflarımız Nikolay Manolov ve Pavlina Valcheva’nın da Bulgaristan’dan aramıza katılmasıyla iyice hızlandık. “Kaktüs Çiçeği” provalarında son haftalara güvenle giriyoruz.

Pınar Çekirge – Diş Hekimi Julien desek? Konar göçer aşklar yaşayan, pek kimseyi umursamayan, savunmasız yanlarını bentlerle kuşatmış Julien… Bu karaktere nasıl hazırlandınız?

Engin Benli -Her rol kadar zor ve ciddi, ne az, ne fazla. Detayları düşünerek, önemseyerek.

Yavuz Pak – Sizce, ülkemizde öteden beri daha çok ilgi gösterilen komediyi, seyirci için daha cazip kılan unsurlar nelerdir? Bu bağlamda, komedi oyunculuğunun olası zorluklarını ve avantajlarını nasıl değerlendirirsiniz?

Engin Benli -Sadece komedi değil, her tarz rolde zamanlama çok önemli. Komik durumları yaratabilmek, bunun için ekiple uyumlu çalışmak, karşılıklı doğru, inandırıcı reaksiyonlar, bunlara çok kafa yormak, çalışmak gerekiyor. Lafta değil, durumdaki komediyi yaratabilirsek, amacımıza ulaşmış oluruz. Hiç bir oyuna komedi ya da trajedi diye yaklaşmam. Yönetmen de öyle bakmıyor. Biz gerçek, inandırıcı durumlar yaratmaya çalışıyoruz sadece. Bunu becerebilirsek, seyirci de bizde kendini bulur ve daha mutlu olur sanıyorum.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Kemâl Bey, çok iyi hatırlıyorum, sizinle gerçekleştirdiğim bir röportajda “benim için dünya, sahne demektir” demiştiniz.

Kemâl Başar – Çok doğru. Gün geldi, “Dünya ölçeğinde bir yönetmen olmak istiyorum” dediğimde, eşim Lâle Başar ( henüz çok gençti, sadece Devlet Tiyatrosu var sanıyordu ) bile bana pek inanmamış, hatta biraz kuşkuyla bakmıştı..  Ben de kararsızdım aslında.

Yavuz Pak – Sanırım kimseyi dinlemediniz. Yapacak işleriniz, söylenecek sözleriniz vardı…

Kemâl Başar – Her şeyden önce taklitçi anlayışla dünya tiyatrosunda yer edinemeyeceğimizin ayrımındaydım. Sadece Avrupa değil, dünya tiyatrosunda da mevcudiyetiniz olmalıydı.

Pınar Çekirge – Bir ayrılık kararı…

Kemâl Başar – Devlet Tiyatrosu’nun benden faydalanmadığını anlayıp, Devlet Tiyatrosu’nu bırakma kararı aldım. Frankfurt’ta yaşayan, çocukluk arkadaşım Dr. Cüneyt Arkan, o dönemde Frankfurt National Ulusal Tiyatrosu’nun sanat yönetmenine benden bahsedince Avrupa’da çok tanınan bir yönetmen olduğumu öğreniyor. Bunun üzere, “Neden bir tiyatro kurmuyoruz?” önerisini getirdi. Ve Frankfurt’ta Frankfurt ve İstanbul arasında kültür sanat üretecek, sanata dair ses getirecek işler yapacak “Emma Art” şirketini ve Emma Art’ın sürükleyici markası olarak “Tiyatro Keyfi”ni kurduk.

Yavuz Pak – Sonrasında da, Ortaoyunu’na yaslanan evrensel normlara uygun, minimalist sahnelemeler yaptınız.

Pınar Çekirge – Repertuvar tiyatrosu olarak çok önemli başarılar elde ettiniz.Ödüller, yurtiçi, yurt dışı turneleri… her başarınız bir sonrakinin eşiği oldu. Ve 11 Kasım 2024 akşamı “Kaktüs Çiçeği” bu başarılara bir yenisini daha ilave edecek…

Yavuz Pak – Bu güzel söyleşi için teşekkür ederiz.

Kemâl Başar – Ben de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederim.

PINAR ÇEKİRGE – YAVUZ PAK

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjinin oldukça yüksek olduğu bir gün; kendini cesurca ifade etme ve yeni girişimlerde bulunma isteği içinde olacaksın. İletişim becerilerin ön plana çıkacak, çevrendekilerle etkili bir şekilde bağlantı kurabilme yeteneğin sayesinde güçlü ilişkiler geliştirebilirsin. Ancak, ani kararlar almaktan kaçınmalısın; düşünmeden hamle yapmak, plana sadık kalmanı zorlaştırabilir. İş ve özel yaşamında yeniliklere açık olmalı, dengeyi sağlamak için sabırlı davranmalısın. Zaman zaman biraz öngörüsüz davranmaktan kaçınarak, stratejik adımlar atmalısın. Bugün kendine güvenin artacak; bu da yeni fırsatlarla karşılaşmanı sağlayabilir. Sosyal çevrende liderlik vasıflarını sergileyebilir, başkalarına ilham verebilirsin. Ancak, başkalarının fikirlerine de açık olmalı, empati kurarak dinlemeyi unutmamalısın. Genel olarak, bu dönem yeni başlangıçlar için uygun, ancak ayrıntılara dikkat etmek temel kuralın olmalı.

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, maddi konularla ilgili yeni fırsatlar kapıda. Sabırlı yaklaşımın, kazançlarını artırmada anahtar rol oynayacak. İkna kabiliyetin, iş ortamında seninle aynı amaçları güden kişilerle güçlü işbirlikleri kurmanı sağlayabilir. Sosyal ilişkilerde duygusal bir bağ kurma isteği ön planda. Sevdiklerinle yapacağın samimi bir sohbet, iletişimini derinleştirebilir. Kendine dönük, içsel huzuru sağlamayı hedeflemelisin. Planetlerin bir araya gelmesi, seni yeni deneyimlere yönlendirecek; değişikliklere açık ol. Unutma, rahat bir yaşam için bazen konfor alanından çıkmak gerekmekte.

İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün, zihin gücünüzün üstünlüğü ön planda. Fikirlerinizi paylaşma isteği yoğunlaşırken, iletişim becerileriniz dikkat çekici şekilde parlayacak. Sosyal çevrenizle bağlantı kurmak için harika bir dönemdesiniz; yeni insanlarla tanışabilir, ilgi alanlarınızı zenginleştirecek tartışmalara girebilirsiniz. Ancak, bazı durumlarda dikkatinizin dağılması söz konusu olabilir. Bu nedenle, planlarınızı iyi organize etmeli ve ayrıntılara dikkat etmelisiniz. Öğrenmeye ve keşfetmeye açık olduğunuz bu zaman diliminde, geçmişte biriktirdiğiniz bilgileri aktif olarak kullanabileceksiniz. Kısa seyahatler veya yolculuklar, zihninizi dinlendirebilir ve yeni deneyimler sunabilir. Unutmayın, meraklı ruhunuz her zaman sizi yeni fırsatlara yönlendirebilir. Duygularınızı ifade etmekte ve başkalarıyla bağ kurmakta tutkulu olacaksınız; bu, insanlarla olan ilişkilerinizi güçlendirdiği kadar, kendi içsel yolculuğunuza da katkı sağlar. Unutmayın, esnekliğiniz ve adaptasyon yeteneğiniz bugün büyük bir avantaj oluşturacak, bu da sizi birçok karmaşadan çekip çıkarabilir. Gökyüzündeki etkileşimlerin boğucu hissettirebilecek, ama sonuçları yaşamınızı dönüştürecek kadar etkili olacak.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinliklerinle yüzleşebileceğin bir gün. İçsel huzurunu sağlamak için yalnız kalmayı tercih edebilirsin. Aile ve sevdiklerinle geçireceğin zaman, ruhsal olarak kendini yenilemeni sağlayacak. Duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmemek, ilişkilerine olumlu yansıyacak. İçindeki şefkat ve yardımlaşma duygusu, çevrendekilere ilham verebilir. Ayrıca, kendini ifade ederken daha cesur olman gereken anlar yaşayabilirsin. Yenilikler peşindeyken, geçmişten gelen anıların seni etkileyebilir. Dengeyi sağlamak adına geçmişle barışmalısın. Maddi konularda dikkatli olmalısın, ani kararlar almaktan kaçınmalısın.

ASLAN BURCU YORUMU

Kendini sahnede parlayan bir yıldız gibi hissedeceksin, bu da cesaret ve güven gerektiren fırsatları karşına çıkarabilir. Yaratıcılığın doruk noktasında olacak, ilhamın akışına kapılabilirsin. Ancak, dikkat etmen gereken nokta, egonun seni baskılar altında bırakmasına izin vermemek. Sosyal çevrendeki ilişkilerde eşitlik sağladığın sürece, arkadaşlarınla olan bağların güçlenecek. Sevgiyi ve takdiri dolu dolu hissetme şansına sahip olacaksın. Özgüvenin yüksek; bu, karşına çıkan zorlukları aşmanı kolaylaştıracak. Kendinle dış dünyayı bir denge içinde tutabilmelisin. Bu dönemde doğru kararlar almak, sana uzun vadede fayda sağlayacak. Unutma ki, kalbinin ve aklının sesine kulak vermek, seni hayalini gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştıracak.

BAŞAK BURCU YORUMU

Bugün detaylara olan dikkatiniz öne çıkıyor; küçük işlerde bile belirgin bir titizlikle hareket edeceksiniz. Belki küçük bir düzenleme ya da organizasyon yapma isteği duymakta olabilirsiniz. Bazı konularda eleştirel yaklaşma eğiliminiz artabilir; bu durum, iletişimde sınırları zorlamanıza neden olabilir. Duygularınızı ifade etmekte zorlanırsanız, içsel sakinliğinizi korumak için derin nefes almayı ihmal etmeyin. Sosyal ilişkilerinizde samimiyet arayışında olacaksınız; güven duyduğunuz insanlarla zaman geçirebilmek için planlar yapabilirsiniz. Sağlık konularına yönelik daha dikkatli ve özenli olma konusunda kendinizi motive edebilirsiniz; belki yeni bir egzersiz programına başlamak için uygun bir zaman. Her şeyin yoluna gireceğine dair duyduğunuz inanç, sizi hem güçlü kılacak hem de çevrenizdekilere destek olmanızı sağlayacaktır.

TERAZİ BURCU YORUMU

Huzur arayışın bugün daha fazla belirgin hale gelebilir. Sosyal ortamlarda bulunma isteği artıyor. İlişkilerde dengeleri korumak için elinden geleni yaparken, bazı çevrelerde uyum sağlamakta zorlanabilirsin. İçsel huzurunu bulmak adına yalnız kalmak isteyebilirsin. Bu dönem, güzellik ve estetik konularına yönelmek için uygun. Sanatsal yeteneklerini sergileme fırsatı bulabilirsin. Kendine karşı nazik ol ve sevdiğin şeylere yönelmek için fırsatları değerlendirmeyi unutma. Akşam saatlerinde samimi paylaşımlar, seni daha iyi hissettirecek. Duygularını ifade etme fırsatlarını kaçırmaman faydalı olabilir.

AKREP BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler ve gizli hisler, bugün ön planda. İçsel dönüşümler söz konusu, kendini yeniden keşfetme ihtiyacı doğabilir. Başkalarının düşüncelerinden çok, kendi iç sesine odaklanmakta fayda var. Güçlü sezgilerinle, karanlık açılara ışık tutabilirsin. İletişimlerde samimiyet, gerilimleri azaltacak. İlişkilerdeki tutku ve bağlılık, yüzeye çıkabilir; duygusal bağların kuvvetleniyor. Bir şeyi geride bırakma veya yeni bir başlangıç yapma konusunda cesur olabilirsin. Finansal konularda dikkatli olmalı, neye yatırım yaptığını iyice tartmalısın. Sürprizler ve beklenmedik değişimlere hazırlıklı ol; bu, yeni fırsatlar doğurabilir. Kendi iç dünyanda barış sağlamak, ruhsal ve bedensel sağlığına iyi gelecektir. Gözlemlerini derinleştir ve hislerine güven, doğru yönü bulmana yardımcı olacak. Sosyal çevrende bazı kişilerle derin ve anlamlı bağlantılar kurabilirsin. Kendini ifade etmekten çekinme; sana iyi gelen insanlarla bir araya gelmek, ruhunu besleyecek.

YAY BURCU YORUMU

Bugün enerjin yüksek, yeni deneyimlere açık olmanın tam zamanı. Seyahat etme isteğin artabilir; belki de kısa bir yolculuk yapma fırsatını değerlendirebilirsen. Sosyal çevrenle bağlantı kurmak, özellikle ilginç insanlarla tanışmak için harika bir gün. İçinde birikmiş düşünceler var, bunları paylaşmak için cesaret bulabilirsin.Çalışmalarında daha yaratıcı ve özgür bir yaklaşım benimseyebilirsin, bu da seni daha verimli kılabilir. Aşk hayatında ise sürprizler kapıda; belki de beklemediğin biri, kalbini çalabilir. Kendine güven ve içsel sesini dinle, tüm bunlar seni daha ileriye götürecek. Kendini ifade etme biçiminde farklılıklara açık ol. Bu süreçte hem kendine hem de çevrendekilere ilham verebilirsin. Merak duygun, yeni kapılar açar.

OĞLAK BURCU YORUMU

Planlarında bir değişiklik yapma ihtiyacı hissedebilirsin. Bugün, uzun vadeli hedeflerine odaklanmak ve onlara ulaşmak için gerekli adımları atman gereken bir dönemdesin. İş ve kariyer odaklı düşüncelerle dolup taşarken, duygusal tarafını ihmal etmemek önemli. Ailevi ilişkilerde daha şefkatli ve anlayışlı olmaya özen göster. Esneklik göstermek, bu dönemde karşılaşabileceğin zorlukların üstesinden gelmene yardımcı olacak. Yaratıcılığını kullanmak için harika bir zaman; içindeki sanatsal yönü ortaya çıkarabilirsin. Gizli kalmış yeteneklerini sergilemekten çekinme. Sosyal çevrende yapacağın bir konuşma, yeni fırsatların kapısını aralayabilir. Sağlığınla ilgili konulara dikkat etmeyi unutma; spor yapma isteğin artabilir. Kendine olan güvenini pekiştirirken, başkalarının görüşlerine de kulak vermek faydalı olacak. Başarıya ulaşmak için gereken kararlılık ve disiplin seninle.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, yenilikçi fikirlerin ve özgür ruhun ön plana çıkıyor. Sıradanlıktan uzaklaşma arzusu, çevrendeki insanlarla olan etkileşimlerini canlandırabilir. Düşüncelerini cesurca ifade etmek, seni beklediğin ilgiyi çekmeye yaklaştırıyor. İnovatif projelere yönelmek ve toplumsal konularda söz sahibi olmak için harika bir zaman. Arkadaş çevrendeki bazı kişilerle görüş alışverişin, daha önce fark etmediğin perspektifleri açığa çıkarabilir. Duygusal anlamda ise, içsel huzurunu sağlamak için yalnız kalmak isteyebilirsin. Dokunsal deneyimler sana iyi gelecek; doğayla zaman geçirmek veya sanatsal bir hobi ile uğraşmak ruhunu besleyecek. Unutma, özgürlük arayışın, kendi benzersizliğini bulmana yardımcı olacak.

BALIK BURCU YORUMU

Hayal gücünün zirveye çıkacağı, içsel derinliklerine dalma arzusuyla dolu bir gün. Duyguların yoğunluğu seni etkileyecek, bu nedenle sanatsal yönlerini keşfetmek veya ruhsal pratiklerle meşgul olmak için harika bir zaman. Sevdiklerinle olan ilişkilerin ön plana çıkacak; onlara karşı duyduğun bağlılık ve şefkat, aranızdaki bağı daha da güçlendirebilir. Bir dost veya aile üyesiyle derin bir sohbet gerçekleştirebilirsin, bu da aranızdaki bağı derinleştirecek. Önündeki zorluklar karşısında sezgilerin güçlü olacak; iç sesine kulak vermen, doğru kararlar almanı sağlayacak. Kendini ifade etme biçiminde bir değişim hissedebilirsin, yeniliklere açık ol. Ancak, aşırı duygusal tepkiler vermekten kaçınmalısın. İçsel huzurunu sağlamak adına yalnız kalabileceğin anlara ihtiyacın var. Sonuç olarak, ruhsal ve duygusal derinlikler seni bekliyor, bu yolculukta kendini bulabilirsin.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM