Figüratif resim severim. Kimilerine göre artık modası geçmiş sayılıyor ama ben resme bakınca renkten başka bir şey de görmek isteyenlerdenim. Öyle beyaz fonda bir siyah nokta, bana çok bir şey söylemiyor. Süleyman Karakul’un, ki kendisi 50. kişisel sergisini açan bir ressam, ayrıca resim öğretmeni, Bebek Galeri Kambur’daki sergisinde eserleri, neredeyse unuttuğumuz bir gerçekliği yüzümüze vuruyor: Anadolu insanını, emeği ve o emeği yaratan elleri! Gerçi hocanın resmettiği ne köylüler var artık, ne o çalışma yöntemleri, ne o emek, yerini umutsuzluk almış. Köyler boşalmış, tarım para etmiyor. Traktörler mazot pahalı diye çalışmıyor. Köylüler artık böyle giyinmiyor ama nostaljik bir tat. Resimlerin sarı turuncusu, bir umut ışığı gibi. Köylerin şimdiki karanlık yüzü yerine resimlerdeki başak tarlalarının ışıltısı günümüzü aydınlatıyor. En iyisi niye bunları resmettiğini Karakul Hoca’nın kendisinden dinlemek: “Resimlerimde uzun zamandan beri Anadolu insanını ve doğasını konu ediniyorum. Özellikle kırsal yörelerde yaşayan ve o yöreye özgü üretim kültürünü ve insan ilişkilerini anlatmaya çalışıyorum. Günümüzde teknolojinin etkisiyle çok görülmese de, geçmişte kalan insani değerleri yeniden anımsatmayı düşünüyorum yeni kuşaklara.”
Hocanın bunu yapmak istemesindeki en büyük etken de hiç kuşkusuz çocukluğunun o ortamlarda geçmiş olması. Karakul, Sivaslı bir köy çocuğu. “Sanat yaşanmışlıkların özgün bir dille anlatılması değil midir? Emeğin en yüce değer olduğunun bilinciyle üretim süreçlerindeki insan ilişkileri ve kolektif anlayışı günümüze yansıtmak amacındayım” derdinde. Resim eğitimini Ankara’da tamamlamış, başkentte öğretim üyesi olarak kalmış bir ressamı İstanbul Bebek’te bulmak önemli. Bebek sakinleri de köy yaşamını ve başak tarlalarını ilgiyle izleyecekler! Hoca, “Çizgisel anlatım ve yorumlama yöntemim doğayı ve insanı doğal halinden kopararak çizgilerin farklı türlerini ve renklerini kullanarak yeniden biçimlendirmek ve anlatmak temel sanat anlayışım” diye açıklıyor resimlerindeki yalınlığı.
Süleyman Karakul, 1952’de Sıvas Şarkışla Hüyük köyünde doğdu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü mezunu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Grafik Ana Sanat dalında eğitimini tamamladı. Uzun yıllar resim öğretmenliği yaptıktan sonra emekli olan sanatçı karma ve kişisel pek çok sergi açtı. Grafik ve karikatür dalında çalıştı. Halen kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.