Müzisyen olarak tarif etmek yetmez Şevket Akıncı’yı; taşıdığı sıfatları saymak da yetmez. İyisi mi kısaca “adanmış” diyelim. Kendini adadığı şey ise tutkularının toplamından ve entelektüel vicdanından ibaret duygusal bir insanlık bohçası. Bu bohçanın içinde ne var ne yok çıkardı; geçen yılın Mayıs ayında Borusan Müzik Evi’nde düzenlenen 30 yıllık sanat hayatının bir retrospektifi niteliğindeki konserle sergiledi. Bitmedi, şimdi bu arşivlik konseri albüm olarak yayımladı. Sadece albümlerinde bulunan eserleri tekrar çalmakla yetinmedi, daha önce duyulmamış eserlere de hayat verdi. İş tüm zamanları kapsayınca, birlikte daha önce çaldığı kim varsa mümkün olabildiğince işe dahil etti ve tam 21 kişilik kalabalık bir orkestranın eşliğinde çaldı. Önceden yazılmış bölümleri eşlikçilerin ruhuna uygun doğaçlamalarla birleştirdi; bu deneyi minimal bir dille buluşturdu. Kariyeri boyunca kendine ilham veren tüm tarzları özetledi. Gitar çalan Şevket’e bu tarihi konserde Göksu Hazal Subaşı, Tamer Temel, Barış Ertürk, Ulaş İskenderoğlu, Kıvılcım Konca, Furkan Akatay, Aslıhan Adlin, Ayşegül Giray, Amy Salsgiver, Müge Hendekli, Adem Gülşen, Mehmet Korkmaz, Demirhan Baylan, Kerem Öktem ve bir koro eşlik ediyor.
Duygusal derinliklerinle baş başa kalacağın bir gün. İçsel dünyana yönelip, hislerinin seni nereye götüreceğine dair açık bir zihinle yaklaşmak önemli. Sanatsal yeteneklerin bu dönemde ön plana çıkabilir, ilham dolu projelere yönelebilirsin. Rüyaların ya da sezgilerin, yaşamında önemli değişimlere işaret edebilir. İletişimde daha açık olman, çevrendeki insanlarla olan bağlarını güçlendirecek. Aşk konusunda, hislerini net bir şekilde ifade etmek faydalı olabilir. Anlayış ve empati ile yaklaşımın, arandaki bağı derinleştirecek. Kendine zaman ayırmayı unutma; meditasyon veya doğayla iç içe olmak ruhsal sağlığını dengelenecek. Hislerinle hareket ettiğinde, içsel huzuru bulma yolunda ilerlemiş olacaksın.