Sevgili Selma Gürbüz aramızdan ayrılalı tam bir yıl oldu. İstanbul Modern’deki “Dünya Diye Bir Yer” sergisi, vefatından sonra kapandı. Ne heyecanlanmıştı İstanbul Modern’de sergi açacağına. Dört yıl önce akciğer kanserine yakalandığında büyük bir azimle hastalığıyla mücadele etti. Hatta Almanya’ya sık sık gidip bağışıklık terapisi bile yaptırdı. Ama elinden kurtulamadı ve “atlattım” dediği hastalık üç yıl sonra geldi buldu yine Selma’yı. İstanbul Modern’deki sergisinin tadını bile çıkaramadı ne yazık ki. Vefat ettiğinde 61 yaşındaydı.
Ressam ve heykeltraş Selma Gürbüz, İngiltere’de Exeter College of Art and Design’daki sanat eğitiminden sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin resim bölümünü bitirdi. Paris, Roma, Buenos Aires, Barselona ve Japonya’nın farklı şehirlerinde sergiler açtı. Bir süre Paris’teki Galerie Maeght onu yurtdışında temsil etti. İstanbul Modern, Ankara Resim Heykel Müzesi ve Londra’daki The British Museum ve tabii Galerie Maeght Kolleksiyonu’nda yapıtları bulunuyor.
Küratörlüğünü Öykü Özsoy’un yaptığı İstanbul Modern’deki “Dünya Diye Bir Yer” Afrika’nın sıcağı, yaban yaşamı, aslanları, kaplanları, güneşin doğuşu ve batışını içinizde hissettirecek safran sarıları, kömür karaları, nar kırmızıları ile “işte Selma’nın renkleri” diyeceğiniz tüm renklerdeydi. Adeta bir cipin tepesinde bir safarideydiniz. Sergi Küratörü Özsoy, Selma Gürbüz’ün 35 yıllık sanat pratiğini de hatırlatarak “bu sergi sanatçının görsel bir ansiklopedisi”, Selma ise “her sergimde çok heyecanlanırım çünkü her sergi benim için bir hesaplaşmadır” demişti.
Selma Gürbüz’ün mirası iki kız kardeşine kaldı. Kardeşlerden Sema ve eşi Ufuk Güldez, Selma’nın adeta vasiyeti olan vakıf kurma işini hukuken tamamladılar ve Selma Gürbüz Sanat ve Eğitim Vakfı’nı kurdular. Selma’nın bir süredir atölye olarak kullandığı İstiklal Caddesi’ndeki yerini de özenle vakıf binası yaptılar. Ben ilk ziyaretçisiydim. Ev sahiplerim ise Ufuk Güldez ve altı yıldır Selma Gürbüz’ün sağ kolu olan İrem Coşkun. Kahvelerimizi içerken bana neler yapmak istediklerini anlattılar. Güldez; ailenin, Selma’nın mirasını vakfa bağışladığını, hatta iki kardeşin kendilerinden sonra da malvarlıklarının Vakfa kalacağını anlattı. Vakfın iki amacı var. İlki Selma Gürbüz ile ilgili kapsamlı bir kitap hazırlamak. İkincisi ise çeşitli projeler ile vakfa gelir sağlayıp sanat okuyacak öğrencilere burs vermek. Selma’nın vefatından beri hiçbir eseri aile tarafından satılmamış, satışını duyduklarımız koleksiyoncuların ellerindekiler. Zaten vakıftan satış yapmak da yasak. Ancak gayet güzel dekore ettikleri mekânın duvarlarına üç büyük eserini asmışlar sanatçının: Optik Kadın 4 (2013), Dolu Güneş Dolunay (2014) ve Oradan Buraya Buradan Oraya (2013)… Bu eserlerin 50 adet numaralı limited edition (sınırlı sayıda) 70×110 cm lik üstün kalite baskılarını yapacaklar ve satışa sunacaklar. 2023 için başka üç resim daha seçilecek. Satıştan elde edilecek gelirin bir kısmıyla giderler karşılanacak kalanı da güzel sanatlar okumak isteyen öğrencilere burs olarak verilecek. Elbette sergiler açacaklar, mekânda sanat konuşmaları düzenleyecekler. Böylece koleksiyoncuların ellerindeki eserleri de koruyacaklarını, değerlerini arttıracaklarını düşünüyorlar.
İrem Coşkun, vakıf projesinin Selma Gürbüz’ün uzun yıllardır aklında olduğunu, özellikle hastalığı atlattığı dönemlerde sık sık gündeme getirdiğini, hatta Darüşşafaka ile görüşmeler bile yaptıklarını anlatıyor. Kendisinden sonra “bir vakıf olsun, insanlar gelip benim eserlerimi görebilsinler, işlerim uluorta satılmasın, bir çatı altında toplu olarak kalsın” düşüncesinin tek istediği olduğunu söylüyor. İstanbul Modern’de sergi hazırlıkları bittikten sonra bu konuyu, eserlerinin korunması ve sergilenmesini enine boyuna ablasının eşi Ufuk Güldez ile konuşmuş. İşte aile de Selma Gürbüz’ün bu sözlü vasiyetini yerine getiriyor.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.